Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Yarkıner: “Makinalarda hasara neden olan yakıt ile tahlili yapılan yakıt ayni değil”

Published

on

Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, makinalarda hasara neden olan yakıt ile tahlili yapılan yakıtın ayni olmadığını savunarak, Kıb-Tek’in kullanacağı yakıta yapılan tahlilleri sorguladı.

Yarkıner, “Hangi yakıtın, hangi limitine uygundur?  KIB-TEK’in kullanacağı yakıtın evsafını, uygunluğunu ve kabulünü KIB-TEK’in kadrolu personelinden kimler yapıyor veya neden yapmıyor/yapamıyor?” diye sordu.

Yarkıner konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada,  KIB-TEK mühendislerinin geçerli ve gerekçeli olarak beyanlarının ve imzalarının bulunmadığı belgelerin muteber olmadığını savunarak, KIB-TEK’in planlı bir şekilde yok edildiğini ileri sürdü.

Makinalarda görülen hasarın “evsafına uygun olmayan yakıt kullanımından’’ kaynaklandığını savunan Yarkıner, “Gemiden, geminin üzerinde bulunan yetkisiz heyet huzurunda alınan numunelerin tahlilleri ile topluma doğru olmayan şekilde bilgilendiriliyor. Yeni tedarik edilecek gemideki yakıtın analizi ile bir önceki yakıtın kullanılmasından kaynaklanan kırılmanın ne alakası var?” dedi.

Makinaların yakıt donanımları ve diğer iç yüzeylerinin evsafına uygun olmayan yakıt kullanımı nedeniyle hasara uğradığını savunan Yarkıner, söz konusu yakıt kullanımına devam edilerek hasarın artırıldığını, bu şekilde devam edilirse de revizyona (yenileştirme) kadar gidecek bir sürecin başlayacağını ileri sürdü.

“KIB-TEK’teki mühendislerimize sesleniyorum; Lütfen ayrı bir platform oluşturunuz ve mesleki sorumluluklarınızı yerine getiriniz, günaha ortak olmayınız” diyen Yarkıner, bu tahlil yöntemi ve katılımcı listesinin şartnamenin neresinde yazdığını sordu.

DENETLEME, MAKİNALARIN HASARA UĞRADIĞI YERDEN BAŞLAMALIYDI

Konu hakkında Makina Mühendisleri Odası’nın açıklamasına neden kulak tıkandığını da soran Yarkıner, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu tahlilin, hatanın aklanması süreci olacağını söylemiştik. Yeni gelen yakıtın muayenesinde, sanki görevinizmiş gibi, sanki sözleşmelerde siz teknik kabul heyetiymişsiniz gibi görev aldınız. Zaten bizim memleketimizin en büyük sorunu da budur. Çözüm üreteceksiniz diye yanlış yerde, yanlış zamanda, yeterli derecede bilgi ve vizyon sahibi olmadan yanlış sonuçların bulunulmasıdır.

Denetleme, Makinaların hasara uğradığı yerden başlamalıydı. Bu kırılmaların nedenini Makinaların yakıt donanımlarındaki yakıt numunesini, KIB-TEK depolarında daha önce alınmış yakıt numunesini ve makinalardaki yağlama yağı numunesini ayrı ayrı alarak 3 farklı yerde analiz yaptırmanız gerekirdi. Bu analizlerde referans alacağınız teknik kriter de “Makinaların Kitabında Yazan’’ yakıt spesifikasyonları ve yağ spesifikasyonları olacaktı.”

Yarkıner, KIB-TEK’i kurtarma mücadelesine devam edeceklerini vurgulayarak, bazı önerilerde bulundu.

Makina Mühe ndisleri Odası’nın önerileri şöyle:

ÖNERİLER

“Mevcut hasarların nedenleri ile ilgili KIB-TEK mühendisleri olarak inceleme yapınız  ve sonuç raporunu kamu ile veya odalarınız ile paylaşınız.

Denetleme ve Teftiş Heyeti;  Mesleki gelişiminiz KIB-TEK’teki ihmalleri ortaya çıkarabilecek seviyede değildir. Birliğimizden teknik destek alınız. Teftiş Heyetinizi KIB-TEK’in; ihtiyaçlarını tespit, tedarik, envantere kayıt ve ödenen bedeller açısından denetleyiniz. Tedarik edilen malzemenin ne zaman, nerede, niçin kullanıldığının hesabını sorunuz.

Denetleme ve Teftiş Heyeti; 233/2021 Sayılı ihaleyi incelemek üzere teknik bir soruşturma heyeti oluşturmanız, ihale listesinin altında imzası olan mühendislerden; “ihale konusu olan major bakım ihtiyaç listesi gerekçeli inceleme ve mukayeseler ile tarafımızdan tespit edilmiştir“ beyanını almanız kamu ile paylaşmanız hususunu istirham ederiz.

Sayın Başbakan Yardımcısı; Yakıt evsafının şartnameye yazılırken, makina üreticisinin belirlediği evsafta olup olmadığının kontrol edildiğini, teknik şartnamede yazılı limitler ile makina kataloğunda yazılı değerlerin ayni olmasını sağlatmanızı istirham ederiz.

KIB-TEK’te ihtiyaç duyulan idari ve teknik sistemlerin ve sorumlulukların belirlenmesi için “KIBTEK İşletme Esasları“ belirlensin. Yakıtın kaliteli veya kalitesiz tartışması Bakan tarafından yapılmasına gerek duyulmasın. İlgili mühendis ihtiyaç duyulan açıklamayı sorumluluğuna istinaden açıklayabilsin ve gerektiğinde hesabını verebilsin.

İlk göreve gelirken Başbakan Yardımcısının da iddia ettiği, şaibelerden arındırılması  için seferberlik başlatılsın, meclis soruşturması tamamlansın. Bu maksatla ihtiyaç duyulduğunda KTMMOB ve bünyesindeki Odalar bir vücut gibi size destek olacaktır.

Makinalarda hasara neden olan yakıt ile tahlili yapılan yakıt ayni değildir.

Evsafına uygun olmayan ve makinalarda kullanılan yakıt yağlama yağının evsafını kaybetmesine de neden olmuştur. Bu durumda makinaları kullanmayınız.

Makinalarda kullanılan ve hasar veren yakıtın temizlenmesi için; Yakıt donanımındaki ve yağlama donanımındaki değişen parçaları değiştiriniz makinaları, yağlarını değiştikten sonra, yüksüz durumda mazot ile çalıştırınız, yüzeylerdeki kötü yakıt kaynaklı oksitlerin, partiküllerin temizlenmesini ve evsafını kaybetmiş yağlama yağının artıklarının temizlenmesini sağlayınız. Makinaların mazot ile de start almaması halinde arıza kayıtlarını yapınız ve kamu ile paylaşınız.

Sayın Başbakan Yardımcısı; İhale Yasasını eleştiriyorsunuz fakat ihale yasasında eleştirdiğiniz hususlar şaibeli tedarike imkân verilmesini engelleyen hususlardır.  (siz 233/2021 Sayılı şaibeli ve ihale mevzuatına aykırı ihale sürecini devam ettiriyorsunuz)  Bu mevzuatın hazırlanmasında çok emeği olan ve bu mevzuattan şaibesiz istifade ederek rekabetçi ihaleleri sonuçlandıran eski MİK Başkanlarının görüşünü de almanızı öneririz.

Sayın Başbakan Yardımcısı; Daha önce de tedarik edilen yakıtın çevreye verdiği zararları belgelemek için fotoğraflar yayınladınız. Bütün fosil yakıtlar zaten çevreye zararlıdır. Fosil yakıtın limitler üzerinde olup olmadığının tespiti için ülkenin emisyon faktörü belirlenmeli ve çevreye verdiği zarar bu faktördeki değere göre mukayese edilmelidir. Sizden önceki dönemi bu şekilde eleştiriyorsunuz ancak durum ayni değildir. Makinalarda kullandığınız yakıt kısa sürede makinalarda arıza yaratmıştır. Yani güncel durum çevre kirliliği ile sınırlı değildir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 31 Ekim itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 34 bin 887 TL olarak hesaplandığını açıkladı.

Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan açıklamasında, raporun Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden alınan beslenme kalıbı ile İstatistik Kurumu’nun gönderdiği fiyat ortalamalarına dayanarak hazırlandığını belirtti.

Bengihan, sağlıklı beslenme için zorunlu gıda harcamaları tutarlarını şu şekilde açıkladı:

“Yetişkin kadın: günlük 300,94 TL – aylık 9 bin 28,20 TL, Yetişkin erkek: günlük 314,05 TL – aylık 9 bin 421,50 TL, 15-19 yaş çocuk: günlük 330,80 TL – aylık 9 bin 924 TL, 4-6 yaş çocuk: günlük 217,12 TL – aylık 6 bin 513,60 TL, toplam günlük bin 162,91 TL – aylık 34 bin 887 TL “

Bengihan, İstatistik Kurumunun açıkladığı enflasyon oranlarına değinerek, Ekim ayında enflasyonun yüzde 1,09; Temmuz–Ekim dönemini kapsayan dört aylık hayat pahalılığı oranının ise yüzde 16,01 olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Bengihan, bu oranların hesaplanmasında kullanılan tüketici fiyatları endeksi sepetinin güncelliğini yitirdiğini ve açıklanan oranların gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını savundu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz, mecliste yaşanan nisap sorununa ilişkin CTP’ye ağır eleştirilerde bulundu.

Büyükyılmaz, KIBRIS Tv’de yayınlanan Kıbrıs’ta Sabah programına katıldı, Eda Alisinanoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Meclis’te pazartesi ve Salı günler yaşanan nisap sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Büyükyılmaz, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne eleştirilerde bulundu.

“Bu bir fırsat kaçakçılığıydı” diyen Büyükyılmaz, bunun hoş olmadığını söyledi. Salı günü hükümetin eksikliklerini ifade ettikleri muhalefetin günü olduğuna vurgu yapan Büyükyılmaz, bunu yapmak yerine CTP’nin meclisi kilitlemeyi tercih ettiğini söyledi.

“Bugün bu hükümet vardır, yarın CTP’nin olacağı bir hükümet söz konusu olabilecektir, bu duruşla ayni sorunlar onları da bekliyor olabilecektir” diyen Büyükyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“2018 yılında kurulan dörtlü hükümet çok defalar nisap sorunları yaşadı ve bizim YDP olarak bir çok defa nisaba destek verdiğimizi ben çok iyi biliyorum. Bu şekilde meclisi kilitlemek çok sağlıklı değil. Görünüyor ki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Tufan Erhürman’ın aldığı yüzde 62,3 oyu CTP sahipleniyor. Bir erken genel seçime gidilirse buradan zaferle ayrılacaklarını düşünüyorlar. Oysa bu oylar onların değildir.”
CTP’nin bu ülkede alabileceği oyun belli olduğunu savunan Büyükyılmaz, zaman zaman halkın UBP ve ortaklarını cezalandırdığını anımsattı. CTP’nin hükümetten gitmesi sonrasında büyük başarısızlığı neticesinde 12 milletvekiline gerilediğini hatırlatan Büyükyılmaz, “Hükümette olan partiler, ilk seçimde bunun bedelini ödüyor. Bu düşünceden yola çıkan CTP erken seçime gitmek istiyor. UBP ise 2027’ye kadar işleri toparlayıp seçime gitme noktasında duruyor.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

ABD Başkanı Trump’ın Orta Doğu projeleri ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Emperyalist oyunda Kıbrıs’ı menüye eklemek istiyorlar” sözü üzerine gözler yeniden Doğu Akdeniz’e ve Kıbrıs sorununa döndü.

Tam Parti Kurucusu Serdar Denktaş, Sözcü Tv’nin masaya yatırdığı konuyu değerlendirmek üzere, İpek Özbey ve Erol Mütercimler’in Nokta Atışı programına canlı bağlantı ile katıldı. Denktaş, Kıbrıs adası için savaş korkusu pompalamak yerine geleceğe yönelik umut vaat eden formüller üzerine konuşmak gerektiğini vurguladı.

Doğu Akdeniz’de bulanan hidrokarbon yataklarının Kıbrıs sorunu konusunda önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Denktaş, Türkiye’nin bu konuya geç müdahil olduğunu hatırlatarak; “Görüyoruz ki Kıbrıs Adası üzerinde oynanan bir oyun var. Bir yerlerde bir menü hazırlanıyor ama ne olduğunu bekleyip göreceğiz. Adanın her iki kesiminde de ayrı hayatlar oluştu. Yan yana ve ilişki içinde yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Sorun çözülmedikçe ne Rum tarafı ne de biz bu hidrokarbondan faydalanamayacağız. Eğer bu hidrokarbon ihraç edilecek kapasitedeyse, Türkiye üzerinden gitmesi en hızlı ve en ucuz yoldur ve Rum tarafı Türkiye ile ilişkilerini geliştirmenin yollarını aramalıdır” dedi. Çatışma değil, uzlaşmanın kazanç getireceğini belirten Denktaş, Rum tarafı ile Kıbrıs Türk tarafının her iki toplum için de ekonomik refahı yükseltecek formüller üzerine konuşması gerektiğini vurguladı.

“RUM TARAFI TÜRKİYE İLE İYİ GEÇİNMELİ”

Rum tarafının etkisiyle Türkçe konuşan Kıbrıslı ifadesinin ortaya çıktığını ancak bunun yanlış bir ifade olduğunu açıklayan Denktaş, “Biz Türkçe konuşan Kıbrıslı değiliz, biz Kıbrıslı Türk’üz. Bu adanın eşit sahibiyiz. 1960 cumhuriyetinin eşit ortağıydık fakat bunu işgal etmeye kalktılar ve KKTC bugün bu yüzden var” dedi. Denktaş, Rum tarafının bundan sonrası için akıllıca davranması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin dalga geçebilecekleri bir ülke olmadığını vurguladı. Adayı bir römorkun arkasına bağlayarak yerinin değiştirilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Denktaş, sadece 40 mil mesafedeki 85 milyonluk Anadolu ile Rum tarafının iyi geçinmekten başka çaresi olmadığını söyleyerek, “Bunun yolu da Kıbrslı Türkler’den geçer” diye konuştu.

“TÜRK ASKERİ EN BÜYÜK GÜVENCEDİR”

Rum tarafının talep ettiği gibi Türk askerinin adadan çekilmesinin yeniden çatışmaları başlatacağını söyleyen Denktaş, Türk askerinin her iki toplum için de güvence olduğunu belirtti. Amerika’nın, Avrupa Birliği’nin ve dünyanın geri kalanının ilgisinin bölgede olduğunu vurgulayan Denktaş, “Büyük bir ateş çemberinin ortasındayız. Ticaret yolunun ve hidrokarbon yataklarının ortasındayız. Türkiye ve KKTC olarak önemli ve güçlü bir noktadayız. Yeter ki biz kendi içimizdeki dağınıklığı toplayalım ve Türkiye ile iki kardeş devlet olarak ilişkilerimizi güçlü şekilde sürdürelim” diye konuştu.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam