Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Üstel:Ne söz verdiysek yerine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz

Published

on

Değirmenlik Sağlık Merkezi’nin temeli bugün düzenlenen törenle atıldı.

Temel atma töreni, Başbakan Ünal Üstel ve Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’in katılımıyla yapıldı. Törende, ilgili şirket yetkilileri ve bölge halkı da yer aldı.

Türkiye’de meydana gelen 6 Şubat Depremi’nin ardından kamu binalarında yapılan değerlendirmelerde yüksek risk taşıdığı gerekçesiyle kasım ayında yıkılan Değirmenlik Sağlık Merkezi binasının yeniden yapımına başlandı.

Binanın 8 ay içerisinde tamamlanması bekleniyor.

– Üstel: “Hedefimiz bölgede halkın yararlanacağı konforlu, güvenilir ve her ihtiyaca karşılık verecek sağlık ocakları”

Başbakan Ünal Üstel, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğu içerisinde olduklarını belirterek, bölgelerde yaşayan halkın sağlık hizmetlerine daha konforlu, güvenilir şekilde erişebileceği ve her ihtiyacını karşılayabileceği sağlık ocağı zincirini oluşturma hedeflerini paylaştı.

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de ülkenin Şampiyon Melekleri’nin de kaybedildiği bir deprem yaşandığını ve ardından odalar ve birliklerden alınan destekle okullar başta olmak üzere tüm kamu binalarının olası bir depreme karşı dayanıklılık testine tabi tuttuklarını hatırlatan Üstel, bu kapsamda Değirmenlik Sağlık Ocağı’nın yüksek riskli olması nedeniyle yıkıldığını hatırlattı.

Üstel, hizmetlere ilişkin planlamaları yürütürken 2024 yılının gençlere hizmet yılı olarak belirlendiğini ve bu doğrultuda kırsal kesim, sosyal konut projelerle ve bir takım kredilerle gençlere destek vereceklerini, 2025 yılının ise sağlıkta dev projelere imza atılacak sağlık yılı olacağını kaydetti.

Uzun zamandır bekleyen Güzelyurt Sağlık Ocağı’nın ihalesinin tamamlanarak, gelecek günlerde yapımına başlanacağını, Alsancak-Lapta Sağlık Ocağı’nın da ihalesinin tamamlanmasıyla başka bir yere taşındığını ve binanın tadilatına başlandığını belirten Üstel, bu merkezleri 2025 yılında hizmete sokmayı planladıklarını duyurdu.

Girne’de askeri hastanenin tamamlandığı, yılsonunda da Akçiçek Hastanesi’nin yerine Girne’ye hizmet verecek yeni hastanenin bölgeye kazandırılacağını ifade eden Üstel, “Başından beri ne söz verdiysek yerine getireceğiz. İktidarda ve istikrarla yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Başbakan Üstel, ülkenin hizmet, ülkede yaşan insanların ise refah ve mutluluk istediğini belirterek, bunun için ihtiyaç duyulanların Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan protokollerle tamamlanıyor olduğunu söyledi.

Değirmenlik Sağlık Merkezi’nin sözleşmeye göre sekiz ayda tamamlanması gerektiğini ancak ilgili şirketin bunu altı ay içerisinde tamamlamak istediğini kendisine ilettiği kaydeden Üstel, duy an dolayı şirkete ve sürece katkı koyan Sağlık Bakanlığı personeline teşekkür etti, hayırlara vesile olmasını diledi.

– Dinçyürek: “Gelecek hafta Maraş Sağlık Merkezi’nin de temelini atacağız”

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de, konuşmasında, Türkiye’de ve ülkede derin üzüntüye neden olan 6 Şubat Depremi’nden bazı dersler çıkarılarak, depreme dayanıklılığının yetersiz olduğu tespit edilen Değirmenlik Sağlık Merkezi’ni yıktıklarını ve ardından bölge halkına mağduriyetin giderileceği yönünde söz verdiklerini hatırlattı.

Dinçyürek, bu doğrultuda Başbakan Ünal Üstel’in talimatlarıyla çalıştıklarını ve bugün yeni binanın temelini attıklarını kaydederek, ada genelinde sağlığın her noktasında süratle yatırımlar yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Yeni sağlık merkezleri ve hastanelere yönelik ihale süreçlerinin bittiğine ve temel atma sürecine girildiğine işaret eden Dinçyürek, gelecek hafta Maraş Sağlık Merkezi’nin temelinin atılacağını söyledi.

“İstikrarla çıktığımız yolda hizmete devam ediyoruz.” diyen Dinçyürek, Değirmenlik Sağlık Merkezi’nin bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ-SEN’den milletvekillerine “DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle” ilgili açık mektup

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), milletvekilleri ve Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi üyelerine yönelik açık mektup yayımlayarak, DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili Sendikanın görüşlerini paylaştı.

DAÜ-Sen tarafından yayımlanan açık mektupta, pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Komitede görüşüldüğü, bu kapsamda görüşülen DAÜ bütçesi ile ilgili oylamanın bugüne ertelendiği hatırlatılarak, bu çerçevede DAÜ-SEN olarak DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili yazılı bir değerlendirme yapma ihtiyacı duyulduğu belirtildi.

Sendika, milletvekillerine açık mektubunda, DAÜ’deki son bütçe açığının başlangıç noktasının 2019 yılına uzandığı, üniversitenin uzun yıllar sonra ilk kez 2019 yılında yeniden bütçe açığı yaşadığını belirterek, “Geçmiş birikimleriyle, DAÜ giderlerini karşılamada sorun yaşamadan ancak her yıl bütçe açığını büyüten bir süreç yaşamıştır. Sendikamızın tüm uyarılarına rağmen maalesef gerek hükümetler gerekse DAÜ yönetimleri giderek büyüyen bu sorunu sadece seyretmişlerdir.” denildi.

-“DAÜ’nün tarihinin en büyük mali kriziyle yüz yüze”

Sendika, 2024 yılına ulaşıldığında DAÜ’nün tarihinin “en büyük” mali kriziyle yüz yüze olduğuna işaret ederek, bu mali krizin iki temel nedeninin “DAÜ’deki tüm yönetim kademelerindeki yönetimsel sorunlar” ve “ülkedeki yükseköğretim alanının tamamen nitelikten uzaklaşan başıboş bir alana dönüşmesi” olduğunu yineledi.

“Bize göre sorunun çözümü bu iki konuda atılacak adımlarla mümkün olacaktı ve olacaktır.” diyen Sendika, “Bu çerçevede Sendikamız ortak sorumluluk diyerek 4 Nisan 2024 tarihinde hükümet, DAÜ yönetimi ve DAÜ’de örgütlü olan 3 sendikanın olduğu bir protokole imza koymuştur. Sendikamız bu imzasına bağlıdır ve bağlı kalacaktır. Beklentimiz hükümetin ve DAÜ yönetiminin de bu protokol çerçevesinde adımları zamanında ve eksiksiz atmasıdır.“ ifadelerini kullandı.

-“DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir”

Sendika, protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteğinin de hayati” olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Protokol imzalanır imzalanmaz çalışanların maaşlarından ortalama yüzde 20 kesinti yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber yeni istihdam yapmama politikası 4 yıllık periyodun sonunda, 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderlerini başlangıçtaki maaş kesintisiyle birlikte yüzde 45 oranında azaltabilecektir. Protokolde yer alan tüm diğer tasarruf tedbirleri de hayat bulduğunda 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderleri yüzde 50-55 oranında azaltılabilecektir. Bu çerçevede, çalışan üzerine düşeni protokole uygun olarak yapmış olacak, hem maaşından hem de daha çok çalışarak giderlerin azaltılmasına katkı koyacaktır. Geriye kalan kısımda hükümetin 2027’ye kadar, yani program süresince DAÜ’yü yüzdürecek mali desteğine ihtiyaç olacaktır. Protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir. Komitenizin ve Meclis’in alacağı kararı bu çerçevede değerlendirmesi önemlidir. Bu süreçte, hem DAÜ yönetimi hem de hükümet aksamaları ve eksiklikleri giderecek ciddi bir yönetim anlayışı sergilemelidir.”

Sendika, yükseköğretimde nitelik ve kamusal yükseköğretimin amaçlara yönelik faaliyet göstermesinin iyi yönetimden geçtiğini vurgulayarak, “Ülkemizin alışılagelmiş alışkanlıklarını gerek hükümette gerekse DAÜ yönetiminde sürdürerek farklı sonuçlar elde etmemiz imkansızdır. Biliyoruz; zihniyet değişimi zordur, ancak toplumumuzun aydınlık geleceği için bunu başarmak zorundayız. Aksini yapmak tüm toplum için karanlıktır.” ifadelerini kullandı.

