Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Üstel: Halka hizmet etmek ve refah seviyesini artırmak için çalışıyoruz

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi, Tepebaşı Muhtarlığı ve Tepebaşı Kültür Sanat ve Doğayı Koruma Derneği iş birliğiyle düzenlenen 17. Tepebaşı Lale Festivali’nin açılışına katıldı.

 Üstel açılışta yaptığı konuşmada hükümet olarak, göreve geldikleri günden beri halka hizmet etmek ve ülkenin refah seviyesini arttırmak için çalıştıklarını belirtti.

Tüm dünyayı ve KKTC’yi de etkileyen  pandemi ve savaşların yarattığı ekonomik sıkıntılara rağmen, çalışanların  mağdur edilmediğini  kaydeden Üstel, çalışanlara hayat pahalılığı oranında ödeme yapıldığını ayrıca  tüm sektörlere sosyal sigorta  ve prim desteği verildiğini kaydetti…

Bu yıl kadın ve erkek çalışanlara yönelik yeni bir açılım daha yaptıklarını anlatan  Başbakan Üstel,  daha çok kadını ekonomik yaşama dahil etmek , kadın girişimci sayısını arttırmak  için ,sektör ayırmaksızın ,  üreten ve iş hayatına girmek isteyen kadınların tüm  sosyal sigorta primlerinin devlet tarafından üstlenildiğini , bunun da kadın işsizlik oranında düşüş yarattığını ifade etti.

Sektör ayrımı yapılmaksızın, KKTC Vatandaşı kadın çalışanların sosyal sigorta primlerinin yüzde 80’inin , devlet tarafından  karşılandığını anımsatan Üstel,  yapılan yeni bir düzenlemeyle 2025’te  sosyal sigorta primlerinin yüzde 100’ünün devlet tarafından  karşılanacağını  kaydetti.

KKTC vatandaşı erkek çalışanların sosyal sigorta primlerinin yüzde 80’inin devlet tarafından karşılanmasına 2025 yılında da devam edileceğini  kaydeden Üstel ayrıca, tüm sektörlere yönelik sigorta ve prim desteklerini de devam ettirmeyi hedeflediklerini belirtti..

Hükümetin,Tarım sektörüne de teşvik vererek destek olmaya çalıştığını söyleyen Üstel, geçtiğimiz yıl narenciyede yaşanan sıkıntılara rağmen, narenciyenin ağaçta bırakılmadığını, tüm zararın devlet tarafından karşılandığını, ayrıca bu yıl Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan  istişarelerle  ihracatının önünün açıldığını anımsattı…

Türkiye Cumhuriyeti ile  yapılan mali ekonomik işbirliği  protokolleriyle , ülkenin  refah seviyesini  yükseltmek için ellerinden gelen çabayı sarf ettiklerini söyleyen Başbakan Üstel, tüm bunları yaparken, bölgelere eşit dağılacak  şekilde  ihtiyaç duyulan  projeleri  hayata geçirdiklerini ifade etti..

Hükümetin, vatandaşların yaşam kalitesi ve refah düzeyini arttırmak amacıyla yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalıştığını da anlatan Üstel, bu kapsamda, belediye ile işbirliği içinde  Tepebaşı Köyüne çim saha ve spor alanı, muhtarlık binası ve  lojman kazandırıldığını dile getirdi.

Ciddi şekilde yıpranan Geçitköy-Çamlıbel-Tepebaşı yolunun iyileştirilmesi için çalışma başlatılacağını ve güzergahın   Haziran ayına kadar tamamlanacağı müjdesini veren Başbakan Üstel, böylelikle vatandaşın daha güvenli seyahat edeceğini  belirtti.

Hükümet olarak, gençlerin ev sahibi olması için de İçişleri Bakanlığıyla çalışma yaptıklarını anımsatan Üstel, kırsal kesimde gençlere kırsal kesim arsası dağıtılacağını, kırsal kesim olmayan yerlerde ise sosyal konut yapılacağını kaydetti.

Bu konuda gençlere verdikleri sözleri yerine getirmek  için gerekli yasal düzenlemeyi tamamladıklarını, Sosyal Konut Tüzüğü’nün Bakanlar Kurulundan geçirildiğini vurgulayan Üstel, ilk sosyal konut projesi temelinin 28 Mart’ta Güzelyurt’ta atılacağını söyledi…

Başbakan Üstel, bunu Lefkoşa ve Karpaz’ın takip edeceğini  söyledi.

Üstel, Tepebaşı, Çamlıbel-Hisarköy bölgesi sosyal konut projelendirme çalışmasının da tamamlandığını ve yakında duyurusunun  yapılacağını dile getirdi.

Serbest piyasadaki müteahhitlerden ev alabilmeleri için “İlk evim kredisini” hayata geçirdiklerini anımsatan Üstel, bununla da üstlerine kayıtlı evi, arsası olmayan ihtiyaç sahibi gençlerin, kredi alarak ev sahibi  olma şansı yakaladığını belirtti.

Sadece ev almak isteyen gençlerin değil, kırsal kesim arsası üzerine kendi evini inşa etmek isteyen veya sosyal konut hakkı elde eden gençlerin de “İlk Evim kredisi” paketinden faydalanabileceğini  söyleyen Üstel, bu projelerde gerçekten ihtiyaçlı  hak sahiplerinin faydalanmasını için gerekli tüm araştırmaların yapılacağını  anlattı

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam