Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Veteriner Hekimler Birliği, Koyun-Keçi Çiçeği Hastalığına ilişkin açıklama yaptı

Published

on

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği, Koyun-Keçi Çiçeği Hastalığı konusunda, tüm hayvan sahipleri, canlı hayvan taşıyıcıları ve mezbaha sahiplerinin Veteriner Dairesi’nin belirlediği kurallara ciddiyetle uyması gerektiğini duyurdu.

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği, “Koyun-Keçi Çiçeği Hastalığı”na ilişkin yaptığı açıklamada, kısa bir süre önce Değirmenlik köyünde ve İskele’de görülen “Koyun-Keçi Çiçeği Hastalığı”nın yetkili makamlardan izinsiz yapılan kontrolsüz hayvan hareketleri ve işletmelerdeki yetersiz biyo güvenlik uygulamaları sonucu ortaya çıktığını hatırlattı.

Açıklamada, küçükbaş hayvanlarda hastalığa Capripox virüsünün sebep olduğunu belirtilerek, hastalığın semptomları, görüldüğü yerler, ölüm oranları, yayılımı ve tedbirleri paylaştı.

“Yetişkin hayvanlarda, bir sürünün yüzde 80’e kadarı hastalanabilirken, yüzde 50’ye kadarı ölebilir, genç hayvanlarda ise hayvanların yüzde 100’ü hastalanabilirken, yüzde 95’e kadarı ölebilir.” denilen açıklamada, hastalığının yaygın olduğu bölgelerde ölüm oranının genellikle bir sürünün yüzde 15’i civarında seyredebildiğine dikkat çekildi.

Hasta hayvanların virüsü; dışkıları, tükürük salgıları, burun salgıları ve deri döküntüleri ile yaydığı, hayvandan hayvana bulaşma, doğrudan temas veya dolaylı temas yoluyla hastalığın ortaya çıkabildiği ifade edilen açıklamada, “Hastalık semptomu gösteren ve/veya hayvanlarında laboratuvar testleri sonucu hastalık tespit edilen işletmeler, Veteriner Dairesi’nin uygun göreceği koruma tedbirleri ve aşılama önlemleri dahilinde hayvanlarını ağıllarında kapalı beslemeye tabii tutmalı ve Veteriner Dairesi’nin belirleyeceği süreye kadar hayvanlarını meraya serbest otlatma maksatlı açmamaları gerekmektedir.” denildi.

Hastalık tespit edilmiş ve karantina önlemi alınmış işletme ve köylerden yapılacak hayvan hareketlerinin, Veteriner Mevzuat Kuralları dahilinde Veteriner Dairesi’nin belirleyeceği tedbirlerin alınması sonrası gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, karantina tedbirleri dahilinde tüm mezbahalara hayvan girişlerinde fazladan özen ve dikkat gösterilmesi, karantina tedbiri alınmış işletmelerden ve köylerden gelecek hayvanlar için hareket kurallarının eksiksiz uygulanması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Hastalık tespit edilmiş ve koruyucu aşılama uygulanmış işletmelerden en az 1 ay boyunca hiçbir hayvan hareketi yapılmamalıdır. Hastalık tespit edilmiş köylerdeki sağlıklı işletmelerde uygulanan koruyucu aşılamanın ardından, 1 haftalık izleme periyodu sonrası hayvan hareketleri Veteriner Dairesi’nden izin alındıktan sonra gerçekleştirilmelidir.”

Mezbahaların ve hayvancıların alması gereken tedbirlerin de aktarıldığı açıklamada, dezenfeksiyon işlemlerinin uygulanması gerektiği belirtildi.