-“Bakanlığın ve hükümetin yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmadı”

Sendika, mektubunda devamla, “Üzülerek görmekteyiz ki, Eğitim Bakanlığı’nın ve hükümetin bir yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmamıştır. Yükseköğretimde nasıl bir model benimsendiği belirsizdir. Türkiye’yi mi, Avrupa’yı mı, Amerika’yı mı, Afrika’yı mı örnek alıyoruz belli değildir.” diyerek, Bu çerçevede bazı rakamlar paylaştı:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin 2025 yılı bütçesinde eğitimin payı yüzde 14.84’tür. Yükseköğretimde devlet üniversitelerinin aldığı pay ise eğitim bütçesinin yüzde 22.5’i ile 488 milyardır. KKTC’de ise eğitimin toplam bütçe içerisinde aldığı pay yüzde 12.10’dur. Bu çerçevede oransal olarak baktığımızda benzer bir politikayla KKTC’de devlet üniversitelerine aktarılacak kaynak yaklaşık 4 milyar olabilmeliydi. Tabii ki öyle bir kaynağın devletin temel ihtiyaçlarına yönelik ve bütünlüklü bir stratejiyle aktarılması, araştırmaların ve başarılı öğrenciler ile bilim insanlarının desteklenmesi gerekecekti. Benzer şekilde yüksek öğretimde lider olan bazı Avrupa ülkelerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne baktığımızda devlet üniversitelerinin bütçelerinin yüzde 50’sinin devlet katkısından, yüzde 20-30’nun araştırma fonlarından, yüzde 20-30’unun ise öğrenci gelirlerinden oluştuğu görülmektedir.”

-“Nitelikli eğitim ve araştırma için güçlü devlet üniversiteleri gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir”

Sendika, “Nitelikli eğitim ve araştırma için ve hatta tüm yükseköğretim alanının nitelikli çalışabilmesi için başarılı, güçlü, lider devlet üniversiteleri kaçınılmaz olarak gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in KKTC’de yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir.” diyerek devamla şu ifadeleri kullandı:

“Bugün burada konuşulan 600 milyon mu 1,2 milyar mı devlet katkısı olması gerektiğini böylesine bütünlüklü bir pencereden değerlendirerek karara bağlamak önemlidir. Bize göre herkes protokole uygun hareket etmeli ve amaca birlikte ulaşmalıyız. Bunun için ise hem DAÜ yönetimi hem de hükümet üzerine düşeni eksiksiz yapmalıdır ve eksikliklerini en erken zamanda gidermelidir. DAÜ güçlü ve nitelikte lider bir devlet üniversitesi olarak yaşatılmalı, hükümet yükseköğretimde niteliğe dayalı bir vizyonla stratejilerini, politikalarını net bir şekilde ortaya koyulmalıdır. Herkes işini ciddiyetle yapmalı Meclis ve siz değerli milletvekilleri ise bunun teminatı olabilmelisiniz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek

Published

on

By

Kybele İnner Wheel ile Urla-İzmir İnner Wheel Kulübü ortaklaşa altın ve mücevherat defilesi düzenliyor.

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek amacıyla düzenlenecek defile 30 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’de Olive Tree Çatalköy’de düzenlenecek.

“En Çok Sen Parla” adlı defilenin geliri çocukların sanat ve spor faaliyetleri için harcanacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Komitedeki bütçe maratonunda bugün son gün

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’ndeki bütçe maratonunda bugün son gün… Komite UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığında saat 10.35’te toplandı.

Komitenin gündeminde, 5 Milyar 400 Milyon TL’lik Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) bütçesi, 16 Milyar 485 Milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ve 6 Milyar 362 Milyon 217 bin TL’lik DAÜ bütçesi var.

Toplantıda ayrıca, 68 Milyar 970 Milyon 569 bin TL’lik Maliye Bakanlığı bütçesi ve 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesi ile Gelirler bütçesi ele alınacak.

Komite, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp oylayarak, çalışmalarını tamamlayacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam