Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Avrupa’nın başkentinde hükümetsiz 8. ayda güvenlik endişeleri baş gösterdi

Published

on

Avrupa Birliği (AB) kurumlarının yanı sıra NATO’nun da karargahına ev sahipliği yapan Brüksel’de 3 günde 4 silahlı çatışmanın yaşanmasıyla asayiş sorunu baş gösterirken, gözler 8 aydır süren hükümet boşluğuna ve daha geniş çapta uyuşturucuyla mücadeleye çevrildi.

Avrupa Birliği (AB) kurumlarının yanı sıra NATO’nun da karargahına ev sahipliği yapan Brüksel’de 3 günde 4 silahlı çatışmanın yaşanmasıyla asayiş sorunu baş gösterirken, gözler 8 aydır süren hükümet boşluğuna ve daha geniş çapta uyuşturucuyla mücadeleye çevrildi.

Brüksel, geçen hafta 3 gün içerisinde 4 silahlı saldırı olayıyla sarsıldı.

Bu saldırıların tamamı, asayiş bakımından tehlikeli olmasıyla bilinen ve daha çok yoksul kesimiyle göçmenlerin yaşadığı Brüksel’in merkez ilçelerinden Anderlecht’te gerçekleşti. Olaylarda bir kişi hayatını kaybetti.

Avrupa’nın başkentinde asayiş sorunu, gündemin ilk sırasına yerleşti.

Olaylardan ilki, 5 Şubat sabaha karşı, Anderlecht’teki Clemenceau Metro İstasyonu’nun yakınında iki maskeli kişinin kalaşnikof tipi silahlarla sokakta ateş açmasıyla başladı.

6 Şubat sabahı erken saatlerde AB kurumlarının bulunduğu Schuman Meydanı’na yürüme mesafesindeki Saint-Josse ilçesinde ikinci bir silahlı saldırı gerçekleşti, iki kişi yaralandı.

Aynı günün gecesinde yine Clemenceau’da silahlı çatışma yaşandı.

Son olarak 7 Şubat’ta da sabaha karşı Anderlecht’in bu kez, her biri 10 katlı 18 binadan oluşan ve Brüksel’in başlıca “uyuşturucu kaçakçılığı merkezi” haline gelen sosyal konut bölgesi Peterbos’ta açılan ateş, bir kişinin ölümüne neden oldu.

Saldırganların sokakta rastgele ateş açtıkları, koşarak metro istasyonuna girdikleri ve tünellerde kayıplara karıştıkları anlar, sosyal medyada çokça dolaştı, Brüksel sakinlerinin hafızalarına kazındı.

– Uyuşturucu çetesi hesaplaşması

Federal Savcı Julien Moinil, olayların ardından düzenlediği basın toplantısında, 4 olayın birbirine muhtemelen bağlı olduğunu söyledi.

Moinil, faillerin halen yakalanamamalarına gerekçe olarak metro tüneli sistemine “mükemmel” şekilde hakim olmalarını gösterdi.

“Olayların Brüksel’in itibarını zedelediğini” belirten Moinil, kenti, huzuruna yeniden kavuşturmak için düğmeye basıldığını vurguladı.

AA muhabirine bilgi veren savcılık kaynakları ise olayların rakip uyuşturucu çeteleri arasındaki bir hesaplaşmaya işaret ettiğini aktardı.

– Yapısal sorunlar

Federal savcılığın açıklamasının ilk olaydan ancak günler sonra yapılması, bu süreçte siyasi figürlerden net, güçlü ve koordineli bir mesaj gelmemesi dikkati çekerken, kentin idaresindeki yapısal eksikliği de gözler önüne serdi.

Belçika’da genel bir polis gücü ya da komutanlık bulunmuyor. Asayiş, her belediyenin kendi kolluk kuvvetlerinin sorumluluk alanına giriyor.

3 Şubat’ta, 8 aylık müzakerelerin ardından kurulan federal hükümetin bunu değiştirme planı var, ancak belediyeler bütçelerinde yaşanacak kesinti ve “güç kaybedecekleri” gerekçesiyle buna karşı çıkıyor.

– Brüksel hala “hükümetsiz”

Buna ek olarak, federal sistemle yönetilen Belçika’nın 6 hükümetinden biri olan Brüksel Bölge Hükümeti de henüz kurulmuş değil.

9 Haziran 2024’te yapılan seçimlerin ardından 8 ay geçti ancak başkent bölgesini yönetecek hükümetin muhtemel ortaklarının kim olacağı üzerinde henüz anlaşmaya varılamadı.

Brüksel Başkent Bölgesi’nde seçimi Liberal çizgideki Frankofon MR Partisi kazandı ancak tek başına hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamadı.

Hükümetsizlik de asayiş sorunlarının artmasında bir sebep olarak gösterilirken, hükümeti kurma görevini üstlenen MR lideri David Leisterh, bu hafta itibarıyla tüm partilerle istişareye başlayacağını duyurdu.

Belçika Kralı Philippe, konuya ilişkin paylaştığı mesajında, “Avrupa’nın güzel başkenti Brüksel, bir çıkmaz sokak değil, bir kavşaktır. Bir çıkmazın sembolü haline gelmemelidir. Geçmişte, temsilcileri her zaman ortak bir zemin bulmayı başardılar. Bölge sakinlerinin ve ülkemizin imajının yararına bunu tekrar yapacaklarından eminim.” ifadelerini kullandı.

– Federal hükümetin açıkladığı önlemler

7 Şubat’ta, son saldırının ardından yeni İçişleri Bakanı Bernard Quintin ve Adalet Bakanı Annelies Verlinden, Brüksel’deki tüm siyasi grup liderleri ve Başsavcı Moinil, asayiş konulu toplantıda bir araya geldi.

Ardından düzenledikleri basın toplantısında Quintin ve Verlinden, metro istasyonları ve sıcak nokta olarak belirlenen yerlerde polis mevcudiyetinin artırılacağını duyurdu.

Quintin, başkentteki altı polis bölgesinin geçici olarak Anderlecht’te devriyeler için birleştirileceğini belirtti.

Verlinden, “Bu yöntemi güçlendirmeye devam edeceğiz. Brüksel sokaklarını suçlulara bırakamayız. Brüksel sakinleri ve işe gidenler arasında büyük bir güvensizlik duygusu var.” değerlendirmesinde bulundu.

Ancak cuma günkü açıklamaların ardından Anderlecht’te herhangi bir polis varlığının olmadığı görüldü.

– Uyuşturucuyla mücadele boyutu

Hükümet, uyuşturucu kullanımının etkisi hakkında da farkındalık oluşturmayı ve yabancı ortaklarla işbirliğini geliştirerek kara para aklama ve yasadışı silah kaçakçılığıyla da mücadele etmeyi planlıyor.

Belçika, uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımında Avrupa’da üst sıralarda geliyor.

Geçen yılın sonunda ülkenin en büyük ve 5 ay süren uyuşturucu davasında 100’den fazla kişi Avrupa’ya büyük ölçekli esrar ve kokain ithalatıyla ilgili suçlardan mahkum edildi.

Anvers kentinde bulunan ülkenin en büyük, Avrupa’nın ise ikinci en büyük limanı, Latin Amerika’dan Avrupa’ya sokulan kokainin merkezi haline geldi.

2023’te limana 121 ton kokain ulaşırken, Avrupa’da bu konuda bir rekor kırılmış oldu.

Anvers limanının yanı sıra Brüksel Uluslararası Havalimanı da önemli bir nokta olarak öne çıkmaya başladı.

Belçika Gümrük ve ÖTV Genel İdaresi verilerine göre, 2024’te havalimanındaki posta paketlerinde toplam 130 kilogramdan fazla kokain bulundu.

Başkent Brüksel ticaret ve kullanım açısından da Anvers limanından ülkeye giren uyuşturucunun merkezi haline geliyor.

Merkez Bankasının verilerine göre, 2023’te Belçika’da iç pazarda 1,2 milyar avro değerinde uyuşturucu satıldı.

– Askerler sokaklara geri dönecek mi?

İçişleri Bakanı Quintin, federal polisin yanı sıra askerin de belli noktalarda nöbet tutması önerisinde bulundu. Ancak Savunma Bakanı Theo Francken, bu öneriyi yasal bir çerçeve olmadığı gerekçesiyle reddetti.

Francken, 2016’da Brüksel’de metro ve havalimanına düzenlenen, 32 kişinin hayatını kaybettiği eş zamanlı patlamaların ardından bu yönteme başvurulduğunu ancak yasal çerçevenin olmaması nedeniyle fiilen “bir işe yaramadıklarını” ifade etti.

2016’nın ardından 4 yıl boyunca konuşlandırılan ve neredeyse alışılmış bir görüntü haline gelen askerlerin Brüksel sokaklarına dönüp dönmeyeceği merak ediliyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Rumlar Mutluyaka’da ayin yapacak

Published

on

By

Rumların, 25 Mayıs Pazar günü Mutluyaka’daki “Profiti İlia Kilisesi”nde ayin yapacakları bildirildi.

Alithia gazetesi, ayinin yapılması için Birleşmiş Milletler (BM) vasıtasıyla KKTC makamlarından izin alındığını yazdı.

Haberde, ayine katılmak isteyenler için otobüs kaldırılacak bölgelerle ilgili bilgiler yer aldı.

Devamını Oku

Dünya

Gazze’deki hükümet: 81 günlük ablukanın ardından ilk yardım tırları Gazze’ye girdi

Published

on

By

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail’in uyguladığı 81 günlük ablukanın ardından ilk kez, çoğunluğu uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarına tahsis edilen 87 yardım tırının bölgeye giriş yaptığını duyurdu.

Gazze hükümeti Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Şu ana kadar 87 yardım tırı Gazze’ye giriş yaptı. Bu, 81 günlük ablukanın ardından ilk giriş oldu.” dedi.

Sevabite, yardımların insani ihtiyaçları karşılamak amacıyla uluslararası ve yerel kuruluşlar aracılığıyla dağıtılmak üzere gönderildiğini belirtti.

Öte yandan, Gazze Özel Nakliyeciler Derneği Başkanı Nahid Şuhaybir, yardım taşıyan tır sayısının 92 olduğunu söyledi.

Şuhaybir, “Tırlardan 75’i güney ve orta kesimlerdeki fırınlara un taşıdı. Yardımlar Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden ulaştırıldı.” diye konuştu.

Gazze ve kuzey bölgelerine yardım ulaştırmak için kullanılan Netzarim Koridoru üzerinden herhangi bir geçişin sağlanamadığını, İsrail ordusunun bu güzergahı kapattığını ifade eden Şuhaybir, ayrıca, 12 tırın UNICEF’e ait çocuklar için besleyici ek gıdalar taşıdığını ve bunların Deyr el-Belah kentine indirildiğini, 5 tırın ise BAE tarafından gönderilen şeker ve çeşitli gıda maddeleri taşıdığını aktardı.

“Günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç var”
Hükümetin Medya Ofisi, Gazze’nin günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, İsrail’in sınır kapılarını kapatmasının kıtlığı derinleştirdiğini belirtmişti.

Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger, dün, Avrupa Birliği’nin (AB) İsrail’e ticari imtiyazlar tanıyan ortaklık anlaşmasını gözden geçirme kararını desteklediğini belirterek, Gazze’deki durumun dayanılmaz boyutta olduğunu ifade etmişti.

Aynı günün ilerleyen saatlerinde Gazze Hükümeti, İsrail’in Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nda bekleyen yardım tırlarının geçişini üçüncü gününde de engellediğini ve bu durumun uluslararası taahhütlere aykırı olduğunu açıklamıştı.

Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu, işgali genişletip kalıcı hale getirecek kara saldırılarına başladığını duyurmuştu.

Havadan tehdit ilanları fırlatıyorlar
İsrail ordusu, Gazze’nin özellikle kuzeyi ve diğer bölgelerde Filistinlilere saldırı tehdidi içeren ve güneye gitmelerini emreden ilanları havadan atmıştı.

Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun söz konusu kara saldırısının zaten felaket halindeki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısı yapmıştı.

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı “toplama kampları” kurduğu, İsrail basınına yansımıştı. İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar, UBP Gençlik Kolları, AK Parti Gençlik Kolları ile Yeni Azerbaycan Partisi Gençlik Kolları heyetlerini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, UBP Gençlik Kolları, AK Parti Gençlik Kolları ile Yeni Azerbaycan Partisi Gençlik Kolları Başkanları ve Yöneticileri kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı’nda Gözlemci Üye statüsünü yakalamanın gururunu yaşadıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerin derinleşerek, geliştirilmesinin Kıbrıs Türk halkı için önemli olduğunu vurgulayarak, önemli temaslar gerçekleştirmek adına yapılan bu ziyaretlerin anlamlı olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk halkının büyük bir tarihi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu topraklarda mücadeleyi sürdürdüklerini vurguladı. Geçmişten getirilen milli değerler ile bağımsız bir devlet olarak, egemenlik hakları doğrultusunda karşılaşılan her türlü zorluğa karşı duracaklarını ifade etti.

“Gençler, geleceğimizin teminatıdır” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gençlere duyduğu güveni belirterek, gençlerin kaynaşmasının önemli mesajlar verdiğini vurguladı. Gençlerin buluşmasının dünyaya “Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığı” mesajını verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bu coğrafyada Kıbrıs Türkünün varlığını sürdürürken Türkiye ve Azerbaycan’ın desteklerinin oldukça önemli olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam