Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“YANGINA MÜDAHALE EDEN EKİPLER YETERSİZ”

Published

on

“1995 Yılında Meydana Gelen Beşparmak Dağları Yangınından İtibaren Ülkemizdeki Orman Yangınlarında Alınan Önlemlere İlişkin Yönetici ve Diğer İlgililerin İhmali Olup Olmadığına, Gereken Önlemlerin Alınıp Alınmadığına” ilişkin Meclis Araştırma Komitesi raporunda, Orman Dairesi’nin özellikle yangınları önleyici faaliyetlerde zafiyetleri olduğu tespitinde bulunuldu.

Komite, “ülkede ivedilikle bir yangın protokolünün” hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Komite, raporda, “yangınlara müdahale edilirken, yangın yönetiminin çok farklı bir konu olduğu, İlçelerde kurulan kriz masasının başında Kaymakam bulunduğu ve olay yerindeki kriz merkezlerinde Orman Dairesi Müdürlüğü’nün birinci dereceden sorumlu olduğu” bulgularını elde ederken, “Dairenin özellikle yangınları önleyici faaliyetler bağlamında zafiyetleri olduğu” değerlendirmesi yaptı.

Komite, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 1995 yılında meydana gelen Beşparmak Dağları yangınından sonra günümüze kadar meydana gelen yangınları değerlendirdiğinde, alınan önlemlerin arttırılması ve herhangi bir ihmale fırsat vermemek için ivedilikle bir “Yangın Protokolü”nün hazırlanarak, hayata geçirilmesi gerektiğini de saptadı.

Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğünün 114’üncü maddesi uyarınca Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Toplumcu Demokrasi Partisi Grubuna Bağlı Milletvekillerinin birlikte sunduğu “1995 Yılında Meydana Gelen Geçen yıl haziranda kurulan “Beşparmak Dağları Yangınından İtibaren Ülkemizdeki Orman Yangınlarında Alınan Önlemlere İlişkin Yönetici ve Diğer İlgililerin İhmali Olup Olmadığına, Gereken Önlemlerin Alınıp Alınmadığına İlişkin Meclis Araştırma Komitesi” son toplantısını 31 Mayıs’ta yaparak çalışmalarını tamamladı.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Toplumcu Demokrasi Partisi Girne Milletvekili Zeki Çeler, Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefke Milletvekili Salahi Şahiner ve Bağımsız Güzelyurt Milletvekili Hasan Büyükoğlu’nun da komite toplantılarına katılarak çalışmalara katkı koyduğu rapor, Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısında ele alındı.

Buna ek olarak komite, çalışmalarında, Orman Dairesi Müdürlüğü, Polis Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı, Orman Mühendisleri Odası ve Biyologlar Derneği yetkililerini de Komiteye çağırarak, değerlendirmelerine başvurdu ve komiteye sunulan yazılı görüşleri de dikkate alarak, ayrıntılı ve kapsamlı bir rapor ortaya çıktı.

“Giriş, Bulgular ve Tespitler, Değerlendirme, Tavsiyeler ve Sonuç” ana başlıkları ile hazırlanan raporda, yangınlarla ilgili ortaya çıkan bulgular ve tespitler şöyle:

BULGULAR VE TESPİTLER

“Komitemiz, 1995 Yılında Meydana Gelen Beşparmak Dağları Yangınından İtibaren Ülkemizdeki Orman Yangınlarında Alınan Önlemlere İlişkin Yönetici ve Diğer İlgililerin İhmalin Olup Olmadığına, Gereken Önlemlerin Alınıp Alınmadığına dair aşağıdaki hususlarda birtakım bulgu ve tespitler elde etmiştir:

Komitemiz, yangınlara müdahale edilirken yangın yönetiminin çok farklı bir konu olduğu, İlçelerde kurulan kriz masasının başında Kaymakam bulunduğu ve olay yerindeki kriz merkezlerinde Orman Dairesi Müdürlüğünün birinci dereceden sorumlu olduğu bulgularını elde ederken, Dairenin özellikle yangınları önleyici faaliyetler bağlamında zafiyetleri olduğu tespitinde bulunmuştur.

Komitemiz geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde 1083 tane yangın çıktığı; bunların 16 tanesinin yıldırım düşmesi sonucunda gerçekleştiği, 46 tanesinin kasıtlı olarak çıkarıldığı ve 139 tanesinin ise çıkış kaynağının bilinmediği bilgisini edinmiştir.

“YANGINA MÜDAHALE EDEN EKİPLER YETERSİZ”

Komitemiz, yangına müdahale eden ekiplerin yetersiz olduğunu ve bu ekiplerin tümünde de araç ve teknik teçhizat eksikliği olduğunu ve tam teşekküllü itfaiye aracı olmadığından dolayı orman ya da arazi şartlarında istenildiği gibi hareket edilemediğinden yangınlara müdahale esnasında çok büyük sıkıntılar yaşandığını tespit etmiştir.

2016 yılında Başbakanlık ve Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığının girişimleriyle Başbakanlık Afet Acil Durum Yönetimi Koordinasyon Komitesi kurulduğu, yangınlara müdahale eden ilgili tüm kurum temsilcilerinin bu Komitede yer aldığı ve bu Komitenin esas görevinin doğal afetlerde sorumlu kurum ve kuruluşların sorumluluklarını belirlemek ve çıkabilecek olumsuzlukları çözmek veya en aza indirmek olduğu bilgileri edinilmiştir. Afet Acil Durum Yönetimi Koordinasyon Komitesinin kurumsallaşmamış olmasına bağlı olarak zaman zaman yangın söndürme esnasında yetki karmaşası yaşandığı tespit edilmiştir.

Komitemiz, Orman Dairesinin teşkilat kadrolarında yangın mühendisi kadrosunun bulunmadığı, yangınların önlenmesine ilişkin faaliyetlerin geçici memurlar tarafından yürütüldüğü; dolayısıyla da kendilerine yasada öngörülen görev, yetki ve sorumlulukların yüklenemediği tespitinde bulunmuştur.

Komitemiz, arazilerde çalışan iş ve tarım araçlarının egzozlarından çıkan kıvılcımların otları tutuşturup yangın çıkartabildikleri; bu durumun önlenmesi amacıyla araçların temizliğinin düzenli aralıklarla yapılması, ayrıca egzoz kısımlarına susturucu takılması ve yangın riskini azaltacak şekilde dizayn edilmesinin gerektiği tespitlerini elde etmiştir.

Komitemiz, pandemi dolayısıyla kamu hizmetlerinde meydana gelen aksaklıklar arasında yangın söndürme ekiplerinin zamanında oluşturulmamasının da yer aldığı, bu nedenle geçtiğimiz yıl meydana gelen yangınların hem tespitinde hem de zamanında müdahalesinde zaafiyet yaşandığı tespitinde bulunmuştur.

Komitemiz, ormanlarda sürekli olarak yer alan ve yangın söndürme faaliyetlerine katılan personelin yangın çıkma ihtimalinin yüksek olduğu her noktayı bilmesinden ötürü nasıl organize olacağına ilişkin planın önceden hazırlanmış olması gerektiği tespitinde bulunmuştur.

Komitemiz, geçtiğimiz yıl ülkemizde çıkan orman yangınının telafisi ile ilgili yapılan çalışmaların henüz tamamlanmadığını, yeniden dikilmiş olması gereken üç yüz bin fidan hedefinin henüz yaklaşık yüzde yirmi beşinin gerçekleştiğini ve yangın sahasındaki temizlik faaliyetlerinin halen devam ettiğini tespit etmiştir.

Komitemiz, yangınlara müdahale amacıyla özel ve tüzel kişilerden temin edilen araçlarda meydana gelen hasarların telafisi konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı tespitinde bulunmuş ve yangına müdahalede kullanılan bu araçların sahiplerinin zararlarının tazmin edilmediği bilgisini almıştır. Bu bilgi doğrultusunda Komitemiz, tazmin edilmeyen araçların bir sonraki olası yangında kullanılamayabileceği veya sahiplerinin kullanıma verme konusunda isteksiz olabileceği tespitini yapmıştır.

Komitemiz, Ülkemizde ağaçlandırmanın ilkel yollarla yapıldığı, dozerle sürülerek yapılan ekimin yağış azlığı nedeniyle olumlu sonuç vermediği ve yeşillendirme çalışmalarının yavaş seyrettiği bilgisini almıştır. Ülkemizin kurak iklim kuşağında yer almasından dolayı dikilen fidanların çok azının tuttuğu, bunun da yeşillendirme şartında ciddi bir engel teşkil ettiği tespit edilmiştir.

Komitemiz, yangın söndürme helikopterinin Türkiye Cumhuriyetindeki ihalenin tamamlanması akabinde Ülkemize ulaştırılacağı, ayrıca ülkemizde devletimiz uhdesinde beş adet yangın izleme kamerasının mevcut olduğu bilgilerini edinmiştir. Ayrıca belirtilen kameralardan birinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti komuta merkezince, diğerinin ise Türkiye Orman Genel Müdürlüğünce takip edildiği bilgisi edinilmiştir.

Ülkemizde hâlihazırda on iki adet yangın gözetleme kulesinin bulunduğu; ancak orada yürütülen hizmetin günün her saatinde devam eder nitelikte olmasından dolayı personel görevlendirmede birtakım zorluklar yaşanabildiği bilgisi edinilmiştir.

Komitemiz, Türkiye Cumhuriyetinde dört adet İnsansız Hava Aracı (İHA) bulunduğu ve bunlardan iki tanesinin ülkemizdeki ormanları gözetlemek suretiyle Orman Dairesi Müdürlüğüne sürekli olarak bilgi akışı sağlama yoluyla Daire ile koordinasyon içerisinde olduğu; ayrıca İHA’ların eksiksiz görüş alanına da sahip olduğu bilgilerini edinmiştir.

Komitemiz, ülkemizde orman yangınlarında kullanılmak üzere 14 tane arozöz, 7 tane tanker, 7 tane römorkör, 10 tane ilk müdahale aracı, 7 tane dozer, 2 tane tır, 4 tane kepçe, 3 tane greyder ve 6 tane kamyon bulunduğu bilgilerini almıştır.

Yangın Hazır Kuvvet Ekibinin her geçen yıl daha yüksek bir performans göstererek çalıştığı bilgisini alan Komitemiz, bu ekibin eğitim alanında Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı ve İtfaiye ile de bir program dahilinde koordineli çalıştığı tespitinde bulunmuştur.”

“DEĞERLENDİRME, TAVSİYELER VE SONUÇ”

Komite, raporda, orman yangınlarına erken müdahale edebilme ve yangınların önlenmesi yönünde gerekli kapasitenin ve kurumlararası koordinasyonun sağlanması gerektiği hususunda hemfikir olduğunu, Başbakanlık tarafından çıkarılan “Yangın Yönetmelikleri” ile uygulanmakta olan mevzuatın yetersiz olduğu kanaatine vardı.

Tüm yangın tipleriyle ilgili kuralları içeren yasal bir düzenlemenin bir an önce hazırlanması ve hayata geçirilmesi gerektiği ortaya konan raporda, şu tavsiyelerde bulunuldu:

“Komitemiz, orman yangınlarında birinci derece sorumluluğu bulunan Orman Dairesindeki işleyişin yeniden ele alınarak yangın protokolünün hazırlanması, hiyerarşik düzenin sağlanması ve Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının orman yangınlarına karşı daha duyarlı bir yaklaşım geliştirmesi gerektiği kanaatine varmıştır.

Komitemiz, Orman Dairesinin teşkilat kadrolarında iyileştirme yapılması ve kadrolara yangın mühendisi eklenmesi gerektiğini, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Orman Genel Müdürlüğü ile yapılan protokollerin devam ettirilmesi ve orman yangınları ile ilgili personel eğitimlerin sürekliliğinin sağlanmasını tavsiye etmiştir.

Komitemiz, Cumhuriyet Meclisi çatısı altında oluşturulan Çevre Komitesinin bir an önce faaliyete geçmesi; çevre ve ormanlarla ilgili yasal düzenlemelerle öngörülen cezaların günümüz koşullarına göre tekrardan ele alınarak revize edilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır.

Komitemiz, her an yangın çıkabileceği olasılığını göz önünde bulundurarak hazırlıklı olma konusunda İdarece hiçbir zaafiyet gösterilmemesi gerektiğine kanaat getirerek, Devletin bu hususta acil durum planlarına sahip olmasının elzem olduğu, yangın önleme ve söndürme faaliyetlerinin de mutlak surette ertelenemez hizmetler arasında yer alması gerektiği sonucuna varmıştır.

Komitemiz, yangınların önlenmesi hususunda alınması gereken en büyük tedbirlerden birinin toplumun alacağı yangınların çıkmasını engellemeye yönelik tedbirler olduğu konusuna önemle değinmeyi gerekli görmüştür. Bu çerçevede Komitemiz, yangınlar hususunda eğitime sahip ve çevre bilinci olan bireylerden oluşan bir sistemin yaratılması gerekliliğini de önemle vurgulamaktadır.

Komitemiz, yangına sebebiyet veren kişiler açısından caydırıcı nitelikte olabilecek cezaların getirilmesi veya yürürlükteki cezaların caydırıcı düzeye gelebilecek şekilde arttırılması gerektiği sonucuna varmıştır.

Komitemiz, yangınların engellenmesi ve yönetiminde günümüz teknolojik gelişmelerinden yararlanılarak erken uyarı sisteminin devreye girmesi gerektiğine, bunun yanında, ilgili kurum ve kuruluşlardaki teknik kişilerin bir araya gelerek bu sistemin nasıl çalışacağı, gerekli ekipmanın nasıl sağlanacağı gibi konuları değerlendirebileceğine ve bürokratik bir engel olmadan gerekli bütçenin nasıl sağlanacağı konusunda fikir belirtebileceğine vurgu yapmıştır.

Komitemiz, edinmiş olduğu bilgi ve belgeler ışığında, orman yangınlarına erken müdahale etmek amacıyla bir an önce bir koordinasyon merkezi kurulmasının önemine değinmiştir. Komitemiz, devamla, bu merkezin yangınlar konusunda sorumluluk taşıyan kurumlar arasında gerekli koordinasyonu sağlayarak var olan yetki karmaşasına bir son vermesi gerektiği sonucuna varmıştır. Böylelikle yangınların yönetimi sırasında yangın söndürme operasyonu için verilecek talimatların yerinde ve doğru tarafları hedef alarak verilmesinin sağlanması gerektiğini değerlendirmiştir.

Komitemiz, yangınlara müdahale eden ekip ve ekipmanlarının tam ve eksiksiz olması gerektiği, teknolojiyi kullanacak ekiplerin iyi bir donanıma sahip olması gerektiği; ayrıca yangına müdahale eden araçların günümüz teknolojik koşullarına uygun olması gerektiği sonucuna varmıştır.

Komitemiz, orman yangınlarında ilgili kurum olan Orman Dairesi Müdürlüğü, Karayolları Dairesi, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ve belediyelerin görevlerini zamanında yerine getirmesini tavsiye etmiş ve özellikle anayol ve yol kenarlarının temizliğinin aksatılmaması hususunun önemini vurgulamıştır. Arazi ve orman sahası bölgelerinde, arpa, buğday veya benzeri ekim yapılırken yola ve orman sahasına sıfır noktasına kadar ekim yapılmasının engellenmesi gerektiğini belirten Komitemiz, ayrıca çöplük içerisinde bulunan kâğıt parçalarının rüzgâr vasıtasıyla yangını başlatabilecek bir unsur olarak değerlendirilebileceğinden çöplüklerin yakılmaması ve yanmasını önleyecek tedbirlerin alınması gerektiğine de vurgu yapmıştır.

Komitemiz, ülkemizin günlük yangın risk haritasının çıkarılması hususunun önemine değinerek, yangın riski olan bölgelere yangın uyarı rehberi konması suretiyle renk kodları vasıtasıyla yangın riski konusunda vatandaşa bilgi verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam