Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

UBP tabanı bunu göze alır mı?

Erdoğan ile yakın temasta olduğu bilinen Binali Yıldırım’ın UBP kurultayına katılıyor olmasını ‘sadece Taçoy ile olan dostluğuna’ yormak, oldukça dar pencereden bakmaktır.

Published

on

1_b-(2).jpgŞermin Sarro yazdı…

UBP kurultayına dün süpriz bir şekilde Binali Yıldırım’ın katılacağını öğrendik. 
Yıldırım, kurultayda bir konuşma yapacak. Konuşmasında doğal olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da selamını ve mesajını iletecek. 

Erdoğan ile yakın temasta olduğu bilinen Binali Yıldırım’ın UBP kurultayına katılıyor olmasını sadece “Hasan Taçoy ile olan dostluğuna” yormak, oldukça dar pencereden bakmaktır. 

Şöyle ki başka bir partinin kurultayı olsaydı Türkiye’den bir yetkili katılır mıydı? Herkesin kabul edeceği bir gerçek var ki UBP, Türkiye’nin göz bebeği olan bir partidir. Türkiye’nin iktidarda görmek istediği ve hükümette olduğu süre içerisinde desteğini esirgemediği bir partidir. Bu herkesçe sanırım inkar edilemez bir gerçektir. Bu ziyareti de bu açıdan ele almalıyız kanımca. 

Yıllardan beri Türkiye ile uyum içinde çalışan bir partinin, yöneticisi konumundaki “Genel Başkan koltuğuna” da en nihayetinde Türkiye’deki iktidarla uyumlu bir şekilde çalışabilecek birisinin oturmasının, en doğal arzuları olduğunu tahmin etmek zor değil sanırım. 

 

Bilindiği gibi Faiz Sucuoğlu geçtimiz kurultayda adaylıktan son dakika çekilmiş ve açıkca söylemese de bunun Türkiye’nin baskısı ile gerçekleştiği yönünde bazı imalarda bulunmuştu. Bu açıdan ele aldığımız zaman “Binali Yıldırım ile Taçoy” dostluğundan öte bir durum var ki; Türkiye’ye göre “UBP tabanını Türkiye’ye karşı kışkırtacak, müdahale olduğu algısı yaratacak ve Türkiye ile ilişkileri zedeleyen söylem ve davranışlarda bulunacak” bir siyasi kimliğin, UBP gibi bir partinin başına geçmesi pek tabiki arzuları olmayacaktır. 

Peki iktidara oynayan en büyük parti konumundaki UBP’nin Türkiye’nin desteğini almadan başarılı bir hükümet dönemi geçirmesi umulabilir mi? Türkiyesiz bir UBP olabilir mi? UBP tabanı bunun gerçek olamayacağını farkında olan bir tabandır. UBP tabanı aslında çok zeki bir tabandır. 

Sol cenah gibi ütopik bakış açısıyla “Türkiye’nin parasını da istemeyiz, anavatanlığını da, desteğini de kösteğini de” diyen bir taban değildir UBP tabanı… Türkiyesiz bir KKTC olamayacağı gerçeğiyle yüzleşmiş bir tabandır… 

Eğri oturup doğru konuşalım Türkiye’deki iktidarın desteklemediği partilerin iktidar dönemlerini hepimiz gördük geçirdik. Maaş ödeyemedikleri için istifa ettiklerini gördük yaşadık. Türkiye yetkilileriyle görüşmek için randevu dahi alamadıklarını, ekonomik protokolü dahi imzalamak için aynı masaya oturmayı beceremediklerini yaşadık. 

Şimdi Türkiye’nin müdahalesinden yakınıp şikayet eden, müdahalesiz bir parti olacağız imajı çizen Sucuoğlu, bu açıdan bakılınca UBP tabanına hitap eder mi acaba? 
Türkiye’nin desteğini almayan bir UBP, iktidara gelebilir mi? Gelmesine gelir ancak başarılı bir hükümet dönemi geçirebilir mi? Başarılı olmayan hükümet iktidarda uzun süre kalabilir mi? Yoksa önceki Türkiye ile uyumsuz hükümetler gibi batırıp, çekilmek zorunda mı kalır? 

Yel değirmeni ile savaşmaya gerek yok, sendikaların sokağa döküldüğü dönemleri hepimiz hatırlıyoruz sanırım. Şu bir gerçektir ki pandemi döneminde Türkiye’nin desteğini almasaydık neler olurdu tahmin bile edemiyorum. Türkiye’nin ne desteğini ne parasını istemiyoruz diyenler, ilk aşı olmaya koşanlardı (Türkiye’nin gönderdiği aşılardan) bu da küçük bir hatırlatma olsun. 

Neyse konumuza dönelim sonuç olarak; Türkiye ile her daim dirsek temasında olmamız gerekliliğini farkında olan UBP üyeleri, Sucuoğlu’na destek vermeyi göze alır mı? Yarın göreceğiz… 

Günün sözü: Toplumlar hak ettikleri şekilde yönetilirler.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Boğaz Şehitliği’nde tören düzenlendi….Tatar:Emanetiniz asla çiğnenmeyecek, sonsuza dek yaşatılacaktır

Published

on

By

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıl dönümü kapsamında Boğaz Şehitliği’nde tören düzenlendi.

Şehitlik özel defterini imzalayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği uğruna toprağa düşen aziz şehitleri asla unutmadıklarını, unutturmayacaklarını kaydederek, “Emanetiniz asla çiğnenmeyecek, sonsuza dek yaşatılacaktır” dedi.

Boğaz Şehitliği’nde bugün saat 18.00’de protokol sırasına göre çelenklerin şehitliğe sunulmasıyla başlayan törene Cumhurbaşkanı Tatar’ın yanı sıra, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve askeri yetkililer katıldı.

Saygı duruşu ve saygı atışının ardından bayrakların İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekildiği törende Şehitlik Özel Defteri’ni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar imzaladı.

Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği uğruna toprağa düşen aziz şehitleri asla unutmadıklarını, unutturmayacaklarını kaydeden Tatar, “Bugün kendi vatanımızda, kendi devletimizde başımız dik ve özgürce yaşıyorsak bunu sizin fedakarlıklarınıza borçluyuz” ifadelerine yer verdi.

Tatar, Şehitlik Özel Defteri’ne şunları da kaydetti:

“Canlarınız pahasına Kıbrıs Türk halkını bugünlere taşıyan emek ve mücadeleleriniz daima minnet ve şükranla anılacaktır.

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünde manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz, rahat uyuyunuz, emanetiniz asla çiğnenmeyecek, sonsuza dek yaşatılacaktır. Ruhunuz şad olsun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü nedeniyle resepsiyon düzenledi:’Kıbrıs Türkü bu adada ev sahibidir ve olmaya devam edecektir’

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51. yıldönümü dolayısı ile resepsiyon düzenledi. Meclis bahçesinde gerçekleştirilen resepsiyon Meclis Başkanı Ziya Öztürkler ve eşi Oya Öztürkler’in konukları karşılaması ile başladı.

Resepsiyonda Gençlik Dairesi Vadili Gençlik Merkezi halk dansları tarafından hazırlanan folklor gösterisi ve 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’nci yıl dönümü sinevizyon gösterimi yapıldı.

Sinevizyon gösteriminin ardından konuşan Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti tarafından Kıbrıs Türk halkına armağan edilen Cumhuriyet Meclisi’nin yeni binasında Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtının yıldönümü Barış ve özgürlük Bayramı’nı kutlamanın gururunu, coşkusunu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Öztürkler, konuşmasında günün anlam ve önemini anlattı.

Öztürkler, 20 Temmuz’un sadece bir askeri müdahalenin bir kurtuluşun yıldönümü değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkını varoluşunun, kendi kaderini tayin etme hakkının, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteği ile tecelli ettiği, özgür ve güvenli şekilde yaşanan bir coğrafyanın ve onurlu geleceğin temin edildiği bir gün olduğunu vurguladı.

Geleceğe umutla bakan bir halkın bayramının günü olduğunu kaydeden Öztürkler, anavatan Türkiye’ye desteğin dolayı teşekkür ederken, şehitleri saygı ve rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu. Öztürkler “Sesimizi kısmaya çalışanlara karşı bir halkın iradesini, cesaretini, azmini ve mücadele ruhunu ortaya koyduk, “51 yıl sonra bir kez daha ilgili taraflara sesleniyorum. Kıbrıs Türkü bu adada ev sahibidir ve olmaya devam edecektir. Kıbrıs Türkü barışın, hukukun ve adaletin yerini bilir ama teslimiyetin adını bilmez.”dedi.

Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının geçmişi unutmadan özden gelen haklara dayalı, egemen eşitlik ve uluslararası eşit statü temelinde, Kıbrıs adası için adil ve kalıcı bir çözüm arayışından asla vazgeçmeyeceğinin altınız çizdi.

Öztürkler, “Biz anlaşma istiyoruz ama bizi yok sayan bir masada devletimizi ve kimliğimizi ortadan kaldırarak değil. Biz bayrağımızı özgürce dalgalandıracağımız onurumuzla yaşayacağımız, gerçeklere dayalı bir anlaşma, iki egemen devletin varlığının kabulünü istiyoruz. “dedi.

Kıbrıs Türkü’nün sömürge idaresine sokmanın mümkün olmayacağını belirten Öztürkler, esarete boyun eğmeyen büyük bir millet olduğunu ifade etti. Öztürkler, konuşmasında “KKTC bağımsız bir devlettir ve öyle de kalacaktır” vurgusu yaptı.Resepsiyon Ayşegül Zaim’in konseri ile sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlu olsun…

Published

on

By

Devamını Oku

Trending

Reklam