Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ulu Önder Atatürk vefatının 86’ncı yıl dönümünde Lefkoşa AKM’de düzenlenen törenle anıldı

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86’ncı yıl dönümü dolayısıyla başkent Lefkoşa’da Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma töreni düzenlendi.

Saat 9.30’da saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan anma törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, bazı bakanlar, milletvekilleri, kurum, kuruluş, dernek temsilcileri, askeri erkan ve öğrenciler katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği adına Üçüncü Katip Ahmet Ege Akay ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Piyade Üsteğmen Emren Yılmaz birer konuşma yaptı.

Anma töreni, konuşmaların ardından Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı piyano dinletisi, “Dersimiz Atatürk” isimli oratoryo ve tablo sunumu ile sona erdi.

Tatar: “KKTC’de bağımsızlığa ve özgürlüğe sahip çıkılması Atatürk’ün yaktığı meşale doğrultusundadır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında Büyük Önder Gazi, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yıl dönümünde KKTC’de saygı, sevgi ve özlemle anıldığını kaydetti.

En büyük eseri olarak ifade ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün geleceği görebilen, geleceğe ışık tutabilen, devrim ve inkılaplarıyla Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine getirme gayretinde olan bir asker, komutan ve devlet adamı olduğunu belirten Tatar, subaylarına Doğu Akdeniz’de olan Kıbrıs’ın düşman elinde olmaması gerektiği mesajını verdiğini hatırlattı.

Kıbrıs Türk halkının da her zaman, ondan ilham alarak ve onun tavsiyelerini dinleyerek varoluş mücadelesi verdiğini anlatan Tatar, bugün de KKTC’de bağımsızlığa ve özgürlüğe ve milli değerlere sahip çıkılmasının Atatürk’ün yaktığı meşale doğrultusunda olduğunu ifade etti.

Yine bu meşaleyle ve Atatürk ruhuyla, Kıbrıs Türk halkının Rum Yunan ikilisine, İngiliz Sömürge yönetimine, her türlü haksızlığa karşı direnebildiğini, TMT önderliğinde toparlanıp bugünlere gelebildiğini söyleyen Tatar, bugün bir bağımsız Türk Devleti olarak Doğu Akdeniz’de var olmanın bunun en büyük göstergesi olduğunu vurguladı.

Tatar şunları kaydetti:

-“Kıbrıs Türk halkının Atatürk’e olan bağlılığı…”

“Biz kendi dili, dini, kültürü ve kaderiyle, kendi mücadelesiyle bu topraklardaki varlığımızı egemenlik temelinde sürdürmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz. Bu kavga ve mücadeleyi verirken Atatürk’ün ışığıdır, onun çizdiği bir yoldur. Çünkü Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir milletin asla başka bir milletin boyunduruğu altında yaşamlarını onurlu bir şekilde sürdüremeyeceğini söylemiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra aldığımız o ilham ve güçle biz de kendi bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için her tür haksızlığa karşı direnebildik.”

Kıbrıs Türk halkının Atatürk’e olan bağlılığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugünden sonra da bu halkın egemenliğini haykırarak, geleceğe Atatürk’ün izinden gitmeye devam edeceğini belirtti.

– Çavuşoğlu: “Tüm dünyaya ilham veren bir lider olarak, tarih sahnesinde yerini aldı”

Milli Eğitim Bakan Nazım Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, bağımsızlık mücadelesinin öncüsü ve eşsiz lider Mustafa Kemal Atatürk’ün yüksek ideallerine, ilkelerine ve ülkeye kazandırdığı değerlere olan bağlılıklarını vurguladı.

Çavuşoğlu, “Atatürk, sadece bir milletin kurtarıcısı olarak değil, aynı zamanda evrensel değerlere, barışa, bilime ve insan onuruna olan bağlılığıyla da, tüm dünyaya ilham veren bir lider olarak, tarih sahnesinde yerini almıştır.” dedi.

“Onun bizlere bıraktığı en değerli miras, özgürlük ve bağımsızlık ilkeleriyle kurduğu, Cumhuriyet’tir. Bizler de bu mirasa sahip çıkarak, her bir gencimizin bu büyük sorumluluğun bilinciyle yetişmesi için, var gücümüzle çalışıyoruz.” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözünü hatırlattı, bu sözle onun bilimin ışığında ilerlemenin, aydınlık bir toplumun en sağlam yolu olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Bu kapsamda ülke gençlerine seslenen Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Atatürk’ün sizlere hitaben söylediği ‘Ey Türk Gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir’ sözlerini unutmayın. Sizler, Cumhuriyet’in teminatısınız. Atatürk’ün mirasını yaşatmak, sadece onu anmakla değil, onun ideallerini anlayarak, bu değerleri geleceğe taşımakla mümkündür. Atatürk’ü anmak demek, onun ilke ve inkılaplarını içselleştirmek, ülkemizin kalkınması ve güçlenmesi için var gücümüzle çalışmak demektir. Bugün sizlere düşen en büyük görev; Onun bizlere emanet ettiği değerlere sahip çıkarak, çağdaş, bağımsız, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni ve KKTC’yi geleceğe taşımaktır. “

– Akay: “Atatürk’ün düşünce, söylem ve eylemleri bugün de bize istikamet çizmeye devam ediyor”

Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği adına konuşan Üçüncü Katip Ahmet Ege Akay da Cumhuriyet’in kurucusu, Ulu Önder, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 86’ncı yıl dönümünde hiç azalmayan bir özlem ve daima artan bir sevgiyle andıklarını, Ata’nın manevi huzurunda saygıyla eğildiklerini kaydederek, Atatürk’e çok şey borçlu olunduğunu vurguladı.

Akay, “Başta yüz birinci yıl dönümünü geçtiğimiz günlerde gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Atatürk’ün aziz milletimize kazandırdığı değerlerin aslında bize atamızın mirası değil, gelecek nesillere emaneti olduğunu bilmek ve buna göre hareket etmek gerekmektedir.” dedi.

Atatürk’ün düşünce, söylem ve eylemlerinin bugün de kendilerine istikamet çizmeye devam ettiğini, Kıbrıs Türkü’yle vermekte oldukları mücadelede yollarını aydınlattığını ifade eden Akay, Atatürk’ün özellikle insani ve barışçıl tutumunun bugün dahi dış politikaya ışık tuttuğunu belirtti.

Akay, son birkaç yıl içerisinde bölge istikrarını tehdit eden birçok olay yaşandığını hatırlatarak, tüm bu sınamaların ortasında Türkiye Cumhuriyeti’nin halen “yurtta sulh, cihanda sulh” vizyonu çerçevesinde evrensel medeniyete, bölgesinde ve dünyada istikrar ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmaya devam ettiğini ifade etti.

Türkiye ve KKTC’nin bulunduğu bu zorlu coğrafyada büyük Türk milleti ve onun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nün çıkarlarını korumak ve muasır medeniyet seviyesi ötesine taşımak için Atatürk’ten devraldıkları emaneti gelecek nesillere teslim etmek için görevlerini en iyi şekilde yapacaklarını söyleyen Akay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm kahraman şehit ve gazileri anarak sözlerini tamamladı.

– Yılmaz: “İnsanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri”

Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Piyade Üsteğmen Emren Yılmaz da, bugün bütün Türkiye ve Yüce Türk milletinin bir sükut içerisinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgi ve saygıyla andığını kaydederek, bazı insanların yaşamları boyunca ürettikleri eserlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürdüklerine dikkat çekti.

Yılmaz, “Atatürk, milli mücadelede milli birliği temin eden, eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yok.” dedi.

“Atatürk, milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde memleketi askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır.” ifadelerini kullanan Yılmaz, Atatürk’ün Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyük olduğunu söyledi.

“O, bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar bu meziyetleri sergilemektir.” diyen Yılmaz, “İlke ve devrimlerin zaman hukukunun ötesine ulaşan değerli düşünceleriyle her an yolumuzu aydınlatan tüm zorluklar karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma azim ve gücü veren ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybedilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet tarihinde savaşta yitirdiği ilk gemi olan TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapılacak.

Verilen bilgiye göre, Çevre Film ve Değişim Medya yapımı olan 97 dakikalık belgesel için TCG Kocatepe’den kurtulan Gazi. Em. Dz. Yb. Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından yararlanıldı.

-İlk gösterim ve gala bugün

Filmin ilk gösterimi TCG Kocatepe gemisinin kaybedilme tarihi olan 21 Temmuz’da yani bugün saat 18.30’da Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Poyraz Mavi Vatan, Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı Derneği ve İŞAD katkıları ile Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde özel bir resepsiyonla yapılacak.

Yönetmen Vural Çavuşoğlu, iki yıla yakın süren çalışmalar sonucunda dört yapımcı olarak filmi tamamladıklarını belirterek, “Tarihe doğru ve gerçek bilgiler doğrultusunda bir belge bıraktığımız için mutluyuz” dedi.

Arşiv görüntüler, özel efektler ve üç boyutlu animasyonların yer aldığı belgeselin sinema filmi formatında hazırlandığını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Kanlarını dökerek, Mavi Vatan doktrininin doğmasına sebep olan 54 TCG Kocatepe şehidinin anılarına yapılan belgesel, sinemalar, dijital platformlar ve Türkiye genelinde özel gösterimlerle izleyiciye sunulacak.”

Murat Çınar, Özhan Bakkalbaşıoğlu, Ünal Gül ve Vural Çavuşoğlu belgeselin yapımcılığını üstlenirken, müzikler ise Cengiz Şiberler tarafından yapıldı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Burhan Özdemir başkanlığındaki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etmekten dolayı memnuniyet duyduğunu söyleyerek,  Kıbrıs Barış Harekâtının 51. yıl dönümünde KKTC’ye ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü mesajlar verdiğini ve Kıbrıs Türk halkının yolunun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte olduğunu söyledi.

Türkiye’den adaya getirilen suyun önemini vurgulayan Tatar, KKTC’nin öneminin Türk dünyasının en güneydeki temsilcisi olarak giderek arttığını kaydetti.

MÜSİAD’ın temsilcileriyle Avusturalya’da, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de görüştüğüne işaret eden Tatar, KKTC’nin de bu ağın içinde olmasının önemini dile getirdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Erdoğan: “Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’a ilişkin, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Lefkoşa’da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılarak, Kıbrıs Türklerinin coşkusunu ve sevincini bir kez daha paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükler çerçevesinde 51 yıl önce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın, “Enosis” hayalini suya düşürdüğünü belirtti.

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kıbrıs Türklerinin ve mücahitlerin desteğiyle 1963’ten itibaren akan kan ve gözyaşına son vererek, Ada’ya barış ve huzur getirdiğini anımsatan Erdoğan, “Nitekim Ada’da yarım asırdır bir damla kan dökülmemiştir. Bu huzur ortamı Türkiye’nin kararlı desteğiyle daha nice yıllar sürecektir. Kıbrıs Türkü de ilelebet kendi vatanında özgürce yaşayacaktır.” diye konuştu.

Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin KKTC’ye olan desteğini tekrar vurguladıklarını ifade etti.

– “Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz”

Türkiye’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonunun arkasında durduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğini teyit ettiklerini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu arada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah içinde yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İktisadi ve mali işbirliği anlaşmalarıyla KKTC, ihtiyaç duyduğu her alanda desteklenmektedir. Bazı tesislerin açılış ve temel atma törenlerini, mayıs ayında hizmete sunulan Cumhuriyet Yerleşkesi’nde yaptık. Bunlardan temelini attığımız Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi inşallah Ada’daki en büyük sağlık yatırımlarından birini teşkil edecek. Açılışını yaptığımız Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve 4,5 kilometrelik kesim sayesinde, toplam 21 kilometrelik projenin önemli kısmını tamamlamış olduk. Bir yıldan kısa sürede biten bu proje Lefkoşa’daki trafik yoğunluğunu azaltmakla kalmayıp Güzelyurt ve Lefke’nin, Ercan Uluslararası Havalimanı’na bağlantısını da hızlandıracak. Bugün hizmete aldığımız Yeni Maraş Sağlık Merkezi, 1000 metrekarelik kapalı alanda bölge halkımızın sağlık hizmetlerine de erişimini kolaylaştıracaktır. Bugün de yine tanık olunduğu üzere ana vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”

– “Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler”

Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“KKTC’de kurulu iki siyasi parti, Yeni Kıbrıs ve Birleşik Kıbrıs Partisinin yöneticileri, Rumların 1958’de Türkleri katlettikleri olayların yıl dönümünde Güney Kıbrıs’ta Rum Yönetimi liderini ziyaret ettiler. Birleşmiş Milletler denetiminde nüfus sayımı yapılmasını, ekim seçimlerine uluslararası gözlemci getirilmesini, Türkiye’nin uluslararası kurumlara şikayet edilmesini istediler. Bu ziyareti nasıl karşıladınız? Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna Erdoğan, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok.” yanıtını verdi.

Bunların Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez, Kıbrıs Adası’na sadece barış için gitmiş olan Türkiye’nin kahraman evlatlarına ‘işgalci’ diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ve Ada’daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkü’nü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs’ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür, bundan da taviz yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız.”

Devamını Oku

Trending

Reklam