Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Akansoy: Ayrılıkçı tezler çerçevesinde bir kararın, CTP’nin olduğu bir meclisten oy birliğiyle geçmesi hiçbir zaman mümkün olmayacak

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm için ortak zeminin ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları olduğunu yineleyerek, “Ayrılıkçı tezler çerçevesinde bir kararın, CTP’nin olduğu bir Meclisten oy birliği ile geçmesinin mümkün olmayacağını” kaydetti.

Akansoy, yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşamamış olmanın “bedelini ödemeye” devam ettiğini belirterek, “Kıbrıs’ın her iki tarafındaki ayrılıkçı zihniyetin yaratmaya çalıştığı üstünlük kurma ve ayrılıkçı tezleri yükseltme yarışı, her iki toplumun da zararına olmakta, Kıbrıslı Türklerin dünyadan yalıtılmışlığı her geçen gün artmaktadır” dedi.

“Kıbrıs’ta çözümün yolu açık ve kesindir” diyen Akansoy, “Siyasi eşitlik ve tek egemenliğe dayalı bir çözüm modeli için BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesindeki ortak zeminin yeniden oluşması ve özellikle Kıbrıslı Türklerin yeni oluşacak yapıdaki hak ve çıkarlarının, bu zemin üzerinden verilecek diplomatik girişimle geliştirilmesidir” ifadelerini kullandı.

Akansoy, “‘Tanınma ve egemen eşitliğe dayalı’ bir politikanın gerçekleşmesinin mümkün olmadığı gibi, Kıbrıslı Türklerin bu adada azınlık statüsüne düşürülmesi de asla kabul edilebilir değildir” diye ekledi.

Kamuoyu araştırmalarında halkın en önemli sorunu olarak ekonomi ve Kıbrıs sorunu öne çıktığına işaret eden Akansoy, “ekonomik daralma, insanların fakirleşmesi ile Kıbrıs sorununun doğrudan bağlantılı olduğunu halkın gördüğünü” belirtti.

-“Ayrılıkçı siyasetin Kıbrıslı Türkleri bu coğrafyaya hapsetmesini reddediyoruz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve politikalarını da eleştiren Akansoy, CTP olarak yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarında Tatar‘a güvenin azaldığı sonucu çıktığını söyledi.

Akansoy açıklamasında devamla şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz bölgesi başta olmak üzere, bölge devlet ve halklarının bölgesel sorunlara çözüm bulmak adına yoğun bir diplomatik çalışma içerisinde olduğu bir dönemde, ayrılıkçı siyasetin Kıbrıslı Türkleri bu coğrafyaya hapsetmesini reddediyoruz.”

-“Kıbrıs’ın üye olacağı kesindi, bunun referandum tarihi ve sonucu ile asla bir ilişkisi yoktu”

AB’ye ilişkin olarak ise Akansoy, “Avrupa Birliği’nin ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, 2004 referandumuna bağlı olarak üye aldığı yalanını sürekli tekrarlayarak bir yere varmak mümkün değildir. Kıbrıs’ın üye olacağı kesindi, bunun referandum tarihi ve sonucu ile asla bir ilişkisi yoktu” görüşünü savunarak devamla şunları kaydetti:

“Bu bağlamda Kıbrıs’ın bir bütün olarak AB üyesi olmasından kaynaklanan hak ve çıkarlarının geliştirilmesi yönünde yapılan çalışmaların çözüm üretmesi, 2022 yılında Yeşil Hat ticareti ile yoğun bir ihracat yapılması dikkate değerdir. Avrupa Birliği ile kavga etmek yerine hak ve çıkarlarımızın geliştirilmesi yönünde, örneğin Doğrudan Ticaret Tüzüğünün gündeme gelmesi, Yeşil Hat Ticareti’nin geliştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.”

– “Ayrılıkçı tezler çerçevesinde bir kararın, CTP’nin olduğu bir Meclis’ten oy birliğiyle geçmesi mümkün olmayacak”

CTP olarak, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm için ortak zeminin ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları olduğunun bir kez daha altını çizer, adil ve kalıcı bir çözümün buradan geçtiğini, bizim için bu tavrın dönemsel değil ilkesel bir karar olduğunu belirtiriz” diyen Akansoy, şu ifadeleri kullandı:

“Önümüzdeki süreçte çözüm ile ilgili çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğimizi, 2020’den bugüne uluslararası bağlamda kaybettiğimiz toplumsal itibarı geri kazanmak adına daha da sorumluluk üstleneceğimizi belirtmek isteriz. Bu çerçevede, şunu kesin olarak belirtmek isteriz ki ayrılıkçı tezler çerçevesinde bir kararın, CTP’nin olduğu bir Meclis’ten oy birliği ile geçmesi hiçbir zaman mümkün olmayacaktır”

Akansoy, Kıbrıs Türk halkının haklı çıkarlarının, çözümden geçtiğinin bilinciyle, halkın önünden çekilmesinin yeterli olacağının açık olduğunu söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çeler gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirterek, bu ortak iradenin cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çeler, “Bu seçimi, CTP bizsiz; biz de onlarsız kazanamayız, bunu bilmek zorundayız. Ortaklaşmak zorundayız. Bizim aslında barış ve çözüme yönelik bu ortaklaşmayı doğru zemine oturtmamız lazım. Barışa ve çözüme hep birlikte sarılmalıyız.” dedi.

Partiden verilen bilgiye göre Çeler, katıldığı programda, gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak hareket etme olasılığını değerlendirdiklerini belirten Çeler, CTP’nin ve TDP’nin yaptırdığı anketlerde, her iki partinin birbirine ihtiyacı olduğunu gösterdiğini kaydetti. Çeler, “Ben TDP Başkanı olarak Kıbrıs Türk halkının geleceği adına bu sorumluluğu alıyorum, üzerime düşeni yapacağım” dedi.

Önceki dönemlerde “barajı geçemezsiniz, oyları yakıyorsunuz” diye yıpratılmaya çalışılan, travma yaşatılan TDP’ye güzel paslar verildiğini belirterek, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un açıklamasına işaret eden Çeler, “Bunu yaratan her iki taraftı. Aslında mücadele edeceğimiz yer belli iken biz kendi içimizde bunları yarattık” dedi.

Çeler, bu olumlu açıklamaların Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde TDP ile CTP’nin ortaklaşmasına dönüşmesini temenni etti.

Bunun için üzerine düşeni yapacağını yineleyen Zeki Çeler, 2015’te TDP’nin de destek verdiği aday Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı seçildiğine işaret etti.

TDP’nin Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için hiçbir sorumluluktan kaçmayacağını vurgulayan Çeler, TDP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yapılan çalışmalar doğrultusunda CTP ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaklaşma olasılığının değerlendirildiğini kaydetti.

Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirten Çeler, “Bizim cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu iradeye dökmemiz lazım. Çünkü bu bazen unutuluyor” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Haspolat Arıtma Tesisi’ne güneş enerjisi sistemi kurulması projesinde imzalar atıldı

Published

on

By

İhale süreci tamamlanan Haspolat Arıtma Tesisi güneş enerjisi sistemine ilişkin sembolik imza töreni bugün Lefkoşa ara bölgede düzenlendi.

Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen projeye ilişkin törende, sözleşmeye UNDP adına Alexandre Prieto ve ihaleyi kazanan şirket Paralik Ltd. adına Sibel Paralik imza koydu.

Dayanışma Evi’nde düzenlenen törende, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis, Avrupa Komisyonu temsilcisi Stefan Simosas ve diğer yetkililer hazır bulundu.

UNDP temsilcisi Alexandre Prieto, törende yaptığı konuşmada, söz konusu projenin amacının Haspolat Arıtma Tesisi’nde yenilenebilir enerjinin kullanımımın artırılması ve tesisin elektrik giderlerinin azaltılması olduğunu kaydetti. Prieto, Harmancı ve Yorgacis’in katılımlarından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, projeye mali destek sağlayan Avrupa Birliği’ne de teşekkürlerini iletti.

– Harmancı: “Arıtma tesisi daha sürdürülebilir ve çevre dostu olacak”

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, çalışmanın güzel bir iş birliği örneği olduğunu söyleyerek, kurulduğu günden beri iki toplumlu iş birliğinin temsilcilerinden olan Haspolat Arıtma Tesisi’nde adım atılmasının önemini vurguladı.

Projenin tamamlanmasıyla birlikte tesisin daha çevreci ve sürdürülebilir hale geleceğini dile getiren Harmancı, finansal sürdürülebilirliğin sağlanarak ileride yeni projelere olanak tanıyacağını belirtti.

Arıtılan suyun yeniden kullanımının önemli unsurlardan olduğunu söyleyen Harmancı, bu suyun iki toplumun kullanımı için dağıtılması gerektiğini ifade etti. Harmancı, tesisin yetersiz kalmaya başladığını söyleyerek, büyütülmesine ilişkin tartışmaların başlatılması gerektiğini dile getirdi.

“Adım adım ilerliyoruz. Güneş enerji sistemi de bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacak.” diyen Harmancı, Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis ile on yılı aşkın süredir başarılı bir iş birliği yürüttüklerini hatırlattı.

Sistemin kurulumunun yılsonuna kadar tamamlanmasının planlandığını ifade eden Harmancı, tesisi bugünlere getirmenin kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyledi.

Harmancı, “En zor koşullarda dahi çalışmaları devam ettireceğiz. Diyaloğun, iş birliğinin bu adada hedeflediğimiz ortama kavuşmamız için en önemli faktör olduğunun bilincinde hareket edeceğiz.” dedi.

– Yorgacis: “Sıradaki adım suyun yeniden kullanımının sağlanması olmalı”

Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis de Haspolat Arıtma Tesisi ile ilgili önemli bir adım atıldığını söyleyerek, kurulacak güneş enerji panelleri sayesinde hem çevrenin korunacağını hem de tesisin iyi kalitede çalışmasına ve sürdürülebilirliğinin artırılmasına olanak sağlanacağını dile getirdi.

Yorgacis, bir sonraki aşamanın ise arıtılan suyun iki toplum tarafından yeniden kullanımına ilişkin görüşmelerin başlaması olması gerektiğini belirtti.

– “840 kW’lık sistem enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşılayacak”

Lefkoşa Türk Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, Haspolat Arıtma Tesisi’ne entegre edilecek 840 kW’lık güneşe enerjisi sistemiyle birlikte tesisin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sinin temiz ve yenilenebilir enerji kaynağıyla karşılanacağı kaydedildi.

Açıklamada, bu projenin Kuzey Kıbrıs’ta bugüne kadar güneş enerjisi alanında yapılan en büyük kamusal yatırımlardan birini teşkil edeceği yer aldı.

Bölgesel gelişmelere de dikkat çekilen açıklamada, adada güvenliğin ve refahın güvence altına alınmasının tek yolunun adil ve kalıcı bir barışın sağlanması ve bu yolda diyalog, iş birliği ve dayanışma alanlarının genişletilmesi olduğu kaydedildi.

– Toplam maliyet 1,6 milyon euro

UNDP’den verilen bilgide ise, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı finansmanıyla kurulacak sistemin bir yandan Kıbrıs’ın yenilenebilir enerji kapasitesini artırırken, bir yandan da yıllık karbondioksit emisyonlarını yaklaşık 830 ton azaltacağı belirtildi.

Açıklamada, mevcut durumda, tesisin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’unun tesis içinde üretilen biyogazla karşılandığına, geri kalanının ise elektrik şebekesinden sağlandığına dikkat çekildi.

Sistem kurulum çalışmalarının Temmuz ayında başlaması ve yıl sonuna kadar tamamlanmasının beklendiği yer alan açıklamada, projenin toplam maliyetinin tasarım, inşaat ve denetim dahil olmak üzere 1,6 milyon euro tutarında olduğu kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Denktaş:Mesnetsiz iddialar ortaya atanlar hakkında hukuki yollara başvuracağım

Published

on

By

Aktif siyasete dönme kararını açıklayan ve parti kurma çalışması başlatan eski Başbakan Yardımcısı, bakan ve milletvekili Serdar Denktaş, siyasete dönüş kararı almasıyla birlikte şahsına ve itibarına yönelik ithamlarla kirli bir iftira kampanyası başlatanları iddialarını ispatlamaya çağırdı.

“Buradan tüm televizyonlara ve gazetecilere de sesleniyorum. Hangi televizyon yayınlayacak ve hangi gazeteci moderatörlüğünü yapacaksa, Salı akşamı saat 18.00’de Sarayönü’ne bu iddialarda bulunanları canlı yayında iddialarını ispatlamaya çağırıyorum” diyen Denktaş, mesnetsiz iddiaları ortaya atanlar hakkında hukuki yollara başvuracağını söyledi.

Serdar Denktaş İletişim Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Denktaş katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

Yıllardan beri şahsına yönelik ‘karakter kasaplığı’ yapıldığını, hiç ilgisi olmadığı şeylerle suçlandığını kaydeden Denktaş, “Şimdi aktif siyasete dönme kararımı açıklamamla birlikte, bu saldırılar yeniden başladı. Bazıları troller tarafından yapılıyor. Bunları ciddiye almıyorum” dedi.

Özellikle şahsını ve ailesini tanımayan, geçmişini bilmeyen, yeni vatandaş ve gençlere yönelik inanılmaz kirli bir kampanya yürütüldüğünü kaydeden Denktaş, şöyle devam etti:

“Bu kişilerden bazılarına karşı hukuk yoluna zaten gideceğim. Buradan bütün gazeteci ve televizyonlara çağrımdır. Bu gerçek dışı iddialarda bulunanlar, elinde belgesiyle birlikte gelsin, tüm televizyonlar da gelsin, yayınlasın. Moderatörlüğünü de hangi gazeteci yapmak isterse yapsın. Önümüzdeki Salı günü, saat 18.00’de ben Sarayönü’nde olacağım. Kimin elinde kendisine ait, öyle kulaktan dolma değil; benimle ilgili ne bilgi, belge, iddia varsa canlı yayında, tüm halkın duyacağı şekilde koysun önüme ve ispat etsin. Eğer bunu yapan çıkmayacaksa, bu yanlış bilgileri yayanlar sonsuza kadar sussun. Torunlarım var artık. Torunlarıma ‘dedenizin gece kulübü var, dedenizin bütün otellerden payı var, dedenizin şusu var, busu var’ dedirtmek istemiyorum. Ben böyle bir şeyi hak etmedim. Varsa iddiası olan, varsa bilgisi olan, varsa belgesi olan gelsin, Sarayönü’nde canlı yayında ortaya koysun. Yoksa da sonsuza kadar sussun.”

-“Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak benim görevimdir”

Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk halkına duyduğu sevgi ve bağlılığa da değinen Denktaş, “ ‘Serdar Denktaş, Türkiye’yi sevmez, Serdar Denktaş Türkiye’ye karşı…’ Ben Atatürk’ün Türkiye’si için ölürüm. Ama o devleti yönetenlerle zaman zaman Kıbrıs konusunda ters düşüyorsam bu da benim görevimdir. Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak benim görevimdir. Sadece siyasetçi olarak değil, vatandaş olarak da bu benim görevimdir” diyerek sözlerine son verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam