Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Özersay: Hem antidemokratiktir, hem de bir meşruiyet sorunu yaratır

Published

on

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, demokratik teamüllerinde olmayan bir şeyi yapıp bir milletvekiline görev verilmesinin antidemokratik olup, bir meşruiyet sorunu yarattığını söyleyerek, “Bir hükümet kurdurma oyunu oynuyorlar, biz de bu oyunun parçası olmayacağımızı defalarca açıklamıştık. O nedenle biz Sayın Üstel ile bir hükümet kurma görüşmesi yapmayacağız” dedi.

“Demokratik ve meşru olmayan bir biçimde hükümet kurdurma yoluna gidilmesi durumunda HP’nin de başka adımları atmayı değerlendirdiğini” kaydeden Özersay, “Seçeneklerden bir tanesi de milletvekilliğinden istifa etmek ve Meclis’ten çekilmektir. Ancak bu yönde henüz bir karar alınmamıştır” şeklinde konuştu.

“KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL”

TAK’a konuşan HP Genel Başkanı Özersay, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın hükümeti kurmakla görevlendirdiği Ünal Üstel ile hükümet kurma görüşmesi yapmayacaklarını belirterek, “Cumhurbaşkanı’nın demokratik teamüllere aykırı bir biçimde görevlendirme yaptığını” savundu.

Özersay şöyle devam etti:

“Parti başkanları orada dururken ve ortada herhangi bir hukuki engel yokken, hatta ortada herhangi bir parti kararı da yokken bu ülkenin demokratik teamüllerinde olmayan bir şeyi yapıp, kalkıp bir milletvekiline görev vermesi bize göre kabul edilebilir bir şey değildir. Hem antidemokratiktir, hem de bir meşruiyet sorunu yaratır. Dolayısıyla burada bir hükümet kurdurma oyunu oynuyorlar, biz de bu oyunun parçası olmayacağımızı defalarca açıklamıştık. O nedenle biz Sayın Üstel ile bir hükümet kurma görüşmesi yapmayacağız.”

“HP milletvekilleri olarak istifa edip, sine-i millete dönme”yle ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Özersay, “Seçeneklerden bir tanesi budur. Eğer bu şekilde demokratik ve meşru olmayan bir biçimde bir hükümet kurdurma yoluna giderlerse bu adımı ileriye götürdükleri takdirde Halkın Partisi de başka adımları atmayı değerlendiriyor. Seçeneklerden bir tanesi de milletvekilliğinden istifa etmek ve Meclis’ten çekilmektir. Ancak bu yönde henüz bir karar alınmamıştır. Seçeneklerden bir tanesidir ve değerlendiriyoruz” diye konuştu.

“KARARI HP PARTİ MECLİSİ ALACAK”

Diğer seçenekler konusunda bir şey söylemeyeceğini ifade eden Kudret Özersay, parti meclisinin yetkili olduğunu ve bu konuda bir karar alınacaksa HP Parti Meclisi’nin bu kararı alacağını söyledi.

“Milletvekilliğinden istifa edip, Meclis’ten çekilmek topluma ne anlamda yarar sağlar veya sağlar mı?” sorusu üzerine HP Genel Başkanı Özersay, “Son 1-2 yıldır Anayasa ve yasaların yok sayıldığını, ara seçim ve belediye seçimlerinin yapılması gerekirken yapılmadığını” dile getirdi.

Özersay, “Hükümet kurma açısından demokratik olmayan ve teamüllere aykırı görevlendirmeler yapılıyorsa ve bir buçuk yıl içerisinde 5’inci hükümet kurma çalışmasını aynı UBP-DP-YDP’ye yaptırıyorlarsa bu iş artık çığırından çıkmış demektir” şeklinde konuştu.

“BU DURUMUN NORMAL KABUL EDİLMEMESİ LAZIM”

Devletin itibarsızlaştırıldığını, demokrasinin, Anayasa’nın, yasaların ve teamüllerin ayaklar altına alındığını savunan Özersay, bu durumun normal kabul edilmemesi gerektiğini kaydetti.

“BİZ BU OYUNU BOZMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Kudret Özersay, HP Parti Meclisi’nin sine-i millet kararını alıp, bu yola gitmesi durumunda mesajın şu olacağını dile getirdi:

“Hükümeti kuranlar Anayasa, yasa, demokrasi, teamül tanımazken siz hala daha orada durursanız hükümetçilik, muhalefetçilik oyunu oynanmasına izin vermiş olursunuz. Kurulan sahnede oyunun oynanmasına bir figüran durumuna düşersiniz. Zaten komitelerde ve Genel Kurul’da o çoğunlukla her istediklerini geçireceklerdir…

Biz bu oyunu bozmaya çalışıyoruz. Halkın Partisi ister sine-i millet kararı alarak, ister başka seçenekleri devreye koyarak, bugün demokrasiye ve halk iradesine aykırı bir biçimde kurdurtulmaya çalışılan böyle bir gayrı meşru hükümetin kurulmasını önlemeye ve bu oyunu bozmaya çalışıyor. Yapmaya çalıştığımız budur halk da bu mesajı bence zaten alıyor.”

“HP olarak öngördükleri hükümet modeli nedir?” sorusu üzerine Kudret Özersay, kendilerine göre 2 tane seçenek olduğunu söyledi.

Bunlardan birincisinin CTPUBP geniş tabanlı hükümeti olduğunu belirten Özersay, bunun olabilmesi için UBP’nin bugün içinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle Başbakanlıktan feragat etmesi gerektiğini kaydetti.

UBP ile CTP’nin birlikte kuracağı geniş tabanlı bir hükümet ihtimali bizce vardır” diyen Kudret Özersay, UBP’nin kendi parti başkanını Başbakan olarak denediğini ancak bir sonuç alamadığını ifade etti.

“Parti başkanı Başbakan olmayacaksa kimin Başbakan olacağı” tartışmalarının ülke siyasetini ve devleti çalkantı ve krize sürüklediğini belirten Özersay, UBP’nin CTP ile kuracağı geniş tabanlı hükümette Başbakanlıkta ısrarcı olmadığı bir hükümetin kurulması halinde ülkede suların durulabileceği görüşünü paylaştı.

İkinci seçenekte, UBP’nin açık yüreklilikle çıkıp, parti içerisinde parti başkanıyla ilgili olarak bir sorun yaşadığını ve bu sorunu çözmesi gerektiğini kamuoyu ile paylaşması gerektiğini dile getiren Özersay, şöyle devam etti:

“ ‘UBP olarak muhalefette kalacağım ve kurultay sürecimi başlatacağım, kendi iç sorunlarımı çözeceğim önce… Ama muhalefette kaldığım dönem içerisinde ülke hükümetsiz kalmasın diye dışarıdan destek verip, bir azınlık hükümetinin kurulmasına yardımcı olacağım. Buyursun CTP azınlık hükümeti kursun ben UBP olarak güven oylamasında destek veririm ama azınlık hükümeti olacak bu, ben de bu arada kurultayımı yaparım kendi iç sorunlarımı çözerim’ demesi gerekir. Bu da bir çıkış yoludur.”

Böyle bir durumda CTP’nin ‘ben hükümet kurmam’ demesinin çok mümkün olmadığı görüşünü dile getiren Özersay, UBP’nin dışarıdan azınlık hükümetine destek verdiğinde bir şey kaybetmiş olmayacağını, çünkü komitelerde çoğunluğun UBP’de olduğunu ve Genel Kurul’da UBP destek vermedikçe bir yasanın geçmesinin çok mümkün olmayacağını kaydetti.

Özersay, CTP-HP azınlık hükümeti veya sadece CTP’nin kuracağı azınlık hükümetine UBP’nin dışarıdan destek vermesinin ülkede bir süre suların durulmasına, şartların normalleşmesine yardımcı olacağını söyledi. Kudret Özersay, bu arada UBP’nin kendi kurultayını yaparak, geri dönüp tatışmasız bir başkanı olduğunu ifade edip, UBPCTP hükümetinin UBP başbakanlığında kurulabileceğini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam