Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik gelişimini engelleme çabasına girdiğini kaydederek, yatırımcıyı tutuklamaya dönük tavırların, Cenevre’de yakalan uzlaşmacı tavra uygun olmadığına işaret etti.

“Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar bunun karşılığını uluslararası hukuk içinde görecek. Siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.” diyen Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonunun çalışmalarını, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceklerini de vurguladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BRT Özel Yayını’nda Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, TC-KKTC 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması, sürdürülen projeler ve Türkiye Cumhuriyeti – KKTC ilişkilerine değindi.

İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün bugüne kadarki en büyük ve en geniş kapsamlı işbirliği protokolü olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “bu sadece teknik bir anlaşma değil, bu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.

Yılmaz , “21 milyar Türk lirasına yakın bir işbirliği protokolünden bahsediyoruz. Yıllık ödenek anlamında kaynak anlamında gerçekten çok önemli bir rakam bu aslında. Sadece teknik bir anlaşma değil, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu, kader birliğin içinde olduğunu da gösteren bir belge aslında. Dolayısıyla bunu hayata geçirme zamanı artık uygulama zamanı.” şeklinde konuştu.

Cevdet Yılmaz , KKTC’ye her geldiklerinde sahadaki projeleri yerinde görmeye çalıştıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Mali işbirliği programları ile maksimum düzeyde katkı sunduklarını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yaşanan sıkıntıdan ders çıkarmak gerektiğini , sadece gündelik sorunları çözmenin ötesinde gelecekteki çıkabilecek sorunları da engelleyici işler yapmaya çaltıştıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz; sağlık, eğitim, tarım ve gıda sektöründe yem desteklerinden, zarar tazminlerine, bazı altyapı tesislerine varıncaya kadar çalışma içinde olduklarını belirtti.

-“Sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sağlık sektörünün kendileri için öncelik olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak” dedi.

Yılmaz, “sağlık alanında yeni dönemde çok önemli projeler hayata geçiriyoruz. Girne askeri hastanesini zaten bitirmiştik, biliyorsunuz şu anda yine ilaç ve tıbbi cihaz temini konusunda toplu alımlar gerçekleştirdik. Pamuklu sağlık merkezi, Güzelyurt hastanesi, Maraş sağlık merkezi gibi projelerde ihale ve yapım süreçlerini sürdürüyoruz fakat asıl yıldız projemiz, Lefkoşa yeni Devlet hastanesi yapım projesi . Çok güzel bir mimariyle, çok güzel bir mekanda gelişime açık bir bölgede bir hastane inşa edeceğiz. Onun da ihale süreçlerine başlamış durumdayız, yakın bir süreçte ihale süreçleri bitecek, 20 Temmuz’da inşallah temelinin atıldığını hep birlikte görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.

-“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz”

Cevdet Yılmaz konuşmasında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun faaliyetlerini daha etkin yürütmesinin önemine de dikkati çekti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı karar ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini i ifade eden Yılmaz, bugüne kadar komisyona 8 bin 178 başvuru yapıldığını ve 2 bin 041 tanesinin sonuçlandırıldığını kaydetti.

Yılmaz, “ TMK’ya başvurularda tazminatla sorun çözülebiliyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu yol ve yöntemleri etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak da bu mekanizmayı, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

-“Rum Yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecek”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomisine zarar vermeye çalıştığını kaydederek, “Rum yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecekler” dedi.

Yılmaz , “Rum yönetimi, Kuzeydeki son yıllardaki atılımları gördüğü için bunları engelleme çabası içine girdiğini görüyoruz . Bunu tabii hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ve bunun da son dönemlerde başlamış olan Cenevre’deki bu işbirliği ruhuna da aykırı düştüğüne inanıyoruz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse mutlaka karşılığını görecektir, karşılığını görmemesi de mümkün değil. Biz şuna inanıyoruz; bu adanın kalkınmaya ihtiyacı var, refaha, yatırıma ihtiyacı var. Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar mutlaka bir şekilde şöyle veya böyle hukuk içinde, elbette uluslararası hukuk içinde karşılarını mutlaka göreceklerdir. Bir an önce bu yaklaşımlarından vazgeçmelerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisini hedef alan hukuki yönlerle yöntemlerle hedef alan bu siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.”şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm perspektifini yüzde yüz desteklediğini de ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çok güçlü bir vizyon koydu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yüzde yüz bu perspektife destek sunuyoruz. Çünkü bu perspektif sadece Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm adaya fayda getirecek” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki yaşanan çatışmalara da değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çatışmaların tüm bölgeye zarar verdiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını söyledi.

“Kimsenin merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini de kullanan Yılmaz “Gücümüzü koruyarak, diplomasiyi yürütmek zorundayız. Bu dönemler milli birliğimizi, beraberliğimizi çok daha güçlü bir hale getirmek zorundayız. İnanıyoruz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç cephesini bu dönemde daha da güçlendirecektir. Mücahitler ve Mehmetçikler canlarını feda ederek bize bu huzur ortamı miras bıraktılar. Onları rahmetle anıyoruz. Bu emanete de hep birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi (AKÜN) mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar teknoloji çağında gençleri geleceğe hazırlamanın önemli olduğunu vurguladı.

AKÜN lisans, lisansüstü ve önlisans programlarından mezun olan öğrenciler için bu akşam Grand Pasha Hotel’de mezuniyet töreni düzenlendi.

Törene mezunların aileleri yanında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bazı bakanlar ve milletvekilleri ile kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, KKTC’nin bir eğitim adası olarak ortaya çıkmasının dünyadaki marka değerini yükselttiğini ifade etti.

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise törende yaptığı konuşmada Türkiye ve KKTC arasındaki yükseköğretim alanındaki iş birliğine işaret ederek son beş yılda toplam 150 milyon lirayı aşan kaynağın KKTC üniversitelerine sağlandığını aktardı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende Cumhurbaşkanı Tatar ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz yanında, mezun öğrenciler adına Victor Asia Osimeke ve Elif Sicimoğlu, Akdeniz Karpaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Teoman İsmail Kesercioğlu ve Mütevelli Heyeti ve Pasha Grubu’nu temsilen Ilgın Erbaş konuşma yaptı.

Mezuniyet töreninde lisansüstü, lisans ve önlisans mezunlarına diplomaları verildi. Bölüm ve program birincilerine başarı plaketleri ve diplomaları takdim edildi. Akademisyenlere ise bilimsel başarı ödülleri sunuldu.

Pasta kesiminin ardından mezunların kep atmasıyla tören tamamladı.

-Tatar: “Teknoloji çağında gençleri geleceğe hazırlamak önemli”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar etkinlikte yaptığı konuşmada mezun olan öğrencileri tebrik etti. Üniversite kurucularını ve öğretim görevlilerini de tebrik eden Tatar teknoloji çağında gençleri geleceğe hazırlamanın önemine değindi.

KKTC’nin bir eğitim adası olarak ortaya çıkmasının dünyadaki marka değerini yükselttiğini ifade eden Tatar, Güney Kıbrıs’ın bu durumu kıskandığını belirtti.

Bu akşam mezun olan gençlerin kendi ülkelerine döndüğünde KKTC ile olan temaslarını sürdüreceğini söyleyen Tatar bunun önemine işaret etti.

Türkiye’nin de desteğiyle KKTC’nin bir bilişim adası haline gelmesi için çalışmaların sürdüğünü anlatan Tatar üniversitelerde teknoloji odaklı bölümler açılmasının hayati olduğunu vurguladı.

Küresel rekabet ortamında KKTC’nin dünyadaki yenilikleri takip etmesinin önemli olduğunu anlatan Tatar bu açıdan üniversitelere de görev düştüğünü belirtti.

-Yılmaz: “Kıbrıs Adası, geçmişten günümüze ilmin, eğitimin ve kültürel sürekliliğin kök saldığı, vakıf geleneğiyle şekillenmiş bir eğitim coğrafyasıdır”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuşmasına “Farklı ülkelerden gelerek Akdeniz’in kalbinde buluşan ve mezuniyet coşkusunu paylaşan tüm mezunları gönülden tebrik ediyorum” diyerek başladı. Yılmaz, Akdeniz’den dünyaya açılan bu çok kültürlü yolculuğun; tecrübeyle, başarıyla ve ortak insanlık idealleriyle devam etmesini temenni etti.

“Kuruluşundan bu yana eğitim, araştırma ve yenilik odaklı bir gelişim sergileyen Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti’ne, yöneticilerine ve tüm akademik kadrosuna teşekkür ediyorum” şeklinde konuşan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs Adası, geçmişten günümüze ilmin, eğitimin ve kültürel sürekliliğin kök saldığı, vakıf geleneğiyle şekillenmiş bir eğitim coğrafyasıdır. Osmanlı döneminde Lefkoşa’daki Arabahmet ve Bayraktar medreseleri ile Gazimağusa’daki Kutup Osman Medresesi, bu topraklardaki kurumsal eğitim geleneğinin birer örneğidir. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren üniversiteler, bu tarihî mirası çağın yükseköğretim vizyonuyla bütünleştirerek bilimsel gelişmeye katkı sunmaya devam etmektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, uygulanan ambargolara, haksız izolasyonlara rağmen yükseköğretim alanında önemli bir başarı hikâyesi yazmaktadır. Üniversiteler, KKTC’nin dünyaya açılan en güçlü kapılarından biri hâline gelmiştir.”

UNESCO istatistiklerine göre dünya genelinde 250 milyona yakın öğrencinin yükseköğretim sistemine kayıtlı olduğunu, bu sayının 2040 yılında 600 milyonu aşacağının öngörüldüğünü ifade eden Yılmaz kendi ülkesi dışında öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının ise 2025 yılı itibarıyla 8 milyona ulaşmasının beklendiğini kaydetti.

Bu eğilimin, üniversitelerin “uluslararasılaşma”sında ve kalite odaklı çalışmalarında öğrenci hareketliliğini stratejik bir öncelik haline getirdiğini ifade eden Yılmaz şunları kaydetti:

“Böylesi rekabetçi bir ortamda üniversitelerin, araştırma kapasitesi, yayın kalitesi, dijital altyapı uyumluluğu ve uluslararası görünürlük gibi alanlarda kendilerini sürekli geliştirmeleri büyük önem taşıyor”

-“KKTC dikkat çekici bir gelişim zeminine sahip”

Bu küresel resim içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerinin dikkat çekici bir gelişim zeminine sahip olduğunu dile getiren Yılmaz şöyle devam etti:

“İklimi, güvenli ve öğrenci dostu yaşam koşulları, Türkiye ile sahip olduğu yapısal iş birlikleri ve artan uluslararası öğrenci ilgisi bu yapıyı destekleyen başlıca unsurlar arasındadır.

Diğer ada ekonomilerinde olduğu gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de sanayi ve ticaretin sınırlı yapısı; turizm ve yükseköğretimi ülke ekonomisinin lokomotifi hâline getirmiştir”

-“150 milyon TL aktarıldı”

Yılmaz son beş yılda toplam 150 milyon lirayı aşan kaynağın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerine sağlandığını aktardı.

Ayrıca TÜBİTAK ortaklığıyla yürütülen AR-GE projeleri, genç bilim insanlarının önünü açtığını, adanın bilgi toplumuna dönüşme hedefini desteklediğini belirten Yılmaz “Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) arasındaki kurumsal iş birliği ise KKTC yükseköğretim sisteminin kalite güvencesi ve yönetişim açısından güçlenmesini sağlamaktadır” diye konuştu.

Nisan ayında YÖK Başkanı Erol Özvar’ın, KKTC’ye bir ziyaret gerçekleştirdiğini ifade eden Yılmaz, bu ziyaretlerde KKTC üniversitelerinde akademik mükemmeliyet ve kalite güvencesi, üniversite–özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesi, dijital dönüşüm ve eğitim teknolojilerinde altyapı gelişimi, nitelikli insan kaynağı ve akademik kadro gelişimi ile uluslararası öğrenci hareketliliği konularının öne çıkan temel alanlar olduğunu belirtti.

2024-25 Öğretim yılında Kuzey Kıbrıs’taki 24 üniversitede kayıtlı toplam öğrenci sayısının 102 binin üzerine çıktığını söyleyen Yılmaz, 5 bin 700’den fazla akademisyenin bu üniversitelerde görev yaptığını kaydetti.

Yılmaz yükseköğretimde sayısal genişlemenin önemli olduğunu ancak sürdürülebilir başarının ancak nitelikli insan kaynağı, etkin araştırma kültürü ve kurumsal ihtisaslaşma ile mümkün olacağını kaydetti.

İnsana yatırım yapmanın önemine işaret eden Yılmaz, insana yaptığı yatırım nedeniyle KKTC’yi tebrik etti.

Dünyanın yapay zekâ, dijital teknolojiler, siber güvenlik, yeşil ekonomi, sağlık teknolojileri gibi gelişmelerle başka bir yere doğru gittiğini ifade eden Yılmaz, gelecek ve geleceğin mesleklerinin bu alanlarda şekillendiğini ifade etti, bunu göz önüne almak gerektiğini vurguladı.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin KKTC’nin potansiyeliyle uyumlu ‘yetenek temelli eğitim’ modeliyle öğrencilerini geleceğin ihtiyaçlarına göre donattığını kaydeden Yılmaz “Havacılık ve Turizm gibi öncelikli alanlarda yakalanan yüzde 90’a yakın istihdam oranı, bu yaklaşımın sahaya yansıyan en net sonucudur” dedi.

Üniversitelerin en önemli kaynaklarından birinin mezunları olduğunu ifade eden Yılmaz mezunlarıyla iyi ilişki kurulması gerektiğini ifade etti. Yılmaz konuşmasını mezunları, Akdeniz Karpaz Üniversitesi rektörünü ve akademik kadroyu tebrik ederek tamamladı.

– Kesercioğlu: “İnsanları sevin, işinizi severek yapın, iyi bir dinleyici olun ve yaratıcılığınızı geliştirmek için gayret edin”

Üniversite Rektörü Prof. Dr. Teoman İsmail Kesercioğlu törende yaptığı konuşmada, mezuniyetin sadece bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç olduğunu belirtti.

Kesercioğlu, Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin kuruluşundan bu yana planlı, kontrollü ve vizyoner bir strateji izlediğini ifade ederek, üniversitede 9 lisans, 7 ön lisans, 17 yüksek lisans ve 3 doktora programının bulunduğunu kaydetti. Eğitim kalitesinden hiçbir zaman ödün vermediklerini vurgulayan Kesercioğlu, öğrencilere eğitim süreçlerinde destek olmak için tüm üniversite yönetimi ve akademik kadronun özveriyle çalıştığını söyledi.

Rektör Kesercioğlu, mezunlara seslenerek, yaşamlarının yeni döneminde başarılı ve mutlu olmalarını diledi, “insanları sevin, işinizi severek yapın, kendinizi ve çevrenizdekileri motive edin, farklı ve iyi bir ekip lideri, iyi bir dinleyici, çok donanımlı bir teknoloji kullanıcısı olun ve yaratıcılığınızı sürekli geliştirmek için gayret edin” tavsiyesinde bulundu.

-Erbaş

Üniversite Mütevelli Heyeti ve Pasha Grubu’nu temsilen Ilgın Erbaş da mezunları tebrik etti. Erbaş üniversitenin kuruluş amacının, KKTC, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelen gençlere sadece akademik değil kültürel bağlamda da kendini zenginleştirebilecekleri bir ortam yaratmak olduğunu belirtti.

Erbaş üniversitenin bu yolda on üçüncü yılını tamamladığını vurguladı.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi (AKÜN) mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar teknoloji çağında gençleri geleceğe hazırlamanın önemli olduğunu vurguladı.

AKÜN lisans, lisansüstü ve önlisans programlarından mezun olan öğrenciler için bu akşam Grand Pasha Hotel’de mezuniyet töreni düzenlendi.

Törene mezunların aileleri yanında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bazı bakanlar ve milletvekilleri ile kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, KKTC’nin bir eğitim adası olarak ortaya çıkmasının dünyadaki marka değerini yükselttiğini ifade etti.

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise törende yaptığı konuşmada Türkiye ve KKTC arasındaki yükseköğretim alanındaki iş birliğine işaret ederek son beş yılda toplam 150 milyon lirayı aşan kaynağın KKTC üniversitelerine sağlandığını aktardı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende Cumhurbaşkanı Tatar ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz yanında, mezun öğrenciler adına Victor Asia Osimeke ve Elif Sicimoğlu, Akdeniz Karpaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Teoman İsmail Kesercioğlu ve Mütevelli Heyeti ve Pasha Grubu’nu temsilen Ilgın Erbaş konuşma yaptı.

Mezuniyet töreninde lisansüstü, lisans ve önlisans mezunlarına diplomaları verildi. Bölüm ve program birincilerine başarı plaketleri ve diplomaları takdim edildi. Akademisyenlere ise bilimsel başarı ödülleri sunuldu.

Pasta kesiminin ardından mezunların kep atmasıyla tören tamamladı.

-Tatar: “Teknoloji çağında gençleri geleceğe hazırlamak önemli”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar etkinlikte yaptığı konuşmada mezun olan öğrencileri tebrik etti. Üniversite kurucularını ve öğretim görevlilerini de tebrik eden Tatar teknoloji çağında gençleri geleceğe hazırlamanın önemine değindi.

KKTC’nin bir eğitim adası olarak ortaya çıkmasının dünyadaki marka değerini yükselttiğini ifade eden Tatar, Güney Kıbrıs’ın bu durumu kıskandığını belirtti.

Bu akşam mezun olan gençlerin kendi ülkelerine döndüğünde KKTC ile olan temaslarını sürdüreceğini söyleyen Tatar bunun önemine işaret etti.

Türkiye’nin de desteğiyle KKTC’nin bir bilişim adası haline gelmesi için çalışmaların sürdüğünü anlatan Tatar üniversitelerde teknoloji odaklı bölümler açılmasının hayati olduğunu vurguladı.

Küresel rekabet ortamında KKTC’nin dünyadaki yenilikleri takip etmesinin önemli olduğunu anlatan Tatar bu açıdan üniversitelere de görev düştüğünü belirtti.

-Yılmaz: “Kıbrıs Adası, geçmişten günümüze ilmin, eğitimin ve kültürel sürekliliğin kök saldığı, vakıf geleneğiyle şekillenmiş bir eğitim coğrafyasıdır”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuşmasına “Farklı ülkelerden gelerek Akdeniz’in kalbinde buluşan ve mezuniyet coşkusunu paylaşan tüm mezunları gönülden tebrik ediyorum” diyerek başladı. Yılmaz, Akdeniz’den dünyaya açılan bu çok kültürlü yolculuğun; tecrübeyle, başarıyla ve ortak insanlık idealleriyle devam etmesini temenni etti.

“Kuruluşundan bu yana eğitim, araştırma ve yenilik odaklı bir gelişim sergileyen Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti’ne, yöneticilerine ve tüm akademik kadrosuna teşekkür ediyorum” şeklinde konuşan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs Adası, geçmişten günümüze ilmin, eğitimin ve kültürel sürekliliğin kök saldığı, vakıf geleneğiyle şekillenmiş bir eğitim coğrafyasıdır. Osmanlı döneminde Lefkoşa’daki Arabahmet ve Bayraktar medreseleri ile Gazimağusa’daki Kutup Osman Medresesi, bu topraklardaki kurumsal eğitim geleneğinin birer örneğidir. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren üniversiteler, bu tarihî mirası çağın yükseköğretim vizyonuyla bütünleştirerek bilimsel gelişmeye katkı sunmaya devam etmektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, uygulanan ambargolara, haksız izolasyonlara rağmen yükseköğretim alanında önemli bir başarı hikâyesi yazmaktadır. Üniversiteler, KKTC’nin dünyaya açılan en güçlü kapılarından biri hâline gelmiştir.”

UNESCO istatistiklerine göre dünya genelinde 250 milyona yakın öğrencinin yükseköğretim sistemine kayıtlı olduğunu, bu sayının 2040 yılında 600 milyonu aşacağının öngörüldüğünü ifade eden Yılmaz kendi ülkesi dışında öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının ise 2025 yılı itibarıyla 8 milyona ulaşmasının beklendiğini kaydetti.

Bu eğilimin, üniversitelerin “uluslararasılaşma”sında ve kalite odaklı çalışmalarında öğrenci hareketliliğini stratejik bir öncelik haline getirdiğini ifade eden Yılmaz şunları kaydetti:

“Böylesi rekabetçi bir ortamda üniversitelerin, araştırma kapasitesi, yayın kalitesi, dijital altyapı uyumluluğu ve uluslararası görünürlük gibi alanlarda kendilerini sürekli geliştirmeleri büyük önem taşıyor”

-“KKTC dikkat çekici bir gelişim zeminine sahip”

Bu küresel resim içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerinin dikkat çekici bir gelişim zeminine sahip olduğunu dile getiren Yılmaz şöyle devam etti:

“İklimi, güvenli ve öğrenci dostu yaşam koşulları, Türkiye ile sahip olduğu yapısal iş birlikleri ve artan uluslararası öğrenci ilgisi bu yapıyı destekleyen başlıca unsurlar arasındadır.

Diğer ada ekonomilerinde olduğu gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de sanayi ve ticaretin sınırlı yapısı; turizm ve yükseköğretimi ülke ekonomisinin lokomotifi hâline getirmiştir”

-“150 milyon TL aktarıldı”

Yılmaz son beş yılda toplam 150 milyon lirayı aşan kaynağın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerine sağlandığını aktardı.

Ayrıca TÜBİTAK ortaklığıyla yürütülen AR-GE projeleri, genç bilim insanlarının önünü açtığını, adanın bilgi toplumuna dönüşme hedefini desteklediğini belirten Yılmaz “Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) arasındaki kurumsal iş birliği ise KKTC yükseköğretim sisteminin kalite güvencesi ve yönetişim açısından güçlenmesini sağlamaktadır” diye konuştu.

Nisan ayında YÖK Başkanı Erol Özvar’ın, KKTC’ye bir ziyaret gerçekleştirdiğini ifade eden Yılmaz, bu ziyaretlerde KKTC üniversitelerinde akademik mükemmeliyet ve kalite güvencesi, üniversite–özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesi, dijital dönüşüm ve eğitim teknolojilerinde altyapı gelişimi, nitelikli insan kaynağı ve akademik kadro gelişimi ile uluslararası öğrenci hareketliliği konularının öne çıkan temel alanlar olduğunu belirtti.

2024-25 Öğretim yılında Kuzey Kıbrıs’taki 24 üniversitede kayıtlı toplam öğrenci sayısının 102 binin üzerine çıktığını söyleyen Yılmaz, 5 bin 700’den fazla akademisyenin bu üniversitelerde görev yaptığını kaydetti.

Yılmaz yükseköğretimde sayısal genişlemenin önemli olduğunu ancak sürdürülebilir başarının ancak nitelikli insan kaynağı, etkin araştırma kültürü ve kurumsal ihtisaslaşma ile mümkün olacağını kaydetti.

İnsana yatırım yapmanın önemine işaret eden Yılmaz, insana yaptığı yatırım nedeniyle KKTC’yi tebrik etti.

Dünyanın yapay zekâ, dijital teknolojiler, siber güvenlik, yeşil ekonomi, sağlık teknolojileri gibi gelişmelerle başka bir yere doğru gittiğini ifade eden Yılmaz, gelecek ve geleceğin mesleklerinin bu alanlarda şekillendiğini ifade etti, bunu göz önüne almak gerektiğini vurguladı.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin KKTC’nin potansiyeliyle uyumlu ‘yetenek temelli eğitim’ modeliyle öğrencilerini geleceğin ihtiyaçlarına göre donattığını kaydeden Yılmaz “Havacılık ve Turizm gibi öncelikli alanlarda yakalanan yüzde 90’a yakın istihdam oranı, bu yaklaşımın sahaya yansıyan en net sonucudur” dedi.

Üniversitelerin en önemli kaynaklarından birinin mezunları olduğunu ifade eden Yılmaz mezunlarıyla iyi ilişki kurulması gerektiğini ifade etti. Yılmaz konuşmasını mezunları, Akdeniz Karpaz Üniversitesi rektörünü ve akademik kadroyu tebrik ederek tamamladı.

– Kesercioğlu: “İnsanları sevin, işinizi severek yapın, iyi bir dinleyici olun ve yaratıcılığınızı geliştirmek için gayret edin”

Üniversite Rektörü Prof. Dr. Teoman İsmail Kesercioğlu törende yaptığı konuşmada, mezuniyetin sadece bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç olduğunu belirtti.

Kesercioğlu, Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin kuruluşundan bu yana planlı, kontrollü ve vizyoner bir strateji izlediğini ifade ederek, üniversitede 9 lisans, 7 ön lisans, 17 yüksek lisans ve 3 doktora programının bulunduğunu kaydetti. Eğitim kalitesinden hiçbir zaman ödün vermediklerini vurgulayan Kesercioğlu, öğrencilere eğitim süreçlerinde destek olmak için tüm üniversite yönetimi ve akademik kadronun özveriyle çalıştığını söyledi.

Rektör Kesercioğlu, mezunlara seslenerek, yaşamlarının yeni döneminde başarılı ve mutlu olmalarını diledi, “insanları sevin, işinizi severek yapın, kendinizi ve çevrenizdekileri motive edin, farklı ve iyi bir ekip lideri, iyi bir dinleyici, çok donanımlı bir teknoloji kullanıcısı olun ve yaratıcılığınızı sürekli geliştirmek için gayret edin” tavsiyesinde bulundu.

-Erbaş

Üniversite Mütevelli Heyeti ve Pasha Grubu’nu temsilen Ilgın Erbaş da mezunları tebrik etti. Erbaş üniversitenin kuruluş amacının, KKTC, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelen gençlere sadece akademik değil kültürel bağlamda da kendini zenginleştirebilecekleri bir ortam yaratmak olduğunu belirtti.

Erbaş üniversitenin bu yolda on üçüncü yılını tamamladığını vurguladı