Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

UNFICYP adadaki 60’ıncı yılı münasebetiyle ara bölgede tören düzenledi

Published

on

 Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) adada konuşlandırılmasının 60’ıncı yılı nedeniyle ara bölgede tören düzenlendi. Törende, 154 BM Barış Gücü askerlerine madalya da verildi.

Lefkoşa’da Birleşmiş Milletler Kontrolündeki Bölgede bulunan havalimanına bağlı hangarlardan birinde düzenlenen törene, Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyon Şefi, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Steward, Birleşmiş Milletler Operasyon Destekleri Genel Sekreter Yardımcısı Lisa Buttenheim, Slovakya Meclis Başkanı  Peter Pellegrini, UNFICYP’e polis veya asker desteğinde bulunan 43 ülkenin elçi veya temsilcileri de katıldı.

Tören, bando geçişi ile başladı. Törende konuşan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart, barış getirmek ve barışı korumak için BM’nin adada konuşlandırılmasının 60’ıncı yıl dönümü olduğunu kaydetti.

BM Güvenlik Konseyinin adada toplumlararası şiddetin artmasından dolayı harekete geçerek, 4 Mart 1964’te 186 numaralı kararı aldığını; Kıbrıs konusunda ara buluculuk yapmak üzere BM Kıbrıs Barış Gücünün adada konuşlandırılmasının gerekli olduğu kanısına vardığını anlatan Stewart, 1964 yılının sonlarına doğru 6 bin 300 barış gücü askeriyle UNFICYP’in göreve başladığını ifade etti.

Adada 60 yılda, 43 ülkeden 150 bin Barış Gücü askerinin görev yaptığını kaydeden Stewart, aynı sürede 187 barış gücü askeri ve personelinin barış için görev yaparken hayatını kaybettiğini kaydetti.

Stewart, BM üyesi devletlerin evrensel barışa yönelik kararlılıklarını gösteren bundan daha somut bir gösterge olamayacağını ifade etti.

Bugün arlarında, geçmişte adada görev yapmış 80 emekli Barış Gücü askerinin yer aldığını söyleyen Stewart, “Verdiğiniz hizmetten, yaptığınız fedakarlıklar ve bizimle bu törende yer almak için yaptığınız uzun yolculuktan dolayı sizlere minnettarız.” Dedi.

Bugünkü UNFICYP ile 1964 yılında adada konuşlandırılanın farklı olduğunu ifade eden Stewart, adada ilk yıllarda 6 bin 300 barış gücü askeri ve polisi görev yaparken, sayının şimdi 920 asker ve polis ile 160 sivil personel olacak şekilde azaltıldığını kaydetti.

Stewart, artık UNFICYP çatısı altında daha fazla kadın asker, polis ve sivil personelin görev yapıtını da ifade etti.

UNFICYP’in toplumlar arasında tekrar kargaşa ve savaş çıkmasını önlemede hayati bir rol oynadığını ve adadaki halkın günlük hayatını etkileyen sorunların çözümüne katkı koyduğunu ifade eden Stewart, 1989 yılında BM ile taraflar arasında imzalanan ara bölgenin askersizleştirilmesi anlaşmasıyla  ara bölgedeki hadise sayısının azaltıldığını kaydetti.

Stewart, “Sadece ateşkesi denetleyip askeri statükoyu korumakla ilgili çalışmıyoruz, aynı zamanda düzenin sağlanmasına ve sivillerin ara bölgeye geçişine de katkı sağlıyoruz.” dedi.

Ara bölgenin mayınlardan arındırılması yönündeki çalışmaları kapsamında yaklaşık 27 bin kara mayınının çıkarıldığını belirten Stewart, bunun ara bölgede sivil faaliyetler için önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguladı.

1998 yılının başında UNFICYP’in sivil varlığını genişlettiğini ve 2003 yılında ilk sınır kapısının açılmasıyla sivil toplumla bağlantı kurarak, iki toplumu bir araya getirmek, aralarında köprü kurmak ve tarafların birbirine güven duymasını sağlamak  için etkinlikler düzenlemeye başladığını dile getiren Stewart, bir kısmı Teknik Komiteler yoluyla yürütülen güven artırıcı önlemlere yönelik çalışmaların önemini vurguladı.

UNFICYP’in geçen 50 yıl boyunca barış ve istikrarı sağlama yönündeki çabalarında başarılı olduğunu ve çok sayıda hayat kurtardığını belirten Steward, son dönemde ara bölgede yaşanan gerginliklere de atıfta bulundu. 

Steward, “Her ay Barış Gücü yüzlerce olay kaydediyor ve gerginlikleri çığırından çıkmadan yatıştırmaya çalışıyor.” dedi.

Askeri ihlallerin artık daha sofistike ve tehlikeli hale geldiğini ifade eden Stewart, son yıllarda ateşkes hattındaki statükoya, ara bölgenin bütünlüğüne ve BM’nin otoritesine yönelik büyüyen bir meydan okuma yaşandığına dikkat çekti.

Stewart, “BM Barış Gücü askerleri, adada barışçıl bir ortam kurulması ve bu ortamın sürdürülmesine önemli katkılar sağladı ve bu gerçekten paha biçilmezdir. Ama barış gücü çatışmaları çözümlemez, en ideal çözüm siyasi çözümdür ve UNFICYP’in bir görevi de Kıbrıs’ta müzakere edilmiş bir çözüme ulaşılmasına giden koşulları yaratmaktır. Bu nedenle, 60 yıl sonra, UNFICYP hala BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonuyla el birliği içerisinde çalışıyor.” dedi.

Stewart, geçen 60 yıl içerisinde Kıbrıs davasıyla ilgili hizmet verenleri yad etti ve Kıbrıs sorunu hala çözümsüz durduğu için mutsuz bir yıl dönümü yaşadıkları söyledi.

60 yılın son derece uzun bir süre olduğunu ve her geçen yıl çözüm olasılığının azaldığını vurgulayan Stewart, “Son girişimin başarılı olup olmayacağını ne Kıbrıslılar ne de uluslararası camia biliyor. Ancak destek olmak için elimizden geleni yapmalıyız çünkü mevcut fırsatı kaçırırsak bir daha şansımız olacak mı bilemiyoruz” dedi.

2010 ile 2016 yılları arası UNFCYP Misyon Şefi görevini yürüten Birleşmiş Milletler Operasyon Destekleri Genel Sekreter Yardımcısı Lisa Buttenheim da, barışı koruma faaliyetlerinin büyük bir değişim gösterdiğini, askerler tarafından yürütülen gözlemleme görevinden, çok yönlü karmaşık bir yapıya büründüğünü ifade etti.  

Barış koruma misyonlarının çatışmaların patlak vermesini engelleme ve kalıcı çözümlere temel oluşturma çabalarında çok yönlü bir araç olduğunu belirten Buttenheim, ancak bugünkü barış operasyonlarının giderek artan zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Birleşmiş Milletlerin yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırmak konusunda kararlı bir duruş sergilediğini belirten Buttenheim, UNFICYP’in bu yöndeki girişimlere destek veren ilk barış koruma misyonu olduğunu da ifade etti.

Buttenheim, UNFICYP’in cinsiyet eşitliliğinde de öncü olduğunu kaydetti.

Lisa Buttenheim, siyasi çözümün olmadığı coğrafyalarda BM barış misyonlarının öneminin geçmiş yıllarda, istikrarı sağlayarak ve hayat kurtararak görüldüğünü kaydetti.   

UNFICYP’in kurulmasını emreden BM’nin 186 numaralı kararına da değinen Buttenheim, misyonun, çatışmanın tekrarlanmasını engellemek, kanun ve düzenin korunmasına yardımcı olmak ve yaşamın normale dönmesine yardımcı olmak olduğunu kaydetti. 

UNFICYP misyonunun kapsamlı bir çözümün yerini alamayacağını da kaydeden Buttenheim, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin kalıcı bir çözüm için başlattığı yeni girişimin sonuç vermesini temenni etti.

Eski UNFICYP askeri Pertti Torstila da, 1960’ların soğuk savaş dönemi olduğundan UNFICYP’e asker ve polis katkısında bulunmanın ülkeler açısından zor bir dönem olduğunu anlattı.

İlk zamanlarda deneyim eksikliğinden UNFICYP’te yaşanan sıkıntılar hakkında bir anısını anlatan Torstila, Dikelya’da görevli bin 900 askerin Lefkoşa’ya konuşlandırılması gerektiğini, ancak lojistik sıkıntıdan dolayı naklin bisikletlerle yapılabildiğini anlattı.

Kıbrıs’taki görev süresinin ilk beş yılında hadisesiz tek bir gün bile olmadığını belirten Torstila, adada siyasi bir çözüm bulunmadığı sürece UNFICYP’in gereklilik olduğunu belirtti.

Torstila, Kıbrıs’ta görev yapmanın kendisi için bir gurur vesilesi olduğunu da kaydetti ve Kıbrıs için kalıcı bir çözüm temennisinde bulundu.

Eski UNFICYP Polis Gücü Danışmanı  Li Fang da konuşmasında, UNFICYP Polis Gücünden ayrıldığını ancak kendinden bir parçanın adada kaldığını belirtti.

Karpaz bölgesine BM tarafından iaşe dağıtma esnasında hissettiklerinden de bahseden Li, iaşe verilirken sadece maddi bir destek verilmediğini, umut da verildiğini kaydetti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Medya Etik Kurulu’ndan kınama

Published

on

By

Medya Etik Kurulu, Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun şikayeti üzerine başlattığı inceleme sonunda “ciddi etik ihlali” tespit ettiği “Gargacık” ve “Kıbrıs Gerçek” isimli yayın organlarını kınadı.

Medya Etik Kurulu konuyla ilgili açıklamasında, “mesleki hassasiyet ve medya özgürlüklerini temel alarak, titizlikle ve evrensel ilkeler” üzerinden yapılan değerlendirmede, sözkonusu kuruluşların DAÜ ile ilgili çeşitli tarihlerde yaptığı yayınların tek taraflı, teyide muhtaç, tarafsızlık ilkesinden uzak ve yorum odaklı olduğu sonucuna varıldığını belirtti

Açıklamada ayrıca künyesiz, kaynağı belirsiz ve etik dışı yayın yapan dijital medya platformlardaki artışa işaret edilerek, dezenformasyonun yayılmasında, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinde ve kişilik haklarının ihlalinde önemli rolü olan bu oluşumların takipçisi olunacağı kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Lefke Sancağı Serdarları Anıtı düzenlenen törenle açıldı

Published

on

By

Gemikonağı’ndaki Lefke TMT Mücahitler Derneği Lokali avlusunda, Kıbrıs Türk halkının onurlu direnişine büyük katkıda bulunmuş lefke Sancak Serdarlarının aziz hatırasına ithafen inşa edilmiş, Lefke Sancağı Serdarları Anıtı düzenlenen törenle açıldı.
 

Lefke TMT Mücahitler Derneği öncülüğünde, çeşitli katkılarla yapılan anıtın açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

  Törende günün anlam ve önemini belirten konuşma Lefke TMT Mücahitler Derneği Başkanı Ahmet Ced tarafından yapıldı.
 

Ced, Kıbrıs Türkü’nün bıgünlere gelirken çok acılar ve zorluklar çektiğini anımsatarak, bugün bayrağımız altında hür  ve onurlu yaşamayı verilen mücadeleye ve anavatan Türkiye’ye borçlu olduğumuzu söyledi.

  Bölgede böyle bir anıt yapılabilmesi için çalıştığını anlatan Ced, anıtın yapılmasına katkı koyan herkese teşekkür etti.

  Yeşilırmak Sancağı mücahitlerinden Rauf Özhun da TMT’ nin kuruluşunun ve mücahitlik yıllarında verdikleri mücadelenin önemini vurguladı.

  TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da bu anıtı bölgeye kazandırmak için çalışan herkese teşekkür ederek, anıtın verilen mücadeleyi hatırlatan güzel bir eser olduğunu kaydetti.

  Bayar, son günlerde TMT’ye ve kurucu cumhurbaşkanına dil uzatanlar olduğunu ifade ederek, bıgünlere TMT, liderlerimiz ve anavatan Türkiye desteğiyle gelindiğine dikkat çekti.
 

Konuşmaların ardından anıtın açılışı gerçekleştirildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yeni Maraş Sağlık Merkezi açıldı

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği ile Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İş Birliği Ofisi’nin (KEİ) katkılarıyla yapımı tamamlanan Yeni Maraş Sağlık Merkezi törenle açıldı.

Gazimağusa Maraş bölgesinde yer alan sağlık merkezinin açılışına, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, diğer yetkililer ile vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek açılış konuşmasını yaptı.

-Dinçyürek: “Adanın en donanımlı sağlık merkezi”

“İyi günde, kötü günde, her zaman kendileriyle birlikte olan” vatandaşlara seslenen Dinçyürek, merkez ile birlikte bölge insanına kaliteli erişilebilir bir sağlık hizmeti sunacaklarını söyledi.

Merkezin, adanın en gelişmiş sağlık merkezi olduğunu ifade eden Dinçyürek, merkezin, bölgenin artan nüfusuna göre modern donanımlarla geliştirildiğini kaydetti.

Bölge halkına uzun yıllar hizmet verecek merkezin, tam teşekküllü odalarıyla ve altyapısıyla birlikte 8 bin metrekare açık, bin metrekare kapalı alana sahip ve ek binalara olanak sağlayan arazisi olduğunu belirten Dinçyürek, merkezin yapımı için 54 milyon TL’lik finansmanın Türkiye Cumhuriyeti tarafından, diğer yatırımların da Sağlık Bakanlığı kaynaklarıyla tamamlandığını söyledi.

Merkezin, açık Maraş bölgesine bugüne kadar yapılan en önemli ve nitelikli kamu yatırımı olduğunu vurgulayan Dinçyürek, Başbakan Ünal Üstel’in önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın desteğiyle sağlıkta çok geniş yatırımlar yaptıklarını anlattı.

Dinçyürek, Değirmenlik ve Lapta sağlık merkezlerinin açılacağını, Pamuklu sağlık merkezinin ise temelinin atılacağını, Girne Hastanesi’nin yakında açılacağını, Güzelyurt Hastanesi ve devlet laboratuvarı inşaatının hızlı şekilde sürdüğünü, Dikmen Sağlık Merkezinin de ihaleye çıkacağını işaret etti. Dinçyürek, tüm bunların istikrarlı hükümet sayesinde olduğunu söyledi.

Sağlık alanında da, her alanda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ve Lefkoşa Büyükelçiliğinin büyük desteği olduğunu belirten ve buna teşekkür eden Dinçyürek, merkezin bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

-Başçeri: “Bu yatırım, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdi”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de, Maraş Sağlık Merkezi’nin güçlü altyapısıyla bölgede vatandaşlara kaliteli erişilebilir sağlık hizmeti sunacağını söyledi.

Merkezin, iki ülkenin ortak emeğinin somut bir tezahürü olduğunu ifade eden Başçeri, KKTC’de görev yaptığı sürelerde en büyük şikayetlerden birinin bu bölgeye devletin yatırım yapmaması olduğunu, sebebinin de bu toprakların verileceği düşüncesi olduğunu kaydetti. Başçeri, devlet yatırımının, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “İki devletli çözüm” vizyonuyka bölgeye geldiğine işaret etti

Bu yatırımın da, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdiğini belirten Başçeri, sağlık altyapısını güçlendirmek için kararlılıkla çalıştıklarını söyledi.

Sadece sağlık alanında değil her alanda çalıştıklarını, KKTC’de hervalana 3 milyar TL’ye yakın destek sağladıklarını anlatan Başçeri, askeri hastanenin yapıldığını ve burada vatandaşlara da ayakta tedavi hizmeti verildiğini, Güzelyurt Hastanesi açılışının 15 Kasım’a yetiştirilmesi için çalıştıklarını ve Lefkoşa’da ülkenin en büyük sağlık yatırımı için temel atıldığını belirtti.

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 3 servisin tamamlandığını, deprem dayanıklılığı testleri ardından yeniden yapılandırma yapılacağını ifade eden Başçeri, Lapta’dan Pamuklu’ya sağlıkta kapsamlı dönüşümü başlattıklarını vurguladı.

Türkiye olarak KKTC halkının her zaman her alanda yanında olmaya, var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Başçeri, merkezin bir yıldan kısa bir zamanda tamamlanmasının da verdikleri önemi gösterdiğini ifade etti.

Halkın sağlığa hızlı ve kaliteli ulaşmasını dileyen Başçeri, Sağlık Bakanlığı ve tüm kurulmara gönülden teşekkür ederek, merkezin hayırlı olmasını diledi.

-Üstel: “Halkımıza verdiğimiz her sözün arkasındayız, yerine getirdik, getireceğiz”

Başbakan Ünal Üstel de, güzel bir eserin açılışında vatandaşlarla birlikte olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

“Hükümet olarak her verdiğimiz sözün arkasındayız, her sözümüzü yaptık, yerine getirdik, getireceğiz” diyen Üstel, bu sağlık merkezinin de bu sözlerden biri olduğunu kaydetti.

Her bölgede her sorunu gözden geçirip, çözdüklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak öncelikli olarak halkın ihtiyacı olan yatırımları yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Üstel, yeni sağlık merkezinin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yapıldığını kaydetti.

Üstel, 2025 yılının sağlıkta atılım yılı, gençlerin atılım yılı olduğunu söyledi.

Pamuklu bölgesinde hastaneyi yapacaklarını ve her verilen sözü yerine getireceklerini işaret eden Üstel, Türkiye ile yapılan anlaşmalarla ülkeye 76 milyar TL kaynak getirdiklerini söyledi.

Üstel, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi temelinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar ile birlikte atıldığını işaret etti.

Hastanenin en hızlı şekilde tamamlanacağını söyleyen Üstel, 2025 yılı içinde bir çok sağlık yatırımının halkın hizmetine sunulacağını, bunun da hükümetin sağlığa verdiği önemi gösterdiğini kaydetti.

Gençlerin de ülkesine, toprağına tırnaklarını geçirmesi için ev sahibi yapacaklarını belirten Üstel, yasaların geçirildiğini, adımların atıldığını, arsalar ve kredilerin verildiğini anlattı.

Üstel, amaçlarının, gençlerin köylerine yerleşmesi olduğunu ve hükümet olarak kendilerinin de alt yapılarını sağladığını ifade etti.

Kırsal kesim arsalarını da bugün bu çerçevede dağıtacaklarını belirten Üstel, Maraş bölgesine de yapılacak sosyal konut projesinin ilkinin temelinin 27 yıl sonra Güzelyurt’ta atıldığını ve her bölgeye sosyal konut projesi yapacaklarını kaydetti.

Her ilçeye, her bölgeye Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, eşit hizmet götüreceklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Üstel, hükümetin rozete bakmadan çalıştığını, halka hizmet ettiğini ve bu çerçevede Gazimağusa’da ihtiyaçlı bölgelerde su tesisatını değiştiklerini kaydetti.

Gazimağusa Limanı’nı da belediye başkanı ile birlikte ziyaret ettiklerini, yerinde tespit ettikleri su sıkıntılarını aştıklarını anlatan Üstel, belediye başkanları, iş insanları ile el ele vererek sorunları çözdüklerini, halka hizmet ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da desteklerine teşekkür eden Üstel, çalışmaya ve sağladıkları siyasi istikrarla halk, ülkeye hizmet etmeye devam edeceklerini vurguladı.

-Tatar: “Merkez, hastanenin yükünü azaltacak”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Maraş bölgesine böylesine muhteşem bir yatırım yapılmasından dolayı duyduğu gururu vurguladı.

Tatar, 5 yıl önce yaptıkları Maraş açılımına işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle bu bölgenin KKTC’nin parlayan bölgesi olduğunu söyledi.

Maraş’ı 2,5 milyon insanın ziyaret ettiğini, bu açılımla bu bölgenin de değer bulduğunu ifade eden Tatar, Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu belirtti.

“Biz hep birlikte Gazimağusa ve Maraş’a sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyen Tatar, Türkiye ve KKTC yetkilileriyle birlikte çalışarak yapılan merkezin bölgeye halka büyük hizmetler vereceğini söyledi.

Tatar, merkezin bölgede etkin sağlık hizmeti vereceğini ve Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yükünü hafifleteceğini ifade ederek, merkeze 20 milyon dolar civarında bir yatırım yapıldığını kaydetti.

Erdoğan’ın KKTC’ye verdiği desteğe işaret eden Tatar, siyasi istikrarın önemine vurgu yaptı. Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, ülkeye kabloyla enerji getirilmesiyle geleceğe umutla yürümeye devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan ve Yılmaz’a teşekkür eden Tatar, protokollerle ülkeye 40 milyar TL’den fazla yatırım yapıldığını ve bunun devam edeceğini kaydetti.

Tatar, ülkedeki yatırımların sürdüğünü ancak en önemli yatırımın sağlığa olduğunu, halkın da sağlığına dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Tatar, sağlık yatırımlarının güçlü bir şekilde devam etmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, Lefkoşa, Güzelyurt, Girne hastaneleri ile merkezlerin de yaşam bulacağını söyledi.

Tatar, tüm bu yatırımların büyüme ve refahı artıran yatırımlar olduğunu, bundan dolayı hükümeti tebrik etti.

Konuşmaların ardından açılış yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam