Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Asgari Ücret Saptama Komisyonu toplandı

Published

on

Asgari Ücret Saptama Komisyonu, yılın ikinci asgari ücretini  belirlemek için bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy başkanlığında yeniden toplandı.

Bugün saat 16.30’da Bakanlıkta yer alan toplantının başında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, işçi tarafı temsilcisi Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu ve işveren tarafını temsilen Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun basına açıklamalarda bulundular.

Komisyon, bu yılın ikinci asgari ücretini belirlemek üzere  son toplantıyı  7 Temmuz’da yapmıştı.

KKTC’de  asgari ücret aylık brüt 13.563TL, net 11.800TL olarak uygulanıyor.

-Taçoy:”Herkesin  beklentisi olan asgari ücreti belirlemek istiyouz”

Bakan Hasan Taçoy, yaklaşık son bir ayın içerisinde Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun dördüncü kez toplandığını, son toplantısını geçen hafta içerisinde yaptığını hatırlatarak, “Bugün inşallah bıraktığımız yerden başlayıp toplantıyı tamamlayarak herkesin beklentisi olan asgari ücreti belirlemek istiyoruz” dedi.

Bakan Taçoy, “Ne karar çıkarsa çıksın, asgari ücretin ne olduğu bellidir, asgari ücretler piyasa değerlerine göre belirlenir. Yani asgari ücreti düşük tutsanız dahi o ücrete çalıştıracak insan bulamazsınız noktasında bir yapı vardır. Piyasa değerlerini çok iyi değerlendirmemiz gerekir” diyerek, devlet tarafı olarak kendisinin her zaman Anayasanın eşitlik ilkesine işaret ettiğini söyledi.

Bakan Taçoy, “Hem yerel hem de yabancı iş gücü ülke ekonomisine katkı koyma noktasında çok büyük bir yer teşkil eder” diyerek, şöyle konuştu.

“Bu hem yerel hem de yabancı iş gücünün çalışma koşullarının ve İş Yasasındaki bazı zorlukların bu Komisyon tarafından değerlendirilip bir yerlere varılmasının şart olduğu bir döneme girmiş bulunmaktayız. O nedenle hiç hayal kurmaya gitmeden ve rakamlar üzerindeki tartışmaları ortadan kaldırarak, Anayasa’nın eşitlik ilkesine göre devletin verdiği hayat pahalılığının aynısını özel iş hayatına yansıtmak kaydıyla bir yere varılması ve gerek çalışanın gerekse işverenin haklarını ve ayrıca ülke menfaatleri doğrultusunda neler yapılabileceği konusunda bu komite çalışmalarına devam ederek kararlaştırmalıdır.”

Devlet tarafı olarak  Komisyon’da yer alan işçi ve işveren tarafını dinleyeceklerini ve ona göre değerlendirmelerini yapacaklarını belirten Taçoy, dün Bakanlar Kurulu’nda bu konularda Başbakan’a ve Bakanlar Kurulu’na bilgi verdiğini aktararak, “Onların da tarafların pozisyonları hakkında bilgisi vardır” dedi.

İstifa iddialarına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Taçoy, şu an görevinin başında olduğunu söyledi.

-Serdaroğlu: “Yüzde 42 artış oranının atlını konuşmak abestir”

Bakan Taçoy’un ardından söz alan işçi tarafını temsilen Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “Asgari ücreti dört gözle bekleyenler, asgari ücretle geçimini sağlayan emekçiler için inşallah bu masa bugün güzel bir haberle çıkar” dedi.

Serdaroğlu, işverenlere prim desteği verilmesi konusunda görüşlerini ve desteklerini ortaya koyduklarını anımsatan Serdaroğlu, “Bununla ilgili hiçbir sıkıntımız yoktur. Özellikle hükümetin ocak ayında sözünü tutmayıp işverene prim desteği vermediği bir gerçektir. Ancak yanlış olan nedir? Bugün yaşananlardır. Ocak ayında hükümetin verdiği sözü tutmayıp işverenlerin de bunla ilgili hiçbir şey yapmayıp asgari ücretli ücretini beklerken bu konuları gündeme getirmek ve bunun üzerinden hükümete ‘masaya gelmem’ deyip tehdit yağdırmak ve ondan sonra da gelmek… Bence işverenler sendikası bu konuda açıklama yapmalı” dedi.

“Ne değişti ki bugün masaya geldiler? Bu prim desteği verildi mi verilmedi mi bunu bilmek istiyoruz” diye sorular yönelten Serdaroğlu, “Eğer verildiyse işçi sendikasının da emekçiler için talep edeceği rakam kabul edilmelidir. Sadece hükümet tarafının 33.32’lik hayat pahalılığı oranındaki artış önerisini kabul edecekler ve her şey oldubittiye gelecek. Böyle bir dünya yoktur ve asgari ücretle geçimini sağlayanlar da bunu kabul etmiyor. Murad edilen ve beklenen; evet işverenlere prim desteği yapılsın ama işverenler memnun olurken de işçilerin temsilcileri ve emekçiler de memnun olacak. Adaletli olacak” diye devam etti.

Serdaroğlu ayrıca, asgari ücret konuşulmaya başladığı günden itibaren piyasada bir hareketlilik olduğuna işaret ederek, piyasada denetimler yapılması konusunda hükümete çağrıda bulundu. Serdaroğlu, “Sürekli denetimden, refah düzeyinden, KDV indirimlerinden bahsediyorlar ama biz bunların hiçbirini mutfağımızda hissedemiyoruz. O nedenle denetimlerin yapılmasını istiyoruz” dedi.

Adaletli bir vergi toplama sisteminin gerekliliğine işaret eden Serdaroğlu, ‘asgari ücret vergiye tabi olacak’ söylemini kabul etmediklerini de vurguladı.

Serdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC olarak biriz, et ve tırnağız. Hep bunları söylüyoruz. Biz Hür-İş olarak biz de bunu savunuyoruz. Ama bugün Türkiye’de yüzde 39-45 arası değişen, ortalamada yüzde 41.5 net maaşlara artış yapılırken, KKTC’de Türkiye’de hissedilenin kat kat fazlası bir enflasyon da hissedilirken – ki bu da yüzde 20’lerin üzerinde olurken– ve devletimizin de olanaklarının kısıtlı olduğunu da düşünerek, Hür-İş olarak diyoruz ki yüzde 42 artış oranının altını konuşmak abestir” ifadelerini kullandı.

Bir soru üzerine Serdaroğlu, işçi tarafı olarak asgari ücrete en az yüzde 42’lik bir artış talepleri olduğunu yineleyerek, talep ettikleri asgari ücretin brüt 19,259 TL ve net 16.755 TL olduğunu kaydetti.

Serdaroğlu ayrıca, en temel gıda ürünlerinin en az 20 tanesine narh konulmasını da talep ederek, “Çünkü biz bugün yaşanabilir bir ücret alsak da iki hafta sonrasından da endişeliyiz” dedi.

Serdaroğlu’nun ardından söz alarak işverene prim desteği konusunda kısa bir açıklama yapan Bakan Taçoy, ocak ayında asgari ücret belirlenirken işverenin primlerine teşvik ödemesi yönündeki taleplerini hükümet olarak kabul ettiklerini ancak Türkiye’de yaşanan deprem olayının yarattığı sıkıntılardan dolayı bunu uygulamaya geçiremediklerini belirtti. Taçoy, bu önergeyi hazırladıklarını Başbakanlığa gönderdiklerini, şu an kurulda olduğunu belirterek, haziran-aralık dönemi için işveren dahil 10 kişiye kadar iş yerlerini kapsayacak bir şekilde yaklaşık 26 bin kişiye  teşvik primi öngörüldüğünü belirtti.

-Arhun: “İşverene destek primi  oranı belli olmadan  sağlıklı asgari ücret nasıl belirlenecek?”

Taçoy’un ardından söz alan işveren tarafını temsilen Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, asgari ücretin belirlendiği ocak ayında hükümetin işverene prim desteği vereceği taahhüdünde bulunduğunu, ancak bunun gerçekleşmediğini hatırlatarak, “Bugün hala o işveren priminin destek rakamı belli değildir. Bu prim oranı belli olmadan sağlıklı bir asgari ücret rakamını nasıl belirleyeceğiz?” şeklinde konuştu.

Serdaroğlu’nun “asgari ücret gündeme gelince işveren tarafının primleri gündeme getirdiği” yönündeki eleştirisine yönelik Arhun, şöyle konuştu:

“Bizim amacımız eğer işveren destek priminin miktarı belli olsaydı daha kolay konuşabilecektik. Biz evet pazartesi günkü Yönetim Kurulu eğer prim desteğini Bakanlar Kurulu geçirmezse toplantıya katılamayabileceğimizi söyledik. Ama ne oldu hala bu konuda bir Bakanlar Kurulu kararı çıkmadı. Bize sadece Başbakan’ın bu yönde söz verdiği aktarıldı. Biz işveren tarafı olarak buraya rahat bir şekilde, bir rakam koyacak şekilde gelmedik. Devlet tarafının önerisini dinleyeceğiz ve değerlendireceğiz” dedi.

Arhun, “Bu gerçekler ışığında çalışan kesim haklıdır. hayat pahalığı ciddi anlamda oluşmuştur. Maaşlar olumsuz şekilde etkilendi. Verecek çok sayıda işverenimiz olduğu gibi veremeyecek çok sayıda işverenimiz de vardır. Burası asgari ücret masasıdır, azami değil. Bundan hareketle yapıcı bir şekilde rakamı belirlemek için çalışacağız” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

İdari Komite Genel Kurul’dan geri gönderilen Sağlık Hizmetleri Dairesi yasa tasarısını görüştü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısını” görüştü.

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Komite bugün UBP Milletvekili Komite Başkanı Sunat Atun Başkanlığında toplandı.

Komite gündeminde yer alan “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T No: 80/2/2022)”nı ele alarak madde madde oylamaya başladı.

Komite bahse konu Yasa Tasarısı ile ilgili çalışmalarına bir sonraki toplantısında devam edecek.

Komite toplantısında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de hazır bulunurken, davetli olarak, Sağlık Bakanlığı, TIP-İŞ, KTAMS, KAMUSEN ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nden yetkililer ve Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı toplantıya katılarak konuyla ilgili görüşlerini sundu.

UBP Milletvekili Sunat Atun başkanlığındaki İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi toplantısına, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Filiz Besim, Komite üyesi UBP Milletvekilleri Ahmet Savaşan ve Fırtına Karanfil ile Komite üyesi CTP Milletvekili Devrim Barçın katıldı. Komite toplantısına ayrıca, UBP Milletvekili Yasemi Öztürk ve Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

IV. Gençlik Kongresi basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı

Published

on

By

Gençlik Federasyonu liderliğinde 8 gençlik derneği ve 3 öğrenci örgütü tarafından ortaklaşa düzenlenen IV. Gençlik Kongresi, bugün Rüstem Kitabevi’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Gençlik Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, basın toplantısında IV. Gençlik Kongresi hakkında katılımcılara sunum yapan Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Özbilgehan, Gençlik Kongresi’nin 23-24 Ağustos’ta yapılacağını açıkladı.

Özbilgehan, katılım kotasının ve yaş aralığının genişletildiğini, bu sayede daha kapsayıcı bir yapının hedeflendiğini belirtti. Özbilgehan ayrıca, 18-23 yaş arası gençlere ve kırsaldan gelen katılımcılara özel kontenjanlar ayrılacağını da ifade etti.

-Kongre’deki komite sayısı artırıldı, 80 gönüllü görev alıyor

Kongre hazırlık sürecinde 10 ayrı ekipte toplam 80 gönüllü gencin aktif görev üstlendiğini ifade eden Özbilgehan, bu yıl Kongre’deki komite sayısının da 8’den 10’a çıkarıldığını duyurdu.

Kongre katılımcısı gençlerin gençlik politikaları sürecine daha etkin biçimde katılmasını sağlamak amacıyla komitelerin “forum” yapısına geçeceğini açıklayan Özbilgehan, bu sayede Kongre sonrası tartışmaların daha yapısal bir çerçevede yürütüleceğini belirtti.

-“IV. Gençlik Kongresi ile gençlik politikalarında yeni bir dönem başlayacak”

Özbilgehan, forumlar aracılığıyla gençlik politikaları alanında hem fiziksel altyapının hem de savunuculuk faaliyetlerinin güçlendirileceğini vurgulayarak, IV. Gençlik Kongresi’nin gençlerin karar alma mekanizmalarına daha etkin katılım sağlayacağı yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Bu adanın refaha, yatırıma ihtiyacı var. Güney Kıbrıs’ın KKTC ekonomisini hedef alan siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik gelişimini engelleme çabasına girdiğini kaydederek, yatırımcıyı tutuklamaya dönük tavırların, Cenevre’de yakalan uzlaşmacı tavra uygun olmadığına işaret etti.

“Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar bunun karşılığını uluslararası hukuk içinde görecek. Siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.” diyen Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonunun çalışmalarını, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceklerini de vurguladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BRT Özel Yayını’nda Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, TC-KKTC 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması, sürdürülen projeler ve Türkiye Cumhuriyeti – KKTC ilişkilerine değindi.

İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün bugüne kadarki en büyük ve en geniş kapsamlı işbirliği protokolü olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “bu sadece teknik bir anlaşma değil, bu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.

Yılmaz , “21 milyar Türk lirasına yakın bir işbirliği protokolünden bahsediyoruz. Yıllık ödenek anlamında kaynak anlamında gerçekten çok önemli bir rakam bu aslında. Sadece teknik bir anlaşma değil, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu, kader birliğin içinde olduğunu da gösteren bir belge aslında. Dolayısıyla bunu hayata geçirme zamanı artık uygulama zamanı.” şeklinde konuştu.

Cevdet Yılmaz , KKTC’ye her geldiklerinde sahadaki projeleri yerinde görmeye çalıştıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Mali işbirliği programları ile maksimum düzeyde katkı sunduklarını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yaşanan sıkıntıdan ders çıkarmak gerektiğini , sadece gündelik sorunları çözmenin ötesinde gelecekteki çıkabilecek sorunları da engelleyici işler yapmaya çaltıştıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz; sağlık, eğitim, tarım ve gıda sektöründe yem desteklerinden, zarar tazminlerine, bazı altyapı tesislerine varıncaya kadar çalışma içinde olduklarını belirtti.

-“Sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sağlık sektörünün kendileri için öncelik olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak” dedi.

Yılmaz, “sağlık alanında yeni dönemde çok önemli projeler hayata geçiriyoruz. Girne askeri hastanesini zaten bitirmiştik, biliyorsunuz şu anda yine ilaç ve tıbbi cihaz temini konusunda toplu alımlar gerçekleştirdik. Pamuklu sağlık merkezi, Güzelyurt hastanesi, Maraş sağlık merkezi gibi projelerde ihale ve yapım süreçlerini sürdürüyoruz fakat asıl yıldız projemiz, Lefkoşa yeni Devlet hastanesi yapım projesi . Çok güzel bir mimariyle, çok güzel bir mekanda gelişime açık bir bölgede bir hastane inşa edeceğiz. Onun da ihale süreçlerine başlamış durumdayız, yakın bir süreçte ihale süreçleri bitecek, 20 Temmuz’da inşallah temelinin atıldığını hep birlikte görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.

-“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz”

Cevdet Yılmaz konuşmasında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun faaliyetlerini daha etkin yürütmesinin önemine de dikkati çekti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı karar ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini i ifade eden Yılmaz, bugüne kadar komisyona 8 bin 178 başvuru yapıldığını ve 2 bin 041 tanesinin sonuçlandırıldığını kaydetti.

Yılmaz, “ TMK’ya başvurularda tazminatla sorun çözülebiliyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu yol ve yöntemleri etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak da bu mekanizmayı, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

-“Rum Yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecek”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomisine zarar vermeye çalıştığını kaydederek, “Rum yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecekler” dedi.

Yılmaz , “Rum yönetimi, Kuzeydeki son yıllardaki atılımları gördüğü için bunları engelleme çabası içine girdiğini görüyoruz . Bunu tabii hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ve bunun da son dönemlerde başlamış olan Cenevre’deki bu işbirliği ruhuna da aykırı düştüğüne inanıyoruz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse mutlaka karşılığını görecektir, karşılığını görmemesi de mümkün değil. Biz şuna inanıyoruz; bu adanın kalkınmaya ihtiyacı var, refaha, yatırıma ihtiyacı var. Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar mutlaka bir şekilde şöyle veya böyle hukuk içinde, elbette uluslararası hukuk içinde karşılarını mutlaka göreceklerdir. Bir an önce bu yaklaşımlarından vazgeçmelerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisini hedef alan hukuki yönlerle yöntemlerle hedef alan bu siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.”şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm perspektifini yüzde yüz desteklediğini de ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çok güçlü bir vizyon koydu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yüzde yüz bu perspektife destek sunuyoruz. Çünkü bu perspektif sadece Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm adaya fayda getirecek” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki yaşanan çatışmalara da değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çatışmaların tüm bölgeye zarar verdiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını söyledi.

“Kimsenin merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini de kullanan Yılmaz “Gücümüzü koruyarak, diplomasiyi yürütmek zorundayız. Bu dönemler milli birliğimizi, beraberliğimizi çok daha güçlü bir hale getirmek zorundayız. İnanıyoruz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç cephesini bu dönemde daha da güçlendirecektir. Mücahitler ve Mehmetçikler canlarını feda ederek bize bu huzur ortamı miras bıraktılar. Onları rahmetle anıyoruz. Bu emanete de hep birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam