Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

YDP Kurultayı ertelendi

Published

on

Yeni kurultay tarihleri 14 ve 28 Nisan

Erteleme kararı, YDP’den toplu istifa eden ancak ıslak imzalı istifa dilekçesi olmayan 1500 civarında kişinin kurultayda oy kullanma talebinde bulunması ihtimaline karşı alındı. Olağan kurultay öncesinde tüzük kurultayına gidilerek tüzükte düzenleme yapılacak

Lefkoşa, 16 Şubat 24 (TAK): Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, partinin yarın yapılacağı duyurulan Olağan Genel Kurulu’nun 14 Nisan’a, nisap sağlanmaması halinde de 28 Nisan’da yapılacağını açıkladı. Arıklı, kurultay öncesinde tüzük değişikliği için tüzük kurultayı yapılacağını söyledi.

YDP başkan adayları, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ile Parti Genel Sekreteri, Milletvekili Talip Atalay, parti merkez binasında öğleden sonra düzenledikleri basın toplantısında, Kurultayın ertelenmesinde vardıkları mutabakatı açıkladı.

Kurultayın, YDP’den toplu istifa ettiklerini açıklayan 1500 civarında üyenin istifa dilekçelerinin ıslak imzalı olmaması ve bu kişilerden oy kullanma talebi gelmesi olasılığına karşı ertelendiği belirtildi.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı basın toplantısında, bir süre önce partiden topluca istifa eden kişilerin ıslak imzalı istifa dilekçeleri bulunmadığından, halen parti üyesi olarak göründüklerini, dolayısıyla kurultayda oy kullanma hakları bulunduğunu iddia edenlerin olduğunu ifade etti.

Parti Tüzüğü’nde kurultay tarihinden üç ay önce aidatı ödenmiş tüm üyelerin kurultayda oy kullanabileceğinin belirtildiğini kaydeden Arıklı, söz konusu maddenin yeniden düzenlenmesi için partinin tüzük kurultayına gitmesi gerektiğini, aksi halde söz konusu 1320 kişinin kurultayda oy kullanma talebinde bulunabileceğini, oy kullanmak için izin verilmemesi halinde de mahkemeye başvurma ihtimalinin bulunduğunu anlattı.

Diğer başkan adayı ve Genel Sekreter Talip Atalay’la tüzük değişikliğine gidilmesi ve kurultayın ertelenmesi üzerine mutabık kaldıklarını ifade eden Arıklı, Atalay’la ortak kararın, kurultayın 14 Nisan’da yapılmasına, nisap sağlanamadığı takdirde de 28 Nisan’da yapılması yönünde olduğunu açıkladı.

Varılan mutabakatın resmileşmesi için yarın Parti Meclisini toplayacaklarını belirten Arıklı, kurultay tarihinin belirlenmesinde etkili olan iki noktanın daha bulunduğunu, birinin 3-4 Mart’ta Atalay’ın, 27 Şubat’ta da kendisinin yurt dışında olacak olması olduğunu ifade etti.

-Atalay

Parti Genel Sekreteri ve Genel Başkan adayı Talip Atalay da, “28’inde güzel bir kurultay olsun, demokrasi şöleni olsun, bizim istek ve arzumuz budur.” dedi. Atalay, mutabık olunan konunun, kurultayın 28 Nisan’da yapılması olduğunu ifade etti.

-14 ve 28 Nisan

Basın toplantısında gazetecilerin soruları da yanıtlandı. YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, 8 bin civarında üyeleri bulunduğunu, tüzüğe göre belirlenen genel kurul tarihinde üye tam sayısının yarısının bir fazlasının toplantı başlama saatinde hazır olması gerektiğini, dolayısıyla ilk toplantıda seçim olmasının zor görüldüğünü ifade etti.

-Üye sayısı 8 bin

Talip Atalay da ikinci toplantının başlama saatinde, salt çoğunluğunun bulunması kuralının aranmadığını söyledi. Atalay, “Bizim asıl kurultay zamanımız 28 Nisan’dır. İnşallah bir demokrasi şöleni yapacağız ve 29’unda da omuz omuza yürüyeceğiz” dedi.
Atalay, istifa eden ancak üye görünen 1500 kişinin mevcut 8 bin civarı üye sayısının dışında olduğunu da belirtti.

-Kurultaydan 48 saat öncesine kadar adaylık başvurusu yapılabilir

Bir soru üzerine YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, Tüzüğe göre kurultaydan 48 saat öncesine kadar adaylık başvurusu yapılabileceğini, bunun için aranan koşulun da 500 üyenin imzası olduğunu anlattı.

-Karayolları ve Posta Dairelerinin müdürleri görevde

Karayolları Dairesi ve Posta Dairesi Müdürlerinin görevden alındığı haberlerinin “asparagas” olduğunu belirten Arıklı, iki daire müdürünün de kendi istekleriyle izinde olduğunu, izinleri bitince görevlerine döneceklerini belirtti. Arıklı, bu iki müdürün görevden alınması gibi bir kararları olmadığını söyledi.

-Sert atışmalar

Kurultay sürecinde iki aday arasında sert atışmaların olduğunun dile getirilmesi üzerine Talip Atalay, “Bu konuları kendi aramızda konuşacağız. Sertlik bizim arzu ettiğimiz bir şey değil. Biz yol arkadaşıyız. Bugün nasıl yürüyorsak yarın da birlikte yürümemiz gerekiyor. Bir noktanın ötesine geçmeyeceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam