Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

YSK Başkanı Şefik: Yerel seçimde 208 bin 236 seçmen oy kullanabilecek

Published

on

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Narin Ferdi Şefik, itiraz ve başvuruların neticelendirilmesinin ardından 25 Aralık Yerel Kuruluş Organları Genel Seçimleri mevcut seçmen sayısının 208 bin 236 olduğunu açıkladı.

Şefik, seçmen listelerine çeşitli sebeplerle 6 bin 299 başvuru yapıldığını belirterek, bunlardan çoğunun adres değişikliği (aktarma) olduğuna işaret etti.

Adaylar hakkında da rakamları paylaşan Şefik, 18 belediye başkanlığına 67 başvuru olduğunu, bunlardan 33’ünün partili, 34’ünün ise bağımsız olduğunu kaydetti.

Sayısı 220 olan belediye meclis üyeliğine, 962 partili 2 bağımsız olmak üzere toplam 964 başvurunun olduğunu belirten Şefik, 240 muhtarlığa ise 603 kişinin başvurduğunu, 61 kişinin aday sayısı azlığından dolayı seçime girmeden seçildiğini, 539 kişinin ise seçime katılmaya uygun bulunduğunu bildirdi.

Şefik 994 ihtiyat heyet üyeliği için de 1399 kişinin başvurduğunu belirterek, 4’ten az müracaat olmasından dolayı 588 kişinin doğrudan seçildiğini, 1002 kişinin ise seçime girmeye uygun bulunduğunu ifade etti.

TAK muhabirine yerel seçime ilişkin son rakamları paylaşan YSK Başkanı Şefik, 25 Aralık günü nasıl oy verileceğine dair de önemli bilgiler verdi.

– “Sandık sayısı 768, 2 bin 304 kişi sandıklarda görev alacak”

Şefik, seçmen listelerine yapılan 6 bin 299 başvurudan 1739’unun ilk başvuru olduğunu ve bunlardan 40’ının reddedildiğini ve 1699’unun ilk kaydının yapıldığını kaydetti. Yerel seçimlerde bölge bağlılığının ön plana çıktığına dikkat çeken Şefik, 4 bin 560 kişinin adres değişikliğine başvurduğunu ve bu başvuruların 4 bin 543’ünün kabul edildiğini kaydetti. Şefik bu düzenlemelerin ardından mevcut seçmen sayısının 208 bin 236 olduğunu belirtti. Şefik, mükerrer oy kullanılmaması için listelerin titizlikle incelendiğini de kaydetti.

Yerel seçimlerde sandık sayısının 768 olduğunu ve sandıklarda toplam 2 bin 304 görevlinin çalışacağını söyleyen Şefik, bunun yanında sandık dışında da çalışacak çok sayıda personelin olacağını anımsattı ve bu sayının ilerleyen günlerde belli olacağını ifade etti.

– “Seçmenin önünde farklı renklerde 4 ayrı pusula olacak”

Şefik, 25 Aralık günü oy verilirken dikkat edilmesi gereken noktaları da paylaştı.

Seçmenin oy kullanmadan önce muhakkak kimlik göstermesi gerektiğinin altını çizen Şefik, KKTC kimlik kartı veya pasaportunun yanında, Kıbrıs Türk Federe Devleti kimlik kartı, polis kimlik kartı ve KKTC sürüş ehliyetinin de geçerli olduğunu dile getirdi.

Belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, muhtarlık ve ihtiyar heyeti olmak üzere farklı renklerde 4 tane oy pusulası olacağını kaydeden Şefik, oyların şu şekilde verileceğini aktardı:

“Belediye başkanları için, arzu edilen adayın isminin altındaki kareye ‘evet’ mührü basılacak. Aynı şekilde, muhtarlarda da, adayın altına ‘evet’ mührü basılacak.

İhtiyar heyeti üyeliğinde 4 kişi seçilecek. Burada arzu edilen adayların yanındaki kutuya işaret konularak (tik atılarak), oy verilecek.

Belediye Meclis üyeliğinde, mühür, mühür+tercih, karma olmak üzere 3 tür oy verme şekli olacak. Mühür seçeneğinde, partinin ambleminin altına mühür basılacak. Mühür+tercih şeklinde oy kullanılacağında, mührün basılmasının ardından mührün basıldığı partinin üyeleri arasında belediye meclis üyesi sayısının yarısı kadar ismin karşısında yer alan kutular işaretlenerek tercih yapılacak (örneğin 12 üye varsa 6 tercih).

Karma oy kullanımında, ilgili belediyedeki aday sayısının yarısı ile tamı arasında (örneğin 12 üye varsa en az 6 en fazla 12) aday işaretlenecek. Bu rakamlardan daha az veya daha fazla (üye sayısının yarısından az ya da tümünden fazla) işaretlenmesi halinde, pusula geçersiz sayılacak. Karma kullanılacağında, mühür kesinlikle kullanılmayacak ve işaretlemeler en az iki parti ya da bir parti ile bir bağımsız arasında olabilecek.”

– “Belediye başkanlığı sayımının çok üzün sürmeyeceğine inanıyorum. En kısa sürede resmi olmayan sonuçları açıklayacağız”

Şefik, 25 Aralık pazar günü sandıklarda oy kullanılmaya sabah 8.00’de başlanacağını ve 18.00’e kadar devam edeceğini, yasa gereği sonuçların açıklanmasına ilişkin yasağın da saat 19.00 itibarıyla kalkacağını aktardı.

Oylama sürecinin tamamlanmasının ardından belediye başkanlarının oy pusulalarından başlayarak sayımın yapılacağına işaret eden Şefik, sandıkların kendilerine bildirimlerini yapmaya başlamasıyla, en kısa sürede gayri-resmi açıklamaları yapmayı planladıklarını kaydetti.

Hafta başında partilerin sırasını belirleyecek ad çekme işleminin yapıldığını ve propaganda sürecinin başladığını hatırlatan Şefik, Yüksek Seçim Kurulu’nun da bu süreçte, oy pusulası tasarım ve basımını, sandıkta görev alacakların belirlenmesini, eğitimini, torbaların hazırlanmasını, listelerin basılmasını, torbalara konulmasını ve teslimini yapacağını aktardı ve sürecin kısaltılmasından dolayı, yoğun bir çalışmaya girdiklerini belirtti.

– “Cinsiyet kotasında bayağı başımız ağrıdı. Beklemediğimiz bir hataydı”

Şefik, partilerin belediye meclis üyeliği listelerinde yaptığı cinsiyet kotası hatasını da değerlendirerek, “Bayağı başımız ağrıdı. Beklemediğimiz bir hataydı” dedi.

2018 yılında da tek 1 partinin 2 bölgede cinsiyet kotasına uymadığını tespit ettiklerini ve orada YSK’nın listelerini oybirliğiyle iptal ettiğini anımsatan Şefik, bu seçimde Güzelyurt’ta tüm partilerin hata yapmış olmasından dolayı cinsiyet kotasına uymayan tüm listelerin iptal olduğuna dikkat çekti.

Yasada yapılan geçici değişikliğe de değinen Şefik, “İlk kez seçim takvimi açıldıktan sonra Seçim Yasası’nda geçici bir tadilat yapıldı” dedi ve sürenin bu değişikliği yapmaya fırsat vermesinden dolayı şanslı olduklarını dile getirdi. Şefik, bu sürede Meclis çok süratli bir çalışma yaptığını, listelerin tekrardan sunulduğunu ve geçici ilanın yapılabildiğini söyledi.

“Bir pürüz yaşadık, atlatıldı. Yolumuza devam ediyoruz. Umarım bundan sonraki süreçte sorun yaşamayız” diyen Şefik, daha önce de bunun çağrısını yaptığına işaret ederek, 5/76 Seçim ve Halkoylaması Yasası üzerinde kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

– “Mevzuat gereği Haziran 2023’te ara seçim yapılması gerekir”

Muhabirin ara seçim üzerine sorusu üzerine de yorum yapan Şefik, Kudret Özersay’ın milletvekilliğinden istifa ettiğini, ardından yerel seçimlerde 3 milletvekilinin belediye başkanlığına aday olduğunu hatırlattı. Şu anda 1 milletvekili eksikliği olduğunu, yerel seçimlerde de bu sayının artabileceğini söyleyen Şefik, mevzuat gereği ara seçimin Haziran 2023’te yapılması gerektiğini belirtti.

– “Yerel seçime katılım daha yüksek olacaktır”

Şefik, gelecek seçime katılım oranına ilişkin olarak, yerel seçimlerde katılım oranının genellikle daha yüksek olduğuna dikkat çekti.

Halkın yerel yönetimlerle daha yakın olduğunu, özellikle pandemi döneminde belediyelerin halkla yakından ilgilendiğini kaydeden Şefik, buna ek olarak bu seçimde sayıca fazla olan belediye meclis üyesi, ihtiyar heyeti üyesi gibi kişilerin halkın içinden insanlar olduğunu, bunun seçime katılım oranını etkileyeceğini söyledi.

Konuşmasını “Lütfen sandığa gidilsin, dikkatli bir şekilde oy kullanılsın” çağrısıyla sonlandıran Şefik, seçimlerin tüm topluma hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda bazı tezkereler oylandı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bugünkü toplantısında ilk olarak sunuşlara yer verdi.

Bu çerçevede, komitelerde görüşülüp Genel Kurula havale edilen yasa tasarıları ve önerilerin Genel Kurul’da görüşülüp onaylanmasına ilişkin tezkerelerle sunuş işlemleri yapıldı.

Ardından Hukuk Komitesi’nin genel kurul sürerken toplantı yapmasına olanak sağlanmasına ilişkin tezkere okundu.

Bunun üzerine söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, bugün Meclis Genel Kurulu’nun son oturumu olduğunu hatırlatarak, toplantı sürerken Hukuk Komitesi’nin gündeme daha yasa taşıyacağını belirtti, bunun yapılmamasını  talep etti.

Şahali’nin konuşmasının ardından Komite Başkanı Yasemi Öztürk de söz aldı. Öztürk, tek maddelik bir yasayı görüşeceklerini söyledi. Tezkere oy çokluğuyla kabul edildi. Sonrasında, Danışma Kurulu’nun bugünkü birleşimine ilişkin kararları sunularak oy çokluğuyla onaylandı.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli 62. madde tahtında söz aldı.

Yaşanan trafik kazalarına işaret eden İncirli, ülkede “rastgele hayatta kalındığını veya rastgele ölündüğünü” söyledi.

Girne’de bir tırın karıştığı kazaya değinen İncirli, bu kazada kimsenin hayatını kaybetmemesinin şans olduğunu belirtti.

Yanıt vermek üzere söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ciklos’un ağır vasıtalara kapalı olduğunu ancak ihlaller yaşandığının tespit edildiğini ve polise bu konuda ihbarda bulunduklarını söyledi.

Polis müdürü ile konuyu görüştüğünü ve yeterli personel olmadığı yanıtını aldığını kaydeden Arıklı, bununla ilgili ağır cezaların uygulanacağı düzenlemeler yapacaklarını belirtti.

Yaşanan tır kazasında şoförün tutuklandığını ve dava okunduğunu söyleyen Arıklı, araç muayene istasyonlarındaki sıkıntılardan da bahsetti. “Ciddi eksikliklerimiz var” diyen Arıklı, imkanların yetersiz olduğunu kaydetti.

Yerinden söz alan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Arıklı’yı muhalefet mensubu gibi konuşmakla itham etti.

CTP Milletvekili Sami Özuslu da yerinden söz alarak, bu yıl şu ana kadar trafikte 23 kişinin öldüğünü belirterek, bahse konu tırın kantara çıkıp çıkmadığını sordu.

Arıklı, ölümlü kazaların alkol, sürat ve dikkatsiz sürüşten olduğunu belirtti ve “Önerdiğiniz tedbir nedir?” diye sordu.

Doğuş Derya da yerinden söz alarak, Bakan Arıklı’nın aldıkları önlemleri saymasını istedi.

Yeniden kürsüye çıkan Sıla Usar İncirli, hükümetin trafikte ölenleri suçlu olarak göstermesini eleştirdi. İncirli, sesini yükselten Arıklı’ya “tahammülünüz yoksa başka işler yapın.” dedi.

İncirli, Arıklı’nın kürsüden “Hadi canım siz de” diyerek kürsüyü terk ettiğini söyleyerek eleştirdi. İncirli, meselenin tırın yasak yolda bulunması değil, şoförün o yolda sürmesini denetleyecek bir yetkili bulunmaması olduğunu belirtti.

-Yeni Devlet Hastanesi Yapımına ilişkin protokol…

Ardından Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Yapılacak Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Yapımına ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü İçerisinde Bulunan Sağlık Yapılarının Renovasyonuna İlişkin Protokolün (Onay) Yasa Tasarısı’na ilişkin Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesinin raporu okundu. Tasarı, madde madde görüşülmesinin ardından bütünü oylandı ve oy birliği ile kabul edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Erhürman: Diyalog yolunu sonuna kadar kullanacağız

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, diyalog ve diplomasinin önemine işaret ederek, diyalog yolunu sonuna kadar kullanacaklarını kaydetti.

BRT’de Ülgen Aksay’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, ekim ayından sonra Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olacağını söyledi.

– “Hristodulidis tüm ada adına egemenlik kullanamaz”

Adanın tümünde egemenliği, Hristodulidis’in “tepe tepe” kullandığını söyleyen Erhürman, “Adadaki herkes adına da egemenlik kullanıyor. Bizim devreye girmemiz gereken yer burasıdır. ‘Hristodulidis tüm ada adına egemenlik kullanamaz.’ demesi gereken biziz. İki devlet teorisi üzerinden beklediğimiz sürece, bölgedeki gelişmeler kaçınılmaz olarak bizi etkiliyor. Bu durum, bizim bu bölgede özne olup olmayacağımız açısından da olumsuz etkiliyor.” diye konuştu.

Erhürman, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olması ve bu iradenin BM’nin kurduğu masaya konması gerektiğini ifade etti. BM kapsamında, Kıbrıs Türk toplum lideri ve Kıbrıs Rum toplum lideri olarak eşit şekilde masaya oturulduğunu kaydeden Erhürman, diyalog ve diplomasinin önemine işaret etti.

– “Önemli olan ‘Biz de varız.’ diyebilmek”

“AB’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Hahn geldiğinde Sayın Tatar ’Görüşmem.’ dedi. ‘AB bu şartlarda tarafsız olamaz.’ dedi. Sizin bunu Sayın Hahn’a doğrudan yüzüne söyleme mecburiyetiniz var.” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın uluslararası alandan adaya gelen biriyle  görüşmemesini eleştirdi.

Bölgedeki gelişmelerin hızla devam ettiğine vurgu yapan Erhürman, “Bu gelişmeler yaşanırken, biz kimseyle görüşmeyen, ‘çözümsüzlük çözümdür.’ diye algılanan bir pozisyonda kendimizi rölantiye almış durumda bekliyoruz. Toz toprak kalkarken de biz yok hükmündeyiz, bitince de öyle olacağız.” dedi.

Bu tablonun içinde, ‘Biz de varız.’ diyebilmenin önemini dile getiren Erhürman, “Kıbrıs adası sadece Hristodulidis’ten ibaret değil. Bunu yüksek sesle telaffuz etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Hiç sesimiz çıkmadan, başka bir alemde dolanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık sorunlarından, mülkiyet konusuna kadar uluslararası topluma anlatacak çok şey olduğunu söyleyen Erhürman, AB Kıbrıs Özel Temsilcisi ile yaptıkları görüşmeye işaret ederek “Şu anki durumun kabul edilebilir olmadığını anlattık.” dedi.

Diplomasinin uzun bir süreç olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı tarih boyunca – Denktaş, Talat, Eroğlu, Akıncı dönemlerinde – görüşmemeyi mi seçti? Zaten müzakere masasına oturmuyoruz; o da yetmiyor, buraya gelen insanlarla bile görüşmüyoruz. Bu yöntemin bizi ulaştıracağı toplam sonuç nedir? Maalesef, son dört buçuk yılda yaşadığımız şey görünmez duruma doğru yitiliyoruz.” dedi.

– “Derdim, Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak”

“Benim derdim, Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak.” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının hakları temelinde konuşmaya devam edeceklerini söyledi.

AB’nin şu anki konumunu, BM’nin konumu gibi görmediğini vurgulayan Erhürman, şu eleştirilerde bulundu:

“BM nezdinde o masaya oturulduğunda iki toplum lideri eşit konumdadır. AB’ye baktığınızda, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ AB üyesidir. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti, AB üyesi’ diyorsunuz ama şunu fark etmediniz: İspanya da, İtalya da AB üyesi; ama ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üyeliği diğer ülkelere benzemiyor. Başlangıçta burasının diğer ülkeler gibi olmadığını biliyordunuz, ama şimdi onlarla aynı muameleyi yapıyorsunuz. Kıbrıs Türk halkını görmezden gelerek yapıyorsunuz. Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü bile geçirmediniz.”

Tartışılmakta olan Schengen konusunda, bu durumdan etkilenecek Kıbrıs Türk halkının görüşünün alınması gerekliliğine dikkat çeken Erhürman, yaptıkları görüşmelerde tüm bu sorunları dile getirdiklerini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son derece önemli bir coğrafyaya sahip olduğunu, diplomasi ve diyaloğa büyük önem gösterdiğini belirten Erhürman, diplomasi ve diyalogdan başka yol olmadığını vurgulayarak, “Peki biz? Bizler açısından başka bir yolu mu var? Diyalog yolu var ve kullanacağız”. dedi.

– “2004 sonrası neyi anlattıysak, onu anlatmaya devam edeceğiz”

Ersin Tatar’ın “iki devlet” derken ne dediğinin uluslararası toplum tarafından anlaşılmadığını savunan Erhürman, “Sayın Tatar ne diyor, ben de merak ediyorum. Birkaç kez çağrı yaptık: ‘Gelin konuşalım.’ diye. Biz, iki eşit kurucu devleti olan, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyondan bahsediyoruz. Bu, BM kararları içinde yer alıyor. İki devlet derken Sayın Tatar, bunu da kapsayacak bir şeyden mi bahsediyor? Yoksa tamamen egemenliğin ayrıştığı bir yapıdan mı bahsediyor? Gelsin konuşalım.” dedi.

Tatar’ın savunduğu “tezle” Güney’den çıkan hidrokarbondan vaz mı geçtiğini soran Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünden vazgeçmem” diyor. Türkiye Cumhuriyeti tüm adanın garantörü. İki ayrı devlet olacaksa, güneyin ayrı bir garantörü olmasından mı bahsediyor?” diye sordu ve şöyle devam etti:

“Ben bu tezi anlamış değilim. Nedir tam olarak Kıbrıs Türk halkının geleceğine dair vizyon? Güney’deki hidrokarbon üzerindeki haklardan Tatar vaz mı geçiyor? Baf’tan, Limasol’dan, Larnaka’dan çıkacak bir şey varsa, ben buralardaki haklarımdan vazgeçmem. Sayın Tatar vazgeçiyorsa vazgeçsin.”

Son dört buçuk yıldır Kıbrıs Türk halkının “kaçan” konumunda olduğunu ileri süren Erhürman, “Hristodulidis söylediklerinde samimiyse, biz geliyoruz ve çözeceğiz. Çözüm istemeyip de ister gibi görünüyorsa, o zaman hazır olsun, maskesi düşecek. Karşısında Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini bulacak. Mülkiyet konusunda 2004 sonrası neyi anlattıysak, onu anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

حضر الرئيس تاتار المهرجان الثقافي القبرصي التركي الـ 8 في لندن

Published

on

By

في إطار زيارته إلى لندن ، حضر سيادة رئيس الجمهورية: إرسين تاتار وزوجته ، سيبل تاتار ، المهرجان الثقافي القبرصي التركي الـ 8 الذي نظمه مجلس الجمعيات القبرصية التركية في شمال لندن

.في كلمته التي ألقاها في المهرجان ، أكد سيادة الرئيس تاتار على أهمية التعاون والوحدة

معربًا عن إمتنانه لجميع الذين يبذلون قصارى جهدهم لنقل الثقافة واللغة والتقاليد والعادات القبرصية التركية إلى الأجيال القادمة ، والذين يحافظون على الروابط العاطفية والثقافية والوطنية القوية ، وقال: وحدتكم وتضامنكم لهما أهمية بالغة على الصعيدين السياسي والإقتصادي

.كما أشار تاتار إلى إجتماعه بالقبارصة الأتراك في أستراليا ، مشيرًا أن “قلب المجتمع القبرصي التركي ينبض بوحدة” ، مؤكدًا أنهم يواصلون مسيرتهم بعزيمة وطنية

وأضاف: نسعى جاهدين لإيصال صوتنا دبلوماسيًا. لقد ناضلنا بجد من أجل هذه القضية. أن التمسك بالطريق الصحيح والحفاظ على الإرث الذي تركه لنا أجدادنا هو واجبنا. على الرغم من كل التحديات ، قطعت جمهورية قبرص الشمالية التركية شوطًا طويلًا ، ويسعدني أن أشارككم اليوم أهمية المضي قدمًا كوحدة واحدة ، متحدين مع شعبنا

.مشيرًا إلى مقترحات الحل الفيدرالي القائمة على مبدأ “صفر قوات ، صفر ضمانات” ، قال تاتار أن هذه النماذج قد فشلت لسنوات ، وقد أستنفدت الآن

.كما شدد الرئيس على أهمية أن يحمي الشعب القبرصي التركي دولته ودفعها إلى الأمام نحو المستقبل

وأكد أن السيادة وحل الدولتين ليسا مفهومين فارغين ، بل هما حقوق أصيلة للشعب القبرصي التركي – حقوق إكتسبها عبر سنوات طويلة من النضال الوجودي. وفي ختام كلمته ، وجّه سيادة الرئيس تاتار تحياته الحارة لجميع القبارصة الأتراك المقيمين في المملكة المتحدة ، متمنيًا لهم السعادة والصحة الجيدة

Devamını Oku

Trending

Reklam