Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Uraloğlu Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu temel atma töreninde konuştu: “Yolun tamamı hizmete girdiğinde 21 dakika süren seyahat süresi 9 dakikaya düşecek”

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu temel atma töreninde yaptığı konuşmada, yolun tamamı hizmete girdiğinde 21 dakika süren seyahat süresinin 9 dakikaya düşeceğini belirtti.

Kuzey Çevre Yolu ile transit trafiği şehir dışına alarak, Lefkoşa’nın şehir içi ve çevre yerleşkelerle ulaşımının rahatlatılacağına işaret eden Uraloğlu, “Böylece bu yolumuz ile zamandan 1,3 milyar lira, akaryakıttan 70 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 1 milyar 371 milyon lira tasarruf edeceğiz.” diye konuştu.

Uraloğlu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun, Alayköy kavşağından başlayıp, şehrin doğusunda bulunan Haspolat çemberine, devamında da Girne Dağ Yolu’na bağlandığını dile getirerek, yolun 11 km’lik kesiminin 20 Temmuz 2021 tarihinde trafiğe açıldığını şimdi de projenin 4,6 kilometrelik ikinci kesiminin temelinin atıldığını belirtti.

Doğu Akdeniz’de etkinliğin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattıklarını söyleyen Uraloğlu, projeyi 2026 yılında tamamlamayı planladıklarını, projenin hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin Mavi Vatan’daki hakimiyetini önemli ölçüde artıracağını kaydetti.

Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu ile Lefkoşa Girne ana yolunun kesiştiği noktada inşa edilecek olan yonca kavşağı temel atma töreni, TC Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da katılımıyla yapıldı.

-“ KKTC’de son yıllarda gerçekleşen kalkınma hamlesi ve ekonomik büyüme hepimizi gururlandırıyor”

Konuşmasında, Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünü tebrik eden Uraloğlu, şehitlere Allah’tan rahmet ve gazilere sağlıklı ömürler diledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin Kıbrıs adasında kapsamlı çözümün sağlanması hedefine paralel olarak, KKTC’nin her bakımdan gelişip güçlenmesine büyük önem verdiğini söyleyen Uraloğlu, “Türkiye’nin de katkılarıyla KKTC’de son yıllarda gerçekleşen kalkınma hamlesi ve ona bağlı ekonomik büyüme, hepimizi gururlandırıyor” dedi.

Uraloğlu, Kıbrıs adasının coğrafi konumu, stratejik ve jeopolitik önemi ile Doğu Akdeniz’in kalbi konumunda olduğunu belirtti.

Yaşanan gelişmeler ve atılımlar sonucunda ülkenin mevcut yol güzergâhlarında artan trafik yükünü karşılayacak yüksek standartlı bir karayolu ağı ihtiyacı doğduğuna işaret eden Uraloğlu, bu ihtiyaçlar göz önüne alınarak hazırlanan KKTC Karayolu Master Planı kapsamında yatırımlar yapıldığını, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu projesinin de bu yatırımlardan biri olduğunu kaydetti.

Uraloğlu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun, Alayköy kavşağından başlayıp, şehrin doğusunda bulunan Haspolat çemberine, devamında da Girne Dağ Yolu’na bağlandığını dile getirerek, yolun 11 km’lik kesiminin 20 Temmuz 2021 tarihinde trafiğe açıldığını şimdi de projenin 4,6 kilometrelik ikinci kesiminin temelinin atıldığını ifade etti.

-“Ulaşım rahatlayacak”

Yolla ilgili detaylı bilgi veren Bakan Uraloğlu, platform genişliği 23 metre olacak yolun bünyesinde 2 modern dönel kavşağın yer alacağını, bunun yanı sıra yolu Girne – Lefkoşa Yolu’na bağlayacak 48 metre açıklıklı Girne köprülü kavşağını da inşa edeceklerini belirtti.

Kuzey Çevre Yolu ile transit trafiği şehir dışına alarak, Lefkoşa’nın şehir içi ve çevre yerleşkelerle ulaşımının rahatlatılacağına işaret eden Uraloğlu, “Yıllık ortalama günlük trafik miktarı 40 binin üzerine çıkan, Lefkoşa-Gazimağusa Yolu’ndaki dur-kalk beklemelerini ortadan kaldırarak, hızlı ve kesintisiz trafik akışı ile şehrin ulaşım standardını yükseltiyoruz. Ayrıca, yonca kavşak olarak inşa edilecek Girne köprülü kavşağı ile KKTC’nin iki önemli karayolunun kesintisiz bağlantısını da sağlamış olacağız.” dedi.

-“21 dakika süren seyahat süresini 9 dakikaya düşüreceğiz”

Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun tamamını hizmete girdiğinde 21 dakika süren seyahat süresini 9 dakikaya düşüreceklerini dile getiren Uraloğlu, “Böylece bu yolumuz ile zamandan 1,3 milyar lira, akaryakıttan 70 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 1 milyar 371 milyon lira tasarruf edeceğiz.” diye konuştu.

Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 5 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlanacağını söyleyen Uraloğlu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun geri kalan 4,4 km’lik üçüncü kesimini de ilerleyen süreçte ihale edeceklerini ve yapımına başlanacağını belirtti.

Uraloğlu, bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi bağlantı yollarındaki çalışmaları da inceleyeceklerini söyleyerek, 5,2 kilometre uzunluğundaki bu yolun bölünmüş yol standartlarında olacak şekilde Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi ve Millet Bahçesi’ne ulaşımda kullanılacağını kaydetti.

-“198 km bölünmüş yol ve 435 km tek yol olmak üzere 633 km bitümlü sıcak karışım kaplamalı ana yol yapımı gerçekleştirdik”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı eliyle bugüne kadar Kuzey Kıbrıs’ta yapılan yatırımlarla ilgili bilgi veren Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:

“198 km bölünmüş yol ve 435 km tek yol olmak üzere toplam 633 km bitümlü sıcak karışım kaplamalı ana yol yapımı gerçekleştirdik. Bu yolların yapım ve proje çalışmaları için ülkemiz tarafından sağlanan finansman tutarı güncel fiyatlar ile yaklaşık 14 milyar TL’dir. 2024 yılı itibarıyla da toplam proje bedeli 4,5 milyar lira olan; toplam 378 km uzunluğunda 6 adet yol yapım projesi yapım ve inşa çalışmalarımız devam ediyor.”

Açılışı geçen yıl yapılan yeni Ercan Havalimanı’nın KKTC’yi bir çekim merkezine dönüştürmek için hayata geçirdikleri en önemli yatırımlardan olduğunu dile getiren Uraloğlu, “Yeni terminal binasını 6 kat büyütülerek 10 milyon yolcu kapasitesine çıkarmıştık. Ayrıca burayı ilerde gerek duyulduğunda 12 milyon yolcu kapasiteye yükseltilebilecek şekilde tasarladık.” dedi.

Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yolcu ve araç taşımacılığı yapılmasına imkan sağlayan en kısa deniz mesafesine sahip beşinci kapısı Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi’nin açılışını da yaptıklarını anımsatan Uraloğlu, şöyle devam etti:

“Anamur-Girne rotamız; 2 saatten daha az bir süreyle ülkemiz ile KKTC arasındaki en kısa mesafeli deniz rotası olmuştur. Söz konusu iskelemizden Girne Limanı’na yolcu seferleri başlamıştır. 12 Haziran tarihinden bu yana düzenlenen 46 seferde yaklaşık 11 bin yolcu taşınmıştır.”

-“Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattık”

Uraloğlu, konuşmasında yürütülen projelerle ilgili şu detayları paylaştı:

“Doğu Akdeniz’de etkinliğimizin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattık. Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz.

Projenin tamamlanmasının ardından hem ülkemizin hem de KKTC’nin Mavi Vatan’daki hakimiyetini önemli ölçüde artıracağız. Kuzey Kıbrıs’taki kamu kurumlarının hizmetlerinin verimliliğini ve kalitesini artırmak, dijital dönüşüm ekosisteminin hayata geçiş sürecini kolaylaştırmak için de çalışıyoruz.

Ülkemizdeki e-Devlet uygulamasının bir benzerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti e-Devlet Kapısı ile burada da hayata geçirdik. Yine bu doğrultuda; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kamu kurumlarının bilgi teknolojileri hizmet sunum altyapı ihtiyaçlarının karşılanması için KKTC Veri Merkezini de açtık.

Bu veri merkezi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dijitalleşme sürecinde çok önemli bir adım olarak tarihe geçti”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, KKTC’nin huzur, refah, kalkınma ve güvenliğinin sağlanması için, üzerlerine düşeni yapmayı, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sürdüreceklerini belirten Uraloğlu, “Kıbrıs Türkü’nün istiklali için omuz omuza savaşmış Mehmetçiklerimiz gibi bizler de omuz omuza, Kuzey Kıbrıs topraklarının kalkınması mücadelesini vermeye devam edeceğiz.” dedi.

“Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin geleceğe güvenle bakması için kararlı duruşumuzu, desteğimizi ve çalışmalarımızı devam ettireceğiz.” diyen Uraloğlu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Projesi’nin mevcut aşamaya gelmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Depremle ilgili hukuki süreci takip eden komite, İsias hakkındaki bilirkişi raporunu değerlendirdi

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite, Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi raporuyla, İsias Otel davasında tutuksuz yargılananlar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasından sorumlu bulunduğunu, yıkımın da depremin şiddetinden kaynaklandığı tezinin çürütüldüğünü belirtti.

Komite, 3 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel beşinci duruşması öncesinde, 28 Ekim’de açıklanan Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetinin 170 sayfalık raporu hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Açıklamada, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararıyla dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri inceledikten sonra raporu hazırladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, raporun hem kapsamlı değerlendirmeleri içerdiği hem de Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin taraf avukatlarının iddia ve taleplerini dikkate alarak bilirkişi heyetine yönelttiği sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdiği değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremin ardından 35 Şampiyon Meleğimizi Adıyaman’da İsias Otel enkazında kalplerimize gömdükten sonra İsias davasının her safhasını yakından takip etmek üzere, bağımsız vekilimiz ve Meclis’teki tüm partilerden en az bir vekilin katılımıyla oluşturulan Ad-Hoc Komitemiz, İTÜ-Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırlayıp 28 Ekim 2024’te mahkemeye sunduğu İsias Davası sürecinde çok önemli öneme haiz 170 sayfalık bilirkişi raporunu tetkik etmiştir.”

-Binanın yıkılma sebepleri

Komite açıklamasında, rapordan binanın yıkılma sebeplerine ilişkin şu alıntı yapıldı:

“Sabit beton ve malzeme kusurları; Projeye aykırı kaçak katlar ve yapısal değişiklikler; Etriye ve donatı eksiklikleri; Çekiçleme etkisi iddiasının gerçeği yansıtmaması; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya projeye aykırı asansör rklenmesi; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya, projeye aykırı asansör eklenmesi; Eksik burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkileri; Zemin etüt çalışmasının zorunlu olmasına rağmen yapılmaması ve İskan Belgesine ilişkin bulgular.”

Açıklamada, bilirkişi heyetinin, ayrıntılı olarak yaptığı teknik inceleme, keşif ve tetkiklerin ardından İsias Otel binasının ana başlıklar halinde verilen sebeplerden ötürü yıkıldığı kanaatine vardığı ve tutuksuz yargılanan sanıklar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasında sorumluluğunun bulunduğunun açıkça ifade edildiğine dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda ifade edilen bulgular nezdinde savunma tarafının iddia ettiği yıkıma sebep olan esas nedenin depremin şiddetli olması tezinin de çürütülmüş olduğu vurgulandı.

-“Sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edildi”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bilirkişi raporunda ayrıca binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesini sağlayacak ve dava sonucunda Şampiyon Melekler için adaletin en iyi ve doğru şekilde tecelli etmesine olumlu etkisi olacak bulgulara da yer verildi. Diğer bir anlatımla; sonucunda ne olursa olsun iradesi ile yapılmış sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edilmiştir.”

-“Dava sürecini yakinen izlemeye devam edeceğiz”

Davanın, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek beşinci duruşmasında İTÜ/ Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırladığı raporunda tespit edilen bulgular ışığında görüşülmeye devam edileceği belirtilen açıklamada, “Daha önceki tüm duruşmalarda hazır bulunmuş olan Komitemiz, bu duruşmada da hazır bulunarak dava sürecini yakınen izlemeye ve Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin yanında olmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı ile DAÜ bütçesi komiteden geçti

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, 16 Milyar 700 Milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ile 6 Milyar 572 Milyon 217 bin TL’lik Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) bütçesi oyçokluğuyla onaylandı.

Komitede görüşülmesine pazartesi akşamı başlanan ve bugün devam eden DAÜ bütçesi, konuşmaların ardından oylandı ve 210 milyon TL’lik artışla kabul edildi. Daha sonra görüşmesi önceden tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi de oyçokluğuyla komiteden geçti.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Hasan Kılıç, tedbirler ve tasarruf noktası konusundaki rakamların doğru olduğunu vurgulayarak, gerekirse yazılı verip, altına imzasını atabileceğini kaydetti.

Bazı noktalarda öğretmen eksikliği yaşanmasına rağmen istihdam yapılmadığını söyleyen Kılıç, tasarruf tedbirleri ile ilgili bilgi verdi.

Kılıç, emekli, yarı zamanlı öğretim, grupların birleşmesi, gibi alanlarda tasarruf yapılacağını söyleyerek, öğrenci sayısı artmayacakmış gibi bir hesaplama yapılamayacağını belirtti.

-Çavuşoğlu

Bakan Çavuşoğlu, DAÜ’nün desteklenmesini savunan biri olduğunu ancak DAÜ’nün de adım atması gerektiğini söyledi.

DAÜ’nün 250 milyon TL’lik kaynak yaratacağını belirttiğini söyleyen Çavuşoğlu, kendisi de bütçe artışına yönelik önerisini sundu.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova da Bakan Çavuşoğlu’nun “acı gerçekleri” anlatarak, teklifte bulunduğunu, kamu maliyesi olarak kendilerinin iki ana grupta tasarruf beklentisinde olduklarını, Bakan Çavuşoğlu’nun önerisine olumlu bakacaklarını söyledi.

-Özcenk

DAÜ VYK Başkanı Erdal Özcenk, devamlı personel yapılan kişileri işten çıkarmanın mümkün olmadığını söyleyerek, bundan sonra bu şekilde işe alım yapılmaması gerektiğini belirtti.

Özcenk, tanıtımla ilgili zafiyet yaşandığını ancak yeni yönetimin tanıtıma yönelik projeleri bulunduğunu söyleyerek, çeşitli ülkelerde tanıtım yapıldığını kaydetti.

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da öneride bulundu.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, DAÜ’de doğrusal bir çöküş yaşandığını, CTP’nin UBP’yi bu konuda defalarca uyardığını söyleyerek, yıllar içinde öğrenci gelirlerindeki düşüşe işaret etti.

Şahali, Mayıs 2019’dan bugüne DAÜ’de yaşanan her adımdan UBP’nin de sorumluluğu bulunduğunu söyleyerek, “Bu üniversite ortak gayretimizle kurtulacak” dedi.

DAÜ dışında bu toplumun çeşitli kurumlarının battığının görüldüğünü dile getiren Şahali, DAÜ çalışanlarını rencide etmenin gereği olmadığını söyledi.

Şahali, CTP’nin DAÜ bütçesine olumlu oy vermeyeceklerini belirtti.

-Çavuşoğlu

Bakan Çavuşoğlu, DAÜ’yü bu noktaya getirenin “popülizm olduğunu”, DAÜ ile ilgili sorumluluklarının bilincinde olduklarını söyledi.

Çavuşoğlu, tedbir alınması noktasında çok yavaş gidildiğini söyledi.

Konuşmaların ardından DAÜ bütçesi oyçokluğuyla komiteden geçti. Daha sonra görüşmesi önceden tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi de oylanarak oyçokluğuyla onaylandı.

Toplantıya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından 68 Milyar 970 Milyon 569 bin TL’lik Maliye Bakanlığı bütçesi, 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesi ile Gelirler bütçesi ele alınacak.

Komite, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp oylayarak, çalışmalarını tamamlayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Komitede DAÜ bütçesi tartışılıyor… Bakan Çavuşoğlu: “DAÜ konusunda siyaset yapmıyorum, gerçekleri konuşuyorum”

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 6 milyar 362 milyon 217 bin TL’lik DAÜ bütçesi görüşülüyor.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu komite toplantısında yaptığı konuşmada, “DAÜ’ye istediğini vermek, DAÜ’yü bitirmektir” diyerek, DAÜ konusunda siyaset yapmadığını, gerçekleri konuştuğunu kaydetti. Çavuşoğlu, “Doğruları konuşmak zorundayım. Popülizm yapamam, ben söylediklerimin arkasındayım, tehlikelere işaret ediyorum” diye konuştu.

-Özcenk

DAÜ bütçesi üzerine söz alan DAÜ VYK Başkanı Erdal Özcenk, 4 Nisan’da imzalanan protokolün ardından hükümetin yapması gerekenleri yaptığını ifade etti. Bakanlar Kurulu’ndan 20 gün önce geçen tüzüğe değinen Özcenk, konuyla ilgili ek protokolün pazartesi imzalanacağını kaydetti.

“DAÜ gözbebeğimiz” diyen Özcenk, “Hayat pahalılığı bizi mahvetti… Öğrenci gelirlerimizle gemimizi yürütmemiz mümkün değil” diye konuştu. “Öncelikle kendi evimizi tertiplememiz lazım” vurgusu yapan Özcenk, oylamanın DAÜ kurumunun önemi göz önünde bulundurularak yapılmasını istedi.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Hasan Kılıç ise, 4 Nisan’da imzalanan protokolün ardından geçen beş ayda protokolün gereklerini yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. Kılıç, 2025 yılında öngördükleri tasarruf tedbirlerinden de bahsederek, rakamları aktardı.

2027 yılında denk bütçe hedeflediklerini kaydeden Kılıç, çok ciddi bir şekilde tanıtım yaptıklarını söyledi. Özellikle harçlarda düzenleme yapmayı öngördüklerini dile getiren Kılıç, üniversitenin çalışmalarını anlattı.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmaya çalıştıklarını ifade ederek taleplerini de dile getirdi.

-Çavuşoğlu: “Her toplantıda DAÜ hakkında yanıltıcı bilgiler verildi”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, DAÜ’nün önemli bir kurum olduğunu ancak önemsizleştirildiğini ifade etti. DAÜ hakkında beş yıldan beridir gerçekleri söylediğinde, hakaret duyan biri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, DAÜ hakkında yapılan konuşmaların gerçekçi olmadığını belirtti.

Her toplantıda DAÜ hakkında yanıltıcı bilgiler verildiğini, farklı rakamlar aktarıldığını dile getiren Çavuşoğlu, DAÜ’nün kendi kendini toparlaması gerektiğini daha önce söylediğine işaret etti. DAÜ’nün özerk yapısını koruması gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, alınabilecek tasarrufları kalem kalem DAÜ’lülerin yazdığını ve kendilerinin de kabul ettiğini söyledi.

DAÜ’nün sürdürülebilir yapıya ulaşabilmesi için olaya ekonomik açıdan bakılması gerektiğini konuştuklarını anlatan Bakan Çavuşoğlu, uyarılarına rağmen DAÜ tarafından verilen rakamların doğru çıkmadığını belirtti. İç borçlanmada 135 milyon TL’lik bir para olduğunu ifade eden Nazım Çavuşoğlu, “Bu bir tasarruf değil, ödenecek paradır. Siz bunu tasarruf miktarında gösteriyorsunuz” dedi.

Emekliye ayrılan personelin yerine birinin konulmamasının tasarruf olarak gösterilemeyeceğini kaydeden Çavuşoğlu, “Kendi bilgime göre bu ekonomik akılla uyuşmaz… Daha da durdurulması gereken hocalar var” diye konuştu.

Ek bir sözleşme yapılarak, emekli olan kişilerin ihtiyaç olup, olmadığına bakılmaksızın istihdam edilmek ve bölüm kapansa bile söz konusu kişilerin 65 yaşına kadar ödenmek istendiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Doğruları konuşmak zorundayım. Popülizm yapamam, ben söylediklerimin arkasındayım, tehlikelere işaret ediyorum” dedi.

Nazım Çavuşoğlu, “Var olan müdür sayısı 12’dir, onu daha düşürmediler. Olmayan müdürlüğü düşürmeye çalışıyorlar” eleştirisinde bulundu.

“DAÜ’ye istediğini vermek, DAÜ’yü bitirmektir” dediğini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, gelir artırıcı faaliyet olarak DAÜ’de herhangi bir şey görmediklerini söyledi. Çavuşoğlu, tasarruflar konusunda bilinen maaş kesintisi dışında bir doküman olmadığını kaydetti.

Çavuşoğlu’nun konuşması sırasında sesler yükseldi. Muhalefet vekilleri ile Bakan Çavuşoğlu arasında tartışma yaşandı.

DAÜ konusunda siyaset yapmadığını dile getiren Nazım Çavuşoğlu, oy hesabı yapmadan gerçekleri konuştuğunu kaydetti. Beş sene önce DAÜ’nün batmaya doğru gittiğini söylediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Sizin 2016’dan beri inişte olduğunuz aşikardır” dedi. Şu anda DAÜ’nün tanıtım diye bir operasyonu olmadığını belirten Nazım Çavuşoğlu, sorumlu pozisyonda olduğu için gerçekleri ifade etmek zorunda olduğunu vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu daha sonra, rektörün ayağa kalkarak, 2025 yılında yapılacak tasarrufu kalem kalem açıklamasını istedi. Nazım Çavuşoğlu’nun rektörün ayağa kalkarak, konuşmasını istemesi komitede tartışmaya neden oldu.

Devamını Oku

Trending

Reklam