-“Hastalığın insan sağlığı için tehlike oluşturmadığı bilinmelidir”

Açıklamada, “Çiçek hastalığının insanlara bulaştığına dair bugüne kadar kesin bir kanıt yoktur. Yani hastalık Zoonoz bir hastalık değildir. Bu nedenle, bu dönemde hastalığın insanlarda enfeksiyona neden olduğu kesinlikle söylenemez. Yerli hayvanlarda elde edilen et ve süt ürünleri tüketiminde halkımızın herhangi bir endişeye düşmesi tamamen gereksiz olup, hastalığın insan sağlığı için tehlike oluşturmadığı bilinmelidir.” denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği olarak; Veteriner Dairesinin koruyucu aşılama ve karantina uygulama faaliyetlerine titizlikle başladığı bu dönemde, tüm hayvan sahipleri, canlı hayvan taşıyıcıları ve mezbaha sahiplerinin dairenin belirlemiş olduğu kurallara ciddiyetle uyması gerektiğini tüm paydaşlara hatırlatırız. Ayrıca, Bakanlar Kurulu ve sonrasında Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı özelinde, yetkili daireye araç, personel ve hastalıklarla mücadele konusunda maddi kaynak desteğinde gerekli katkıyı sağlamasının ve tüm bu sayılanların eksikliklerinin tamamlanmasının; ülke hayvan sağlığı, güvenli hayvansal gıda temini ve toplum sağlığının korunması noktasında kaçınılmaz sorumluluklar olduğu ve büyük önem arz ettiğini vurgulamak isteriz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öztürkler: Barışın önündeki en büyük engel Rum tarafıdır, bu defalarca ortaya kondu

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler,  barışın önündeki en büyük engelin Kıbrıs Rum tarafı olduğunu belirterek, bu durumun tarih boyunca defalarca belgelerle ortaya konduğuna dikkat çekti.

Kıbrıs meselesinin yıllardır aynı zihniyet tarafından sabote edildiğini ifade eden Öztürkler, “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal eden, darbe yapan, Annan Planı’na hayır diyen Crans Montana’da müzakere masasını deviren hep aynı anlayış” dedi.

Meclisten yapılan açıklamaya göre, Öztürkler Sönmezliler Ocağı’nı ziyaret etti. Öztürkler,  ziyareti sırasında Rum Meclisi ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu’nun KKTC ve Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.

-“Gerçeklerin çarpıtılması”

Rum Meclis Başkanı Dimitriu’nun Rum tarafını “tutarlı ve çözüm yanlısı” şeklinde tanımlamasını “gerçeklerin çarpıtılması” olarak nitelendiren Öztürkler, “Kamera açıkken barış konuşan, kapandığında çözüm masasını deviren zihniyet ta kendileridir” dedi.

Öztürkler, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçmeyeceklerini ve Türk askerinin adadan gitmeyeceğini de söyledi.

Rum tarafının diplomasiyi sadece görünürlük ve prestij aracı olarak değerlendirdiğini vurgulayan Öztürkler, Güney Kıbrıs’taki siyasi aktörlerin reyting ve oy kaygısıyla hareket ettiğini dile getirdi.

Rum tarafının uluslararası zirveleri çözüm üretmek yerine iç kamuoyuna siyasi vitrin sunmak amacıyla kullandığını belirten Öztürkler, “Güney Kıbrıs, her zirveyle yeni bir sezon açıyor ancak çözüm sahne dekorunun ötesine geçemiyor” dedi.

Diplomatik platformların şeffaflık ve samimiyetten uzak şekilde politik hesaplarla yönlendirildiğini de ifade eden Öztürkler,  Rum Yönetimi’nin yabancı güçlerle kurduğu ilişkileri eleştirdi. Öztürkler, “Ülkelerini yabancı çıkarların oyun alanına çevirenlerin, başkalarına uzlaşmazlık suçlaması yöneltmesi trajikomik bir durumdur” diyerek diplomatik samimiyeti sorguladı.

Öztürkler, “Eğer sahici bir çözüm istiyorlarsa önce aynaya baksınlar, sonra tarihe” ifadelerini kullandı. Zihniyet değişmeden müzakere masalarının kurulmasının anlam taşımayacağını belirten Öztürkler, Rum liderliğine Kıbrıs tarihine objektif bir pencereden bakmaları çağrısında bulundu. “Aynı kilit, farklı anahtarla açılmaz” diyen Öztürkler, sorunun çözümü için zihinsel dönüşümün şart olduğunu dile getirdi.

Sönmezliler Ocağı Başkanı Erden Esenyel de, Kıbrıs Türk halkının, TMT ruhuyla varını yoğunu ortaya koyan kahraman mücahitlerin cesareti, fedakârlığı sayesinde bugün bu adada yaşam hakkı elde ettiğinin altını çizdi.

Sönmezliler Ocağı Asbaşkanı Akay Cemal de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’le ilgili olarak yazılan çirkin yazıları protesto ettiklerini söyledi.

Konuşmaların ardından  hediye teatisinde bulunuldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Karpaz Koruma Derneği Başkanı Çebi’den, hükümete çağrı: “Karpaz Emirnamesi kaldırılsın”

Published

on

By

Karpaz Koruma Derneği  Başkanı Dursun Çebi, hükümete Karpaz emirnamesini kaldırma çağrısında bulundu.

Çebi yaptığı yazılı açıklamada, “Karpaz Emirnamesi halkın üzerinden kaldırılmalı, yerini adaletli, şeffaf ve doğa ile uyumlu bir imar politikası almalıdır.” ifadelerini kullandı.

Çebi, Zafer Burnu’ndan Dipkarpaz’a kadar uzanan yaklaşık 25 kilometrelik bölgede, tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılan alanlarda kontrollü imar hakkının tanınması  ve tapulu arazisi olan vatandaşların kendi malına yatırım yapmasının önünün açılması gerektiğini belirtti.

Sahillerde yaşanan çarpık yapılaşmalara da dikkat çeken Çebi, doğaya zarar vermeyen şekilde, Avrupa’daki örneklerde olduğu gibi kır gazinoları, tuvalet ve duş gibi temel ihtiyaç yapılarının sahil boyunca kurulması gerektiğini kaydetti.

Çebi, “Bizler Karpaz halkı olarak toprağımızı koruyarak yaşamak istiyoruz. Yatırım yapma hakkımızı geri istiyoruz. Bu ülkenin en doğusunda olabiliriz ama görmezden gelinmeye en uzak noktasıyız.” ifadelerini kullandı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi ile Memur-Sen arasında iş birliği protokolü imzalandı

Published

on

By

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) ile Türkiye Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilciliği arasında burs ve eğitim alanında iş birliği yapmayı ön gören protokol imzalandı.

KAÜ Rektörü Prof. Dr. Gökçe Keçeci ile Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilcisi İsmail Celfin’in imza koyduğu protokol uyarınca  Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendika üyeleri ile birinci derece yakınları (eş ve çocuklar), Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin ön lisans ve lisans programlarında çeşitli burs ve indirimlerden faydalanabilecek.

KAÜ’den verilen bilgiye göre imza töreni, KAÜ Alayköy Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Törene, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Gökçe Keçeci ve Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilcisi İsmail Celfin’in yanı sıra, KAÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Alp Karaca ile KAÜ Dış İlişkiler Temsilcisi Dr. Emel Yılmaz katıldı.

Protokole göre, KKTC’de kesintisiz dört yıl lise eğitimi almış sendika üyelerinin çocuklarına, bazı sağlık programları hariç olmak üzere, yüzde 90 oranında burs sağlanacak. Türkiye Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarıyla kayıt yaptıran üyeler ile eş ve çocuklarına yüzde 25 oranında burs uygulanacak.  Bunun yanı sıra, yaz okulu ve ortak müfredat çalışmaları, kısa dönemli sertifika programları, bilimsel toplantılar, yayın ve materyal desteği gibi alanlarda da karşılıklı iş birliği yapılması hedefleniyor.

İmza töreninde konuşan KAÜ Rektörü Prof. Dr. Gökçe Keçeci, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini temel alan bir anlayışla hareket ettiklerini kaydetti.  Keçeci,  imzaladıkları protokol sayesinde, daha fazla öğrenciye ulaşma ve yükseköğretimi daha erişilebilir kılma fırsatı bulacaklarını belirterek, “Ortak hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe dönük projelerde iş birliği yapmaya hazırız” dedi.

Eğitim-Bir-Sen KKTC Temsilcisi İsmail Celfin ise  protokolün, üyelerine ve ailelerine somut fayda sağlayacağını kaydederek, “Ancak bunun ötesinde, bizler bu iş birliğini güvene, ortak değerlere ve eğitimin toplumsal dönüştürücü gücüne olan inanca dayalı olarak kurduk” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam