Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Zelenskiy: Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış istiyoruz

Published

on

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda müzakere sürecine ilişkin, “Biz adil bir barış, kalıcı bir barış, sürdürülebilir bir barış istiyoruz.” dedi.

Zelenskiy, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda, (dün Türkiye’den ayrılmadan önce) medya kuruluşlarının sorularını yanıtladı.

ABD’nin Rusya ile ilişki kurmasının ABD’nin kendi kararı olduğunu dile getiren Zelenskiy, “Onların (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’i politik izolasyondan çıkardıklarını gözlemliyoruz ama bu onların kararı, görüşüyorlar.” dedi.

Zelenskiy, Ukrayna’nın savaşın bitmesi için yapılan müzakerelerde yer almamasını eleştirerek, “Savaşın bitmesine ilişkin planlarımız bunlar dendiğinde, bu bizde sorular yaratıyor. Biz neredeyiz? Bu müzakere masasının neresindeyiz? Bu savaş Ukrayna’nın içinde gerçekleşiyor. Putin, Ukraynalıları öldürüyor, ABD’lileri değil. Avrupalılar da değil, Ukraynalılar ölüyor.” diye konuştu.

Ukrayna olmadan müzakere yapılamayacağının altını çizen Zelenskiy, “Siz istediğinizi görüşebilirsiniz ancak biz olmaksızın bizim hakkımızda görüşürseniz bunu kabul etmeyeceğiz diye net bir şekilde ifade ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Zelenskiy, ABD’nin Ukrayna’nın yanında olduğunu düşündüğünü paylaşarak, “Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump’ın da daha çok yanımızda olmasını isterim. ABD’den hem Cumhuriyetçiler hem Demokratların birçoğu iki partili sistemde bizi destekliyorlar. Elbette bu desteği kaybetmek istemiyorum.” dedi.

“Biz herhangi bir kıta için ham madde merkezi olmak istemiyoruz”
Trump’ın savaşı bitireceğine ilişkin vaadinin gerçekleşmesini istediklerini dile getiren Zelenskiy, süreci gözlemleyeceklerini söyledi.

Zelenskiy, Ukrayna’nın işgal altındaki bölgelerinin kurtarılması ve doğal kaynak yataklarının korunması durumunda yatırımlara açık olacaklarını vurgulayarak, “Biz herhangi bir kıta için ham madde merkezi olmak istemiyoruz. Burada dost, partner olmak bir etken olmayacak. Bizim anayasamızda yazıyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak anayasayı ihlal etmek istemiyorum. Ben topraklarımı, çıkarlarımızı koruyacağım.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’a teşekkür: Görüşmelerimiz her zaman somut konular hakkındaydı
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a teşekkür eden Zelenskiy, “Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimiz her zaman somut konular hakkındaydı. Bugün yine çok somut bir müzakere gerçekleştirdik. Elbette bütün detaylarını açamayız ama benim hoşuma gitti diyebilirim.” dedi.

Zelenskiy, her ne olursa olsun uluslararası hukuk, egemenlik ve toprak bütünlüğünün her zaman desteklenmesi gerektiğine işaret ederek, “Söz konusu, on binlerce, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesi, yetimlerin olması, evlerin yıkılmasıdır. Bu nedenle bu vesileyle aslında evinizde ülkenizde Ukraynalı yetim çocukların ağırlanmasından dolayı teşekkür etmek isterim.” diye konuştu.

“Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış istiyoruz”
Devlet Başkanı Zelenskiy, en yakın zamanda savaşın bitmesini istediklerini belirterek, şunları söyledi:

“Biz adil bir barış, kalıcı bir barış, sürdürülebilir bir barış istiyoruz. Ölümün tekrar ülkemize gelmesini istemiyoruz. Yeni Suriye olmasını istemiyoruz. Bütün bunları istemiyoruz. Bütün bunları istemememiz oldukça adil bir duruş. Bütün katiller cezalandırılmalıdır. Bütün bu noktalarda en önemli şeylerden biri bize gerçekten de güvenlik garantileri verebilecek insanlarla ilerlemeliyiz, ülkelerle ilerlemeliyiz. Eğer bu savaşın bitmesi değil, ateşkesin yaşanmasıysa, bu da elbette savaşın sıcak evresinin tamamlanmasına ilişkin önemli bir adım.”

“Avrupa Birliği gibi büyük bir pazara katılmalıyız”
Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump’la da savaşın sona erdirilmesi konusunda konuştuklarını söyleyerek, “Her zaman göz önünde bulundurmak gerekir ki Putin kandırabilir. Minsk Anlaşmaları sonrasında biz de Fransa’da onunla anlaşmıştık. Ateşkes olacaktı. Oysa o bunu bozdu ve yine savaşı başlattı.” dedi.

Yeniden bir savaşın başlamaması için Ukrayna’nın NATO üyeliğine değinen Zelenskiy, “Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu biliyor ve kendisi de Ukrayna’nın gelecekteki NATO üyeliğini desteklediğini ifade etti. O bunun önemini anlıyor ve Avrupa’daki birçok kişi de bunu anlıyor. Avrupa liderlerinin yüzde 99’u bizim NATO üyeliğimizi destekliyor. Slovakya, Macaristan, Almanya ve ABD henüz desteklemiyor. Ancak herkesin fikrini etkileyen ABD etkeni var, bunu biliyoruz.” diye konuştu.

Zelenskiy, “Eğer NATO olmayacaksa hangi garantilerden söz edeceğiz?” diyerek, ülkesinin güçlü bir orduya sahip olduğunu ancak ordunun desteklenebilmesi için sürekli silah ve paraya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Ayrıca ekonomik güvenlik garantilerine de ihtiyaç duyduklarını belirten Zelenskiy, “Bunun için Avrupa Birliği gibi büyük bir pazara katılmalıyız.” diye konuştu.

Zelenskiy, herkesin Putin’in bir daha savaşa dönmeyeceğinden eminse Ukrayna’ya asker konuşlandırmasıyla ilgili şunları söyledi:

“Eğer herkes Putin’in bir daha savaşa dönmeyeceğinden eminse o zaman neden Ukrayna’ya kuvvetlerin yerleştirilmesinden çekiniyoruz? Sonuç olarak biz bunun tekrarlanmaması senaryosundan yola çıkıyoruz. Güvenlik garantilerinin bu boyutunu da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bugün görüştük.”

“Bu savaşı bitirmek için her şeyi yapacağız”
Zelenskiy, Ukrayna’nın birtakım beklentileri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Tam da bu nedenle müzakere masasında Putin eğer savaşa dönmek isterse onu durduracak insanlar olmalı. Ve bize gerçek, sadece sözler değil, somut güvenlik garantileri verebilecekler olmalı. Böyle bir diyaloğa biz hazırız. Diplomasinin ne olduğunu biliyoruz. Elbette Putin’le konuşmaktan pek hoşlanmam. Biz düşmanız ve düşmanlığımız devam ediyor. Ancak biz bu savaşı bitirmek için her şeyi yapacağız. Her şey partnerler arasında açık bir iletişimle olmalı. Biz satranç oynayamayız. Çünkü her bir adımınız bu satrançta bazen onlarca, bazen yüzlerce, bazen binlerce insanın ölümüne neden oluyor.”

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD’nin Rusya’yla ikili ilişkisine yönelik şunları söyledi:

“Ben bunu beğensem de beğenmesem de bu onların ikili işbirliği ve ABD’nin kendi kararı. Yoksa elbette onların politik izolasyondan Putin’i çıkardıklarını gözlemliyoruz ama bu onların kararı, görüşüyorlar. Ancak ne zaman ‘Bizim savaşın bitmesine ilişkin planlarımız bunlar’ denildiğinde bu bizde sorular yaratıyor. Biz neredeyiz? Bu müzakere masasının neresindeyiz? Bu savaş Ukrayna’nın içinde gerçekleşiyor. Putin Ukraynalıları öldürüyor, Amerikalıları değil, Avrupalıları da değil. Yine de başka kimse ölmesin. Ancak bizim acımız çok büyük ve bu nedenle bizsiz müzakere edilemez. Siz istediğinizi görüşebilirsiniz ancak bizim hakkımızda biz olmaksızın görüşürseniz biz bunu kabul etmeyeceğiz diye net bir şekilde ifade ediyoruz. Bunun oldukça adil olduğuna inanıyorum.”

Zelenskiy, savaşı sona erdirmek için yapılacak müzakerelerde hem Ukrayna hem de Rusya’nın masada olması gerektiğine işaret ederek, masada sadece Avrupa Birliği değil, Avrupa kıtasının da temsil edilmesi gerektiğini söyledi.

Müzakere masasında Avrupa’nın temsiline ilişkin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la görüştüğünü belirten Zelenskiy, “Kendisi Avrupa Birliği liderleriyle görüşmüştü Fransa’da. Biliyorum birkaç görüşme daha olacak. Bugün yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüm ve haberimiz olmayan görüşmeleri dikkate almıyoruz.” dedi.

“Bizi çağırmadılar”
Zelenskiy, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki ABD-Rusya görüşmesine ilişkin, “Görüşmenin tarihi benim oraya ziyaretimle denk gelmişti. Ben istemiyorum, bu bir oyun gibi görünsün. Bu bir oyun değil. Ukrayna için güveni kaybetmek istemiyoruz. Çünkü çok fazla tesadüf var. Bizi çağırmadılar.” diye konuştu.

Temiz, şeffaf ve adil bir görüşme istediğini söyleyen Zelenskiy, “Bu benim istediğim tek şey. Bu şeffaflığı kaybetmek istemiyorum. Ben, partnerlerimiz bize güvenmesin istemiyorum. Bu oyunlar maalesef Ukraynalıların mental, psikolojik durumuna etki ediyor. Ukraynalılar kandırılıyor gibi hissediyorlar. Ben halkımın duygularıyla oynanmasını istemiyorum.” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, Ukrayna olmadan savaşın bitirilmesine yönelik bir görüşmenin gerçekleştirilemeyeceğini söyleyerek, ABD’li yetkililerin yakın zamanda Kiev’e bir ziyarette bulunacaklarını ayrıca kendisinin de Trump ile görüşmeyi düşündüğünü söyledi.

Putin’in Moskova yönetiminin kendisinin meşru bir lider olmadığına ilişkin eleştirilerine yönelik soruya Zelenskiy, şöyle yanıt verdi:

“Ukrayna’daki güncel mevzuata göre savaş devam ederken herhangi bir seçim yapılamaz. Bu olağanüstü hal mevzuatında da yazıyor, anayasada da yazıyor. Anayasada diyor ki ‘Savaş durumu bitmeden herhangi bir seçim gerçekleşemez.’ Bu sanırım her ülkenin anayasasında vardır. Bütün görevleri mevcut Cumhurbaşkanı üstlenir ve gerçekleştirir. Bu nedenle ülkemizde seçim olmadığı sürece Cumhurbaşkanlığım meşrudur.

Eğer demokratik bir seçimden bahsediyorsak yurt dışında oldukları için 8,5 milyon insanın katılamayacağı bir seçimi nasıl kabul edebiliriz? Orada 8,5 milyon insanın oy verebilmesi için gerekli altyapı henüz yok. Geçici olarak işgal altında olan bölgelerdekiler nasıl seçim yapabilecek? Şu an anayasamıza göre online bir seçim prosedürü öngörülmüyor. Cephe hattındaki askerlerimiz nasıl oy verecek? Savaş durumu devam ettiği sürece askerler de kendi adaylarını hem Cumhurbaşkanlığı için hem parlamento için aday gösteremez. Bu nedenle bizim için bir seçim olsaydı biz askerlerin görüşlerini, haklarını göz ardı mı edeceğiz? Aynı zamanda cephe hattına yakın yerlerdeki insanlar nasıl oy verecek?”

“Bir şeyi vereceksek bunun karşılığında bir şey almalıyız”
Zelenskiy, Ukrayna’da doğalgaz, petrol, doğal kaynaklar ve nadir elementler olduğunu hatırlatarak, “Maalesef bunların bir kısmı işgal altında olan bölgelerde. Bu bölgeleri işgalden kurtarmalıyız. Eğer siz yaptırımlarla jeopolitik boyutta finansal olarak ondan ucuz enerji kaynakları almazsanız, onların bankalarını kapatırsanız, iş dünyanızı Rusya’dan çekerseniz, yani birçok farklı boyutta onu zorlarsanız bu savaşı durdurmaya ve geri çekilmeye zorlarsınız. Artık partnerlerimizin anlaması gerekiyor ve bu talepte adil olduğumuzu düşünüyorum.” dedi.

Güvenlik garantisi karşılığında ABD ile nadir toprak elementi üzerine yatırım konusunda hazırlanan taslak belgeye değinen Zelenskiy, “O taslakta güvenlik garantileri yoktu. Bu nedenle güvenlik garantileri olmaksızın adil olmayacak. Ben dedim ‘Bu belge hazır değil, biz bunu imzalamayız. Siz bu belgenin üzerinde çalışmaya devam edin, ben açığım. Ülkemize yatırım yapmanıza, doğal kaynaklarımıza yatırım yapmanıza her zaman açığım. Eminim ki bizim toplumumuz da bunu destekliyor, meclisimiz de bunu destekliyor.’ Ancak biz bir şeyi vereceksek bunun karşılığında bir şey almalıyız. Bence adalet dediğin budur. Eğer biz bunu koruyamazsak o zaman neyden bahsedeceğiz? Tam da bu aslında.” diye konuştu.

Zelenskiy, NATO’nun güvenlik alanında öncü olduğunu ancak Avrupa’da NATO üyesi olmayan, güçlü orduya sahip ülkeler de bulunduğuna işaret etti.

Ülkesinin Avrupa’daki en büyük orduya sahip olduğunu belirten Zelenskiy, “Ukrayna’da savaş bittiği zaman, birleşik bir kuvvet ihtiyacımız var. Ukrayna’da birbiriyle iletişimde olacak ve birbirini savunacak ülkelerin birleşmesi çok mantıklı olur. İnanıyorum ki Avrupa Birleşik Kuvvetleri için Ukrayna güzel bir başlangıç olur. Avrupa kıtası güçlü orduyla savunulmalıdır. Sadece birkaç ordu da değil, oraya herkes girmeli ancak girerken de güçlenmeli.” ifadesini kullandı.

“Türkiye ile işbirliğimiz sürecektir”
Kırım Tatarlarının esaretten kurtarılmasının da gündemde olduğunu belirten Zelenskiy, sadece dini inançlarından ötürü Rusya tarafından tutuklandıklarını söyledi.

Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esirlerin serbest bırakılması konusunda daha önce de yardımcı olduğunu ifade ederek, çok sayıda Ukraynalı esir olduğunu, onları geri getirmenin çok zor olduğunu ve kapsamlı bir esir takasının gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye ve Ukrayna’nın savunma sanayi alanında işbirliklerine değinen Zelenskiy, “Baykar’la ve Bayraktar’la görüştük. Ukrayna’da ofisleri açıldı ve karşılıklı satın almalar dışında da görüşüyoruz tabi. Çok fazla şirketimiz var uzak menzilli dron’lar üreten ve inanıyorum bu noktada Türkiye ile işbirliğimiz sürecektir. Bunun dışında Türkiye, Ukrayna Deniz Kuvvetleri için iki korvet inşa etti. Birinin inşası tamamlandı, diğeri 2026’da olacak. Bütün bunları tabii somutlaştırmak, sürdürmek isteriz.” dedi.

Zelenskiy, savaş nedeniyle bazı ortak projelerin güvenlik için daha yavaş ilerlediğine işaret ederek, “Rusların füzeleri, tamamen bizim motor sanayimizi yok etmeye çalıştı ve bu Türkiye ve diğer ülkelerle sözleşmelerimizi etkileyecekti ve bu ülkelerle Rusya savaşmıyordu ancak etkileyecekti. Biz onlar ne kadar saldırsa da sürekli yenilendik ve çalışmalara devam ettik. Bu nedenle her türlü şartta olumlu sonuca yönelik projeler devam edecek.” diye konuştu.

“En önemlisi bu savaşın bir an önce adil bir şekilde tamamlanması”
Türkiye ve Ukrayna’nın savaş devam ederken bile 6 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmine sahip olduğunu belirten Zelenskiy, “Elbette 10 milyar dolar olmasını istiyoruz. Özellikle Serbest Ticaret Anlaşmasının onaylanması akabinde bu gerçekleşecektir. Eminim bu konuda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ukrayna’ya davet ettim ve dedim ki ‘Siz gelir gelmez serbest ticaret anlaşması da yürürlüğe girmiş olacak.’” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması’na ilişkin, “Bildiğiniz üzere bir koridorumuz vardı savaşın başından beri devam eden. Rusya, Karadeniz’i bloke etmişti. Ancak akabinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle Türkiye ve Birleşmiş Milletler ile bu platformu oluşturduk. Ruslar vardı, Türkiye vardı, Birleşmiş Milletler ve Ukrayna vardı. Ve bu koridor iki taraftan da kontroller sayesinde devam edecekti. Sonrasında Rusya bu koridoru bloke etti. Çünkü Ukrayna’nın gıda ürünlerini dünyaya satması onlara gıda pazarında tekelliği için engel olacaktı Asya ve Afrika’da. Tam da bu nedenle çıktılar bu platformdan ve yeniden farklı silah sistemleriyle bunu provoke etmeye başladılar ve saldırıya başladılar.” dedi.

Karadeniz’e komşu ülkelerle başka bir deniz koridoru açıldığını söyleyen Zelenskiy, “Lojistik biraz daha uzadı bizim için. Daha pahalıya mal oluyor ancak çok da değil. Eskiden gıda ürünleri sınırlaması vardı ancak biz enerji, metalürji gibi konuları da dahil edebiliyoruz artık ve koridorun da çalıştığını düşünüyorum. Ama Ukrayna’nın para kazanacağı her türlü girişim savaş bitene kadar Ruslar tarafından bloke edilecektir.” diye konuştu.

Ülkesinin geçirdiği bu süreçte hiç unutamadığı anlara ilişkin konuşan Zelenskiy, şunları kaydetti:

“Ben bir babayım. Özellikle Erdoğan’la görüştüğüm zaman bana torunlarını anlatır, ben de çocuklarımı anlatırım. Benim çocuklarım nasıl biliyor musun? Ukrayna’daki her çocuk gibi. Maalesef çocuklar olgunlaşmak zorunda kaldı savaş nedeniyle. Nasıl desem? Gerçekten de çocukluklarını kaybettiler. Çocuklukları alındı, yılları gitti. Olgunlaştılar, büyüdüler. Çok güçlü oldular. Ancak böyle şeyler, yani o çocuklukla, çocuğun gözündeki ışık, duygu kayboldu. Savaşın çocukları haline geldiler. Ukrayna’daki diğer bütün ebeveynler gibi ben de, Ukrayna’da eğitim görenler, örneğin oğlum, kızım çocuk değil artık. Neredeyse 21 yaşında üniversiteye gidiyor oğlum. Hepsi benimle Ukrayna’dalar. Hepimiz birlikteyiz ülkede. Elbette çok nadir görüşebiliyoruz güvenlik nedeniyle. Ancak görüştüğümüz zaman da hayatımın en mutlu günleri. ‘Babacım şimdi gidersen uzun mu sürecek geri gelmen? Biz seninle her dakikamızı beraber geçirmek istiyoruz. Bu dakikaların biteceğini biliyoruz veya saatler hızlı geçecek, biliyoruz.’ diyorlar. Onlar için de benim için de bu zaman yeterli olmuyor.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam