Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ülkede ‘delta’ tespiti yok fakat tedbiri elden bırakmamak gerekiyor

Ülkemize bir hafta önce gelen Delta varyantı tespit kitleriyle bugüne kadar ‘delta varyantı’ tespit edilmedi. Konuyla ilgili konuşan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Doç Dr. Deren Oygar, “alınan tedbirlerin arkasında durmak zorundayız, yoksa bu süreç kapanmaya

Published

on

Ülkemize bir hafta önce gelen Delta varyantı tespit kitleriyle bugüne kadar ‘delta varyantı’ tespit edilmedi. Konuyla ilgili konuşan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Doç Dr. Deren Oygar, “alınan tedbirlerin arkasında durmak zorundayız, yoksa bu süreç kapanmaya kadar gidebilir” dedi.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi Başkanı Doç. Dr. Deren Oygar, dünya genelinde yayılmaya başlayan Koronavirüsün şimdiye dek saptanan “en bulaşıcı varyantı” olarak nitelendirilen Delta varyantının, şu an KKTC’de tespit edilmediğini açıkladı.

Oygar, ülkede son günlerde artış gösteren Kovid-19 vakalarının; Delta varyantı ile bağlantısı olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla son bir haftadır analizlerin yapılmakta olduğunu ancak düne kadar ülkede Delta varyantının tespit edilmediğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, Koronavirüs (Kovid-19) ve virüsün dünyada yayılmaya başlayan bulaşıcılığı yüksek Delta varyantını ile mücadele, ülkede yürütülen aşılanmadaki son durum ve Avrupa Birliği’nde 1 Temmuz’da yürürlüğe konan “Dijital Kovid Sertifikası” uygulaması hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 2 Temmuz itibarıyla 127 bin 213 kişiye birinci doz; 91 bin 341 kişiye ise her iki doz aşıları yapıldı. Ülkede şimdiye kadar 218 bin 554 doz aşı yapıldı. Verilere göre, nüfusun yüzde 33,2’si birinci doz, yüzde 23.9’u ise ikinci doz aşısını oldu.

“DELTA VARYANTINI TESPİT KİTLERİ GEÇEN CUMA ÜLKEYE GELDİ, SON BİR HAFTADIR ANALİZLER YAPILIYOR”

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, “Delta varyantını tespit kitleri geçen cuma Türkiye’den geldi. Geçen cumadan itibaren ülkede Delta varyantının olup olmadığını tespit etmek için çalışmalara başlandı. Şu ana kadar Delta varyantı ülkede tespit edilmedi. Çalışmalar ve araştırmalar devam ediyor. Araştırmacılar, yeni çıkan vakaların sonuçlarını da alıp analiz ediyorlar” dedi.

Oygar, “Delta varyantının ülkede tespit edilmesi halinde bunu kamuoyunun bilgisine getireceğiz dedi.

“DÜNE KADAR TESPİT EDİLMEDİ, AMA BUNDAN SONRA SAPTANMA İHTİMALİ VAR”

Müsteşar Oygar, Delta varyantının düne kadar tespit edilmediğini, ancak varyantın ülkede görülmesi ihtimalinin bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

“Düne kadar tespit edilmedi, ama bundan sonra tabii ki saptanma ihtimali var. Dünya genelinde, ülkelerde varyantlarla ilgili bir artış söz konusu ve küresel bir dünyada yaşadığımız için bizde de görülmesi olası. Güney Kıbrıs’ta, Türkiye’de saptandı. İngiltere’de de görüldü, gerek Ercan Havaalanı gerek Güney Kıbrıs üstünden ülkeye gelenler var. Her ne kadar da ülkeye giriş kapılarında testler uygulanıyor olsa da, test şartını kaldırmasak da, bu varyantın ülkede görülmesi mümkündür.”

“(ALINAN TEDBİRLERİN) BUNUN ARKASINDA DURMAK ZORUNDAYIZ, YOKSA BU SÜREÇ KAPANMAYA KADAR GİDEBİLİR”

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Deren Oygar, Delta varyantı ile ilgili ülkede bazı tedbirler almakta olduğuna işaret ederek, “Sağlık Bakanlığı, bu konuda tedbirleri alıyor. Sınır kapılarında, girişlerindeki kısıtlamaları ve test uygulamalarını en üst seviyede tutmaya çalışıyoruz. Diğer ülkelerden daha sıkı uygulamalarımız var. Ekonomik nedenler bizi baskı altına alıyor ama bunun arkasında durmak zorundayız yoksa bu süreç kapanmaya kadar gidebilir” uyarısında bulundu.

Oygar, Delta varyantının tespit edildiği Güney Kıbrıs’a işaret ederek, Güney Kıbrıs’ın sınırlarını daha gevşek bırakmasından ötürü Delta varyantının ülkeye geldiği saptamasında bulundu.

Sağlık Bakanlığı’nın Enfeksiyon Kontrol Komitesi’nin önerilerine göre Kovid-19 salgınına ilişkin önlemlerini almakta olduğunu ifade eden Oygar, “Ancak bu önlemlere rağmen Delta varyantı bize gelebilir” dedi.

DELTA VARYANTINA KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Deren Oygar, Koronavirüsün bulaşıcılığı yüksek Delta varyantının ülkeye gelmeden alınması gereken bazı tedbirlere ilişkin olarak, “Delta varyantına karşı önlemler kapsamında aşılanmayı hızlandırmak, ekonomiyi de gözeterek sınır kapılarını sıkı tutmak ve bireysel korunma -maske, mesafe ve hijyen – kurallarına uymak gerekiyor. Delta varyantı ülkeye gelmeden tüm bu önlemleri tamamlamak çok önemli” diye konuştu.

“AŞILANMAYI HIZLANDIRMAK ÖNEMLİ”

Oygar, Delta varyantına karşı önlemlere ilişkin ayrıca şunları da kaydetti:

“Aşılanmayı hızlandırmak önemli. Bu nedenle aşı merkezlerini artırdık. Üniversiteler ve riskli sektörler hızlıca aşılandı. Aşılanmış olsak bile, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak zorundayız. Bunlara riayet eden ülkelerde daha az vaka var. Aşılanmayı hızlandırmak ile birlikte bireysel korunma kurallarına uyduğumuz sürece Koronavirüsün bulaşıcı varyantlarıyla baş edebileceğiz çünkü aşılanmanın bulaşıcılığı azalttığına dair kesin bir bilgi elimizde yok. İngiltere ve İsrail gibi aşılanmış ülkelerde de vakalar artıyor. Bu virüsü yenmek için kurallara uymalım.”

“AŞILANSAK BİLE, BİREYSEL KORUNMA KURALLARINA UYALIM”

Sağlık Bakanlığı’nın Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında gereken önlemleri aldığını ancak halkın da kurallara uyması gerektiğini bir kez daha vurgulan Oygar, “Aşılansak bile -ki aşılanmanın varyantlara etkisi olup olmadığı konusundaki çalışmalar devam ediyor-, kurallara dikkat etmemiz lazımdır” dedi.

“AŞI BAŞVURULARINDA VE AŞILANMAYA GELEN KİŞİ SAYISINDA AZALMA VAR”

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, TAK’a yaptığı açıklamalarda, ülkede aşı başvurularında ve aşılanmaya giden kişi sayısında düşüş gözlemlediklerini ifade ederek, halka aşılanma çağrısında bulundu.

Oygar, “Aşılanmaya gelen kişilerde bir azalma görüyoruz. Randevu veriliyor, ancak insanlar gelmiyor. Aşı başvurularında da bir azalma var. Aşı, bu hastalığın ciddi seyretmesini, hastaneye yatışları ve ölümleri azaltıyor. Hangi aşıya ulaşabiliyorsanız aşı olun” diye konuştu.

Oygar, Sağlık Bakanlığı’nın halk arasında aşılanma eğiliminde gözlemlenen düşüşün nedeninin saptanması için bir çalışma başlattığını da belirterek, bu çalışma ile aşılanma oranında yaşanan düşüşün nedenleri hakkında daha net bir tespitte bulunabileceklerini söyledi.

“PAZARTESİYE KADAR RANDEVULU AŞI BAŞVURULARI TAMAMLANACAK, RANDEVUSUZ AŞILANMA ÇAĞRISI YAPILACAK”

Sağlık Bakanlığı’nın ülke genelindeki aşılanma programı kapsamındaki çalışmalara ilişkin bilgiler de paylaşan Oygar, “Aşılama 18 yaş ve üstüne indi. Randevu ile aşı başvuruları geçen pazartesi 15 sağlık ocağında tamamlanmasıyla bu merkezlerde 18 yaş ve üstü olan kişilere randevusuz aşılar yapılıyor. Geriye kalan ana merkezlerde randevu sistemi ile aşılama devam ediyor. Bazı merkezlerde, Yakın Doğu Hastanesi ve Suat Günsel Hastanesi’nde randevusuz aşılanma yapılıyor” dedi.

Ülkede pazartesine kadar randevulu aşı başvurularının tamamlanacağını ve “randevusuz aşılanma” çağrısı yapacaklarını kaydeden Oygar, böylelikle randevu alamayan ve aşı olmak isteyip henüz olamayan kişilerin aşılanabileceğini söyledi. 

MRNA VE VİRAL VEKTÖR AŞILARI HAKKINDA

Oygar, Delta karşı “daha etkili” olduğu belirtilen mRNA ve Viral Vektör aşılarının kullanımına ilişkin, Sağlık Bakanlığı olarak MrNA aşıları çalışmalarını takip ettiklerini ifade ederek, bu konuda 6 ay içinde aşı süresi dolacak kişilerin üçüncü doz aşılarının MrNA yapılması için çalışmaların ve girişimlerin başlatıldığını da kaydetti.

Oygar, ayrıca Güney Kıbrıs’tan BioNTech aşısı talep ettiklerini ancak buna rağmen sadece 10 bin doz BioNTech gönderildiğini belirterek, “AB’den aşıların direkt bize gönderilmesi istendi ancak Güney Kıbrıs üzerinden gönderilmesi üzerinde ısrar edildi. Bu konuyu, İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nde defalarca dile getirmemize rağmen 10 binden fazla doz verilmedi” diye konuştu.

AB “DİJİTAL KOVİD SERTİFİKASI”

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, Avrupa Birliği’nde 1 Temmuz’da yürürlüğe giren “Dijital Kovid Sertifikası”na ilişkin olarak da, Sağlık Bakanlığı’nın QR sisteminin altyapısını hazırlamaya başladığını hatırlatarak, bu konudaki çalışmaların sona geldiğini ve sistemin onaylanmasının ardından yürürlüğe gireceğini söyledi.

Avrupa Birliği’nde sağlık uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen çevrim içi toplantıya katıldıklarını da ifade eden Oygar, bu toplantıda aşı sertifikasına ilişkin veri paylaşımı konusunun ele alındığını belirtti. Oygar, veri paylaşımı konusunda da çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, “Bu çalışmaların tamamlanmasının ardından bizim insanlarımız da QR kodunu gösterip Dijital Kovid Sertifikası ile seyahat edebilecek” dedi.

Oygar, KKTC’de yoğun bir şekilde uygulanan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün acil kullanım onayı verilen Sinovac aşısının AB Dijital Kovid Sertifikası kapsamında olup olmadığına ilişkin, “Avrupa Birliği, Sinovac aşısıyla ilgili kararı üye ülkelerine bıraktı. Macaristan’da insanlar Sinovac aşısı olmasına rağmen bu ülke yeşil kodlu bir ülkedir. AB üye ülkesi olan Macaristan Sinovac aşısını kabul edecektir. Diğer AB üye ülkelerinin kararlarını ilerleyen günlerde göreceğiz. Güney Kıbrıs Sinovac ve Sputnik aşılarını kabul etti” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam