Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Valensiya portakal hasadının süratle başlamasını bekliyoruz”

Published

on

Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticiler Birliği (KKNÜB), narenciye hasadıyla ilişkin yaptığı açıklamada, “Ülkenin milli servetinin heba olmadan kurtarılması için ürün kesimine süratle başlanması gerektiği” çağrısında bulundu.

Birlik, ürün hasadının hızlandırılmasına yardımcı olunması için “Ramazan aynın başlaması ile Türkiye’ye döneceği öngörülmekte olan kesim ekiplerinin ülkede kalışının uzatılması, soğuk hava depolarına plastik kasalarda ihracata teşvikin artırılması ile Akdeniz Meyve Sineği’ne karşı üreticiye AB standartlarına uygun ilaçların önerilmesi ve tedarik edilmesinin sağlanmasını” talep etti.

Ayrıca Birlik, konsantreye gidecek ürünün fiyatının bir an önce açıklanması, paketlenmeye uygun olmayan ürünün çekme yapılarak değerlendirilmesini beklediklerini de söyledi.

“ALICILAR, RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINI BAHANE EDEREK ÖNCEDEN ALMIŞ OLDUKLARI ÜRÜNLERLE YETİNEREK YENİ ÜRÜN ALIMLARINA BAŞLAMADI, ÜRETİCİSİ TEDİRGİN”

KKNÜB Yönetim Kurulu adına Başkan Turgut Akçın tarafından yapılan yazılı açıklamada, mart ayı başında sona ermesi beklenen Mandora mandarin hasadının hava muhalefeti dolayısıyla gecikmeli de olsa, 25 Mart’ta nerdeyse sonuna gelindiğini, Valensiya portakal hasadının başlamasını beklediklerini söyledi. Ancak Akçın, “Alıcıların, Rusya-Ukrayna savaşını bahane ederek önceden almış oldukları ürünlerle şimdilik yetinerek yeni ürün alımlarına başlamadıklarını ve bunun da narenciye üreticisini tedirgin ettiğini” ifade etti.

Üreticilerin şu anda ellerinde bulunan ürünü hasat etmeye başladıklarını belirten Akçın, ürün kesimine süratle girilmemesi halinde Ramazan’ın başlamasıyla bazı kesim ekiplerinin Türkiye’ye döneceğinin ve hasadın mayıs sonuna sarkabileceğinin öngörülmekte olduğunu ve 10 Mayıs’tan sonra aktif hale gelecek olan Akdeniz Meyve Sineği’nden meyvenin zarar görmesiyle ürünün ticareti değerini kaybedeceğini söyledi.

Akçın, “Bu nedenle, Avrupa standartlarına uygun olarak Tarım Bakanlığı’nın araştırma yapıp kalıntı bırakmayacak ilaçları tespit edip üreticiye önermesi, hatta tedarik edip üreticiye hibe veya maliyetine sağlanması gerekecektir. Olgunlaşmış olan meyvelere bilinçsiz ilaç kullanmak kalıntı bırakacağından herhangi bir insektisit kullanımı uygun olmayacaktır” dedi. Akçın, mayıs ayına girmesiyle birlikte ürününü hasat edemeyen üreticiye “en az iki veya üç defa Akdeniz Meyve Sineği’ne karşı sırt pulverizatörü ile ilaçlayıp ürününü kurtarabileceği” tavsiyesinde de bulundu.

Akçın, ürün hasadının hızlandırılmasına yardımcı olunması için üreticinin beklentilerine ilişkin şunları söyledi:

“Ramazan ayının başlaması ile kesim ekiplerinin ayrılacağı düşünülse onları burada tutmanın yollarını aramak lazım. Sıcakların başlaması ile de kesim miktarının düşeceği de ön görülmekte. Kesimi süratlendirmek için diğer bir alternatif ise soğuk hava depolarına plastik kasalarda ihracata teşvikin arttırılması. Onun için her yol denenerek milli servet heba olmadan kurtarıp hasat tamamlanması gerekmektedir. Ayrıca konsantreye gidecek ürünün fiyatının bir an önce açıklanması paketlenmeye uygun olmayan ürünün çekme yapılarak değerlendirilmesini bekliyoruz”.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in saldırılarını kınadı

Published

on

By

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını kınadı ve bölgesel sükunet ve nükleer silahsızlanma çağrısı yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin farklı ülkelerden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği diplomasi trafiğinin ardından 21 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı.

Mısır haber ajansı MENA’ya göre, ortak açıklamaya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Bahreyn, Brunei, Türkiye, Çad, Gambiya, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Suudi Arabistan, Sudan, Somali, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Libya, Mısır ve Moritanya imza attı.

Ortak açıklamada, İsrail’in, 13 Haziran’dan bu yana İran’a düzenlediği saldırılar ile uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletlerin ilke ve amaçlarını ihlal eden her türlü eylem kınananarak, devletlerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, iyi komşuluk ilkelerine ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine saygı gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi sonuçlar doğurabilecek bu gerilimden derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının durması gerektiği, gerginliğin azaltılması ve kapsamlı sükunet sağlanması için de çalışılmasının önemli olduğu vurgulandı.

Açıklamada, nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir Orta Doğu inşasının önemine dikkati çekilerek, bölge ülkelerinin tamamının hızlıca Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olması gerektiği ifade edildi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından teminat altına alınmış olan nükleer tesislerin hedef alınmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, bunun 1949 Cenevre Sözleşmesi uyarınca uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İran’ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolunun mümkün olan en kısa sürede müzakere masasına geri dönmek olduğunun altı çizildi.

Bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun diplomasi, diyalog ve uluslararası hukuk kuralları olduğu ifade edilen açıklamada, mevcut krizin de askeri yollarla çözülemeyeceği vurgulandı.

⁠İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İran’dan İsrail halkına “ülkeyi terk etmeleri” çağrısı

Published

on

By

İran Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Rıza Seyyad, İsrail halkına seslendiği açıklamasında, İsrail’i terk etmeleri çağrısında bulunarak hayatlarını kurtarmalarının tek yolunun bu olduğunu söyledi.

İran devlet televizyonu, Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Seyyad’ın İsrail’in terk edilmesi çağrısı yaptığı açıklamasını yayımladı.

Açıklamasında İsrail halkına seslenen Seyyad, “İşgal altındaki toprakları terk edin, bu, hayatınızı kurtarmanın tek yoludur.” ifadesini kullandı.

İsrail’in saldırılarına “ezici ve pişmanlık verici” bir cevap vermekten başka kendilerine bir seçenek bırakılmadığını belirten Seyyad, “Cesur İran savaşçılarının yıkıcı tepkisinin kapsamı şüphesiz işgal altındaki toprakların tamamını kapsayacaktır.” dedi.

Askeri, güvenlik ve karar alma merkezileri ile İsrailli komutan ve bilim adamlarının ikametgahları başta olmak üzere birçok önemli yerin vurulduğunu kaydeden Seyyad, “İşgal altındaki toprakları terk edin, çünkü gelecekte sizin için kesinlikle yaşanabilir olmayacaklar. Suçlu rejimin sizi canlı kalkan olarak kullanmasına izin vermemeniz gerektiğini vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Seyyad ayrıca, sığınaklarda bulunmanın güvelik sağlamayacağı uyarısında bulundu.

– İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda hayatını kaybederken, toplam sivil can kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede ise 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İsrail, İran devlet televizyonu binasını vurdu

Published

on

By

 İsrail, İran’da sivil yerleşim yerlerine saldırılar düzenleyeceğini açıklamasının ardından İran devlet televizyonu binasını vurdu.

İran Radyo ve Televizyon Kurumu (IRIB) yaptığı açıklamada, başkent Tahran’daki binalarının İsrail tarafından hedef alındığını bildirdi.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, saldırının devlet televizyonunda yayınlanan bir program sırasında gerçekleştiği görülüyor.

Kadın spikerin, İsrail’in saldırılarına tepki gösterdiği canlı yayın sürerken düzenlenen saldırı, stüdyoda ciddi tahribata yol açtı.

Görüntülerde, patlama anı ve yayın akışının kesilmesi de yer alıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam