KKTC’de hemşire eksikliğinin giderek arttığına ve hemşirelik mesleğine ilginin az olduğuna dikkat çekildi; burs -istihdam güvencesi gibi teşviklerle mesleğin daha cazip hale getirilebileceği vurgulandı.

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla tören düzenledi. Törende yapılan konuşmalarda hemşirelerin sorunlarına işaret edildi; acilen çözülmesi gereken sıkıntılar olduğu ifade edildi.

Lefkoşa Elysium Park’ta yer alan törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ana muhalefet CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Türkiye’den Hep-Sen Sendikası Başkanı Yunus Şimşek,  Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen, Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği Başkanı Ali Özgöçmen ve 12 Mayıs Hazırlık Ekibi temsilcileri Velican Köleli ile Mürşide Yağmahan birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından, poster sergisi açıldı, fotoğraf ve video yarışması sunumları yapıldı ve dereceye giren katılımcılara ödülleri takdim edildi.

Ödül takdiminin ardından Doç. Dr.Gülten Sucu Dağ’ın sunumuyla “Yapay Zeka ve Hemşirelik Uygulamalarında Kullanımı”, Öğr. Gör. Dilek Karaoğlan Gülevi sunumuyla “Kahkaha Yogası” başlıklı eğitimler gerçekleştirildi.

-İncirli: “Hemşireler ilk ve son nefeslerinde insanların yanı başında”

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli konuşmasında, hemşirelik mesleğinin önemini vurgulayarak, hemşirelerin ilk ve son nefeslerinde insanların yanı başında olduklarını kaydetti.

Tüm hemşirelerin 12 Mayıs Hemşireler Günü’nü kutlayan İncirli, “Salona girdiğim zaman çok duygulandım. Çünkü kiminizle acil serviste, kiminizle yoğun bakım servislerinde, kiminizle hastanenin servislerinde birlikte çalıştığım.” dedi.

Hemşirelerin insanlık için çalıştığını ve hak ettikleri saygıyı görmeleri gerektiğini vurgulayan İncirli, “Hemşirelere saygı gösterilmediği zaman aslında insanlığa saygı gösterilmiyor.” Şeklinde konuştu ve hemşirelerin hem sendikal mücadelesini hem de birlik mücadelesini başarılı bulduğunu belirtti.

Hemşirelerin yaşadığı kırgınlığı çok iyi anladığını, geçen ekim ayında Yenidoğan Yoğun Bakım Servisinde yaşananları hiç kimsenin unutmadığını kaydeden İncirli, “Yaşananları hiçbirimiz içimize sindiremedik.” diye konuştu.

Hemşireliğin mazeretlerin kabul edilmediği bir meslek olduğunu dile getiren İncirli, mazeretleri çözen kısmındaki sorumlunun ise devlet olduğunu belirtti.

Kamuda ve özel sektörde çok yoğun sorunlar yaşadığını dile getiren İncirli, bu sorunları sık sık Meclisin gündemine getirdiklerini kaydetti.

İncirli konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı:

“Hastalarınıza hizmet etmeye, doğru işler yapmaya devam edin. Hiçbir şey hızınızı yavaşlatmasın. Hiçbir şey sizi yolunuzdan alıkoymasın. Siz kendi yolunuzu yürüyün arkadaşlar. Biz her zaman sizlerle birlikteyiz. 

-Şimşek: “Şartlar ne olursa olsun milletimizin sağlığı için mücadele ederiz”

Hep-Sen Başkanı Yunus Şimşek de Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren hemşirelerin selamlarını getirdiğini kaydetti.

Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığı, “bireyin fiziken, ruhen ve sosyal olarak tam bir iyilik hali” olarak tanımladığını kaydeden Şimşek, “İşte bu tam iyilik haline ulaşmak için bizler milletin kıt kanaat imkânlarla okuttuğu, büyüttüğü, hastanelere yerleştirdiği sağlık emekçileriz. Bizler şartlar ve durumlar ne olursa olsun milletimizin sağlığı için mücadele ederiz” dedi.

Etkinliğe katılmaktan onur duyduğunu dile getiren Şimşek, 6 Şubat depreminde Türkiye halkına yardıma koşan Kıbrıslı Türk meslektaşlarına teşekkürlerini sundu.

Hemşirelerin iyi günde değil, afette, savaşta ve deprem gibi felaketlerde her zaman en önde yer aldığına dikkat çeken Şimşek şu ifadeleri kullandı:

“Kuzey Kıbrıs’ta görev yapan meslektaşlarım, yalnız değilsiniz. Sizin yanınızda omuz omuza mücadele edecek, gerekirse Kuzey Kıbrıs’ta gerekirse Türkiye’de 25 bin meslektaşınız var. 300 bin hemşire var. 300 bine yakın hemşirelik öğrencisi var. Hemşireler ölümlere karşı yaşatır, yaraları iyileştirir, dayanışmayı güçlendirir.”

-Ali Özgöçmen: “Hemşireler güçlü bir toplum ve istikrarlı bir ekonominin de temeli”

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği Başkanı Ali Özgöçmen de, modern hemşireliğin kurucusu olarak bilinen Flores Nightingale’in doğum günü olan ve tüm dünyada hemşireler günü olarak kutlanan bu anlamlı günde bir araya gelmenin gururunu ve sorumluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Özgöçmen, bu yıl Uluslararası Hemşireler Konseyi’nin “Hemşirelere bakmak ekonomileri güçlendirir” temasını kullandıklarını belirtti.

Bu temanın, hemşirelerin yalnızca sağlık sisteminin değil aynı zamanda güçlü bir toplum ve istikrarlı bir ekonominin de temeli olduğunu hatırlattığına dikkat çeken Özgöçmen, “Çünkü sağlıklı ve desteklenen hemşireler olmadan sağlıklı bir toplum mümkün değildir. Hemşireyi korumak, sağlık sistemini, sosyal yapıyı ve toplumsal refahı korumaktır.” ifadelerini kullandı.

-Hemşire eksikliği

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hemşire eksikliğinin her geçen gün daha da derinleştiğini dile getiren Özgöçmen, “Sağlık sistemimizin yükünü taşıyan bizler, sınırlı sayımızla çok daha fazlasını yapmaya çalışıyor, gece gündüz özveriyle hizmet veriyoruz. Bu eksiklik sadece çalışanların değil, halk sağlığında doğrudan bir sorunudur. Biz hemşireler yalnızca hastalarla değil, topluma da şifa dağıtıyoruz. Ancak unutmamalıyız ki şifa veren ellerin de korumaya, desteklenmeye ve saygı görmeye ihtiyacı var.” dedi.

Hemşire sağlığının sadece bireysel değil, toplumsal ve ekonomik bir gereklilik olduğunu dile getiren Özgöçmen, ihmal edilen hemşirelerin toplum sağlığını sürdüremeyeceğini kaydetti.

Ülkede yıllardır giderek artan hemşire eksikliğiyle mücadele ettiklerini dile getiren Özgöçmen, “Gerek kamu hastanelerinde, gerek özel sağlık kuruluşlarında, gerekse belediyelerde görev yapan az sayıdaki hemşire çok büyük yükleri omuzluyor. Bu artık taşınamaz bir noktaya geldi” dedi.

-“Mesleğe ilgi  giderek azalıyor…Teşvik edici mekanizmalar hızla devreye alınmalı”

Hemşire eksikliğine rağmen KKTC vatandaşlar arasında hemşirelik mesleğine ilginin giderek azaldığına da işaret eden Özgöçmen, “Bu durumun temelinde hem maddi imkanların yetersizliği hem de mesleki değerin yeterince tanınmaması yatmaktadır. Bu noktada gençlerimizin hemşireliği bir kariyer yolu olarak benimsemeleri için burslar, eğitim destekleri, staj garantileri, istihdam güvencesi gibi teşvik edici mekanizmalar hızla devreye alınmalıdır.” şeklinde konuştu.

-“ Kapatılan hemşirelik meslek yüksekokulu lisans düzeyine çekilerek yeniden açılmalı”

“Unutmayalım ki bugünün gençleri, geleceğin hemşireleri, geleceğin toplum sağlığının güvencesidir. Aksi halde toplum sağlığı tehlike altındadır.” diyen Özgöçmen, hükümetin kapatılan ama yasası halen duran ön lisans düzeyindeki hemşirelik meslek yüksekokulunu lisans düzeyine çekerek yeniden programlaması ve yeniden açması gerektiğini vurguladı.

-Özel sektörde maaş sorunu

Özel sektörde görev yapan hemşirelerin asgari ücret düzeyinde maaşlarla çalışmaya zorlanmasının da mesleği cazip olmaktan uzaklaştırdığını dile getiren Özgöçmen, özellikle belediyelerde görev yapan hemşirelerin kadro taleplerinin karşılanması gerektiğini kaydetti.

Pandemi döneminde, yerel yönetimlerin sağlık hizmeti sunmasını öneminin ispatlandığını dile getiren Özgöçmen, devlet hastaneleri ve sağlık ocaklarında da hemşire sayısının yeterli olmadığını söyledi.

Kamusal sağlık hizmetinin selameti için hemşire eksikliğine acil çözümler üreterek istihdam sağlanması gerektiğini vurgulayan Özgöçmen, “Gençler için mesleki teşvik edici programlar hayata geçirilmelidir. Özel sektör çalışanı meslektaşlarımız için mesleki kodlarına göre asgari yatırım basamakları düzenlenmeli ve maaşlar uygun seviyeye çekilmelidir” dedi.

Özgöçmen ayrıca, Birliğin sosyal tesis projesi hakkında bilgi vererek projeyi slayt eşliğinde tanıttı.

-İbrahim Özgöçmen: “Bize verilen hiçbir söz tutulmadı”

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen de Sağlık Bakanı’nın Yenidoğan Yoğun Bakım ünitesinde yaşanan olaylardan dolayı meslektaşlarını “katil” ilan ettiğini savunarak bundan dolayı 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü törenine Sağlık Bakanı’nı davet etmediklerini söyledi.

Sağlık Bakanı ve Başbakan ile ciddi sıkıntıları olduğunu söyleyen Özgöçmen, “Bize verilen hiçbir söz yaklaşık olarak iki buçuk yıldır tutulmamıştır. Başbakanımız bize verdiği hiçbir sözü yerine getirmemiştir.” diye konuştu.

Hemşerilik mesleğine ilk kez bir hükümetin bu kadar aşağılayıcı yaklaştığı iddiasında bulunan İbrahim Özgöçmen, Bakan’ın siyaseti sağlığın içine soktuğunu savundu ve  “Artık bizim canımıza tak etti.” dedi.

-Köleli: “…yaşam biçiminin onurlandırıldığı bir gün”

12 Mayıs Hazırlık Ekibi temsilcisi Velican Köleli de modern hemşireliğin kurucusu olarak kabul edilen Florence Nightingale’ in doğum gününde kutlanan Hemşireler Günü’nün, sadece bir takvim günü değil; sabrın, fedakârlığın, şefkatin ve insan sevgisinin meslek haline dönüştüğü bir yaşam biçiminin onurlandırıldığı bir gün olduğunu kaydetti.

-Yağmahan hemşireleri kutladı

12 Mayıs Hazırlık Ekibi temsilcisi Mürşide Yağmahan ise bu anlamlı gün vesilesiyle, ülkenin dört bir yanında büyük bir özveriyle çalışan tüm hemşireleri kutladı; etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Konuşmaların ardından, 12 Mayıs Hemşireler Haftası ‘’Biz Kimiz?’’ temalı fotoğraf/video yarışmasında derece girenlere ödülleri verildi.

TAK/BRT

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda onaya ve bilgiye sunuş işlemleri yapılarak, bazı yasa tasarısı ve öneriler için ivedilik alındı.

İlk olarak Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulu’nun, UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemini incelemek üzere oluşturulan Özel Komite’nin konu hakkındaki raporunun bugünkü genel kurul gündemine alınarak, üçüncü kısım komitelerden gelen tasarı ve öneriler ile görüşülecek diğer işler kısmının birinci sırasında görüşülmesine ilişkin kararı oy birliğiyle kabul edildi.

Lefkoşa Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemini incelemek üzere oluşturulan özel komitenin genel kurul çalışmaları devam ederken çalışabilmesine olanak sağlanmasına ilişkin tezkere de oy birliği ile kabul edildi.

Ardından Yabancıların Çalışma İzinleri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kıbrıs Türk Sanayi Odası (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmelerine ilişkin tezkereleri oy birliğiyle onaylandı.

Genel kurulda daha sonra Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı.

Tezkere üzerine söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, ivediliği alınan Sanayi Odası, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası ile ilgili yasa tasarılarının birebir aynı olduğunu söyledi.

İşçi getirme süreçlerinin takip edilmesi, yatay geçişler, ön izinler ve diğer işlemlerle ilgili yasal değişikliğe gidildiğini ifade eden Gardiyanoğlu, bu değişiklikler komiteden geçtikten sonra 2017’den beri devam eden işlemlerin yasal bir zemine oturacağını belirtti. Gardiyanoğlu, hedefin mağduriyetlerin ortadan kaldırılması olduğunu kaydetti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali yerinden söz alarak, Taşeronlar Birliği’nin genel kurulunun dört yılda bir yapılmasına dair talebini sorguladı. Gardiyanoğlu ise, konuyla ilgili bilgi alıp, Şahali’ye aktaracağını söyledi.

Ardından tezkere oy birliğiyle kabul edildi. Daha sonra Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere oy birliğiyle onaylandı.

Genel kurul Tatil Evleri Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkerenin ele alınmasıyla devam etti.

CTP Grubu’nun izahat talebi üzerine söz alan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, geçmişten bugüne turizmdeki doluluk oranlarıyla ilgili çalışmalarda, turist sayısı ile oteldeki konaklama dengesizliğinin, tatil evlerinin ciddi şekilde kullanıldığını gösterdiğini ifade etti.

Ataoğlu, amacın, bunu kayıt altına alıp, denetlenmesiyle ilgili olduğunu belirtti. Ardından tezkere oy birliğiyle kabul edildi.

Genel kurulda daha sonra Yerli Malı Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı.

Tezkere üzerine söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, yasaya olumlu baktıklarını, komitede ellerinden gelen katkıyı koyacaklarını belirterek, paydaşların görüşlerinin de dikkate alınmasını istedi. Ardından tezkere oy birliğiyle onaylandı.

Meclis’te YDP Gazimağusa Milletvekili ve Genel Başkanı Erhan Arıklı tarafından Seçim ve Halk Oylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkeresi de ele alındı.

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, teamüllerin Meclis’in çalışmasında önemi olduğunu ifade ederek, Meclis’in, tüm siyasi partileri ilgilendiren konuları tüm siyasi partilerle birlikte ele aldığını hatırlattı.

Meclis’in teamüllerine sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Şahali, tüm siyasi partileri ilgilendiren konuların ortak inisiyatifle gündeme gelmesini talep etti.

Demokratik katılımcılık ilkesinin zorunluluk olduğuna inanç belirten Şahali, bu talebe oylarının ret olacağını söyledi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, Arıklı, Cumhurbaşkanlığı makamına aday olacak kişinin en azından kitlesel desteğinin olduğunu belli miktarda seçmenin imzasıyla ortaya koyması gerektiği düşüncesini paylaştı. Arıklı, ekim ayında cumhurbaşkanlığı seçimi olacağını belirterek, geçmişte işin ciddiyetini ayaklar altına alan adaylar olduğunu gördüklerini belirtti.

Geçmişte akli melekeleri yerinde olmayan birçok aday olduğunu ifade eden Arıklı, işe ciddiyet kazandırmak ve kriter getirmek istediklerini söyledi. 

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay yerinden söz alarak, öneriyle ilgili tek somut olgunun 1500 imza toplanması olduğuna dikkat çekerek, önerinin, Anayasa’ya uygunluğu açısından görüş alınıp, alınmadığını sordu.

Erhan Arıklı ise, hukukçularından önerinin Anayasa’ya aykırı olmadığı yönünde görüş aldığını kaydederek, noter tasdikli 1500 imza toplanmasının kolay olmadığını belirtti.

UBP Milletvekili Ahmet Savaşan da yerinden söz alarak, bu konuya kriter getirilmesine olumlu baktıklarını söyledi. DP Milletvekili Serhat Akpınar da yerinden söz alarak, öneriye olumlu yaklaştıklarını dile getirdi. Ardından tezkere oy çokluğuyla kabul edildi.

Genel kurulda daha sonra Elektronik Haberleşme (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı.

Tezkere üzerine söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, görev süresi uzatma tasarılarının anlamını yitirdiğini ifade etti. BTHK’nın bomba gibi patlatılmış bir kurum olduğunu savunan Şahali, “Saklanması gereken verilere sahip çıkamamış, BTHK’nın mahremiyetini koruyamamış arkadaşların görev süresini uzatacak bir öneri getiriyorsunuz” eleştirisinde bulundu.

BTHK’nın siber saldırıya uğradığı dönemde web sitesine bile ulaşılamadığını dile getiren Şahali, böylesi bir kurul üyesinin görev süresinin ikinci defa uzatılmak istenmesini eleştirdi.

“27 Mart’tan 12 Nisan’a kadar memlekette BTHK yoktu” diyen Şahali, “Devleti dinamitleyenlere oy mu vereceksiniz?” sorusunu sordu.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, Şahali’nin, BTHK’ya acımasız şekilde saldırmasını üzüntüyle karşıladığını belirtti. 27 Mart’ta dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkede de bir kuruma siber saldırı yapıldığını ifade eden Arıklı, bayram süresince teknik elemanların mesai almadan kurumda 7/24 dokuz gün çalıştığını vurguladı.

Siber saldırının, dünyanın her yerinde yapıldığını ifade eden Arıklı, BTHK’ya saldırılmasına teessüflerini belirtti. “Sizin atadığınız bu arkadaşlarla evden, eve fiber projesini gerçekleştirinceye kadar çalışmak istiyorum” diye konuşan Arıklı, “Bütün veriler kontrol altındadır. Hiçbir sıkıntı yok. İki ayrı yerde yedekleniyor” vurgusu yaptı.

Ardından tezkere oy çokluğuyla onaylandı.

Genel kurulda daha sonra UBP Milletvekili Hasan Küçük tarafından sunulan İş Sağlığı ve Güvenliği (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı.

Tezkere üzerine söz alan UBP Milletvekili Hasan Küçük, yasa önerisinin, uygulamada karşılaşılan sorunlara yönelik olduğunu söyledi.

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise, kategorik bir yanlış söz konusu olduğunu ifade ederek, her tür işletmenin kendi oranında alması gereken tedbirler olduğunu belirtti. Şahali, işverenin yükümlülüklerinden tenzilat yapacak öneriye ret oyu vereceklerini söyledi.

UBP Milletvekili Hasan Küçük ise, Şahali’nin kaygısını paylaştıklarını kaydederek, iş kazalarının önüne geçmek için düzenlemeye gidileceğini belirtti. Küçük, görüş ve önerilerin komite aşamasında şekilleneceğini ifade etti.

Erkut Şahali ise yerinden söz alarak, öneride işveren tanımının değiştirildiğini söyleyerek, çalışmadan sorumlu bakanın izahat vermesi gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın da yerinden söz alarak, değişikliğin sadece tefsir kısmında olduğunu ifade ederek, bu tefsir değişirse tüzel kişinin cezai müeyyide kapsamında olamayacağını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ise söz alarak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda hassasiyetlerinin aynı olduğunu belirtti.

İş kazası durumunda hem polis, hem de dairenin müfettişlerinin çalışma başlattığını kaydeden Gardiyanoğlu, bir şirket sahibinin 7-8 tane şantiyesini birebir denetlemesinin söz konusu olmadığını ve bunun için personel alındığını anlattı.

CTP Milletvekili Ongun Talat ise yerinden söz alarak, tefsir değiştirilerek, bütün sorunların çözülemeyeceğini belirtti.

CTP Milletvekili Filiz Besim de yerinden söz alarak, iş sağlığı ve güvenliğinin ekip işi olduğunu ifade ederek, paydaşlarla görüşülüp, önerinin tekrar düzenlenmesini istedi.

Bakan Gardiyanoğlu ise, önerinin, komitede enine boyuna tartılacağını belirtti.

Ardından tezkere oy çokluğuyla kabul edildi.

Genel kurulda daha sonra Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı.

Tezkere üzerine söz alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, yasada reklamcılık alanıyla ilgili bir değişiklik istendiğini belirtti. Değişiklikle belediyelerin gelirlerinde önemli bir azalma olacağını ifade eden İncirli, belediyelerin haberi olmadan bu değişikliğin yapıldığına işaret etti.

İncirli, komitede yasa değişikliğiyle ilgili çalışma yapacaklarını ancak hem belediye, hem de reklamcılık açısından denge unsurunu göz önünde bulunduracaklarını kaydetti.

Hükümetin belediyeye trafik borcu olduğunu ifade eden İncirli, belediyeye olan trafik borçlarının ödenmesi gerektiğini belirtti. İncirli, ivediliğe olumlu oy vereceklerini söyledi.

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ise, uzlaşıya açık olduklarını belirterek, reklamcılarla ilgili bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etti. İlgili belediyelerle uzlaşıya varamayınca yasa değişikliğinin gündeme geldiğini kaydeden Oğuz, komitede uzlaşmayı temenni etti.

Oğuz, başka bir soru üzerine, soruna bütünsel olarak bakmak istediklerini söyledi.

Ardından tezkere oy birliğiyle kabul edildi

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın Cumhurbaşkanı adayı olacak olanların noter onaylı en az bin 500 yurttaşın imzası bulunması şartını getirmeyi amaçlayan Seçim ve Halkoylaması Değişiklik Yasa Önerisi’nin komitede ivedilikle görüşülmesi talebini ele aldı.

Değişiklik Yasa Önerisine ilişkin konuşan CTP milletvekili Erkut Şahali, “mecliste eskiden tüm siyasi partileri ilgilendiren konular; tüm siyasi partilerle ele alınır ve genel kurulün gündemine taşınırdı. Bugün ise bir milletvekilinin önerisiyle gündeme geldi. Ne olur bu meclisin teammüllerine sahip çıkalım. Bu talebe oyumuz ret olacaktır” dedi.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ise, Ekim ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine işaret ederek, geçmişte işin ciddiyetini ayaklar altına alan adaylar çıktığını savundu.

Arıklı, “böyle önemli bir makama aday olacak kişilerde aranacak ciddi kriterler olmalı. En azından kitlesel bir seçmeni olduğunu kanıtlaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

UBP milletveki Ahmet Savaşan ve DP milletvekili Serhat Akpınar da yerinden söz alarak bu konuda hükümet ortaklarıyla hemfikir olduklarını dile getirdiler.

Yasa önerisinin ivediliği oy çokluğu ile onaylandı.