Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Uzun’un adını yaşatmak ve söylediklerini, KKTC’nin hikayesini sürdürebilmek bizlerin görevidir. Birkan’ın vasiyeti hepimizin ödevidir”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birkan Uzun’un adının yaşatılacağını ve bunun herkesin görevi olduğunu vurgulayarak, “Uzun’un adını yaşatmak ve söylediklerini, KKTC’nin hikayesini sürdürebilmek bizlerin görevidir. Birkan’ın vasiyeti hepimizin ödevidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının çok önemli bir değeri kaybettiğini, Birkan Uzun’un cenazesinin bugün defnedildiğini, Kıbrıs Türk halkının bir bütün olarak Uzun için ağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Birkan Uzun’un her zaman kalplerinin en müstesna yerinde yaşayacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dünyanın 5 kıtasının en yüksek noktasında ve son olarak Antarktika’da Vinson Dağı’nın zirvesinde KKTC bayrağını dalgalandıran ve ABD’de geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu 28 yaşında hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk dağcı Birkan Uzun’un defnedilmesinin ardından bugün TAK muhabirine açıklamalarda bulundu.

“HER ZAMAN KALBİMİZİN EN MÜSTESNA YERİNDE YAŞAYACAKTIR”

Oldukça üzgün olduğu gözlemlenen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı duygusal açıklamada, “26 Aralık’ta uçağı kaçırarak KKTC’ye gelemeyen Uzun’un kayak yaparken geçirdiği bir kaza sonucu 31 Aralık günü hayatını kaybettiğini 1 Ocak sabahı babasından öğrendik. 1 Ocak sabahından beri yüreğimiz parçalanmıştır. Adeta nerede olduğumuzu bilmiyoruz. Birkan Uzun, her zaman kalbimizin en müstesna yerinde yaşayacaktır” dedi.

“Birkan Uzun’un 16 Aralık tarihinde 7 kıtalık projesi bağlamında 5.’si olan Antarktika’daki Vinson dağında KKTC bayrağını çekerek, eksi 40 derece soğukta yaptığı duygu dolu konuşmanın herkesin gönlünde taht kurduğunu” ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birkan Uzun’un şu sözlerine atıfta bulundu:
“Arkadaşlar KKTC bayrağını bu zirvede dalgalandırabildiğim için çok gururluyum. Burada bu bayrağı tanımayan herkese anlatıyorum. KKTC’yi, Kıbrıslı Türklerin hikayesini anlatıyorum. Biz yıllardır ambargolar altında yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Ama sizlere vermek istediğim mesaj, hedefiniz ne olursa olsun, aklınızı koyarsanız, mutlaka başarabilirsiniz. Buna ambargolar engel olamaz. Hiç kimse engel olamaz. Her şey kafada ve kalpte biter.”

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu sözlerden sadece KKTC’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin değil, tüm dünyada yaşayan Kıbrıslı Türklerin etkilendiğini vurguladı.

KKTC bayrağını dalgalandırması ardından yılbaşı öncesinde Uzun’la, şahsen telefonda görüştüklerini, sosyal medyada yazışmalarda bulunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Birkan Uzun’un ne kadar mutlu olduğunu kendisine dile getirdiğini, kendisinin de Uzun’u tebrik ettiğini anlattı.
Uzun’un 7 kıta, 7 zirve projesi kapsamında 5. Hedefini tamamladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Uzun’un projesini Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümü olan 29 Ekim 2023’te tamamlamayı hedeflediğine değindi.

BAŞARILARI BİLİNMİYORDU…

“Böyle beklenmedik bir ölüm çok üzücü” diye konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle devam etti:

“26 Aralık’ta uçağı kaçırarak KKTC’ye gelemeyen Uzun’un kayak yaparken geçirdiği bir kaza sonucu 31 Aralık günü hayatını kaybettiğini 1 Ocak sabahı babasından öğrendik. 1 Ocak sabahından beri yüreğimiz parçalanmıştır. Adeta nerede olduğumuzu bilmiyoruz. Gerçekten çok başarılı olan bu gencimizin başarıları bilinmiyordu. Bu kadar başarılı olduğunu bilmiyordum. TMK sınavında KKTC birincisi olduğunu, en iyi A Level neticeleri bulunduğunu, hepsinden A aldığını ve buradan science dalında dünyanın bir numaralı üniversitesi olan Massachusetts Institute Of Technology’e gittiğini bilmiyorduk. 28 yaşında Amazon gibi firmalarda yazılım mühendisi olarak yeni teknolojik gelişmelerin uygulanmasında, yazılımda kendini o ortamlarda geliştirip eğitebilen ve insanlara hizmet verebilen bir gençti, bunları bilmiyorduk…”

“YÜREĞİMİZİ PARÇALADI…”

Bu gencin bu kadar vatan sevgisiyle, bu kadar KKTC’ye düşkünlüğüyle ve cesur yüreğiyle önümüzdeki yıllarda bir sürü tecrübeden sonra ülkesine dönüp, ülkesine hizmet vereceğini ancak “maalesef büyük bir kayıp yaşadıklarını” ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu kayıp yüreğimizi parçalamıştır. Bu üzüntüyü aileyle de paylaşıyoruz. Bizim yapmamız gereken bu çocuğun o dağın tepesinde yaptığı konuşmayı, KKTC’nin hikayesini anlatmaya devam etmek. Bu deyişi bir bakıma vasiyet niteliğindedir” dedi.

Bu ülkenin gençlerine, bu ülkeye hizmet edenlere kendisinin dediği gibi “bu hikayenin” anlatılmaya devam edileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ambargolar ve izolasyonların Kıbrıs Türkü’nü yıldırmaması gerektiğini söyledi.

“Biz yüreğimizde, aklımızda ve kalbimizde bu engelleri aşmak zorundayız ve bunları aşacağız” diye  mesajlar veren gencin, çok yakın tarihte kaybettiği dedesinin yanına gittiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Onun adını yaşatabilmek, onun mücadelesine saygı duymak suretiyle gençliğe ne gibi teşvikler, ne gibi destekler verilebilir ki Birkan Uzun’un adı yaşasın onun için çalışacağız” dedi.

Onun söyledikleri ve yaptıklarının, Kıbrıs Türk insanın tarihinde yerini bulması için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O şekilde bir değerin yaşatılması KKTC için de tabi ki bir zenginlik. Bu çocuk bu başarılarıyla KKTC’de doğmuş, büyümüş yetişmiş en yüksek tahsili görebilmiş, dünya insanı olmuş ve bu bayrağı oralara kadar götürmüş ve dikmiş. Söyledikleriyle gönüllerimizde o müstesna yerini almıştır.”

“DEVLET TÖRENİ NİTELİĞİNDE BİR TÖRENLE DEFNETTİK”

Uzun’un naaşının KKTC’ye getirilmesi sürecine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanlığı olarak sürecin üstlenildiğini, dün akşam Uzun’un cenazesini havalimanında karşıladıklarını, devlet töreni niteliğinde bir törenle Birkan Uzun’un defnedildiğini kaydetti.
Birkan Uzun’a Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Mekanı Cennet olsun. Ruhu şad olsun. Ailesinin, sevenlerinin başı sağ olsun. Ailenin acısını bir kez daha paylaşıyorum” dedi.

BİRKAN UZUN

Amerika’nın Washington eyaletinin Seattle şehrinde yaşayan ve aslen Güzelyurtlu olan 28 yaşındaki Uzun, 16 Aralık 2021 tarihinde 4 bin 892 metre rakımıyla Antarktika’nın en yüksek noktası olan Vinson Dağı’nın zirvesine ulaşarak, KKTC bayrağını dalgalandırmıştı.

1993’te Gazimağusa’da dünyaya gelen Uzun, 2011’den bu yana ABD’de yaşamaktaydı.

KKTC’li 28 yaşındaki başarılı dağcı Birkan Uzun, Amerika’da kayak yaptığı sırada geçirdiği kazada  yaşamını yitirdi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Met Gala 2025, kırmızı halı geçidiyle başladı… Tema: “Siyahi Stili Terzilik”

Published

on

By

ABD’nin New York kentindeki Metropolitan Sanat Müzesi’nde her yıl gerçekleştirilen ve ünlü isimlerin yoğun katılım gösterdiği Met Gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) temasıyla düzenlendi.

New York City’deki Metropolitan Museum of Art’ın Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen ve resmi olarak Costume Institute Gala veya Costume Institute Benefit olarak adlandırılan Met Gala, kırmızı halı geçidiyle başladı.

Bu yıl 10 Mayıs-26 Ekim tarihleri arasında ziyarete açılacak yeni bahar sergisi kapsamında düzenlenen gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) teması etrafında şekillendi.

Sergi, Atlantik diasporasındaki siyahi kimliğin oluşumunda giyim ve tarzın oynadığı merkezi rolü ele alıyor.

Metropolitan Museum of Art, galayı “18. yüzyıl Atlantik dünyasında, köle ticareti, sömürgecilik ve emperyalizmle beslenen yeni bir tüketim kültürü; zenginlik, ayrıcalık ve zevki gösteren giysilere ve mallara erişim sağladı.” şeklinde ifade etti.

Her yıl oyuncular, müzisyenler, modeller ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği galaya bu yıl da Nicki Minaj, Jenna Ortega, Usher, Cardi B, Louise Camuto Grieder, Daniel Grieder, Julia Carey, James Corden, Jeff Goldblum, Kerry Washington, Sam Smith, Sofia Richie, Willy Chavarria, Seung-cheol Choi, Terrence Thornton, Imaan Hammam, Keith Powers, Eva Chen ve Chris Rock gibi isimler katıldı.

– Gala yakınlarında Filistin’e destek gösterileri yapıldı

Met Gala etkinliğinin yapıldığı New York Metropolitan Sanat Müzesi yakınında Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.

Müzenin yakınlarındaki Madison Avenue’de toplanan kalabalık, Filistin’e desteklerini dile getirdi.

Gösteride Filistin destekçisi grup ile İsrail yanlısı grup karşı karşıya gelirken, polis ekipleri güvenlik önlemi aldı.

Filistin’e destek veren grup, bayraklarla “İsrail Devleti dünya Yahudilerini temsil etmiyor”, “Özgür Filistin” ve “Özgürlük, adalet” yazılı pankartlar taşıdı.

Kısa süre sonra alana gelen İsrail yanlısı grup ise İsrail bayrakları sallayarak İbranice marş söyledi.

Devamını Oku

Dünya

Katolik Kilisesi’nde papalık seçim süreci yarın başlıyor

Published

on

By

Vatikan’da Katolik Kilisesi’nin yeni papasını belirlemek üzere seçim süreci (Konklav) yarın başlayacak.

Katoliklerin son ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un 21 Nisan’da vefat etmesinin ardından dünya genelinde 1,4 milyar mensubu olan Katolik Kilisesi’nde gözler bir sonraki papanın kim olacağına çevrildi.

Katolik Kilisesi’nin 267’nci papasının belirleneceği tarihi Konklav’da, yaşı 80’in altında ve seçime katılabilecek durumda olan 133 kardinal yarın sabah önce birlikte ayin yapacak, Sistine Şapeli’nde yerel saatle 16.30’da (TSİ 17.30) ilk oturum için bir araya gelecek.

Hristiyan ilahileri eşliğinde Sistine Şapeli’ne girecek kardinaller burada yemin edecek. Daha sonra “Extra Omnes” yani Latince “işi olmayanlar çıksın” anlamındaki komut verilecek ve kardinaller dış dünyayla bağlantılarını her şekilde keserek, kendilerini buraya kapatacak.

Konklav’da oturumlara, Papa Franciscus döneminde Vatikan Devlet Sekreterliği (Başbakan) de yapan İtalyan Kardinal Pietro Parolin başkanlık edecek.

Bu arada Vatikan’daki Konklav’ı izlemek üzere 5 bin 300’den fazla gazetecinin akreditasyon yaptırdığı, ayrıca güvenlik önlemleri çerçevesinde şapelin yakınlarına elektronik sinyal bozucular konulacağı öğrenildi.

Gözler Sistine Şapeli’nin bacasında olacak
Yarın öğleden sonraki tek oylamayla başlayacak Konklav süresince papa seçilene dek Sistine Şapeli’nde 133 kardinalin sabah ve öğleden sonraları ikişer olmak üzere bir günde 4 oylama yapması planlanıyor.

Oylamalar sonunda papa seçilememesi halinde, kardinallerin oy pusulaları yakılarak şapelin bacasından “siyah” duman çıkarılacak ve dünyaya bir papanın seçilemediği mesajı iletilecek. Sabahki oylamalardan sonuç çıkmazsa öğlen saatlerinde bir kez, akşamki oylamalardan da yine sonuç çıkmaması halinde yine bir kez siyah duman çıkacak.

Kilise hukukuna göre, Konklav’daki oylamada üçte iki çoğunluğu yani 89 oy alan kardinal, görevi kabul etmesi durumunda katoliklerin yeni ruhani lideri yani papa ve aynı zamanda Vatikan devlet başkanı olacak.

Bu sırada yine kardinallerin oy pusulaları yakılarak Sistine Şapeli’nin bacasından bu sefer beyaz duman çıkması sağlanacak ve dünyaya yeni papanın seçildiği mesajı iletilecek. Aynı anda, yeni papa, şapelin “Ağlama Odası” olarak bilinen özel odasına alınarak burada kendisi için hazırlanan papalık kıyafetlerini giyecek.

Beyaz dumanın çıkmasını takip eden bir saat içinde yeni papa, Aziz Petrus Bazilikası’nın büyük locasından dünyaya tanıtılacak.

Yeni papayı dünyaya, “Protodiacono” sıfatını taşıyan Fransız Kardinal Dominique Mamberti, büyük locadan Latince “Habemus Papam (Bir papamız var)” diyerek takdim edecek.

2013 yılındaki son Konklav’da Papa Franciscus, 2. günün 5. tur oylamasında seçilmişti. 2005’teki Konklav da 2. gündeki 4. tur oylamada sonuçlanmış ve Papa 16. Benediktus seçilmişti.

Papalık için öne çıkan isimler
Papa Franciscus’un vefatının ardından İtalyan basını başta olmak üzere Katolik Kilisesi’ni yakından takip eden uluslararası medyada yeni papanın kim olacağı sorusu en çok ilgi çeken konuların başında geliyor.

Papalık için öne çıkan adaylar arasında İtalyan Kardinal Pietro Parolin, Macar Kardinal Peter Erdo, ABD’li Kardinal Raymond Leo Burke, İtalyan Kardinal Matteo Maria Zuppi, Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle, İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, Ganalı Kardinal Peter Turkson, Fransız Kardinal Jean Marc Aveline, İsveçli Kardinal Anders Arborelius, Gineli Kardinal Robert Sarah, Maltalı Kardinal Mario Grech, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Kardinal Fridolin Ambongo Besungu, ABD’den Kardinal Timothy Dolan ile Kardinal Robert Francis Prevost’un ismi geçiyor.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis: “Tatar’ın izlediği taktik Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmuyor”

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın toplantılarda ve genel olarak Kıbrıs sorununda izlediği “yavaş yavaş” taktiğinin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmadığını kaydetti.

Hristodulidis, geçiş kapılarıyla ilgili önerisine, Pile’yle ilgili anlaşmanın uygulamaya gireceğiyle ilgili bugün açıklama yapılması ve Haspolat’taki atık su arıtma tesisi konularında Tatar’dan olumsuz yanıt aldığını belirtti.

Bugün ilerleme sağlanan tek konunun çevre konusu olduğunu ifade eden Hristodulidis, 15’i Güney Kıbrıs’ta, 15’i KKTC’de olmak üzere toplam 30 mezarlığın temizlenerek restore edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ev sahipliğinde bugün, ara bölgede yapılan liderler görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs sorunu için gösterilen çabaların devam edeceğini kaydeden Hristodulidis, Rum Hükümeti’nin uluslararası toplumun müzakerelerin yeniden başlamasına daha fazla müdahil olması için aldığı inisiyatife işaret etti.

“Philenews” haber sitesinde, Liderler görüşmesinin yarısının, Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarının “gasp edildiği” iddialarını tartışmasıyla ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmasını protesto etmesiyle” geçtiği öne sürüldü.

Haberde, Tatar’ın hem görüşme sırasında hem de Ledra Palace Otel’den ayrılırken, Stewart’tan bu protestosunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletmesini istediği de iddia edildi.

Hristodulidis, Tatar’ın protestosuyla ilgili olarak da şunları kaydetti:

“Öncelikle 15 Ekim’de New York’ta Genel Sekreter ile görüştüğümüz sırada, Tatar bu konuyu dile getirdi ve Genel Sekreter de hiçbir demokratik ülkede yürütme erkinin yargıya müdahale etmediğini söyledi. Ben de bunu tekrarladım.

Tatar’a Kıbrıs’ın bölgede en sıkı ilişkiler içerisinde olduğu ülkelerden birinin İsrail olduğunu ve benim de dün orada olduğumu anlattım. İsrail Cumhurbaşkanlığı önünde Aykut’un (Simon Mistriel Aykut) akrabaları ve iş birliği içinde olduğu kişiler tarafından protesto eylemi yapıldı. Onlara cevabım netti: Biz demokratik bir ülkeyiz ve yargıya müdahale etmeyiz.”.

Devamını Oku

Trending

Reklam