Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Üstel: Süreci önümüzdeki günlerde tamamlayıp ihaleye çıkacağız

Published

on

Başbakan Ünal Üstel,  Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile ilgili süreci önümüzdeki günlerde tamamlayıp ihaleye çıkacaklarını açıkladı.

Üstel, Yeni Cumhurbaşkanlığı yerleşkesindeki konferans salonunda düzenlenen “Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Tanıtım” toplantısında açılış konuşması yaptı.

Tanıtıma  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Türkiye Sağlık Bakan Yardımcısı Hüseyin Kürşat Kırbıyık yanı sıra bazı bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar ve yetkililer katıldı.

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasında hükümete geldikleri günden bu yana halka geçmişten yarım kalan projelere öncelik vereceklerini ve arından da halkın ihtiyacı olan projeleri hayata geçirecekleri sözünü verdiklerini anımsatarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük desteği ile bu projeleri bir bir gerçekleştirdiklerini belirtti.

Başbakan Üstel, “Bugün, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın büyük destekleriyle halka söz verdiğimiz son projeyi de hayata geçirmenin mutluluğu içerisindeyiz” diyerek, bugün yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin lansmanı  yapmanın gururunu yaşadıklarını belirtti. Üstel, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a teşekkürlerini sundu.

Hükümetin 2025 yılının “sağlıkta atılım yılı” olacağını sözünü verdiğini de anımsatan Başbakan Üstel,  sağlıkta atılım yılı hedefini gerçekleştirmek için, iki hafta önce Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile 2025 İktisadi ve Mali İş birliği Antlaşması’nı imzaladıklarını belirtti . Üstel, “Tarihi bir protokole imza attık. Türkiye Cumhuriyeti 21 milyar TL’lik bir kaynağı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının kullanımına verdi.” dedi.

Başbakan Üstel, bu kaynağın, bugün lansmanı yapılan projelerde ve ülke ile halkın öncelikli ihtiyaçları doğrultusunda, sağlıktan, eğitime, ulaşımdan alt yapıya kadar birçok farklı alanda kullanılacağını kaydetti.

Ercan Havalimanı projesi ile KKTC halkını çağdaş bir havalimanına kavuşturduklarını da belirten Üstel, Lefkoşa Çevre Yolu’ndaki yonca kavşağının açılışını da nisan ayı sonunda yapacaklarını söyledi.

Başbakan Ünal Üstel, sağlık alanında da bugüne kadar hayata geçirilemeyen projeleri hayata geçireceklerini yineleyerek, bitim aşamasına gelen Güzelyurt’taki yeni devlet hastanesinin 15 Kasım’dan önce açılacağını, Girne’de yeni devlet hastanesinin de bu yıl içinde açılacağını söyledi. Yapılacak bir protokol ile Girne bölgesindeki askeri hastaneden halkın da hizmet alabilmesinin önünü açacakların kaydeden Üstel,  Lapta-Alsancak bölgesindeki sağlık ocağının da yenileneceğini söyledi.

Başbakan Üstel, “Lefkoşa bölgesinde ise Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve beraberindeki heyeti bize en güzel müjdeyi verdi” diyerek, KKTC’nin sağlık hizmetinde “amiral gemisi” olarak tanımladığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin yenilenerek bir sağlık kampüsüne dönüştürüleceğini ve bununla birlikte başken Lefkoşa’da yeni bir devlet hastanesi de yapılacağını belirtti. Üstel, yeni hastane ile ilgili süreci önümüzdeki günlerde tamamlayıp ihaleye çıkacağız” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, bu hastanenin sadece Lefkoşa’nın değil, tüm KKTC’nin yükünü hafifletecek bir merkez olacağını vurguladı.

KKTC’nin kendi öz kaynakları ile yeni sağlık merkezi gibi projeleri hayata geçireceğini de kaydeden Başbakan Üstel, imzalanan protokoller kapsamında Maraş bölgesinde bir sağlık ocağı ve Karpaz bölgesinde Pamuklu’da küçük çapta bir devlet hastanesi yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Başbakan Üstel, bu hastanelerin hizmete girmesiyle sağlık hizmeti için ülke dışına  giden mali kaynağın ülke içinde kalacağını, tüm vatandaşlara eşit ve erişilebilir sağlık hizmeti sunulmasına olanak tanınacağını belirterek, KKTC sağlık sisteminin, bu projelerle çok daha güçlü hale geleceğini vurguladı.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam