Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner: Sucuoğlu polise ifade vermekten kaçıyor

Saner, UBP’li vekil ve Genel Başkan adayı Faiz Sucuoğlu’nun olayın merkezinde yer alan isim olduğunu ifade etti

Published

on

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden yayınlanan bir video ile saldıraya uğrayan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ersan Saner, UBP’li vekil ve Genel Başkan adayı Faiz Sucuoğlu’nun olayın merkezinde yer alan isim olduğunu ifade etti. 

Saner, Sucuoğlu’nun açıklamasının ardından bir yazılı açıklama yaparak, “Şahsıma UBP Genel Başkanlığını kazanma olasılığım yüksektir diye düzenlenen gayri ahlaki komplonun merkezinde olduğu mahkemede avukatlar tarafından ortaya konulanlarda açıkça görülen Faiz Sucuoğlu benim dün kendisi ile hukuki mücadele yapmak üzere adaylıktan çekildiğimi açıkladıktan sonra suçluluğun telaşı ile kaleme sarıldı” dedi.

“Tekrar ediyorum; Faiz Sucuoğlu ile hukuki mücadelemi sonuna kadar devam ettireceğim ve komplocuların, yalancıların siyasetimizden temizlenmesi adaletin yerini bulması için gereken neyse yapacağım” diyen Saner, “Kendi Parti Genel Başkanı’na özel hayatın gizliliğini ihlal ederek, ailesini hiç düşünmeden bel altı vurmak için çeşitli tezgahlar içine giren Sucuoğlu’nun ne UBP’ye ne de ülkeye yarar sağlayamayacağı kesindir” şeklinde konuştu.

“HİÇ ÇEKİNMEDEN YALAN SÖYLÜYOR, BİR SÖYLEDİĞİ DİĞERİNİ TUTMUYOR”

Saner, “Hiç çekinmeden yalan söyleyen, bir dediği diğerini tutmayan Sucuoğlu, söz konusu kurgu videoda yer alan kadınla önce görüşmedim dedi ancak kadının mahkemede söylediklerinden sonra görüştüğünü kabul etti. İşin püf noktası budur” ifadelerini kullandı.

“GERÇEKLERİ GÖRMEKTE ZORLANIYOR…”

“İşin içinde Faiz Sucuoğlu’nun sözünden çıkmayan, kendisi ile yakın çalışan insanlar vardır” şeklinde konuşan Saner, şöyle devam etti:

“Sucuoğlu, bana, ‘sen polise neden başvurmadın’ diye soruyor. Belli ki gözü karardığından gerçekleri görmekte zorlanıyor. Ben olay meydana geldikten hemen sonra avukatlarımla gerekli değerlendirmeleri yaptım ve polise başvurdum.

“OLAYIN ARKASINDA KESİNLİKLE FAİZ SUCUOĞLU VE EKİBİNDEN İNSANLAR VARDIR”

İlk ifademden sonra bana ulaşan ek bilgileri de polise aktardım. Olayın arkasında kesinlikle Faiz Sucuoğlu ve ekibinden insanlar vardır. Kamuoyuna dün yapmış olduğum açıklamada, adaletin doğru tecellisi adına bir mücadele vereceğimi ve bu nedenle de hiçbir makama talip olmayacağımı söyledim.

Bu bağlamda, polise gerekli ifadeleri verdim. Polise ifade vermesi gereken kim varsa, polis tarafından davet edilmekte ve ifadeleri alınmaktadır.

“GEREKLİ DAVALARIN AÇILMASI İÇİN ADIM ATMAKTAYIM”

Dün yapmış olduğum açıklamada, şahsıma yönelik kişilik katliamına dönen operasyonun merkezinde sayın Faiz Sucuoğlu’nun olduğunu vurguladım. Bunda da ısrarlı olmaya ve hukuk temelli mücadelemde gerekli davaların açılması için adım atmakta olduğumun bilinmesini isterim.

Bu çerçevede, ifade vermesi gereken isimlerden biri de, organize bir şekilde işin içerisinde yer alan kişilerle direk teması olan, yemek yediğini itiraf eden sayın Faiz Sucuoğlu’dur.

“ADALET İÇİN KURULTAY SONRASI BEKLEMEMELİ”

Adaletin tecelli etmesi adına, sayın Sucuoğlu vakit kaybetmeden gidip ifadesini vermelidir. Bu yönde yapılan çağrılara, “Kurultay sonrası ifade vereceğim” şeklinde yaklaşımı doğru değildir.

Milletvekili olarak adaletin tecelli etmesine katkı sağlaması, bu topluma ve partimize bir borçtur. Bu noktada hiçbirimiz dokunulmazlığımızın arkasına saklanma sorumsuzluğunu sergilememeliyiz. Bu adli makamlara da ciddi bir saygısızlıktır. Neden kurultay sonrası? Bunu da açıklamak zorundadır.

Kamuoyu önünde bir kez daha kendisini sorumlu davranmaya, adalete yardımcı olmaya, toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeye davet ederim.

Bu ifade, aynı zamanda iddia ettiği gibi doğruysa, kendi suçsuzluğu için de önemlidir. Ben, kendisinin bu komploda aktif bir şekilde yer aldığını biliyorum, adalet kavgamı da her türlü makamdan bağımsız olarak sürdürmeye devam edeceğim.

“İNANIYORUM Kİ HERKES GEREKEN SAYGIN DURUŞU VE KARARLILIĞI ORTAYA KOYACAKTIR”

Ortada sadece bana şahsıma yönelik kirli bir tezgah değil, ailemi, UBP’yi, ülkemizi olumsuz şekilde etkileyen çirkin bir davranış vardır. Bu ülke ve UBP bunu değerlendirecektir. İnanıyorum ki bu noktada herkes böylesi bir davranışın bir daha tekrarlanmaması için gereken saygın duruşu ve kararlılığı ortaya koyacaktır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Cumhurbaşkanımızın zirvede ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu takdirle karşılıyoruz”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York’ta düzenlenen 5+1 formatındaki Kıbrıs konulu zirve toplantılarında ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu hükümet olarak takdirle karşıladıklarını belirtti.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Üstel, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Anavatan Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini, eşit uluslar arası statüsünü ve dünya ile bütünleşme hakkını en üst düzeyde savunduğunu vurguladı.

Üstel açıklamasına şöyle devam etti:

“Türk tarafının sunduğu 6 maddelik iş birliği önerisi, barışa ve sürdürülebilir geleceğe yönelik samimi yaklaşımımızın bir yansımasıdır. Ancak buna karşın Rum Yönetimi süreci tıkayan, güven inşasını sabote eden ve Kıbrıs Türk halkını yalnızlaştırmaya yönelik tutumunu sürdürmektedir.

Rum tarafı, olmayacak taleplerle süreci bilinçli şekilde tıkamakta, müzakereleri çözümün değil, statükonun devamının aracı olarak görmektedir. Masada oturmak onlar için bir çözüm değil, Kıbrıs Türk halkını müzakereye mahkum etme aracına dönüşmüştür.

Ayrıca mülkiyet davalarıyla ekonomimize saldırılması, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hiçe sayılması, geçiş kapılarıyla ilgili yapıcı çağrıların görmezden gelinmesi ve yabancı yetkililerle temasların engellenmeye çalışılması, iyi niyeti zedeleyen diğer adımlardır.

Uluslararası camia bilmelidir ki; tehdit, baskı, izolasyon ve itibarsızlaştırma politikalarıyla Kıbrıs Türk halkının iradesini yok saymak mümkün değildir. Egemen eşitlik teyit edilmeden ve karşılıklı saygı sağlanmadan ne iş birliği olur ne de kalıcı çözüm mümkündür.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a kararlı duruşu için teşekkür ediyor; Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a halkımızın haklı davasına verdikleri destekten ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

Kıbrıs Türk halkı çözümden ve barıştan yanadır. Ancak çözüm egemen eşitliğin tanındığı, hakların teslim edildiği ve güvenin inşa edildiği gerçek bir zemin inşası ile mümkündür.

Duruşumuz nettir: Egemenliğimizden asla taviz vermeden, halkımızın haklarını savunmaya, devletimizi güçlendirmeye ve Anavatan Türkiye ile geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye ile KKTC arasında öğretmen adaylarına yönelik Akademik İş Birliği Protokolü imzalandı

Published

on

By

TC Millî Eğitim Akademisi ile Atatürk Öğretmen Akademisi arasında, öğretmen adaylarının mesleki gelişimini desteklemeye yönelik bir iş birliği protokolü imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, protokol dün TC Milli Eğitim Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ünal Eryılmaz’ın ev sahipliğinde, Millî Eğitim Akademisi Başkanı Cevdet Vural ve Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı tarafından imzalandı.

Törene, TC Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fahri Kaya ile Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ da katılım sağladı.

Protokol kapsamında eğitim faaliyetleri, seminer ve çalıştaylar, dijital içerik üretimi ve uzaktan eğitim uygulamaları gibi çeşitli alanlarda ortak çalışmalar yürütülmesi amaçlanıyor. Ayrıca, öğretmen adaylarına yönelik yapay zeka uygulamaları ile değişen ve gelişen yeni öğretim yaklaşımları konusunda akademik iş birliği ve mesleki gelişim faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Türkiye ve KKTC arasındaki bu protokol, iki ülkenin eğitim alanındaki ilişkilerini güçlendirmeyi ve öğretmen yetiştirme süreçlerine nitelikli katkı sunmayı hedefliyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: Egemen eşitliğimiz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek

Published

on

By

New York’ta düzenlenen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı Kıbrıs konulu toplantının sona ermesinin ardından ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Tatar, toplantıda ele alınan başlıklar, uzlaşı sağlanamayan konular ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu öneriler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi toplantı tamamlandı. 2 gün süren toplantının ardından temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar adaya döndü.

Ercan Havalimanı’nda kameralar karşına geçen Tatar New York temaslarını değerlendirdi.

Ortak zemin oluşana kadar ve resmi müzakereler başlayana kadar iki halkın yararına olacak şekilde işbirliklerinin ele alındığını belirten Tatar, zirvede 6 başlığın ele alındığını ancak iki başlıkta anlaşmanın sağlanamadığını söyledi.

Tatar, uzlaşma sağlanamayan iki başlığın ise enerji ve kapılar konusu olduğunu dile getirdi;
Tatar, Türk tarafı olarak Haspolat ve Akıncılar bölgelerinde yeni geçiş kapılarının açılması yönünde önerilerde bulunduklarını belirterek, “ Rum tarafı ilk etapta olumlu yaklaşsa da sonrasında ara bölgeden geçişte ısrarcı oldular. Biz ise güvenlik ve egemenlik hassasiyetlerimiz gereği bu öneriyi kabul etmedik” dedi.

Tatar, Rum tarafının 5 kilometrelik bir yolun Türk tarafı topraklarından geçirilmesine karşı çıkarak, ara bölgeden geçmekte ısrar ettiğini ve bu nedenle sürecin tıkandığını ifade etti.

Amaçlarının hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı rumların gidiş gelişlerini rahatlatmak olduğunu kaydeden Tatar, 2024 yılı içerisinde yaklaşık 8,5 milyon geçişin yapıldığını söyledi.

Enerji konusuna değinen Tatar, Rum tarafının üretilen enerjiyi kendi sistemi içine almak istediğini ve KKTC’ye ise payını vereceğini ancak bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la New York’ta bir saatlik görüşme yaptıkları yönündeki açıklamalarına da değindi.

Tatar “Orada yalnızca bir nezaket sohbeti oldu, resmi bir toplantı yapılmadı. Bu tür beyanlar gerçeği yansıtmıyor” dedi.

Diplomasi ve temastan asla kaçınmadıklarını vurgulayan Tatar,”Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek. Bu siyaset yerleşmiş ve kökleşmiştir.” dedi.

Kıbrıslı Türklerin ambargo ve izolasyonlarla insan haklarına aykırı şekilde mağdur edildiğini belirten Tatar, mal mülk meselesini de gündeme getirdiğini ifade etti.

Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonuna da işaret ederek, Rum tarafının tutumunun gerginlik yarattığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Türk tarafının, uyuşturucu ticaretiyle mücadele konusunda iki tarafın polis güçlerinin iş birliği yapmasına yönelik önerisinin Rum tarafınca reddedildiğini açıkladı.

Tatar, “Bu öneri kabul edilseydi, hem kuzeyde hem de güneyde gençliği tehdit eden bu belaya karşı ortak mücadele edilebilirdi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Eylül ayında BM Genel Kurulu çerçevesinde yeniden bir görüşmenin planlandığını, yıl sonuna kadar da benzer formatta bir toplantının daha yapılabileceğini de sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam