Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin programı Meclis’te okundu

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) koalisyon hükümetinin özellikle ekonomiyi hızla ayağa kaldıracak adımları atacağı, temel hedefin KKTC halkının refahı ve mutluluğu için gerekli reformları hayata geçirmek olduğu kaydedildi.

Önceki UBP DP hükümet programıyla büyük ölçüde benzer olan bu programa yapılan eklemeler arasında, mali suçlar, terör, kaçakçılık ve kara parayla mücadele gibi alanlarda etkin mücadele için Türkiye’yle işbirliği anlaşmaları imzalanması; afet ve acil durumların daha etkin yönetimi için Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği yapılması; müşavir statüsünde bulunanların göreve çağırılması; geri ödenmeyen Kalkınma Bankası kredilerinin tahsil edilmesi; kamulaştırma işlemlerinin hızlandırılması; firmaların PTTAVM’de mağaza açmasına olanak sağlanması gibi maddeler yer alıyor.

Bugün saat 14.50’de olağanüstü toplanan Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda hükümet programını okundu. Hükümet programını, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz okudu.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞINA DA DİKKAT ÇEKİLDİ

Hükümet programında, Rusya-Ukrayna savaşına işaret edilerek savaşın, dünyadaki tedarik zincirlerini olumsuz etkileyerek enerji ve gıda fiyatlarının son yılların en yüksek seviyelerine ulaşmasına neden olduğu belirtildi.

Programda, “Dünyanın en güçlü ülkelerinin ekonomilerini bile derinden etkileyen bu kriz ülke ekonomimizi de oldukça sarsmıştır. Hükümetin öncelikli hedefi ekonomide yaşanan olumsuzlukları gidererek mali açıdan kendi ayakları üzerinde durabilen bir KKTC yaratmak olacaktır” denildi.

KAMU MALİYESİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPIYA KAVUŞMASI İÇİN ADIM ATILACAK

Kamu maliyesinin dış kaynak bağımlılığının azaltılarak sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasına olanak sağlamak amacıyla gelirleri artırıcı, giderleri azaltıcı tedbirlere öncelik verileceğinin belirtildiği hükümet programında şunlar ifade edildi:

“Üretim, yatırım, istihdam, büyüme ve ihracat odaklı ekonomi modeli oluşturulmasına yönelik adımlara önem verilerek bu konuda Türkiye Cumhuriyeti ile her türlü işbirliği de gerçekleştirilecektir.”

İKTİSADİ VE MALİ İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ: TÜRKİYE’NİN HER KOŞULDA YANIMIZDA OLDUĞUNUN EN BÜYÜK GÖSTERGESİ

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü’ne işaret edilen hükümet programında, “Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin her koşulda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının yanında olduğunun en büyük göstergesi olmuştur. Uluslararası alanda yaşanan hem ekonomik hem siyasi gelişmeler iç ve dış politikada Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile uyum içerisinde çalışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” denildi.

Üç siyasi partinin bu zor dönemde hükümeti oluşturarak büyük sorumluluk örneği gösterdiğinin ifade edildiği hükümet programında, koalisyon ortağı üç siyasi partinin uyum içerisinde çalışarak özellikle ekonomiyi hızla ayağa kaldıracak adımları atacağı belirtildi.

“EMNİYET VE GÜVENLİK GÜÇLERİNİN DAHA ETKİN MÜCADELE VEREBİLMESİ AMACIYLA TÜRKİYE CUMHURİYETİNDEN HER TÜRLÜ DESTEĞİN SAĞLANABİLMESİ İÇİN İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMALARI HAYATA GEÇİRİLECEK”

Hükümet programında, mali suçlarla mücadele, terörle mücadele, uyuşturucu madde kaçakçılığı, silah ticareti, suç gelirleri ve kara paranın aklanmasıyla mücadele, göçmen kaçakçılığı, insan ticaretiyle mücadele ve benzer konularda emniyet ve güvenlik güçlerinin daha etkin mücadele verebilmesi amacıyla Türkiye Cumhuriyeti’nden her türlü desteğin sağlanabilmesi için iş birliği anlaşmaları hayata geçirileceği de ifade edildi.

Programda, afet ve acil durumların daha etkin yönetimi için Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği dahil gerekli adımlar atılacağı da belirtildi.

Yeni programda ayrıca devlette müşavir statüsünde bulunan kamu personelinin uzmanlık alanlarına uygun olarak göreve çağrılacağı ve uzmanlıklarından faydalanılacağı da kaydedildi.

Kalkınma Bankası tarafından verilen ve geri ödenmeyen kredilerin tahsil edilmesine yönelik gerekli adımlar atılacağının da belirtildiği hükümet programında, projelerin ilerlemesinde önemli gecikmelere yol açan kamulaştırma işlemlerinin hızlandırılmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapılacağı ifade edildi.

Programda, e-ticaretin geliştirilmesi çerçevesinde firmaların PTTAVM’de mağaza açarak tedarikçi olmaları sağlanarak hazırlanacak e-platform aracılığıyla ürünlerin Türkiye ve üçüncü ülke pazarlarına sunulmasına imkân verilmesi amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği protokolü imzalanacağı da ifade edildi.

HÜKÜMET PROGRAMI ÜZERİNDEKİ GÖRÜŞMELER PERŞEMBE GÜNÜ BAŞLAYACAK

Hükümet programı görüşmeleri, perşembe günü başlayacak. Görüşmeler Perşembe gece yarısına kadar tamamlanırsa, cumartesi güven oylaması yapılacak. Eğer program üzerindeki görüşmeler cuma güne sarkarsa, güven oylaması pazar olacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam