Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

YTB’den 60. yıl tren yolculuğu için dijital bilet

YTB, Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 60. yılı çerçevesinde çalışmalar yapıyor. 30 Ekim tarihinde Sirkeci’den Münih Merkez Tren İstasyonu’na gidecek olan 60. yıl treni için hatıra bileti düzenlemek de mümkün.

Published

on

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Berlin Büyükelçiliği Almanya’daki Türk toplumunun oluşmasında ilk adım olan ve 30 Ekim 1961 tarihinde imzalanan Türkiye-Almanya İkili İşgücü Anlaşması’nın 60’ıncı yılında “Almanya Türk Diasporasının 60. Yılı Programı” düzenliyor.

30 Ekim’de Berlin Büyükelçiliğinde düzenlenecek program için YTB, Almanya’daki Türk diasporasının 60’ıncı yılını anlatan çift dilli bir gazete ve dijital bilet çalışması yaptı. Ayrıca herkes, Sirkeci’den kalkan ve Münih Merkez Tren İstasyonu’na giden trende yerini almaya davet edildi.

“Bugün bakıyoruz ki tam altmış yıllık bir süre geçmiş”

60 yıl önce imzalanan anlaşmanın belirli bir süre ile sınırlandırıldığının altını çizen YTB Başkanı Abdullah Eren, “Almanya’ya çalışmaya giden vatandaşlarımız da bir süre çalışıp bir tarla bir traktör parası kazanıp gelme niyetiyle düşmüştü yola. Ancak planlananla yaşanan öyle olmadı. Neticede bugün bakıyoruz ki tam altmış yıllık bir süre geçmiş” diye konuştu. 

Türk toplumuna bir vefa borcu mahiyeti taşıyan 60’ıncı yıl programı 30 Ekim tarihinde Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleşecek.

Bu altmış yıldaki başarı hikayelerine dikkat çeken Eren, “Her ihtiyaç anında da maddi manevi ana vatanı olan Türkiye’nin de yanında olmuş yurt dışındaki hususen Almanya’daki diasporamızın bu özel gününde Türkiye’nin diaspora kurumu YTB’nin Almanya’ya göçün 60. yılına özel çalışmalar gerçekleştirdi” dedi.  

YTB Başkanı Eren, Berlin’de düzenlenen ve ilk nesilden büyüklerimizin katılacağı 60. yıl özel programının da bu çalışmalardan biri olduğunu vurguladı.

Progmamda gösteriler olacak

Program kapsamında Almanya’daki Türk diasporasına özel “Kalanlar” adlı kısa belgesel gösterimi yapılacak.

Bunun yanında ise “60 Yılın Hatırına Söyle Almanya” başlıklı müzik video gösterimi izleyicilerle buluşacak.

Betin Güneş & Türk Oda Orkestrası ile Koro Dinletisi de gecede sahne alacak.

60’ıncı yıla özel çift dilli gazete

Program kapsamında aynı zamanda 60 yıllık göç serüvenini anlatan Türkçe ve Almanca tek sayılık arşiv niteliğinde bir gazete de hazırlandı.

Gazetede 60 yılda Türk toplumuna dair haberler toplum, ekonomi, siyaset, kültür, sanat ve edebiyat ile spor başlıklarında ele alınıyor. Gazete, YTB’nin internet sitesinde de program sonrasında yer alacak.

60. yıl tren yolculuğu için dijital bilet

30 Ekim 2021 tarihinde Sirkeci’den Münih Merkez Tren İstasyonu’na gidecek olan 60’ıncı yıl treni için hatıra bileti düzenlenebilecek.

YTB ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’nın birlikte düzenlediği 60’ıncı yıl tren yolculuğu dijital bileti ile işçi göçü ile ilgili bireysel bir hatıra oluşturulmasına fırsat sunmak amaçlanıyor.

“Sirkeci bir bakıma her şeyin de başladığı yer”

Abdullah Eren çalışmanın amacını şu sözlerle açıkladı:

“Hani meşhur eserde denir ya ‘Sirkeci’den tren gider; Erzurumlu Duran, Ankaralı Burhan gider..’ diye. Biraz işte bu Sirkeci anısını da hatırlamak ve hatırlatmak istedik bu çalışmayla. Çünkü Sirkeci bir bakıma her şeyin de başladığı yer. Bugün bu dijital bilet çalışmasını sosyal medyadan başlatıyoruz.”

Dijital bilete https://60.yiltreni.com/default.aspx adresinden ulaşılabiliyor. Sosyal medyadan da biletler #60YılTrenindeyim etiketi ile paylaşılıyor.

Eren, Almanya’ya göçün 60’ıncı yılına dair program ve çalışmaların yıl boyunca devam edeceğini kaydetti.  

YTB'den 60. yıl tren yolculuğu için dijital bilet

YTB'den 60. yıl tren yolculuğu için dijital bilet

YTB'den 60. yıl tren yolculuğu için dijital bilet

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Dünyada plastik atıkların 2060’ta 1 milyar tona ulaşacağı öngörülüyor

Published

on

By

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, 2060’ta yıllık plastik atığın üç kat artarak 1 milyar tona ulaşacağının öngörüldüğünü belirterek, küresel kriz haline gelen bu kirliliğe son vermenin mecburiyet olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Karaosmanoğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla AA muhabirine, plastiğin çevre ve sağlık sorunlarına etkisini değerlendirdi.

Bu maddenin günlük yaşamda ve endüstride geniş kullanım alanına sahip olduğunu ancak doğru yönetilmediği takdirde ciddi çevre ve sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Karaosmanoğlu, “Plastikler hafiflik, dayanıklılık ve hijyen avantajlarıyla yaşamı kolaylaştırıyor ancak atık haline geldiklerinde, doğada çözünmeden yıllarca kalabiliyor.” dedi.

– “Atık plastiklerin milli ham madde olmasını sağlamalıyız”

Plastiği “gömülü enerji” olarak niteleyen Karaosmanoğlu, “Plastiğin hammaddesi olan petrol ve doğal gaz da bu atıklarda gizli. Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için atık plastik bir çöp değil, potansiyel bir yerli kaynaktır.” ifadelerini kullandı.

Karaosmanoğlu, şunları kaydetti:

“1950’den bu yana dünya genelinde 9,3 milyar ton plastik üretildi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün (OECD) verilerine göre, bugüne kadar bunun 7 milyar tonu atık oldu. OECD, mevcut tüketim ve üretim eğilimleri değişmezse, 2060 yılında plastik atıkların yıllık 1 milyar tona çıkacağını bildiriyor. Bugünkünün neredeyse üç katı. Bunun için şimdiden önlem alınması gerekiyor. Bireyler ve iş dünyası olarak seferberlik yapmalıyız. Kesinlikle her yerde tek kullanımlık plastik miktarını azaltmalıyız. Bu bir mecburiyet. Plastikleri kullanmalıyız, yaşamımız için gerekli ama kesinlikle atık plastiklerin milli ham madde olmasını sağlamalıyız. Azaltmak birinci müdahale olacak.”

– “Gelecek nesiller için harekete geçmek zorundayız”

Prof. Dr. Karaosmanoğlu, mikroplastiklerin deniz buzundan Everest Dağı’na, Mariana Çukuru’ndan sofralara kadar ulaştığını, bu kirliliğin ekosisteme ve insan sağlığına ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Plastik kirliliğini önlemenin yüksek maliyetli bir süreç olmadığını dile getiren Karaosmanoğlu, çözümün döngüsel ekonomi yaklaşımıyla mümkün olduğunun altını çizdi.

UNEP’in plastik yaşam döngüsünün doğru yönetimiyle 2040’a kadar 4,5 trilyon dolarlık sosyal ve çevresel maliyetin önüne geçilebileceği tespitine dikkati çeken Karaosmanoğlu, “Bu nedenle plastik atıkların ayrı toplanması, atıkların iş dünyasına kazandırılması ve geri dönüşüm sürecine girmesi hayati önem taşıyor. Uluslararası iş birliği ve yasal bağlayıcılığı olan küresel anlaşmalar bu sürecin temel taşı olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Çevre Günü’nde “Plastik kirliliğini birlikte yenebiliriz” çağrısını yineleyen Karaosmanoğlu, “Tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmak, atıkları ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırmak, sadece çevreye değil, ekonomiye de katkıdır. Plastik kirliliği küresel bir kriz ama çözüm de elimizde. Gelecek nesiller için harekete geçmek zorundayız. Birey olarak da sorumluluğumuz büyük.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Yunanistan’ın yeni Güney Kıbrıs büyükelçisi

Published

on

By

Yunanistan’ın Güney Kıbrıs büyükelçisinin değişeceği belirtildi.

Fileleftheros internet sayfasındaki habere göre, Yunanistan’ın yeni Güney Kıbrıs büyükelçisi Konstantinos Kollias olacak.

Kollias, Güney Kıbrıs’taki görev süresi dolan şimdiki Yunan Büyükelçi Yoanni Papameletiu’nun yerine atanacak.

Kollias, şu anda ise Viyana’daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda (AGİT) Yunanistan’ın Daimi Temsilcisi olarak görev yapıyor.

Devamını Oku

Dünya

İran lideri Hamaney, uranyum zenginleştirmenin durdurulmasını içeren ABD teklifini reddetti

Published

on

By

İran lideri Ali Hamaney, ABD’nin İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin tamamen durdurulmasını da içeren teklifini reddetti.

Hamaney, İran devriminin kurucusu Ruhullah Humeyni’nin ölümünün 36. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende, ABD ile nükleer müzakere süreci, bölgesel ve uluslararası konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.

ABD’nin, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin tamamen durdurulmasını içeren nükleer anlaşma teklifini, “ulusal bağımsızlığa” yönelik bir tehdit olarak nitelendiren Hamaney, “Nükleer meselede ABD’nin sunduğu plan, ‘biz yapabiliriz’ anlayışına yüzde yüz karşıdır. Ulusal bağımsızlık demek, bir ülkenin ABD ve benzeri ülkelerden gelecek yeşil ya da kırmızı ışığı beklememesi demektir.” ifadesini kullandı.

Ülkesi için “nükleer endüstrinin” önemine değinen Hamaney, konuşmasına şöyle devam etti:

“İran, büyük çabalar sonucunda nükleer yakıt çevrimini tamamlamayı başardı. Nükleer endüstri sadece enerji amaçlı değildir. Nükleer endüstri bir ana endüstridir. Nükleer endüstriden çok sayıda bilimsel alan etkilenmektedir. Uranyum zenginleştirme nükleer meselenin anahtarıdır. Amerikalıların temel söylemi, nükleer teknolojiye sahip olmamamızdır. Radyofarmasötiklerde (nükleer teknolojiyle üretilen ilaç) ve diğer nükleer tabanlı bilimlerde ‘bize ihtiyaç duyun’ diyorlar. ABD’nin kaba ve kibirli liderleri bunu istiyor. ABD’nin saçmalıklarına cevabımız açıktır. Bu konuda hiçbir halt yapamazlar.”

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırıma dair de konuşan Hamaney, “Bugünkü İslam ülkelerinin Filistin meselesiyle ilgili yapabileceği çok şey var. Bugün tarafsızlık zamanı veya sessiz kalma günü değil. Siyonist rejime herhangi bir şekilde destek veren alnında ebedi bir utanç kalacağından emin olabilir.” diye konuştu.

Hamaney, ABD’nin de İsrail’e verdiği destek nedeniyle Gazze’de işlenen suçların ortağı olduğunu ve Amerikan güçlerinin bölgeden çıkarılması gerektiğini söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam