Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

TC Milli Savunma Bakanı Akar: Hudutların korunması milli bir meseledir

Published

on

TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Hudutların korunması milli bir meseledir. Mehmetçik hudutlarda kendisine sağlanan imkanları en etkin şekilde kullanıyor, yapılması gerekenleri başarılı şekilde yapıyor.” dedi.

Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Akdeniz Bölge Komutanlığına geldi.

Komutanlığa gelişinde tören birliğini selamlayan Akar, faaliyetlere ilişkin aldığı brifingin ardından liman bölgesine geçti.

Akdeniz Bölge Komutanlığı Yeni Rıhtım ve İskele Açılış Töreni’nde konuşan Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Çaka Bey, Barbaros Hayrettin Paşa, Gazi Hasan Paşa, Kılıç Ali Paşa, Mezamorta Hüseyin Paşa, Oruç Reis, Piri Reis ve Turgut Reis’ten aldığı ilhamla her geçen gün çok daha etkin, caydırıcı ve saygın bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

“Türk Deniz Kuvvetlerimiz, denizlerimizde hak, alaka ve menfaatlerimizi korumak için kendisine verilen görevleri büyük bir başarıyla yerine getirmeye devam ediyor.” diyen Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Türk bayrağını tüm denizlerde dalgalandırarak Türk milletinin gücünü, kuvvetini temsil görevini de büyük bir onurla yerine getirdiğini anlattı.

Akar, “Türk Deniz Görev Grubu’nda görev yapan Gökçeada fırkateynimiz Libya’nın Misrata açıklarında, içinde göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi tespit etti. Yarı baygın haldeki 17 düzensiz göçmene hemen sağlık personelimiz tarafından gerekli müdahaleler yapıldı. Kurtarılan düzensiz göçmenler, kurulan koordinasyon sonucunda Libya makamlarına teslim edildi. Bu ve benzeri faaliyetler TSK’nın çok çeşitli coğrafyalarda barışa, istikrara ve huzura yaptığı insani katkıları göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadele

Terörle mücadele operasyonlarına dikkati çeken Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesini artan bir tempoda devam ettirdiğini dile getirdi.

Bakan Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Pençe Kilit Operasyonumuz planlandığı şekilde başarıyla devam ediyor. Bugüne kadar diğer alanlarda yapılan çalışmalar var. Bunların hepsinin tamamlanabilmesi için bu kilidi bağlamamız, bunu başarılı bir şekilde sonuçlandırmamız gerekli. Zorlu hava ve arazi koşullarında Mehmetçik tarafından teröristlerin inlerine giriliyor, buralar alçakların başlarına yıkılıyor. Şu ana kadar 73 terörist etkisiz hale getirildi. Teröristlere ait 102 mağara, sığınak tahrip, 524 el yapımı patlayıcı imha edildi. Operasyonda 10 kahraman silah arkadaşımız şehit oldu. Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarının ve onların kıymetli ailelerinin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam ediyoruz. Mehmetçik’in nefesi teröristlerin ensesinde. Teröristlerde ciddi bir korku, endişe, panik hakim. Terör örgütünde çöküş alametleri var. Asil milletimizi 40 yıldan beri başına musallat olan bu terör belasından kurtarmakta azimli ve kararlıyız. Mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edecek.”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarındaki tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Akar, “Teröristler dışında bir hedefimiz yoktur. Ayrıca bir kez daha vurgulamak isterim ki binlerce yıldır bu coğrafyayı, ekmeği, suyu birlikte paylaştığımız Kürtler bizim kardeşimizdir. Bunun en açık göstergesi şanlı bayrağımız ve sancağımız için canlarını feda eden ve şehitliklerimizde bir arada yatan kahramanlarımızdır. Faaliyetlerimizde dostumuz, komşumuz, kardeşimiz Irak’ın sınırlarına, egemenlik haklarına, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Gerçekleri görmüyorlar”

Sınır güvenliği konusunda alınan tedbirlere de değinen Akar, “Mehmetçik, ‘hudut namustur’ anlayışla gece gündüz demeden mücadelesini büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla sürdürüyor.” diye konuştu.

Sınırların güvenliğini milli bir mesele olarak nitelendiren Akar, şunları kaydetti:

“Yapılan tüm açıklamalara, bilgilendirmelere rağmen maalesef bazıları gerçekleri anlamamakta, dinlememekte, görmemekte, duymamakta ısrar ediyorlar. Hudutların korunması milli bir meseledir. Bunun herkes tarafından anlaşılması lazım. Mehmetçik hudutlarda kendisine sağlanan imkanları en etkin şekilde kullanıyor. Yapılması gerekenleri başarılı şekilde yapıyor. Mehmetçik’in tek beklentisi hudutlarda kahramanca ve fedakarca yapılan faaliyetlere, emeğine saygı gösterilmesidir. Tek isteğimiz bu. Yalan haberler, sahte videolar, dezenformasyonla farklı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlara karşı sağduyu sahipleri dikkatli, müteyakkız olmalı ve bunlara karşı gerçekleri görebilmeli.”

“Yılbaşından bugüne kadar hudutlarımızda 2 bin 65 kişi yakalandı, 132 bin 473 kişi engellendi.” diyen Akar, hudutlarda birlik sayısı, altyapı, araç gereç, donanım bakımından Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerinin alındığını vurguladı.

Bazı basın yayın organlarında sınır güvenliği tedbirlerine yönelik yer alan yorumları da eleştiren Akar, “Bazıları gerçekleri bilmeden, 20-30 sene önceki konulardan bahsediyor. Bu yanlıştır. Hudutlarımızda çok ileri teknolojiler kullanılıyor. Bu büyük ve gelişmiş imkanların sağlanmasından dolayı milletimize, devletimize şükranlarımızı sunuyoruz.” dedi.

“Siyasi tartışma konusu yapılmamalı”

Akar, Mart 2011’den bu yana Suriye’de devam eden iç savaşta 1 milyondan fazla Suriyelinin hayatını kaybettiğini belirterek, 7 milyondan fazla kişinin evlerini, topraklarını terk ettiğini söyledi.

Bu insanların çevre ülkelere göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Akar, şu açıklamalarda bulundu:

“Bunlardan bir kısmı da hem rejimin hem de terör örgütlerinin zulmünden kaçmak, canlarını kurtarmak için Türkiye’ye geldi. Güvenliklerinden emin olduklarında bunlar dönecekler. Zaten dönmeye de başladılar. Suriye’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terörden, teröristten arındırılmış bölgesinde yaklaşık 5 milyon Suriyeli bulunmakta. Türkiye’de daha önce 4 milyon civarında Suriyeli vardı. Son zamanlardaki dönüşlerle birlikte 3 milyon 700 bin civarında Suriyeli, Türkiye’de bulunmaktadır. Sığınmacıların Birleşmiş Milletler kriterlerine uygun, güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönüşleri için gerekli şartların oluşmasına yönelik her türlü çaba da ülkemiz tarafından gösterilmektedir. Bu, insani bir durumdur. Bunun siyasi tartışma konusu yapılmaması lazım. Türkiye tarih boyunca daima mazlumun, mağdurun yanında, onlarla birlikte olmuştur. Şu anda da Türkiye kendine yakışanı yapmaktadır. Milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde bu insanlara karşı insani, vicdani ve hukuki görevlerimizi uluslararası kurum ve kuruluşlarla bugüne kadar koordineli olarak yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz.”

“Hiçbir oldubittiye izin vermeyiz”

Yunanistan ile Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’ta yaşanan sorunlara dikkati çeken Akar, “Biz tüm faaliyetlerimizde uluslararası hukuktan, diyalogdan yanayız. Bütün problemlerimizin barışçıl yol ve yöntemlerle çözümünü istiyoruz. Buna rağmen maalesef Yunanistan provokatif eylem ve söylemleri ile yayılmacı ve saldırgan politikalarını sürdürüyor.” diye konuştu.

Yunanistan’ın sığınmacılara yönelik insanlık dışı davranışlarına da değinen Akar, şu ifadeleri paylaştı:

“Yıllardır Yunanistan’ın masum insanlara karşı uyguladığı zulüm ve insanlık dışı davranışlar ile her türlü rezalet dünya tarafından maalesef görmezden gelinmiştir. Ancak Yunanistan, son FRONTEX olayıyla suçüstü yakalanmış ve nihayet Avrupa Birliği olayları sınırlı da olsa görmeye başlamıştır. Suçüstü yakalanan Yunanistan dikkatleri başka yöne çekmek ve FRONTEX olayını karartmak için suni gündemler üretmektedir. Yunanistan Tiger Meet’in de yer aldığı bazı uluslararası tatbikatları da bu amaçla kullanmaktadır. Tiger Meet Tatbikatı sırasında FIR, Gayri Askeri Statüdeki Adalar ve personel kurtarma sahalarındaki bazı konuları bencilce istismar etmeye çalışması ve tatbikatı Türkiye’nin hak, alaka ve menfaatlerine karşı kullanma gayreti nedeniyle Hava Kuvvetlerimize tatbikattan çekilme talimatı verdik. Hava Kuvvetlerimiz tatbikattan çekildi. Biz barıştan, iyi komşuluk ilişkilerinden uluslararası hukuktan yanayız. Bütün problemlerin görüşmeler yoluyla çözümünden yanayız. Ancak hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, hakkımızı hukukumuzu çiğnetmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Hakkımızı, hukukumuzu korumakta azimli, kararlı ve buna muktediriz.”

Deniz Kuvvetleri Komutanı Özbal

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal da 1963’te inşa edilen eski iskelelerin 57 yıl süresince bölgedeki ihtiyacı karşıladığını bildirdi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz güvenliğinin sağlanması ve deniz yetki alanlarının korunmasına yönelik yapılan faaliyetlere dikkati çeken Özbal, “Doğu Akdeniz kıyılarımızda gemilerimiz için ihtiyaç duyulan bakım, onarım ve lojistik destek imkanlarının artırılması da zorunlu hale gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında Aksaz Deniz Üssü’ne ilave olarak Mersin Limanı bölgede en önemli üs imkanını sağlayacaktır. Sahip olunan yeni imkanlar sayesinde önümüzdeki dönemde daimi olarak Mersin’e konuşlandırılacak gemilerle Doğu Akdeniz’deki kalıcı varlığımızın daha da güçlendirilmesi planlamaktadır.” diye konuştu.

Önemli bir lojistik üs

Akdeniz Bölge Komutanlığının yeni rıhtım ve iskelelerin inşası 546 günde milli imkanlarla tamamlandı. Proje kapsamında Doğu Akdeniz’de yoğunlaşan faaliyetlerin paralelinde yüzer birliklere hizmet için rıhtım ve parmak iskeleler yeniden inşa edildi.

Tüm yüzer unsurların kullanımına uygun hale getirilen yeni rıhtım ve iskelelerin altyapısı gemilere ve denizaltılara hizmet vermek üzere yenilendi. Açılışı yapılan yeni rıhtım ve iskelelerin Doğu Akdeniz’de önemli bir lojistik üssü olması bekleniyor.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam