Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

UNFICYP adadaki 60’ıncı yılı münasebetiyle ara bölgede tören düzenledi

Published

on

 Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) adada konuşlandırılmasının 60’ıncı yılı nedeniyle ara bölgede tören düzenlendi. Törende, 154 BM Barış Gücü askerlerine madalya da verildi.

Lefkoşa’da Birleşmiş Milletler Kontrolündeki Bölgede bulunan havalimanına bağlı hangarlardan birinde düzenlenen törene, Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyon Şefi, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Steward, Birleşmiş Milletler Operasyon Destekleri Genel Sekreter Yardımcısı Lisa Buttenheim, Slovakya Meclis Başkanı  Peter Pellegrini, UNFICYP’e polis veya asker desteğinde bulunan 43 ülkenin elçi veya temsilcileri de katıldı.

Tören, bando geçişi ile başladı. Törende konuşan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart, barış getirmek ve barışı korumak için BM’nin adada konuşlandırılmasının 60’ıncı yıl dönümü olduğunu kaydetti.

BM Güvenlik Konseyinin adada toplumlararası şiddetin artmasından dolayı harekete geçerek, 4 Mart 1964’te 186 numaralı kararı aldığını; Kıbrıs konusunda ara buluculuk yapmak üzere BM Kıbrıs Barış Gücünün adada konuşlandırılmasının gerekli olduğu kanısına vardığını anlatan Stewart, 1964 yılının sonlarına doğru 6 bin 300 barış gücü askeriyle UNFICYP’in göreve başladığını ifade etti.

Adada 60 yılda, 43 ülkeden 150 bin Barış Gücü askerinin görev yaptığını kaydeden Stewart, aynı sürede 187 barış gücü askeri ve personelinin barış için görev yaparken hayatını kaybettiğini kaydetti.

Stewart, BM üyesi devletlerin evrensel barışa yönelik kararlılıklarını gösteren bundan daha somut bir gösterge olamayacağını ifade etti.

Bugün arlarında, geçmişte adada görev yapmış 80 emekli Barış Gücü askerinin yer aldığını söyleyen Stewart, “Verdiğiniz hizmetten, yaptığınız fedakarlıklar ve bizimle bu törende yer almak için yaptığınız uzun yolculuktan dolayı sizlere minnettarız.” Dedi.

Bugünkü UNFICYP ile 1964 yılında adada konuşlandırılanın farklı olduğunu ifade eden Stewart, adada ilk yıllarda 6 bin 300 barış gücü askeri ve polisi görev yaparken, sayının şimdi 920 asker ve polis ile 160 sivil personel olacak şekilde azaltıldığını kaydetti.

Stewart, artık UNFICYP çatısı altında daha fazla kadın asker, polis ve sivil personelin görev yapıtını da ifade etti.

UNFICYP’in toplumlar arasında tekrar kargaşa ve savaş çıkmasını önlemede hayati bir rol oynadığını ve adadaki halkın günlük hayatını etkileyen sorunların çözümüne katkı koyduğunu ifade eden Stewart, 1989 yılında BM ile taraflar arasında imzalanan ara bölgenin askersizleştirilmesi anlaşmasıyla  ara bölgedeki hadise sayısının azaltıldığını kaydetti.

Stewart, “Sadece ateşkesi denetleyip askeri statükoyu korumakla ilgili çalışmıyoruz, aynı zamanda düzenin sağlanmasına ve sivillerin ara bölgeye geçişine de katkı sağlıyoruz.” dedi.

Ara bölgenin mayınlardan arındırılması yönündeki çalışmaları kapsamında yaklaşık 27 bin kara mayınının çıkarıldığını belirten Stewart, bunun ara bölgede sivil faaliyetler için önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguladı.

1998 yılının başında UNFICYP’in sivil varlığını genişlettiğini ve 2003 yılında ilk sınır kapısının açılmasıyla sivil toplumla bağlantı kurarak, iki toplumu bir araya getirmek, aralarında köprü kurmak ve tarafların birbirine güven duymasını sağlamak  için etkinlikler düzenlemeye başladığını dile getiren Stewart, bir kısmı Teknik Komiteler yoluyla yürütülen güven artırıcı önlemlere yönelik çalışmaların önemini vurguladı.

UNFICYP’in geçen 50 yıl boyunca barış ve istikrarı sağlama yönündeki çabalarında başarılı olduğunu ve çok sayıda hayat kurtardığını belirten Steward, son dönemde ara bölgede yaşanan gerginliklere de atıfta bulundu. 

Steward, “Her ay Barış Gücü yüzlerce olay kaydediyor ve gerginlikleri çığırından çıkmadan yatıştırmaya çalışıyor.” dedi.

Askeri ihlallerin artık daha sofistike ve tehlikeli hale geldiğini ifade eden Stewart, son yıllarda ateşkes hattındaki statükoya, ara bölgenin bütünlüğüne ve BM’nin otoritesine yönelik büyüyen bir meydan okuma yaşandığına dikkat çekti.

Stewart, “BM Barış Gücü askerleri, adada barışçıl bir ortam kurulması ve bu ortamın sürdürülmesine önemli katkılar sağladı ve bu gerçekten paha biçilmezdir. Ama barış gücü çatışmaları çözümlemez, en ideal çözüm siyasi çözümdür ve UNFICYP’in bir görevi de Kıbrıs’ta müzakere edilmiş bir çözüme ulaşılmasına giden koşulları yaratmaktır. Bu nedenle, 60 yıl sonra, UNFICYP hala BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonuyla el birliği içerisinde çalışıyor.” dedi.

Stewart, geçen 60 yıl içerisinde Kıbrıs davasıyla ilgili hizmet verenleri yad etti ve Kıbrıs sorunu hala çözümsüz durduğu için mutsuz bir yıl dönümü yaşadıkları söyledi.

60 yılın son derece uzun bir süre olduğunu ve her geçen yıl çözüm olasılığının azaldığını vurgulayan Stewart, “Son girişimin başarılı olup olmayacağını ne Kıbrıslılar ne de uluslararası camia biliyor. Ancak destek olmak için elimizden geleni yapmalıyız çünkü mevcut fırsatı kaçırırsak bir daha şansımız olacak mı bilemiyoruz” dedi.

2010 ile 2016 yılları arası UNFCYP Misyon Şefi görevini yürüten Birleşmiş Milletler Operasyon Destekleri Genel Sekreter Yardımcısı Lisa Buttenheim da, barışı koruma faaliyetlerinin büyük bir değişim gösterdiğini, askerler tarafından yürütülen gözlemleme görevinden, çok yönlü karmaşık bir yapıya büründüğünü ifade etti.  

Barış koruma misyonlarının çatışmaların patlak vermesini engelleme ve kalıcı çözümlere temel oluşturma çabalarında çok yönlü bir araç olduğunu belirten Buttenheim, ancak bugünkü barış operasyonlarının giderek artan zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Birleşmiş Milletlerin yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırmak konusunda kararlı bir duruş sergilediğini belirten Buttenheim, UNFICYP’in bu yöndeki girişimlere destek veren ilk barış koruma misyonu olduğunu da ifade etti.

Buttenheim, UNFICYP’in cinsiyet eşitliliğinde de öncü olduğunu kaydetti.

Lisa Buttenheim, siyasi çözümün olmadığı coğrafyalarda BM barış misyonlarının öneminin geçmiş yıllarda, istikrarı sağlayarak ve hayat kurtararak görüldüğünü kaydetti.   

UNFICYP’in kurulmasını emreden BM’nin 186 numaralı kararına da değinen Buttenheim, misyonun, çatışmanın tekrarlanmasını engellemek, kanun ve düzenin korunmasına yardımcı olmak ve yaşamın normale dönmesine yardımcı olmak olduğunu kaydetti. 

UNFICYP misyonunun kapsamlı bir çözümün yerini alamayacağını da kaydeden Buttenheim, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin kalıcı bir çözüm için başlattığı yeni girişimin sonuç vermesini temenni etti.

Eski UNFICYP askeri Pertti Torstila da, 1960’ların soğuk savaş dönemi olduğundan UNFICYP’e asker ve polis katkısında bulunmanın ülkeler açısından zor bir dönem olduğunu anlattı.

İlk zamanlarda deneyim eksikliğinden UNFICYP’te yaşanan sıkıntılar hakkında bir anısını anlatan Torstila, Dikelya’da görevli bin 900 askerin Lefkoşa’ya konuşlandırılması gerektiğini, ancak lojistik sıkıntıdan dolayı naklin bisikletlerle yapılabildiğini anlattı.

Kıbrıs’taki görev süresinin ilk beş yılında hadisesiz tek bir gün bile olmadığını belirten Torstila, adada siyasi bir çözüm bulunmadığı sürece UNFICYP’in gereklilik olduğunu belirtti.

Torstila, Kıbrıs’ta görev yapmanın kendisi için bir gurur vesilesi olduğunu da kaydetti ve Kıbrıs için kalıcı bir çözüm temennisinde bulundu.

Eski UNFICYP Polis Gücü Danışmanı  Li Fang da konuşmasında, UNFICYP Polis Gücünden ayrıldığını ancak kendinden bir parçanın adada kaldığını belirtti.

Karpaz bölgesine BM tarafından iaşe dağıtma esnasında hissettiklerinden de bahseden Li, iaşe verilirken sadece maddi bir destek verilmediğini, umut da verildiğini kaydetti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam