Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TÜRKPA Birinci Türk Kadın Parlamenterler Zirvesi başladı

Published

on

Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Birinci Türk Kadın Parlamenterler Zirvesi, “Eğitim, Kültür ve Girişimcilik” teması altında Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi TÜRKPA Dönem Başkanlığında ve TÜRKPA 2025 Faaliyet Planı çerçevesinde başladı.

Cumhuriyet Meclisi Konferans Salonu’nda düzenlenen Zirve, saat 09.00’da açılış kokteyli ile başlayarak Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili, TÜRKPA Kadın Parlamenterler Grubu Başkanı Tamam Jafarova, TBMM Ankara Milletvekili, TÜRKPA Kadın Grubu 3. Dönem Başkanı Zeynep Yıldız, KKTC-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay ve TÜRKPA Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er’in konuşmaları ile devam etti.

-Öztürkler: “Kadınların güçlenmesi sadece kadınlar için değil, daha adil ve barışçıl toplumlar için de gerekli”

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler konuşmasında, Zirve’nin Lefkoşa’da düzenlenmesinden duyduğu mutluluğu belirterek, Zirve’nin sadece bir toplantı değil; aynı zamanda Türk dünyasında kadınların liderliğini ve dayanışmasını güçlendirme iradesinin göstergesi olduğunu söyledi.

Öztürkler, TÜRKPA Dönem Başkanlığı’nı yürüten Azerbaycan Milli Meclisi’nin öncülüğünde gerçekleşen bu girişimin, kadınların karar alma süreçlerindeki etkisini artırmayı ve toplumsal eşitliğe katkı sağlamayı amaçladığını da ifade etti.

Eğitim, kültür ve girişimcilik alanlarda kadınların aktif rol almasının hem bireysel başarı hem de toplumsal refah için önemli olduğunu söyleyen Öztürkler, bugünkü buluşmanın kadınların bu alanlarda daha güçlü ve görünür olmaları için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.

Öztürkler, KKTC’de son yıllarda kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımını artırmak amacıyla önemli çalışmalar yapıldığını da aktararak, “Bu gelişmeler, KKTC’nin de kadınların güçlendirilmesi konusundaki ortak vizyona katkı sunduğunu açıkça ortaya koymaktadır.” dedi.

Kadınların güçlenmesinin sadece kadınlar için değil, daha adil ve barışçıl toplumlar için de gerekli olduğunu işaret eden Öztürkler, bu nedenle, fırsat eşitliği bir hak olmanın ötesinde kalkınmanın temel parçası olarak görülmesi gerektiğini kaydetti.

Öztürkler, “Parlamenterler olarak görevimiz, bu anlayışı politikalara yansıtmak, eşitsizlikleri gidermek ve gelecek nesillere daha kapsayıcı bir dünya bırakmak olmalıdır.” diyerek, Zirve’nin hayırlı olmasını temenni etti.

-Özdenefe: “Türk dünyasının köklü kültürel bağları kadınların liderlik ettiği projelerle daha da güçlenecek”

Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe de konuşmasında, birincisi düzenlenmekte olan Zirve’nin Cumhuriyet Meclisi’nin ev sahipliğinde gerçekleşmesi yönünde öncülük eden herkese teşekkür ederek, TÜRKPA’nın sağladığı zeminin kadınların karar alma süreçlerinde daha aktif olmasına katkı koyacağını söyledi.

Zirve’nin odaklanacağı konuların başında eğitimin geldiğini aktaran Özdenefe, eğitimin yalnızca bireysel gelişimin değil, toplumsal dönüşümün de araçlarından olduğunu kaydetti.

Özdenefe teknolojinin, inovasyonun, dijital üretimin merkezinde kadınların yer alması gerektiğini işaret ederek, dijitalleşmenin günümüzde kadın girişimciliği konusunda yeni fırsatlar sunduğunu belirtti.

Türk dünyasının köklü kültürel bağlarının kadınların liderlik ettiği projelerle daha da güçleneceğini söyleyen Özdenefe, “Bugün burada, fikirlerimizi paylaşmakla kalmayacağız; dayanışmamızı büyüteceğiz ve iş birlikleri geliştireceğiz.” dedi.

-Jafarova: “Bölgedeki kadınların rolünü güçlendirmeye yönelik uzun vadeli bir sorumluluk”

TÜRKPA Kadın Parlamenterler Grubu Başkanı Tamam Jafarova yaptığı konuşmada, “Eğitim, Kültür ve Girişimcilik” temasıyla düzenlenen Türk Kadın Parlamenterler Birinci Zirve Toplantısı’ndan yalnızca düşüncelerle değil, somut taahhütlerle ayrılma dileğini belirterek, “Eğitime yatırım yapma, kültürel zenginliklerimizi koruma ve hiçbir kadının geride bırakılmadığı kapsayıcı ekonomik sistemler kurma taahhütleriyle..” dedi.

TÜRKPA’nın 2025 yılı Faaliyet Planı çerçevesinde, Azerbaycan’ın dönem başkanlığında gerçekleştirilen zirvenin yalnızca bir etkinlik değil; aynı zamanda ortak iradenin bir beyanı, birliğin bir göstergesi ve bölgedeki kadınların rolünü güçlendirmeye yönelik uzun vadeli bir sorumluluk olduğunu söyleyen Jafarova, “Bu Zirve bizim için adeta yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa niteliğindedir.” dedi.

Jafarova, “Diyalog ortamlarını kurumsallaştırmak, kalıcı iş birlikleri geliştirmek, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 5. maddesine ulaşmak; aynı zamanda Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformunu desteklemek ve bölgemizde kadınların karşılaştığı sorunlara yerel çözümler üretmek bakımından bu toplantı büyük bir fırsattır.” diye ekledi.

-Yıldız: “Kıbrıs Türk kadınının iradesini, cesaretini ve dirayetini burada hep birlikte hissediyoruz”

TÜRKPA Kadın Grubu 3. Dönem Başkanı Zeynep Yıldız da konuşmasına, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve Türkiye’nin selamlarını ileterek başladı. Yıldız, Macaristan’da gerçekleşen Türk Devletler Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde, KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatı Türk Akademisi’ne gözlemci üye olarak kabul edilmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti.

“İlkini gerçekleştirdiğimiz bu zirve; tarihten gelen bir miras olarak dokuduğumuz kolektif bir şahsiyet inşasının deklerasyonudur esas itibariyle.” diyen Yıldız, toplantının hem Türk dünyası hem kadınların siyasetteki temsili hem de siyasetin, akademinin, sanatın ve bilimin birlikte ortaya koyacağı bakış açısı bakımından tarihi bir adım olduğunu kaydetti.

Yıldız, “Kıbrıs Türk kadınının iradesini, cesaretini ve dirayetini burada hep birlikte hissediyoruz. TÜRKPA çatısı altında kadın parlamenterlerin bir araya gelmesi, sadece temsiliyetin artırılması değil, aynı zamanda dayanışmanın kurumsallaşması demektir. Bu zirvenin ardından ortak projeler, eğitim programları, kadın girişimciliğini destekleyen platformlar kurmak bizim asli görevimiz olmalıdır.” dedi.

-Canaltay: “Türk dünyası ülkelerinden destek, kardeşlik ve kararlı irade bekliyoruz”

KKTC-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay da yaptığı konuşmada, Zirve’nin, fikirlerin paylaşıldığı bir platform olmanın ötesinde kardeşliğin, dayanışmanın ve ortak geleceğe dair güçlü vizyonların da buluşma noktası olduğunu belirtti.

Zirve’nin, çağın öncelikli meselelerine Türk dünyasının kadın bakışını, kadın aklını ve kadın gücünü katma iradesinin en somut göstergelerinden biri olacağını söyleyen Canaltay, “Yıllardır kendi kendini yönetme iradesini eline almış, devletini kurmuş, yaşatmış ve geliştirmiş bir halk olarak; dünyadaki saygın yerimizi alma yolculuğumuzda Türk dünyası ülkelerinden destek, kardeşlik ve kararlı irade bekliyoruz.” dedi.

Canaltay sözlerine şöyle devam etti; “İnanıyorum ki bu zirve, parlamentolar arası ilişkilerimizi daha da pekiştirecek, yasama organlarımızın ortak akıl üretme kapasitesini artıracak ve kuşkusuz kadınlarımızın toplum içindeki rolünü daha görünür kılma yönünde güçlü bir işaret olacaktır. Kadınların sesinin yükseldiği, karar alma mekanizmalarında etkin olduğu bir Türk dünyası inşa etmek hepimizin ortak hedefidir.”

-Er: “Türk dünyasında kadınların yetkilendirilmesine yönelik ortak çabaların önemli bir aşaması”

TÜRKPA Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er ise Zirve’nin, Türk dünyasında kadınların yetkilendirilmesine yönelik ortak çabaların önemli bir aşamasını yansıttığını ve kapsayıcı diyalogun önemini ön plana çıkarırken, toplumun tüm alanlarında kadınların güçlendirilmesi doğrultusunda sürdürülebilir gelişimi teşvik etmeye yönelik ortak kararlılığı pekiştirdiğini söyledi.

TÜRKPA’nın kadınların güçlendirilmesine adanmış geniş kapsamlı uluslararası etkinliklerde ve diyalog platformlarında aktif olarak yer aldığını ve bu konulara ilişkin küresel konferanslara da katkı sağladığını kaydeden Er, bu durumun, TÜRKPA’nın Türk dünyasında kadınların yetkilendirilmesine ve kadınlar arasındaki iş birliğinin teşvikine olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha teyit ettiğini vurguladı.

Er, Zirve’nin tüm Türk dünyasında kadınların yetkilendirilmesinin daha da artırılması yönündeki stratejilere ve ortak çabalara ivme kazandırmasını temenni ederek, “Bu Zirve’nin, her kadının kendi toplumu ve milletine önemli katkılar yapma imkânına sahip olduğu kapsayıcı toplumların oluşturulması doğrultusunda yeni taahhütlere ilham vermesini diliyorum.” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız moderatörlüğünde, “Eğitim Yoluyla Kadın, Aile ve Toplumun Güçlendirilmesi: Zorluklar, Alternatif Çözümler ve Bölgesel İşbirliği” konulu oturuma geçildi.

Zirve programının devamında, saat 15.00’te Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe moderatörlüğünde, “Kültürel Liderler Olarak Kadınlar: Küreselleşen Dünyada Kültürel Kimliği Korumak, Kültürel Değişimi Teşvik Etmek ve Etkiyi Artırmak”, saat 17.00’de KKTC-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay moderatörlüğünde, “Dijital Çağda Kadın Girişimciliği: İnovasyon ve Ekonomik Katılımın Teşvik Edilmesi” oturumları gerçekleştirilecek.

Oturumların ardından, saat 19.15’te basın toplantısı düzenlenecek ve 20.30’da Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler katılımcılar onuruna Acapulco Hotel’de aksam yemeği verecek.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öztürkler: “TMT’nin verdiği mücadeleye layık olmaya çalışacağız”

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler Derneği’ni kabulünde, TMT’nin verdiği mücadeleye layık olmaya çalışacaklarını söyledi.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve beraberindeki heyeti Meclis’te kabul etti.

Görüşmede, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi, devletin kuruluş süreci ve güncel bölgesel gelişmeler ele alındı.

Öztürkler, kabulde yaptığı konuşmada, 20 Temmuz Barış Harekâtı’na giden sürecin zorluklarla dolu olduğunu belirterek, “Bu devlet büyük bir azmin, kararlılığının sonucudur. Mehmetçik ve Mücahitlerin verdiği mücadele asla unutulmamalıdır.” dedi.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) toplantılarına KKTC’nin katılımının önemine değinen Öztürkler, “Devlet yetkilileriyle kendi bayrağımız altında, kendi görev ve sıfatlarımızla temas kuruyoruz. Bu, uluslararası alanda görünürlüğümüz açısından tarihi bir adımdır. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bakanlarımız ülkemizi her alanda başarıyla temsil ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkı için vazgeçilmez bir güvence olduğunu vurgulayan Öztürkler, “Anavatan bizim kırmızı çizgimizdir. Her zaman yan yana ve omuz omuza olacağız.” dedi.

Filistin’de yaşananlara da değinen Öztürkler, “BM kararlarının hükmünün kalmadığı, güçlünün sözünün geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin duruşu bizim için hayati önemdedir.” ifadelerini kullandı.

Güney Kıbrıs’taki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, Türk askerinin adada da bir denge unsuru olduğunu ve bunu herkesin bilmesi gerektiğini söyledi.

Ziyaretin sonunda Meclis Başkanı Öztürkler, konuk heyete Meclis binasını gezdirerek kurumun işleyişi hakkında bilgi verdi. Heyet, ziyaretin anısına toplu hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra Meclis’ten ayrıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: “İki devletli siyaseti sürdürüyoruz, New York’a işbirliği odaklı bir toplantı için gidiyoruz”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 16-17 Temmuz tarihlerinde New York’ta yapılacak 5+1 formatındaki toplantı öncesi değerlendirmelerde bulunarak, yeni geçiş kapıları açılması konusunda uzlaşmaz bir tutum sergileyen Rum yönetimi başkanı Nikos Hristodulidis’i eleştirdi. Tatar, son günlerde Metehan geçiş kapısında Güney Kıbrıs kaynaklı yaşanan sıkıntıların, Haspolat kapısının açılması konusunda ısrar etmelerinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, New York’taki toplantıda Haspolat ve Akıncılar’da yeni geçiş kapıları açılması konusunu gündeme getireceğini kaydetti.

Araçla geçişlerin rahatlatılması için Haspolat kapısının açılması konusunda dört buçuk yıldır çaba gösterdiğini anımsatan Tatar, trafikte yaşanan sorunların önceki akşam bir kez daha gündeme geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kapılar konusundaki hassasiyetini her platformda dile getirdiğini belirterek, konuyu Cenevre’de tekrar gündeme getirdiğini ancak Hristodulidis’in Mart ayından bu yana yapıcı bir tutum sergilemediğini belirtti.

Türk tarafının her zaman yapıcı olduğunu ifade eden Tatar, mevcut dokuz kapının çoğunun Rum tarafına hizmet ettiğini belirtti. Yeşilırmak ve Bostancı kapılarının neredeyse tamamen Rum tarafına hizmet ettiğini, Kıbrıslı Türklerin kullanım oranının yüzde onun bile altında olduğunu söyledi. Tatar, buna karşın araçlı geçişlerin yüzde 65’inin Metehan kapısından gerçekleştiğini ve burada ciddi bir tıkanıklık yaşandığını kaydetti.

Kıbrıs Türk tarafının Metehan kapısındaki yolu genişletmesine rağmen Rum tarafında böyle bir adımı hayata geçirmediğini belirten Tatar, Rum geçiş kapılarında çalışan sayısının artırılması ve yolun genişletilmesi gerektiğini dile getirdi. Rum tarafının bu konuda çözüm üretmek istemediğini belirten Tatar, 2024 yılında sekiz milyon muhaceret işlemi yapıldığını, bunun yaklaşık dört milyonunun Kıbrıslı Türkler, dört milyonunun ise Kıbrıslı Rumlar tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Tatar, Rum halkının da yaşanan tıkanıklıktan rahatsız olduğunu söyledi.

Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılması halinde Metehan kapısındaki trafiğin büyük ölçüde rahatlayacağını belirten Tatar, burada kapı açılması halinde Yeşil Hat Tüzüğü kapsamındaki ticaretin de artacağını, kamyonların bu kapılardan geçmesiyle Metehan kapısının rahatlayacağını ifade etti.

New York’ta daha önce gerçekleşen toplantıda bu konuyu gündeme getirdiğini belirten Tatar, toplantıya Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’den bakanların da katıldığını ve hepsinin buna şahit olduğunu söyledi. Rum lider Hristodulidis’e Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılmasını önerdiğini anlatan Tatar, Hristodulidis’in Cenevre’de açılmasını istediği kapıları ısrarlara rağmen dile getirmediğini bildirdi.

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile de bu konuyu konuştuğunu belirten Tatar, Rum tarafının hala “Güney’den Güney’e koridor” açmak istediğini söyledi, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.

– “New York’taki toplantıya önem veriyoruz”

New York’ta yapılacak toplantının önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, tüm toplantılara iki devletin iş birliği yönünde baktıklarını belirtti.

Ancak ortak zemin oluşması halinde müzakere masası kurulabileceğini ifade eden Tatar, öte yandan iki taraf arasındaki yapıcı ilişkilerin sürdürülmesinin önemli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı olduğu günden bu yana teknik komitelerin çalışması için gayret ettiklerini anlatan Tatar, Rum tarafının zaman zaman sıkıntı çıkardığını, Kıbrıs Türk makamlarını muhatap almak istemediğini söyledi.

Rum tarafının KKTC makamlarını muhatap almasının statülerinin yükselmesi anlamına geleceğini düşündüğünü belirten Tatar, buna rağmen deprem komitesi, gençlik komitesi gibi konularda başarı sağlandığını dile getirdi.

Ara bölgede solar enerji yatırımı konusunun tıkandığını söyleyen Tatar, Rum tarafının üretilen tüm enerjinin tamamının Güney Kıbrıs’a verilmesini ve daha sonra KKTC’ye pay aktarılmasını istediğini, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti. Tatar, “halbuki olması gereken ara bölgeden herkesin payını almasıdır” dedi. “Rum tarafının kendisini Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sahibi, Kıbrıslı Türkleri cemaat olarak gördüğünü ifade eden Tatar, asıl kavganın kaynağının bu olduğunu belirtti.

– “İki devletli siyaseti sürdürmeye devam edeceğiz”

İki devletli siyasetin sürdürülmeye devam edeceğini, Türkiye’nin de buna destek verdiğini belirten Tatar egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden resmi müzakere sürecine geçilmeyeceğini vurguladı.

En temelde 3-D; direkt uçuş, direkt ticaret, direkt temas ve izolasyonların kaldırılması talebinde bulunduklarını belirten Tatar, Birleşmiş Milletler’in bunu hayata geçirmeyi denediğini ancak Rum tarafının kabul etmediğini ifade etti.

Holguin’in de ortak zemin olmaması nedeniyle federasyon görüşmelerinin başlamasının mümkün olmadığını söylediğini aktaran Tatar, New York’ta yapılacak toplantının iş birliği odaklı olacağını ifade etti. Tatar, altı başlık dışında başka konular gündeme gelirse, dönüşte bunların üzerinde çalışacaklarını söyledi.

Bölgede devam eden çatışmaların dengeleri değiştirdiğini belirten Tatar, İngiliz üslerindeki pozisyonun da bu duruma etki ettiğini kaydetti. Tatar, tüm bunların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemini ve statüsünü artırdığını söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bölgede denge unsuru olduğunu belirten Tatar, KKTC tanınmamış olsa da hukuku ve devletiyle var olduğunu söyledi.

KKTC üniversitelerinde 144 farklı ülkeden öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Tatar, ülkede ekonomi, kurumlar ve anayasa bulunduğunu vurguladı. Tatar, halkın kendi iradesi, hakkı ve hukuku olduğunu ifade ederek, 1960 anlaşmasının da Kıbrıs Türk halkına referandum hakkı tanıyan Annan Planı’nın da hukuk belgeleri olduğunu vurguladı. Tatar, her açıdan Kuzey Kıbrıs’ta ayrı bir yetki, otorite ve devlet bulunduğunu ifade etti.

– “Mal mülk konusundaki uygulamalar silahsız saldırı… New York’ta gündeme getireceğim”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Rumların mal mülk konusunda yaptığı uygulamaları “meydan okuma” ve “silahsız saldırı” olarak nitelendirdi.

Tatar, bu saldırıların hiçbir zemini ve dayanağı olmadığını belirterek, Kıbrıslı Rumların bu tutumdan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yetkili olduğunu ifade eden Tatar, Rum tarafının, KKTC’de hiçbir yetkisi olmamasına rağmen, iyi niyetli bir yatırımcı ve KKTC vatandaşını tutuklamasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

New York’taki toplantıda bu konuyu gündeme getireceğini belirten Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne “2017’den sonra ilk kez iyi bir atmosfer oluştu. Şimdi bu iyi atmosfer tutuklamalarla baltalanıyor” diyeceğini kaydetti.

Tatar Rum tarafının Kıbrıslı Türkleri cemaat olarak görmesini kabul etmeyeceklerini vurguladı. Rumların hiçbir zaman siyasi eşitliği kabul etmediğini dile getiren Tatar, önceki gün eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın yaptığı açıklamada, “Crans Montana’da Anastasiadis’in masayı devirmesinin sebebi Netanyahu’nun ‘Deli misiniz? Kıbrıslı Türkleri niye hükümete alacaksınız, niye onları ortak edeceksiniz? Şimdi Kıbrıs’ı siz idare ederken bütün Kıbrıs’ı dünyada siz temsil ederken Kıbrıslı Türklerin orada işi ne?’” demesi olduğunu söylediğini anımsattı.

– “Fidias’a ve partnerine yapılan saldırıyı kınıyorum”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Parlamentosu Rum Milletvekili Fidias Panayiotou ile yaptığı röportajın ardından Panayiotou ve partneri Styliana’nın saldırıya uğramasıyla ilgili çıkan haberlerle ilgili de açıklamada bulundu.

Tatar, Fidias ile güzel bir sohbet gerçekleştirdiklerini belirterek, “Rum tarafında ortalığı ayağa kaldırdılar. Şimdi burada garipsenecek ne var? Nasıl bir dünyada yaşıyor bu insanlar? Kıbrıs Türk’ü görüşünü de mi anlatamayacak, sesini de mi duyuramayacak? Gerçeklerin duyurulmasından mı korkuyorlar bunlar?” dedi.

Fidias Panayiotou ve partnerine geçmiş olsun dileklerini ileten Tatar, saldırı haberlerinden üzüntü duyduğunu ve yapılanları kınadığını ifade etti. Tatar, “Gösterdiği cesaret için teşekkür ediyorum. Programında genelde çok beğenildiğini görüyorum. Bana gelen mesajlardan. Farklı görüşlerden birçok insandan çok mesaj aldım. Dolayısıyla kendisine geldiği için ve bu röportajı benimle yaptığı için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “Yerli üretim kabiliyetini gösteren önemli bir mühendislik başarısı”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, üst yapıları Günsel Mühendisliği’nin geliştirdiği Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na ait 7 adet arama-kurtarma aracının teslim törenine katıldı.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Tatar, törende yaptığı konuşmada, Günsel otomobil fabrikasında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, yerli ve milli bir başarıya şahitlik edildiğini söyledi. Tatar, “Geliştirilen arama-kurtarma araçları daha etkin faaliyet gösterecek” dedi.

Günsel ailesinin Yakın Doğu Üniversitesi’nin ardından Günsel arabasını hayata geçirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Günsel Mühendisliği’nin sadece araba konusunda değil, diğer alanlarda da faaliyet gösterdiğini vurguladı.

Projenin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yerli üretim kabiliyetlerini gösteren önemli bir mühendislik başarısı olarak öne çıktığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Günsel mühendislerinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin teknolojik ihtiyaçlarını belirleyip, tasarlayıp, üreten ve ortaya çıkaran bir vizyonun temsilcileri olduğunu vurguladı.

Sivil Savunma Teşkilatı’nın doğal felaketler ve diğer olaylarda arama-kurtarma araçlarının daha etkin çalışması için Günsel Mühendislik tarafından yapılan çalışmanın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, devletin ve özel sektörün birlikte hareket ederek, başarılı çalışmalar yapmasını temenni etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam