Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

TC MSB’de bilgilendirme toplantısı yapıldı: TSK KKTC’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya devam edecek

Published

on

 

TC Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs adasında uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edeceğini vurguladı.

MSB, kasım ayında 17’si büyük, 44’ü orta çaplı olmak üzere 61 operasyon icra edildiğini ve 169 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Analiz ve Değerlendirme Subayı Binbaşı Pınar Kara tarafından bakanlıktaki Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Basın Bilgilendirme Merkezi’nde bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Toplantıda konuşan Kara, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil toplam 33 bin, bu yılın başından itibaren ise 2 bin 529 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti. Kara, “Kasım ayında 17’si büyük, 44’ü orta çaplı olmak üzere 61 operasyon icra edilmiş ve 169 terörist etkisiz hale getirilmiştir.” dedi.

Türkiye’ye yönelik terör tehdidine karşı icra edilen tüm operasyonların uluslararası hukuka uygun, meşru müdafaa hakkı kapsamında ve sadece bölgedeki terörist unsurlar hedef alınarak yapıldığını vurgulayan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece ülkemizin ve milletimizin güvenliğine değil, aynı zamanda bölgede yaşayan masum insanlar ile tüm dini ve etnik grupların güvenliğine de büyük önem verilmektedir. Operasyonlarımızda tarihi ve kültürel dokular başta olmak üzere çevrenin korunmasına da azami dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için sivil halk, çevre, tarihi, dini ve kültürel yapılar dokunulmazdır. Tek hedefimiz teröristlerdir. Bizim için terörist neredeyse hedef orasıdır.”

Hudutların yoğun tedbirlerle korunduğunu ifade eden Kara, “2021 yılında İran sınırında 92 bin 521 şahıs engellenmiş, 2 bin 134 şahıs yakalanmıştır. Alınan ilave ve etkin tedbirler sayesinde kasım ayında tüm hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 756 şahıs yakalanmıştır. Bu şahıslardan 18’i FETÖ mensubu olmak üzere 51’i teröristtir. 24 bin 118 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir.” ifadelerini kullandı.

Aynı dönemde icra edilen operasyonlarda 372 kilogram uyuşturucu, 1000 paket sigara, 186 muhtelif silah ve 164 cep telefonunun ele geçirildiğini aktaran Kara, sınırların 24 saat korunduğunun altını çizdi.

Hudutların ve milletin güvenliğini sağlamak maksadıyla icra edilen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarıyla Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan terör oluşumlarının engellenmeye devam edildiğini dile getiren Kara, şöyle devam etti:

“Bu harekatlarla bölge halkının huzur ve güvenliği de sağlanmıştır. Bölgede hayatın normalleşmesine yönelik insani yardım ve altyapıyı destekleme faaliyetlerimiz ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli olarak yürütülmektedir. Bu faaliyetlerimiz sonucunda yaklaşık 470 bini İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür. 14 hastanede yaklaşık 3 milyon kişiye sağlık hizmeti verilmiş, terör örgütünün zarar vererek kapattığı ve Türkiye tarafından yeniden eğitim ve öğretime açılan 1325 okulda 300 binden fazla öğrenciye eğitim desteği sağlanmış, 500’den fazla cami ve kilise onarılarak hizmete açılmıştır.”

Terör örgütlerinin başta Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat’ın doğusu olmak üzere sivil ve TSK unsurlarına saldırı arayışlarının sürdüğünü, söz konusu terörist faaliyetlere komandolar tarafından anında müdahale edildiğini vurgulayan Kara, “Kasım ayı içerisinde harekat bölgelerimize terör örgütü tarafından 16 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiştir. 19 Kasım 2021’de hain terör örgütü tarafından Afrin şehir merkezine yapılan roket saldırısı sonucu 4 masum sivil hayatını kaybederken 17 sivil ise yaralanmıştır. Saldırılara verilen karşılıklar ve bölgede yürütülen teröristle mücadele operasyonları neticesinde kasım ayında 22 terörist etkisiz hale getirilmiştir.” diye konuştu.

TSK’nın Suriye’nin kuzeyindeki harekat bölgelerinde yapılan mutabakatlara uyduğunu söyleyen Kara, “DEAŞ’la mücadele adı altında uluslararası kamuoyunda kendini meşrulaştırmaya çalışan eli kanlı PKK/YPG terör örgütü başta olmak üzere, bölgede sağlanan barış ve istikrarı bozmak maksadıyla sivillerin yaşam hakkını ellerinden alanlara karşı, masum ve mazlumları gözeterek Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğimizi, dünyanın da bu insanlık suçuna sessiz kalmaması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.” açıklamasını yaptı.

TSK’nın Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs adasında uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edeceğinin altını çizen Kara, “Yunanistan, 2021 başından itibaren askeri deniz ve hava araçlarıyla gayri askeri statüdeki adalara yönelik 2 bin 321 ihlal gerçekleştirmiştir. Yunanistan provokatif tutumunu gereksiz NAVTEX/NOTAM/NOTMAR ilanlarıyla da sürdürmektedir. 1988 tarihli Türk-Yunan Atina Mutabakat Muhtırası ile bayram/tatil dönemlerinde tatbikat-eğitim faaliyetlerinden kaçınılmasını kapsayan moratoryum periyodunu 59 kez ihlal etmiştir.” dedi.

Yunanistan’ın göçmenlere karşı Avrupa Birliğinin savunduğunu iddia ettiği ortak değerlere ve evrensel ilkelere aykırı ve insanlık dışı uygulamalar sergilediğini belirten Kara, “Ege Denizi’nde kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere göçmenleri acımasız bir şekilde geri itmeye devam etmektedir. Geri ittiği göçmenlerin görüntülerini sildirmekten, delilleri yok etmekten de çekinmemekte ve yaptığı hukuksuzluğu gizlemeye çalışmaktadır.” diye konuştu.

FETÖ İLE MÜCADELE

Bakanlığın tüm birimlerinin gerekli hassasiyeti göstererek yeni bilgi, belge ve veriler ışığında FETÖ ile mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğini aktaran Kara, “15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar 24 bin 253 personel ihraç edilmiş, 1201 personel hakkında ise idari süreç devam etmektedir. 1 Ocak-30 Kasım 2021 arasında, 3 bin 608 personel kamu görevinden çıkarılmış, 663 emekli personelin rütbesi geri alınmış, 196 personel göreve iade edilmiş, 22 emekli personelin rütbesi/unvanı iade edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

MSB’nin Kovid-19 mücadelesinin titizlikle devam ettiğini vurgulayan Kara, “Muvazzaf ve yükümlü personelin yüzde 98’inin aşılama faaliyeti tamamlanmıştır. Aynı zamanda bakanlık olarak salgınla mücadeleye çeşitli sağlık malzemelerinin üretilmesi ile yurt içi ve dışına ulaştırılması yönünde de katkı sağlanmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”

MSB kaynakları, Dedeağaç’ta son dönemde ABD’de tarafından yapılan “yığınaklanmaya” ilişkin soru üzerine, şu ifadeleri kullandı:

“ABD’nin söz konusu sevkiyatları Atlantic Resolve Harekatı kapsamında yapılan faaliyetlerdir. Bu faaliyetler 2014 yılından itibaren yapılıyor. Stratejik intikal, lojistik faaliyetleri olarak icra edilen faaliyetlerdir. Daha önce Baltık üzerinden yapılan faaliyetler son dönemde Dedeağaç üzerinden gerçekleştiriliyor. Bunlar ABD’nin Avrupa güvenliğine katkı sağlamak üzere kendi lojistik ve muharip unsurlarını rotasyonel olarak Avrupa’ya getirip, belli bir müddet onlara buralarda eğitim verip daha sonra geri intikalini kapsayan rotasyonel faaliyetler. Bu kapsamda çok büyük bir yığınaklanma söz konusu değil. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.”

ABD’den F-16 tedariki konusunun Kongre’ye gittiği yönündeki bilgilerle birlikte F-35 konusundaki görüşmelere yönelik soru üzerine bakanlık kaynakları, “Talebimizi ABD tarafına ulaştırdık. Onlar değerlendirme aşamasında. Bu konunun Kongre’ye gittiğinde nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz.” bilgisini paylaştı.

F-35 İLE İLGİLİ İKİNCİ TOPLANTI

F-35’lerle ilgili ilk toplantının 27 Ekim’de Ankara’da yapıldığını hatırlatan kaynaklar, “İkinci toplantı 2022 yılının başında ABD’de yapılacak.” diye konuştu.

Terör örgütüne yönelik Irak ile ortak bir operasyonun gündemde olup olmadığına yönelik soru üzerine kaynaklar, “Sayın Milli Savunma Bakanımızın beraberinde Sayın Genelkurmay Başkanımız ile Irak’a gerçekleştirdiği ziyarette terörle mücadele konusunda iş birliğine yönelik bir ortak anlayışa varılmıştı. O konuda teknik düzeydeki çalışmalar devamlı olarak yapılıyor. Irak ile terörle mücadele konusunda iş birliği yapılmaya devam ediliyor.” ifadelerini kullandı.

“ABD’nin terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik yardımlarının sürdüğüne” ilişkin iddialar sorulan bakanlık yetkilileri, “Bu konudan duyulan rahatsızlık Sayın Cumhurbaşkanımız da dahil devletimizin çeşitli makamları tarafından defalarca dile getirilmiştir. Bu konuda birçok kez çağrı yapıldı ama yeni bir gelişme, değişiklik görülmüyor.” dedi.

“Terör örgütü PKK/YPG’nin DEAŞ’lı teröristleri hapishanelerden serbest bıraktıkları” iddiaları üzerine de bakanlık kaynakları, “Terör örgütünün hapishanelerdeki DEAŞ’lıları gerek para karşılığı gerekse kendi amaçları doğrultusunda kullanmak üzere serbest bıraktıklarına yönelik birçok tespit basın tarafından da paylaşıldı. Terör örgütü bunu yapıyor.” ifadelerini kullandı.AA/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam