Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Yeni Zelanda, 1970’lerdeki “şafak baskınları” nedeniyle özür diledi

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden göçmen işçi olarak ülkeye gelen ve 1974-1976 yılları arasında “ırkçılık temelli şafak baskınları”na maruz kalanlardan özür diledi.

Published

on

Auckland Belediye Binasında düzenlenen bir törende, Başbakan Ardern, 1974-1976 yıllarında göçmen işçilerin etnik kökenleri hedef alınarak düzenlenen şafak baskınlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ardern, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden göçmen işçi olarak ülkeye gelip, “ırkçılık temelli şafak baskınları”na maruz kalanlardan özür diledi.

Ardern, şafak baskınları, rastgele uygulanan polis kontrollerinden ve bu eylemlerin normal olarak görülmesinden üzüntü, vicdan azabı ve pişmanlık duyduğunu ifade etti.

Açıklamasında, baskınların neredeyse 50 yıl önce yaşandığını ancak kalıntılarının devam ettiğini belirten Ardern, baskınların doğrudan etkilenen kişilerin hafızasında yer edindiğini aktardı.

“Bir özür, olanları tersine çeviremez”

Ardern, hükümetin Pasifik toplulukları için yeni eğitim ve öğretim hibelerini finanse edeceğini, yazılı kayıtlardan ve sözlü bilgilerden baskınların resmi bir raporunun derlenmesine yardımcı olacağını söyledi.

Ardern daha önce de “Bir özür, olanları veya yol açılan zararı asla tersine çeviremez ancak bunu kabul edebilir ve bir yanlışı düzeltmeye çalışabiliriz.” ifadesini kullanmıştı.

Yeni Zelanda’daki “şafak baskınları”

Pasifik’teki ada ülkelerden Samoa ve Tonga’dan çok sayıda kişi 1950 ve 1960’lı yıllarda Yeni Zelanda’ya göçmen işçi olarak gelmişti.

Ülkede 1970’lerde ekonomideki olumsuz gidişat ve artan işsizliğin etkisiyle Yeni Zelanda polisi, göçmen işçilerden vize süresi dolanların evlerine ve iş yerlerine şafak vakitlerinde baskın düzenlemiş ve ülkede yasa dışı bulundukları belirlenen göçmenleri sınır dışı etmişti.

Polisin, etnik kökenlerinden dolayı hedef aldığı göçmenlere yönelik fiziksel ve sözlü şiddet içeren ve “ırkçı” olarak nitelendirilen bu eylemleri, 1976’ya kadar devam etmişti.

Yeni Zelanda hükümeti, 1977’de vize sürelerini aşanlarla ilgili prosedürleri, polis baskınlarının tekrarlanmaması amacıyla değiştirmişti.

Polis baskınlarının en çok yaşandığı Auckland’da halihazırda kendini “Pasifikli” olarak tanımlayan 200 bin civarında kişi bulunuyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Holguin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile bir araya geldi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, bugün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Rum Devlet Radyo ve Televizyonu RİK’in haberine göre Holguin ile Hristodulidis arasındaki görüşme yaklaşık bir saat sürdü.

Görüşme sonrasında açıklamada bulunan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, “New York’taki konferans çalışmaları sırasında önemli bir şeyi başarmak ve de iki toplum için iyi bir gelecek sağlamak amacıyla Güven Yaratıcı Önlemler konusunda sıkı ve ara vermeksizin çalışacağını” ifade etti.

Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Holguin-Hristodulidis görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada müzakerelerin yeniden başlatılması konusunda olumlu sonuç alınması hedefiyle çabanın devam ettiğini söyledi.

Holguin’in her iki tarafın müzakerecileriyle de öğleden sonra görüşeceğini söyleyen Letimbiotis, bu görüşmede mart ayındaki çoklu konferansın sonuçlarının değerlendirileceğini ifade etti.

Holguin’in müzakerelerin yeniden başlaması için yoğun çabalarını sürdürdüğünü ifade eden Letimbiotis, Holguin’in Güven Yaratıcı Önlemelere yoğunlaşıp yoğunlaşmadığı şeklindeki bir soru üzerine, bunun; sürecin yerini tutmadığını Kıbrıs Rum tarafının hedefinin , müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlamasının sağlanması olduğunu yineledi.

Letimbiotis, bu ay yapılacak olan çok taraflı konferansta Kıbrıs sorununun özünün de ele alınacağını belirtirken, Kıbrıs Rum tarafının görüşmeye yeterince hazır olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “uzlaşmazlığı” şeklindeki soru üzerine Letimbiotis, “bunun baştan beri var olduğunu, Kıbrıs sorununda bu dönemde gözlemlenen hareketliliğin kesin olmadığını, çabaların sürdüğünü” savundu.

Devamını Oku

Dünya

ABD’nin Texas eyaletinde meydana gelen sellerde 24 kişi hayatını kaybetti. Bir kamp alanındaki 20 çocuktan haber alınamıyor

Published

on

By

ABD’nin Texas eyaletinde çeşitli bölgelerde şiddetli yağış etkili oldu.

Yağışlar sonucu meydana gelen sellerde en az 24 kişi yaşamını yitirdi. Bir kamp alanındaki 20 çocuktan ise haber alınamıyor.

ABD’nin Texas eyaletinde çeşitli bölgelerde etkili olan şiddetli yağışlar sonucu meydana gelen sellerde en az 24 kişi hayatını kaybetti, bir kamp alanındaki 20 çocuktan ise haber alınamadığı bildirildi.

Sellerin vurduğu bölgelerden Kerr County Şerifi Larry Leitha, düzenlediği basın toplantısında yaşanan gelişmeler konusunda bilgi verdi.

Leitha, “Şu anda hala tespit edemediğimiz birkaç kişi var, çalışmalarımız devam ediyor. Bu muhtemelen birkaç günlük bir süreç olacak” dedi.

Bölgede “sel uyarısı” süresinin uzatıldığını belirten Leitha, ölü sayısının daha fazla artabileceğini sözlerine ekledi.

Eyalet yetkilileri, 237 kişinin kurtarıldığını açıkladı.

Houston’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Texas Vali Yardımcısı Dan Patrick, Hill County bölgesinde kamp yaparken sele kapılan 20 çocuktan haber alınamadığını bildirdi.

Devamını Oku

Dünya

Trump, İran’ın nükleer silah üretmesine izin vermeyeceklerini yineledi

Published

on

By

ABD Başkanı Trump, İran’ın nükleer silah üretmesine izin vermeyeceklerini yineledi.

Trump, Hamas’ın ateşkes teklifine olumlu yanıtının ise iyi bir gelişme olduğunu söyledi.

İsrail ve İran arasındaki ateşkes sürerken ve İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkese varılması beklenirken, ABD Başkanı Donald Trump, bu iki gündeme dair açıklamalarda bulundu.

İran’ın nükleer programını değerlendiren Trump, İran’ın nükleer faaliyetlerinin kalıcı olarak sekteye uğradığına inandığını ancak Tahran’ın bu programı farklı bir yerde yeniden başlatabilme ihtimali olduğunu belirtti.

İran’ın nükleer silah üretmeye başlamasının sorun olacağını dile getiren Trump, “Bunun olmasına izin vermeyiz” ifadesini kullandı.

İran’ın nükleer programının denetlenmesini ya da uranyum zenginleştirmekten vazgeçmeyi kabul etmediğini kaydeden Trump, gelecek hafta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinde İran konusunun değerlendirileceğini aktardı.

Hamas’ın son ateşkes önerisine olumlu cevap vermesine yönelik değerlendirmede de bulunan Trump, “İyi bir gelişme” ifadesini kullanırken, henüz konuyla ilgili bilgilendirilmediğini ifade etti.

Trump, Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasının önümüzdeki hafta imzalanabileceğine inandığını belirtti.

Devamını Oku

Trending

Reklam