Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Makine Mühendisleri Odası: İhale yasasındaki değişiklik gerekçesi kamu yararına değil

Published

on

Makine Mühendisleri Odası, Kamu İhale Yasası’ndaki değişiklik gerekçesinin kamu yararına olmadığını savunarak, yüklenici durumundaki AKSA’nın, Merkezi İhale Komisyonu ve Rekabet Kurulu ile aynı komisyonda bulunmasının ve tedarik için yasal değişiklik yapılmasının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu görüşünü belirtti.

Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner yazılı açıklamasında Kamu İhale Yasası’nın değiştirilmesine ilişkin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın sunduğu gerekçeyi eleştirerek, “Bu yasal değişikliği önerenlerin ülke zararına sebep olan/olacak olan maddi zararların mali ve hukuki ve vicdani sorumlulukları olacaktır” ifadelerini kullandı.

Dün 4 santralin arızalandığına dair haberlere değinilen açıklamada, bakım onarımın Bakanlar Kurulu kararlarında yapılacağı belirtilmesine ve jeneratörlerin tedarik maliyetlerinde bakım tedariki için ödemelerin yapılmış olmasına rağmen bu santrallerin bu kadar kısa sürede arıza yapmış olmasının “normal bir durum olmadığı” öne sürüldü.

“Kıb-Tek’in kurulu gücünün hangi oranda hizmete amade olduğu, hangi oranda bakım ve onarım ihtiyacı olduğunun tespiti ve varsa acil kurulum ihtiyacı belirlenerek rekabetçi bir ihale ile tedarik edilmesi şeklindedir. Sağlıklı bir sistem bunu gerektirir” diyen Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, kendilerinin bu konuda desteğe hazır olduklarını duyurdu.

Yarkıner, odanın sürece ilişkin yapmış olduğu teknik değerlendirmeyi kamuoyu ile paylaştı.

Teknik değerlendirmede, açıklandığı şekilde AKSA tarafından 17 cent’e Kıb-Tek’e elektrik satılmasının “zararları” şu şekilde paylaşıldı:

“AKSA‘ya ödenen kira: 30.650.000 USD (2009 yılında imzalanan sözleşme gereği), ödenen yakıt bedeli: 77,518,000 USD (2009 yılında imzalanan sözleşme gereği), 2022’de AKSA‘dan alınan enerji: 650,477,000 kw, AKSA tarafından kullanılan yakıt bedeli: 66,934,000 USD, 650,477,000 kw enerji için AKSA’ya ait kullanılan kapasite: kiralanan kapasitenin %53’ü. AKSA‘ya fazladan ödenen tutar: 14.405.500 USD + 10,584,000 USD = 24,989,500 USD (yirmi dört milyon dokuz yüz seksen dokuz bin beş yüz Amerikan Doları).

-“AKSA’ya ödenen fazla bedel karşılığında Kıb-Tek santral kurabilme mali bütçesi oluşturulabilirdi”

Değerlendirmede, AKSA’ye ödenen fazla bedel karşılığında Kıb-Tek’e 35 MW/saatlik santral kurabilmek için mali bütçenin oluşturabileceği ve 650,477,000 Kw enerjinin Kıb-Tek tarafından üretilmesi halinde bunun maliyetinin 17 cent yerine 10 cent olacağı öne sürüldü.

17 cent’lik satışın bir yıllık maliyetinin 119,000,000.00 USD olduğu, “halbuki uygun olmayan yakıt alarak santrallere zarar verilmemiş olsaydı”, söz konusu enerjinin Kıb-Tek santrallerinde üretileceği ve maliyetinin 50 milyon USD olacağı ileri sürülen değerlendirmede, Bakan Arıklı “yanlış ve şaibeli karar almakla” suçlandı.

Değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

“AKSA ile 2000- 2009 -2024 yılları arasında imzalanan sözleşmeler, Kıb-Tek‘in kapasite ihtiyacı için değildi sadece AKSA’ya kazanç sağlamak içindi. Bu o dönemlerin siyasilerinin, yönetim kurullarının ve Kıb-Tek de görevli sermayenin finanse ettiği veya bir şekilde sermayeye hizmet edenlerin günahıdır.”

– Kıb-Tek’in kapasite durumu ve ülke mw enerji ihtiyacı mukayesesi

Değerlendirme, 2000 yılından itibaren Kıb-Tek‘in kapasite durumu ve ülke mw enerji ihtiyaç mukayesi de şu şekilde yapıldı:

“2004 yılında Kıb-Tek’in kurulu güç kapasitesi 1,401,000 mw ve ülkenin ihtiyacı 673bin mw idi. Kurulu gücün %45’i ile ihtiyaç duyulan enerji karşılanabilirdi. Yani AKSA’ya ihtiyaç yoktu. 2000-2003 yıllarında AKSA ile yapılan sözleşmelerin soruşturulması gerekmektedir.

2005-2008 yıllarında gaz türbinleri devre dışı bırakıldı fakat daha sonra envanter dışı da bırakıldı. Bu santrallerden Dikmen’de kurulu olanın motorinden HFo veya NG dönüşümü esnasında patlatılarak kırıldığı, diğerlerinin ise nasıl envanterden düşüldüğü hususunda herhangi bir rapor bulunmamaktadır. Soruşturulması gereken hususlardan biridir. GT santralleri devre dışı bırakılmasına rağmen Kıb-Tek kurulu gücünün %45’i ile ihtiyacı karşılamaya yeterliydi.

2009 yılında toplam enerji ihtiyacı 1,190,068 mw’dı (Kıb-Tek kurulu güç kapasitesi 2,277,600 mw). Kıb-Tek kendi kurulu gücünün bu ihtiyacı karşılaması mümkün iken AKSA ile 15 yıl süreli yapılan anlaşmaya ihtiyaç yoktu. Bu dönemde kurulu gücün hizmete amade olmasının sağlanması, akıllı şebeke kurulumu, solar system ve depolama sistemlerinden istifade planları yapılması yerine AKSA ile sözleşme yapılması şaibeli bir iştir. Bu sözleşmedeki kurulum bedeli, kira bedeli yakıt bedeli de rayiç ve teknik değerlere uygun değildi.”

Değerlendirmede, 2018 yılında da kurulu gücün %71’inin ihtiyaç duyulan enerjinin üretimi için yeterli olduğu, 2000-2018 yılları arasındaki kapasite yetersizliği iddiaları olmasına rağmen ihtiyaç ile kurulu güç kapasitesi mukayese edildiğinde bir zafiyet olmadığı görüldüğü savunuldu.

– “Şikayet, Meclis Soruşturma Heyetince incelenerek, neticelendirilmemiştir”

2018-2020 döneminde ise Wartsila isimli firmanın Kıb-Tek tarafından tedarik edilen yedek parçaların ihtiyaç olmadığı ve tedarik maliyetlerinin yüksek olduğu ve parçanın evsafına uygun olmadığı konularında iktidara şikayet ettiğini, ancak bu şikayet, Meclis Soruşturma Heyetince incelenerek neticelendirilmediği öne sürülen değerlendirmede, “Soruşturma komisyonunda görevli milletvekilleri görevlerini yerine getirmemiştir” denildi.

Değerlendirmede, 2020-2023 dönemi “Kıb-Tek yönetimin en şaibeli olduğu dönem” olarak nitelendirilerek, bu döneme dair şu ifadeler kullanıldı:

“Evsafına uygun olmayan ihalesiz ve maliyeti belirsiz yakıt tedariki, kırılmış ve sigorta kapsamında olan arızaların giderilmediği ve bakım onarımların “Bakanlar Kurulu kararına istinaden” ihalesiz yapıldığı dönemdir. Üç yılı aşkın süredir arızalı olan jeneratörün onarım ihtiyacının maliyeti sigorta tarafından pazarlık yapılmış ve onarım bedelinin 1/5’i oranında ödeme yapılmasını teklif etmiştir. Yine bu dönemde evsafına uygun olmayan yakıt tedarikine devam edilerek jeneratörlere hasar verilmeye devam edilmiştir, verilen hasarın gerekçesi ve onarım ihtiyacı kamu ile paylaşılmadan ‘periyodik bakım’ konulu ihaleler yapılmıştır. Bu ihalelerin sözleşme bedeli 4 milyon euro olarak ihalesiz bir yöntem ile giderilmeye çalışılmıştır. KTMMOB Makina Mühendisleri Odası konuyu yargıya taşımıştır. Bilahare ise hazırlanan KHK’ler ile bu bakımlar ihalesiz yapılmıştır. Hazırlanan ödeme koşullarında ‘bakım yapılmadan ödeme şartı’ yüklenici lehine yazılmıştır. 3 yıldan fazladır sigorta tarafından onarımı yapılmayan santralin üretmediği enerjinin bedeli 9 Milyon USD’dir. Bu üretilmeyen enerjinin AKSA‘dan tedariki ise 26 milyon USD’dir.”

Değerlendirme, “Bunun sorumlusu Kıb-Tek veya sendikası değildir, Yönetim Kurulu ve bağlı oldukları bakanlıktır. Geçmiş dönem için Sn. Erhan Arıklı’dır. Bugün için de Sn. Alişan Oşan’dır” denildi ve bu dönemde Kıb-Tek’in sermaye yanlısı siyasetçiler, yöneticiler ve Kıb-Tek içindeki işbirlikçilerin desteği ile kurulu gücün hizmet veremeyecek hale getirildiği ileri sürüldü.

– “2024 yılı Kıb-Tek’e sahip çıkma zamanı olmalıdır”

“Kıb-Tek’teki zararların nedenleri Kıb-Tek’i yönetenlerdir” denilen değerlendirmede, AKSA‘dan ihalesiz enerji alınmasına yönelik yasal değişiklik ile kazanç süresinin artırılacağı, 2024 yılı sonuna kadar AKSA’ya ödenecek kira tutarının 420-450 milyon USD olacağı iddia edildi.

Makine Mühendisleri Odası değerlendirmesinde, “Bu bedel ile Kıb-Tek dünyadaki en çevreci enerji üretim sistemine sahip olurdu. 2024 yılı ülkemize ve Kıb-Tek‘e sahip çıkma zamanı olmalıdır. Eğer ihalesiz bu süreç uzatılırsa buna sebep olanlar yargılanmalıdırlar” denildi.

2020 yılınan beri envanterde bulunan ICE tipi santralin hizmet dışı olduğuna, teminatsız yapılan anlaşmaların sonucunda yakıtın zamanında teslim edilmediğine, evsafına uygun olmadan tedarik edilen fuel oil yakıtın makinelere zarar verdiğine ve yandaş kişilerin istihdamına da değinilen değerlendirmede, ihalesiz bakım onarıma ilişkin “bedeli ödenen bu bakımların yapılıp yapılmadığını nasıl anlayacağız. Bakımları yapılmış olsa bu kadar yoğun arıza neden meydana geliyor?” sorusu yöneltildi.

“İhtiyaç, Kıb-Tek’in kurulu gücünün hangi oranda hizmete amade olduğu, hangi oranda bakım ve onarım ihtiyacı olduğunun tespiti ve varsa acil kurulum ihtiyacı belirlenerek rekabetçi bir ihale ile tedarik edilmesi şeklindedir. Sağlıklı bir sistem bunu gerektirir” diyen Makine Mühendisleri Odası, odanın bu konuda desteğe hazır olduğunu duyurdu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KKTC, Mersin’de “Ada Kıbrıs Sergisi”yle tanıtılıyor…

Published

on

By

KKTC, yurt dışı tanıtım faaliyetleri kapsamında Mersin’de “Ada Kıbrıs Sergisi düzenledi.

Başbakan Yardımcılığı ve Turizm Bakanlığı himayesinde, KKTC Mersin Başkonsolosluğu ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik, Sayapark AVM’de 25-27 Temmuz tarihleri arasında ziyaretçileri ağırlıyor..

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, sergide KKTC’nin doğal güzellikleri, tarihi mirası ve kültürel zenginlikleri özel fotoğraflarla tanıtılıyor.

Serginin açılışında konuşan Turizm Koordinatörü Kazım Türkan, Mersin’in “Anavatan’a açılan kapı” olduğunu vurgulayarak, iki bölge arasındaki kardeşlik bağlarına dikkat çekti.

AVM yetkilisi Engin Türkyılmaz ise organizasyonun KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkileri güçlendirdiğini belirtti.

Yoğun ilgi gördüğü belirtilen serginin yarın akşama kadar açık kalacağı kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nden liderlere çoklu yayın çağrısı..

Published

on

By

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) Güney Kıbrıs’taki yangın felaketinin iki toplum arasındaki güven bunalımı ve birbirini anlayamama durumunun hala aşılamadığını gösterdiğini belirtti.

KTGB yaptığı yazılı açıklamada, liderlerin siyasi çözüm görüşmeleri yürütmesine rağmen, halklar arası anlayışı artıracak somut adımların eksik kaldığını kaydetti.

“Örneğin Ada’nın Güney’indeki yangın felaketinde Rum siyasilerin ve halkının ne dediğini, Türk siyasilerin ve vatandaşın ne düşündüğünü ancak 24 saat sonra yapılan tercümeler ile anlayabildik. Bu tercümelerin medya aracılığı ile istenilen şekilde yayınlandığını söylemeye de gerek yok “denilen açıklamada, iki lidere dijital çoklu yayın sistemi kurulması çağrısında bulunuldu.

Güven Yaratıcı Önlemler çerçevesinde birden fazla kanalı aynı anda izleme olanağı sunan dijital bir ortam yaratılmasını öncelikler arasına alma çağrısında bulunulan açıklamada, “Dijital çoklu yayın ile aynı anda Rumca yayınları Türkçe çevrisi ile Türkçe yayınları da Rumca çevrisi ile izleme olanağı sunan dijital çoklu yayını zaman kaybetmeden hayata geçirmek için görüşmelere başlasınlar.” denildi.

Açıklamada, böyle bir oluşumun her iki tarafın birbirini daha iyi anlamasına olanak sağlayacağı gibi yakınlaşmaya da pencere açacağı belirtildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşanı Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı sert şekilde eleştirdi

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitapla ilgili sert ifadelerde bulundu.

“Devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türk Halkının yüz yılı aşan varoluş mücadelesinin simge ismi, büyük devlet ve halk adamı, merhum Rauf Raif Denktaş’a kabul edilemeyecek bir üslupla saldıran sözde kitap hakkında bir Kıbrıs Türkü olarak açıklama yapma gereği duyuyorum” diyen Tatar, “Tarihi kişilikleri eleştirmek başka bir şeydir, asılsız iddialarla hakaret etmek, saçma sapan düşüncelerle kin ve nefret kusmak başka bir şey. Merhum Kurucu Cumhurbaşkanımızın aziz hatırası hakkında böyle bir üslup asla kabul edilemez” ifdelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu kitap büyük mücadelelere sahne olan Kıbrıs Türk tarihine ve bizlere onurlu bir isim ve bir devlet bırakan, bugün de yolunda yürümeye devam ettiğimiz Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın tarihi kişiliğine ve ailesine karşı da aleni hakarettir. Bu duruma sessiz kalmak ne bizlere ne de tarihimize yakışmayacağı gibi bu açık densizliğin ifade özgürlüğüyle, eleştiriyle de hiç bir ilgisi olamaz. Bu kitaba karşı duyduğum öfkeyi kelimelerle anlatabilmem mümkün değildir. Bu pespayeliğin sözde yazarını şiddetle kınıyorum. Merhum Kurucu Cumhurbaşkanımız, Kıbrıs Türk halkının kahraman önderi Rauf Raif Denktaş’ın aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.”

Devamını Oku

Trending

Reklam