Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Türk’ün Ebedi Davası Kıbrıs Konferansı” Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlendi

Published

on

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı iş birliğinde düzenlenen “Türk’ün Ebedi Davası Kıbrıs” başlıklı konferans bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Konferansta konuşan Tarihçi-Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kıbrıs’ta 1960’lı yıllarda yaşanan katliamların Avrupa kamuoyunda yeterince karşılık bulmadığını belirterek, “Bazı tarihsel vakalar asla kabul edilmez, ancak gücünüz ve reaksiyonunuz varsa geri çekilirler.” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise açılışta yaptığı konuşmada, geçmişte yaşananların iyi analiz edilmesi ve buna göre bir vizyon geliştirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Halklar kardeştir gibi safça anlayışlar, bizi tehlikeli maceralara sürükleyebilir.” ifadelerini kullandı.

-Cumhurbaşkanı Tatar, Ortaylı’yı makamında kabul etti

Konferans öncesinde, Ortaylı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından makamında kabul edildi. Görüşmede, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de hazır bulundu.

Kabulün ardından gerçekleştirilen konferansa, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın yanı sıra bazı milletvekilleri, kurum ve kuruluş temsilcileri ile davetliler katıldı.

-Tatar: “Neler yaşandığını bilmek, ortaya ona göre vizyon koymak önemlidir”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs meselesine tarihsel perspektifle bakmanın önemine işaret etti.

Tarihte farklı ideolojik görüşlerin, dinsel ayrışmaların ve milli değerlerin nasıl çatışmalar veya iş birlikleri doğurabileceğinin iyi okunması gerektiğini vurgulayan Tatar, binlerce, yüzlerce yıl önce benzer coğrafyalarda neler yaşandığını bilmenin, ortaya ona göre vizyon koymanın önemli olduğunu kaydetti.

Doğu Akdeniz’de değişen jeostratejik ve jeopolitik dengelere değinen Tatar, “Mavi Vatan” ve “Gök Vatan” kavramlarını anımsattı.

“‘Halklar kardeştir. Halklar mutlaka geleceği beraber inşa edebileceklerdir gibi safça anlayışların bizleri çok büyük tehlikelere ve maceralara sürükleyebileceğine inanıyorum.” diyen Tatar, tarihsel sürece bütün boyutlarıyla bakılması açısından tarihçilerin yol gösterici olabilecek değerlendirmeler yapmasının kıymetli olduğunu ifade etti. Ortaylı’nın televizyon programlarında sık sık görüşlerini paylaştığını anımsatan Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni yerleşkesinde kendisini dinlemek hepimiz için önemli bir fırsat.” dedi.

-Ortaylı: “Tahammül edilemez olaylar yaşandı. Avrupa devletleri bu hadiseleri görmezden geldi”

Prof. Dr. Ortaylı konuşmasında, Kıbrıs’ta 1960’lı yıllarda yaşanan olayların Avrupa kamuoyunda yeterince karşılık bulmadığını dile getirerek, “O dönemde tahammül edilemez olaylar yaşandı. Avrupa devletleri bu hadiseleri görmezden geldi.” dedi.

Kıbrıs’taki çatışmaların ardından Türkiye’nin müdahalede bulunmak zorunda kaldığını söyleyen Ortaylı, “Hava yoluyla, bombardıman yoluyla müdahale ettik ki katliamlar son bulsun. Ancak Avrupa’nın bakışı değişmedi. Kıbrıs’ı sadece Hıristiyanlıkla ve Yunan kültürüyle özdeşleştirdiler.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs’ın tarih boyunca birçok farklı halk ve kültüre ev sahipliği yaptığını vurgulayan Ortaylı, “Kıbrıs çok stratejik bir noktadır. Akdeniz’deki en eski teknelerin bile uğradığı yer olmuştur.” dedi.

Kıbrıs’taki mücadelenin hâlâ sürdüğünü ifade eden Ortaylı, uluslararası alanda güçlü bir devlet ve millet olunmadığı takdirde yaşananların kolayca unutulabildiğini kaydederek, “Bazı tarihsel vakalar asla kabul edilmez, ancak gücünüz ve reaksiyonunuz varsa geri çekilirler. Bu nedenle bu mesele üzerine oturmalı, düşünmeli ve tarihsel gerçekliği göz ardı etmemeliyiz.” dedi.

-Doğanay: “Doğal gaz rezervi stratejik öneme sahip”

Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu Başkanı Murat Doğanay, konferansta yaptığı konuşmada, “çift devletli çözüm modeli” ile Mavi Vatan doktrininin Kıbrıs merkezli jeopolitik bağlamda birbirini tamamladığını dile getirerek, bu iki kavramın yalnızca siyasi birer öneri değil, Türkiye’nin bölgesel istikrarı, enerji politikası ve tarihsel sürekliliği açısından temel yapı taşları olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ın sadece bir coğrafi alan değil, Doğu Akdeniz’in merkezinde yer alan jeopolitik bir merkez olduğunu belirten Doğanay, enerji kaynakları üzerindeki uluslararası rekabetin Türkiye’nin deniz yetki alanlarını koruma konusundaki kararlılığını çok boyutlu ve stratejik bir zemine taşıdığını ifade etti. Mavi Vatan’ın sadece bir harita değil, güvenlik, egemenlik ve sürdürülebilir gelecek vizyonu olduğunu kaydeden Doğanay, bu vizyonun en hassas alanlarından birinin Kıbrıs olduğunu söyledi.

Doğanay, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarında bulunan yaklaşık 122 trilyon kübik fit doğal gaz rezervinin, hem Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hem de Avrupa’nın arz güvenliği açısından stratejik bir değere sahip olduğunu kaydetti. Kıbrıs’ın güneyinden çıkarılan gazın Avrupa’ya taşınmasında maliyetin sıvılaştırma yöntemiyle 11 doları bulduğunu, Türkiye üzerinden boru hattıyla ulaştırıldığında ise bu maliyetin yaklaşık 6 dolara düştüğünü vurgulayan Doğanay, bunun teknik bir detay olmanın ötesinde Avrupa için stratejik bir kırılma noktası olduğunu dile getirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yalnızca diplomatik bir varlık değil, Türkiye’nin enerji, güvenlik ve dış politika stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydeden Doğanay, “KKTC bölgedeki vekalet savaşları, enerji rekabeti ve askeri varlıklar karşısında, asimetrik tehditlere karşı, önemli bir denge unsurudur.” dedi.

Doğanay, konferansın amacının akademik bilgi birikimi ile sahadaki gelişmeleri birleştirerek Ankara ve Lefkoşa’daki karar mekanizmalarına stratejik bir vizyon sunmak olduğunu söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Gönyeli Çemberi ile Çevre Yolu Yonca Üst Geçit arası trafik akışına kapatıldı

Published

on

By

Lefkoşa – Girne Anayolunun Gönyeli Çemberi ile Çevre Yolu Yonca Üst Geçit arası yüksek gerilim hatlarının koparak yol içerisine düşmesi sonucu yolun trafik akışına kapatıldığı açıklandı.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamada, Lefkoşa’dan Girne yönüne gidecek olan sürücülerin Gönyeli Çemberinden, Gönyeli – Boğazköy Anayoluna, Girne’den Lefkoşa yönünde gelecek sürücülerin ise Üst Geçit Kavşağından Kuzey Çevre Yoluna yönlendirildikleri kaydedildi.

Polis, bu güzergahları kullanacak sürücülerin yavaş ve dikkatli seyretmeleri, trafik işaret ve işaretçilerine uymalarını istedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler’den başsağlığı mesajı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, vefat eden Növber Özcan Atamert için başsağlığı mesajı yayımladı.

Öztürkler mesajında, şu ifadeleri kullandı:

“Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muhafız subayı ve Özel Harp Dairesi’nin ilk başkanı olan merhum General Daniş Karabelen’in kıymetli evladı, vatanseverliği ve asaletiyle tanınan Növber Özcan Atamert’in vefat haberini derin bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayım.

Türk milletine hizmet etmiş köklü bir ailenin değerli ferdi olan Atamert’in hatırası, yüreğimizde daima yaşayacaktır. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Gençlik Federasyonu’ndan “Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi” konusunda eleştiri

Published

on

By

Gençlik Federasyonu, askerlik reformunun ele alınıp, gençliğin taleplerinin dinlenmesi ve çözüm odaklı bir süreç başlatılması çağrısında bulundu.

Federasyondan yapılan açıklamada, “Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisinin” Cumhuriyet Meclisi’nin yaz tatiline girmesiyle birlikte ertelendiği ve gençlerin “belirsizliğe mahkum edildiği” savunuldu.

Federasyondan yapılan açıklamada, Cumhuriyet Meclisi’nin tatile girmesinden önce gündeminde yer alan “Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi” ve olası değişikliklerin, özellikle Başbakan Ünal Üstel’in yurt dışında yaptığı açıklamalarla birlikte askerlik sebebiyle ülkeye dönemeyen gençlere “umut kaynağı olduğu” belirtildi.

Gelinen aşamada gençliğin taleplerinin “ikinci plana atıldığı ve mağdur ediliği” savunulan açıklamada, “Gençlerin planlarıyla, hayatlarıyla, gelecekleriyle bu kadar kolay oynanması kabul edilebilir değildir” denildi.

Açıklamada, özetle şunlar kaydedildi:

“Bedelli askerlik ücretlerinin enflasyonla birlikte fahiş seviyelere ulaşması, çalışan gençler için mevcut şartların sürdürülemez olması ve diaspora gençlerinin ülkeye geri dönüşüne hâlâ net çözümler üretilmemesi, yalnızca bireysel mağduriyetler değil aynı zamanda derinleşen bir beyin göçü sorunu yaratıyor.

Gençlik, mevcut askerlik sisteminden memnun değildir. Zorunlu askerliğin kaldırılması, askerlik koşullarının iyileştirilmesi, vicdani ret hakkının tanınması ve profesyonel askerliğin teşvik edilmesi gibi çok boyutlu reformların masaya yatırılması kaçınılmazdır.

Askerlik reformunu yalnızca bedelli askerlik ücretine indirgenemez. Gençliğin taleplerini siyasi çekişmelerin kurbanı eden bu yaklaşım, yalnızca günü kurtarır, geleceği kaybettirir.”

Açıklamada, ülkenin askeri yapısının profesyonelleşme stratejisiyle sürdürülebilir hâle gelebileceğine de işaret edilerek, önerilerde bulunuldu ve “Askerlik reformunun ele alınıp, gençliğin taleplerinin dinlenmesi, çözüm odaklı bir süreç başlatılması” çağrısı yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam