Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı”na komiteden onay

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler ve Dış İlişkiler Komitesi, “Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı oy birliğiyle onaylayarak genel kurula sevk etti.

Komite ayrıca gündeminde bulunan “Yabancılar Ve Muhaceret Yasa Tasarısı” ve “Evlilik Dışı Çocuklar Yasa Önerisi”nin genel görüşmesine devam etti

Cumhuriyet Meclisi, Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi, UBP Milletvekili Komite Başkanı Yasemi Öztürk başkanlığında bugün saat 10.00’da toplandı.

Meclis’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Komite’nin “Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı görüştüğü toplantısına davetli olarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Koray Uğurluay ve Başbakanlık’tan Serap Destegül Redif, Bügem Kırgın; “Yabancılar ve Muhaceret Yasa Tasarısı” ile ilgili toplantısına, İçişleri Bakanlığı’ndan Emre Hacı, Emine Uzun, Çalışma Dairesi’nden Berhan Ongan ve Nüfus Kayıt Dairesi’nden Faika Tanoğlu; “Evlilik Dışı Çocukar Yasa Önerisi”nin ele alındığı toplantıya ise Evrensel Çocuk Hakları Derneği’nden Nurten Dayı, Laden Asilzade, Barolar Birliği’nden Sevilay Yıldırımer ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nden Neşe Sevinsu katıldı.

UBP Milletvekili Yasemi Öztürk başkanlığında toplanan Hukuk, Siyasi İşler ve Dış ilişkiler Komitesi toplantısına, CTP Milletvekili Komite Başkan Vekili Doğuş Derya, UBP Milletvekilleri Oğuzhan Hasipoğlu ve İzlem Gürçağ Altuğra, CTP Milletvekili Asım Akansoy ve HP Milletvekili Ayşegül Baybars katıldılar. Toplantıya ayrıca UBP Milletvekili Menteş Gündüz ve Bağımsız Milletvekili Hasan Büyükoğlu katıldı.

Açıklamada, Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Genel Gerekçesi şöyle belirtildi:

“Pandemi haline gelen Corona Virüsü (Covid-19) nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından alınan tedbirler bağlamında Askerlik Yasası kapsamındaki bedelli askerlik yükümlülerinin, askerlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin ciddi sıkıntılar ortaya çıkmış ve/veya çıkacaktır. Buna bağlı olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı olup bedelli askerlik hakkını elde etmiş ve/veya 31 Aralık 2022 tarihine kadar elde edecek olanlara yönelik, bu hizmeti yerine getirme şartlarının yeniden düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur. Dünyayı etkisi altına alan pandeminin 2022 yılına kadar etkili olacağı ihtimalinden hareketle Yasa’da düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur.

Yasa’nın döviz olarak kabul edilen ödemelerinin, yapılacak değişiklik ile asgari ücret üzerinden hesaplanmak üzere TL olarak değiştirilmesi amaçlanmıştır. Böylelikle ödenecek miktar asgari ücret üzerinden hesaplanacak olup, döviz artışından kaynaklı ödemede yaşanan zorlukların önüne geçilecektir.

Bedelli askerlik hakkını elde etmiş ve/veya 31 Mart 2022 tarihine kadar bu hakkı kazanacak olan kişiler, yurt dışında 4 (dört) yıl çalışmış olma koşulu aranmaksızın ve 3 (üç) yıl çalışmış olması yeterli sayılarak, 31 Mart 2022 tarihine kadar ASAL Şubeye başvuru yaptıkları ve aylık brüt asgari ücretin 15 katı tutarında Türk Lirası ödedikleri takdirde (tercih etmeleri halinde) askerlik mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılıp bedelli hakkını kullanabilecekler.
Esas Yasada bedelini ödeyip hizmet süresini tamamlayanlar, 15 aylık mükellefiyet süresi geçtikten sonra terhis belgelerini alabilmektedirler. Bu bekleme süresi ortadan kaldırılarak bedelli askerlik yapan ve hizmet süresini tamamlayanlara hemen terhis belgesi verilmesi düzenlenmiştir.

Bu (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile yurt içinde doktoraya bağlı bedelli askerlikten yararlanacak olup, ASAL Şubeye başvurarak gerekli tecil işlemlerini zamanında yaptırmayanlar veya erteleme noksanı ve/veya yoklama kaçağı olmaları sebebiyle bedelli askerlik başvuruları reddedilenler veya her ne sebeple olursa olsun yüksek öğrenime bağlı bedelli askerlik hakkını kaybedenler, bu (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 (altı) ay içerisinde müracaat ettikleri takdirde bu haktan yararlanırlar.

İlaveten askerlik çağı içerisinde olanlardan, 45 yaşını doldurmuş olup, saklı, yoklama kaçağı, bakaya veya firar durumunda bulunanların,  31 Aralık 2021 tarihine kadar ASAL Şube’ye başvuru yaptıkları ve aylık brüt asgari ücretin 15 katı tutarında Türk Lirası ödeyerek iki hafta askerlik hizmeti yaptıkları takdirde askerlik mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılmaları da bu (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile düzenlenmiştir.

Yukarıdaki izahat ışığında Askerlik Yasası kapsamında bedelli askerlik mükellefiyetlerinin yerine getirilmesinde kolaylık sağlanması amacıyla bu (Değişiklik) Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.”

Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Genel Gerekçesi ise şöyle:

“Ülkemizde ve tüm dünyada etkileri yaşanan Corona Virüs (Covid- 19) salgın hastalığı nedeniyle idari kuruluşların ve işyerlerinin kapalı olması, izin işlemlerinde aksaklıklara sebebiyet vermiş, “öğrenci, işçi ve ikamet izinliler” cezalı konuma düşmüşlerdir. Bunların yanı sıra ülkemizde yaşanan ekonomik krizden dolayı ekonomik çarkların çalışamaz hale gelmesi, buna bağlı olarak aile bütünlüğünün bozulması ve kaçak iş gücünün önüne geçilememesi nedeniyle Yasada bir takım düzenlemeler yapılması gerekliliği hasıl olmuştur.
Bu gereklilikler ise; ülkede izinsiz bulunmaları sebebiyle aleyhlerine para cezası tahakkuk etmiş yabancıların durumu, ülkeden çıkış yapmayanlara ziyaretçi izni verilmesi ve yurt dışından ülkeye giriş yapıp da 60 günlük vize verilmesi halinde ön izinden muaf tutularak işlem yapılması, izinsiz ikamet ettiğinin ve/veya izinsiz çalıştığının tespit edilmesi üzerine hakkında ihraç kararı verilen veya cezalı çıkış yapan yabancıların durumu, bunların eş ve çocuklarının durumu, cezalı durumda oldukları sonradan tespit edilen izinli yabancı kişiler ile, işlemleri tamamlanamayanların durumu ve mücbir sebeplerden dolayı süre uzatımı yapılması ile ilgili düzenlenmelerdir.

Bu bağlamda; daha önceden para cezası kesilmiş olsun veya olmasın izin almış ve/veya alamamış olanlar, ülkede bulunan ve geçmişe yönelik cezaya düşmüş olanları kapsayacak şekilde bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Keza, bu kişilerin eş veya 25 yaşından küçük bekar çocukları ve 18 yaşından büyük olan engelli çocukları da bu haklardan faydalanabilecektir.

Hakkında ikamet izni veya çalışma izninden dolayı ihraç kararı çıkanlar ve hakkında ihraç kararı çıkıp da uygulanamayan kişiler Bakanlığa başvurmaları halinde durumlarının değerlendirileceği düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtilenler ışığında; işbu Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.”

Açıklamada, Evlilik Dışı Çocuklar Yasası Önerisi’nin Genel Gerekçesi şöyle belirtildi:

“KKTC Cumhuriyet Meclisi, 6/1996 sayılı Yasa ile Çocuk Haklarına İlişkin Uluslararası Sözleşmeyi onaylayıp iç hukukumuzun bir parçası haline getirerek bu sözleşmenin giriş kısmında ifade edilen aşağıdaki düşünceleri paylaştığını ilan etmiştir:

‘Birleşmiş Milletler Andlaşmasında ilan edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin, doğuştan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eşit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınmasının, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu…’

Birleşmiş Milletlerin, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerinde herkesin bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dâhil hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilan ettiklerini…”

KKTC Devleti, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin onaylamakla, kendisini sözleşme metninde yer alan aşağıdaki hakları sağlamakla yükümlü kılmıştır:

Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.” (Madde 2/1)
“Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. (Madde 3/1)

Çocuk doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren bir isim hakkına bir vatandaşlık kazanma ve mümkün olduğu ölçüde ana babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır. (Madde 7/1)

Taraf Devletler ana babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler. (Madde 9/3)

Taraf Devletler çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında ana babanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. Çocuğun yetiştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğu ilk önce ana babaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düşer. Bu kişiler her şeyden önce çocuğun yüksek yararını göz önünde tutarak hareket ederler. (Madde 18/1)

Meclisimizce kabul edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bu ilkelerine mukabil,  yürürlükteki Fasıl 278 Evlilik Dışı Çocuklar Yasası, evlilik dışında doğan çocukların soydanlığının düzeltilmeden, soydanlığı düzgün olan çocuklarla aynı yasal statüye kavuşamayacakları temel mantığı üzerine kurgulanmıştır. Yasa’nın bu düzenlemesi, doğdukları anda anne ve babalarının evli olup olmadıkları kriteri üzerinden çocukların “soydanlığı düzgün olan – olmayan” “nesebi sahih – gayrısahih”  “meşru – gayrımeşru” gibi ayrımlara tabi tutulmasının temelini oluşturmuştur.

Bu onur kırıcı tanımsal ayırımların varlığı bile kabul edilemez iken; mevcut Yasa’nın çocukların kaydı, soyadı, velayeti ve/veya vesayeti, baba ile kişisel münasebet kurması, eğitim ve bakım masraflarının karşılanması gibi en temel konularda evlilik dışı çocuklara ilişkin ya farklı statüler tanımlayarak ya da hiçbir düzenleme içermeyerek ciddi bir ayırıma yol açtığı tecrübe edilmektedir.

Bu durumun, gerek yukarıda alıntısı yapılan hakları içeren Çocuk Hakları Sözleşmesi ile üstlenilen taahhütlere aykırı; gerekse yaşamakta olduğumuz çağdaki sosyal ve insani ilişkilerin gerekleriyle uyumsuz olduğu açıktır.

Bu Yasa ile evlilik dışında doğan çocuklara yönelik bu haksızlığı sona erdirme amacı güdülmüştür. Yasa, tüm çocukların doğum anından itibaren eşit olduğu fikri üzerine kurgulanmış ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan haklara ve evlilik içinde doğan çocukların statüsünü düzenleyen Aile Yasası’ndaki düzenlemelere paralel düzenlemeleri içermesi sağlanmıştır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 19 Ekim’de Cumhuriyetçi Türk Partili (CTP) rakibi Tufan Erhürman’a yüzde 63’e yüzde 36 oy oranıyla yenilmesinin ardından Türkiye’ye ilk röportajını verdi.

Tatar, Cübbeli Ahmet’in seçim öncesi kendisine destek açıkladığı videonun yüzde 5 oy kaybettirdiğini açıkladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “82. il” açıklamalarıyla ilgili olarak da konuşan Tatar, “Federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası Avrupa Birliği’nin bir vilayeti olur şeklinde… Avrupa Birliği’nin vilayeti olacaksa Türkiye’nin vilayeti olur, demek istedi diye tahmin ediyorum.” diye konuştu.

“İLK DEFA BU KADAR TÜRKİYE KÖKENLİ TUFAN BEY’E OY VERDİ”

“Seçimle alakalı diyeceğim çok şey var,” diyerek sözlerine başlayan Tatar, “Tufan Bey’in bu seçimde en büyük argümanı Türkiye kökenlilere Rum pasaportu verilmesi vaadi oldu. İletişim diliyle bunu becerdi. Bunu ben de Rumlarla çok konuştum. Ama tabii benim duruşum gereği Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak halkıma ‘Rum tarafı size pasaport verecek’ demem doğru olmazdı. AB pasaportu vaadi cazip geldi.” dedi.

Ancak bu vaadin gerçekleşmeyeceğini savunan Tatar, “Hakan Fidan Bey’in yanında Yunan Dışişleri Bakanı’na neden bu hakkı vermiyorsun, diye sordum. Ben de bu konuda çok mücadele ettim ama bir şey başaramadım,” dedi ve “Ama ilk defa bu seçimde bu kadar Türkiyeli, Tufan Bey’e oy verdi.” diye ekledi.

“TÜRKİYE’DE MUAZZAM İLİŞKİLERİM VAR, BURAYA YANSIDI”

Tatar, seçim sonuçlarının Erhürman’ın kendi başarısı olduğunu da söyledi.

Kampanyasına Ankara desteğini değerlendiren Tatar, “İnsanlar geldi gitti, beni seviyorlar. Beni destekliyorlar. 20’den fazla üniversiteden fahri doktor almış bir kişiyim. Türkiye’de her bölgede çok muazzam ilişkilerim var ve dolayısıyla bunların buraya yansıması doğal,” diye konuştu.

“KIBRIS TÜRK’Ü ÖZGÜR BİR HALKTIR, ‘BİZ BAŞKASININ YÖNLENDİRMESİNİ KABUL ETMEYİZ’ DEDİLER”

Tatar, şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk’ü özgür ve kendi iradesini ortaya koyan bir halktır, ‘Biz başkasının yönlendirmesini asla kabul etmeyiz’ dediler. Efendim, ben birine ‘gel beni destekle, müdahale et buraya’ da demedim. İyi niyetinden geldiler, gittiler. Ama Fransız elçisi yani İngiliz elçisi de onlar da geldi bunun için. Onlar da geldi. Belki de daha fazla geldi ama onları duymadık. Bunların dernekleri var burada, bir hayli de paraları var. Bu devlet, bu paraları da bilmiyor.”

“Türkiye, bizim gibi olanları tuttu. Onlar da onları tuttu,” diyen Tatar, “Türkiye’den gelen parayı biliyorlar. Çünkü Türkiye, bizi tanıdığı için her şey açık ve nettir, bütçededir. Oradan gelen paranın ne olduğunu biz bilmiyoruz.” diye konuştu.

“CÜBBELİ AHMET BANA YÜZDE 5 OY KAYBETTİRDİ”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası çok tartışılan çıkışı sorulan Tatar, “Burası kabul etmez o açıklamaları” dedi ve şöyle devam etti:

“Seçimden evvel Cübbeli Ahmet yaptı açıklamasını. O bana yüzde 5 oy kaybettirdi. Çok teşekkür ederim yani, yüzde 5 oy kaybettirdi bana. Bu halk öyle şey yemez.”

“BAHÇELİ, AB’NİN VİLAYETİ OLACAĞINIZA TÜRK VİLAYETİ OLUN DEMEK İSTEDİ”

Bahçeli, Erhürman’ın seçim zaferinin ardından yaptığı ilk açıklamada “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve KKTC Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır” demişti. Bahçeli, partisinin 21 Kasım’daki grup toplantısında da “81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması hayat memat konusu haline gelmiştir.” diyerek tutumunu sürdürmüştü.

Tatar, Bahçeli’nin sözleriyle ilgili yorumunu şöyle anlattı:

“Kıbrıs Türk adası, Osmanlı adası… Federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası Avrupa Birliği’nin bir vilayeti olur şeklinde… Avrupa Birliği’nin vilayeti olacaksa Türkiye’nin vilayeti olur, demek istedi diye tahmin ediyorum.”

“ANLAŞAMAN BE GARDAŞ!”

“60 yıldır hala daha ambargo ve izolasyon altında ezilen bu halk, ancak ve ancak egemenlik temelinde bir anlaşmaya imza atmalıdır ki geleceğini sağlama bağlasın,” diyen Tatar, Erhürman ve ekibini kastederek “Bunların dediğinde sağlam bir şey yok. Bunların dediği yeter ki bir anlaşma olsun. Yeter ki Türkiye buradan böyle hafif hafif çekilmeye başlasın. Türkiye’nin yetkisi ve buradaki müdahalesi ve nüfus aktarması dursun. Yeter ki biz bunları alalım; Avrupa Birliği’yle, Rumlarla anlaşırız. Anlaşaman be gardaş!” ifadelerini kullandı.

“Müzakere masasına oturmadı” denilerek kendisinin “acımasızca” eleştirildiğini savunan Tatar, Erhürman’ı kastederek “Şimdi kendisini de bu şartlarda göreceksiniz; müzakere masasına oturamayacak.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: T24

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun’un “Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki asgari ücretleri referans göstererek ülkedeki asgari ücret seviyesini kabul edilemez bulduğu” yönünde açıklamaları olduğunu belirterek, bu söylemlerin “toplumsal adalete ve insan onuruna aykırı” olduğunu kaydetti.

Hür-İş’ten yapılan yapılan açıklamaya göre, Ahmet Serdaroğlu, İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun’un açıklamalarına tepki göstererek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’na “Siz de Metin Arhun gibi mi düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Arhun’un Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki asgari ücretleri referans göstererek ülkedeki asgari ücret seviyesini kabul edilemez bulmasının ekonomik gerçeklerden kopuk ve insani değerlerden uzak bir tutum olduğunu kaydeden Serdaroğlu, “Sayın Arhun’un, ‘Hindistan’da asgari ücret 80 dolar, Pakistan’da 100 dolar; biz nasıl 1000 euro verebiliriz?’ mealindeki ifadeleri, aslında çalışma hayatına ne kadar sığ bir pencereden baktığını gözler önüne sermektedir.” dedi.

Arhun’u ürünlerini Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde üreterek satmaya çağıran Serdaroğlu, “KKTC koşullarında kâr eden bir iş insanının, bu ülkenin yaşam maliyetini yok sayarak başka ülkelerin düşük ücretlerini örnek göstermesi, ekonomik mantıkla bağdaşmadığı gibi ahlaki açıdan da savunulamaz. Bizim mücadelemiz, Hindistan’daki, Pakistan’daki ya da dünyanın herhangi bir ülkesindeki emekçilerin düşük ücretleriyle rekabet etmek değildir. Bizim mücadelemiz, Kıbrıs’ta yaşayan herkesin insanca yaşayacağı bir ücrete sahip olabilmesidir.” ifadelerini kullandı.

– “Emekçiyi yok sayan bir yaklaşımın ne ekonomik sürdürülebilirliği vardır ne de toplumsal meşruiyeti”

Arhun’un “Hiçbir Kıbrıslı asgari ücrete çalışmaz” iddiasına da yanıt veren Serdaroğlu, bu sözün halkı tanımamak olduğunu savundu, ülkede binlerce insanın asgari ücretle çalıştığını söyledi.

Emekçinin onurunu zedeleyen, toplumda kutuplaşma yaratan, çalışma barışını tehdit eden açıklamaları kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Serdaroğlu, “Ülkenin işveren temsilcilerinden beklentimiz, çalışanı küçümsemek değil; onunla birlikte, karşılıklı saygı içinde üretimin ve refahın artırılmasına katkı koymaktır. Emekçiyi yok sayan bir yaklaşımın ne ekonomik sürdürülebilirliği vardır ne de toplumsal meşruiyeti.” dedi.

İşverenler Sendikası Başkanı’nı “aklıselime ve çalışma hayatını zehirleyen söylemlerden vazgeçmeye” davet eden Serdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’na “Siz de Metin Arhun gibi mi düşünüyorsunuz?” sorusunu sordu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Meteoroloji Dairesi, hafta sonu yağış beklenmediğini, bugün ve pazartesi günü ise yer yer sağanak yağmur görüleceğini açıkladı.

Meteoroloji Dairesi’nin 11–17 Aralık tarihlerini kapsayan haftalık hava tahmin raporuna göre, bölge periyodun ilk gününde alçak basınç sistemi ve buna bağlı cephe sisteminin, diğer günlerde ise soğuk ve nemli hava kütlesinin etkisi altında kalacak.

Rapora göre, en yüksek hava sıcaklığının iç kesimler ile sahillerde 17–20 derece dolaylarında seyretmesi bekleniyor.

Hafta genelinde havanın az bulutlu geçmesi öngörülürken, bugün parçalı ve çok bulutlu, yer yer sağanak yağmurlu; pazartesi günü ise parçalı ve çok bulutlu, yer yer sağanak veya gök gürültülü sağanak yağmurlu olacak.

Rüzgâr ise, genellikle kuzey ve doğu yönlerden orta kuvvette, pazartesi ve salı günleri ise zaman zaman kuvvetli esecek.

Devamını Oku

Trending

Reklam