Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Barbarlık Müzesi” KKTC’de bir ilk olan çağdaş müzecilik anlayışıyla restore edilerek yeniden hizmete açıldı

Published

on

 

“Barbarlık Müzesi” KKTC’de bir ilk olan çağdaş müzecilik anlayışıyla restore edilerek yeniden hizmete açıldı.

Tarihe “Kumsal katliamı” olarak geçen, Binbaşı Dr. Nihat İlhan alayında görevdeyken, evde bulunan eşi ile üç çocuğunun şehit edildiği ev olan ve daha sonra müzeye dönüştürülen, “Barbarlık Müzesi” yaklaşık 9 ay süren bir çalışmayla yeniden düzenlendi.

 

Çağdaş müzecilik anlayışıyla, sergilenen bilgi değil, ulaşılabilen bilgi amacına uygun olarak, binanın doğal yapısı bozulmadan yeniden düzenlenen Barbarlık Müzesi’nde, mücadele ve o dönemde yaşananlar, fotoğraf, belge, bilgi ve gazete kupürlerine dayanarak nötr bir şekilde anlatılıyor.

 

21 Aralık 1963’de Akritas planını hayata geçirmeyi amaçlayan Rumların Türklere karşı başlattığı ve tarihe Kanlı Noel adıyla geçen saldırılarda, EOKA milisleri 23-24 Aralık Kumsal Mahallesi’ni hedef alarak, tarihe “Kumsal katliamı” olarak geçen saldırıda, Binbaşı Dr. Nihat İlhan alayında görevdeyken, evde bulunan eşi Mürüvvet İlhan ile üç oğlu, 6 aylık Hakan, 4 yaşındaki Kutsi ve 6 yaşındaki Murat küvetin içinde şehit edilmişlerdi. Kurşun yağmuru sırasında evde bulunan Feride Hasan Gudum da şehit olmuştu.

Kıbrıs Türk mücadele tarihinin dramatik olaylarından birini yansıtan ev, Barbarlık Müzesi olarak Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından 1975 yılında açılmış, 1980 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamulaştırılmış, 1980 ve 2000 yıllarında düzenlenerek tadilatlar görmüştü.

Müzede 1963-1964 yıllarındaki olaylarla ilgili yayımlanan yazılar, Kumsal katliamının yaşandığı gün evde bulunanların fotoğrafları ve kişisel eşyaları sergileniyordu.

Yaşanan olay ve dönemi yansıtmakta yetersiz kalan Barbarlık Müzesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından evin doğal dokusu ve orijinal yapısına dokunulmadan restore edilerek geçtiğimiz günlerde yeniden hizmete açıldı.

Yeniden düzenlenen Barbarlık Müzesi’nde yapılan çalışmalar yaklaşık 9 ayda tamamlandı.
Müzede, 1960 yıllardan 1974’e kadar verilen mücadele hakkında verilen bilgiler çağdaş müzecilikte en son kullanılan teknolojiyle dijital ortamda aktarılarak, çok daha geniş kitlelere daha net mesajlar verilmesi hedefleniyor.

Bilgi havuzuna yaklaşık 2000 bilgi, belge ve fotoğraf eklenerek, sistem geliştirilebilecek şekilde tasarlandı.
Proje Mimarı ve danışmanı Azmi Öge, Barbarlık Müzesi restorasyonuyla bir nesli korkuyla büyütmek değil, kültürel olarak bilgilendirmek istediklerini söyleyerek, “Bilgiye, belgeye ve olaya dokunmadan nötr bir şekilde mücadeleyi ve bir dönemi sadece fotoğraf belge ve gazete kupürlerine dayanarak anlatmak, mesajı vermek ve burayı araştırmak, bilgi edinmek isteyenlerin görebileceği bir yer haline getirmek istedik” dedi.
Proje Mimarı ve danışmanı Nurcihan Turan ise, projenin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yapıldığını belirterek, yapılan tüm işlemlerin yerel mevzuata uygun olarak, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği’ne danışılarak, binanın doğal yapısı bozulmadan gerçekleştirildiğini söyledi.
Barbarlık Müzesi Restorasyonu , Çevre Düzenlemesi ve Teşhir Tanzim Projesi Mimarları ve danışmanları Azmi Öge ile Nurcihan Turan, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtlayarak, Barbarlık Müzesi’nde yapılan çalışmaları anlattı.
Proje Mimarı ve danışmanı Azmi Öge, amaçlarının müze olgusunu geliştirmek olduğunu vurgulayarak, müze olgusunun geliştirilmesinin, geniş kitlelere mesajı daha net vermekle olabileceğini belirtti. Öge, kendilerinin de bu hedefle yola çıktıklarını söyledi.

Bina hakkında bilgiler veren Öge, binanın iç fonksiyonun çevreyle örtüşmediğini, binada bir de tören alanı bulunduğunu, 21 Aralık Şehitler haftasının burada gerçekleştirilen törenle başladığını ve tören alanın yetersiz olduğunun tespit edildiğini kaydetti.

Projeye başlanmadan ciddi bir araştırma yaptıklarını belirten Öge, duvarlarda olayı anlatan ve farklı yerlerdeki şehitlerin de resimlerinden oluşan yaklaşık 30 civarında fotoğraf olduğunu anımsattı.

Öge, Barbarlık Müzesi’ni çağdaş müze anlayışıyla değiştirerek, resimleri kategorilere ayırıp, bunu ulaşılabilen bilgi haline getirdiklerini anlattı.

-Ev orijinal haline dönüştürüldü…

Binanın, 1960 dönemlerine ait cadde üzerinde kalabilen 2-3 evden biri olduğuna işaret eden Öge, evi orijinal haline dönüştürerek, dönem ve yaşamla ilgili bir mesaj vermek istediklerini anlattı.

Derenin sürekli olayla ilintilendirdiğini, kaçışın Kanlı Dere vasıtasıyla olduğunun söylendiğini anımsatan Öge, turları da dere kenarından başlatmayı hedeflediklerini ifade etti. Öge, otobüslerin normalde müze önünde durduğunu, bunun da müzenin algısını kapattığını ayrıca caddede trafik sıkışıklığı yarattığını, trafik akışını zedelemeden ve aynı zamanda dere bilgisini vererek, oradan bir anaforla müzeye yaklaşımı hedeflediklerini söyledi.

Proje Mimarı ve danışmanı Nurcihan Turan da, müzede yapılan tüm değişikliklerin Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği’ne danışarak yapıldığına işaret ederek, tören alanında yapılan düzenlemeyle, törenin yola taşmasını engelleyeceklerini kaydetti.

Binanın görünebilirliğinin sağlanması için yapılan ilk işin bahçe duvarlarını oluşturmak olduğunu belirten Turan, çitlerin kaldırılarak binanın hem görünür hale getirildiğini, hem de dönemi yansıtan bir yapı olarak muhafaza edilmesinin sağlandığını söyledi.

Bahçe duvarı uygulamasının dönemi yansıtan malzemelerden seçildiğini ifade eden Turan, binadaki mevcut ağaçların korunduğuna dikkat çekti.

-Bina engelsiz hale getirildi…

Mimar Azmi Öge de, binanın kaldırımdan basamakla inilen bir ortamın engelsiz hale getirildiğini, binanın kodunun yükseltilerek rampa eklediğini ve binanın engelsiz kullanımına açıldığını anlatarak, binanın dışında bir engelsiz tuvaleti oluşturulduğunu söyledi.

Mimar Nurcihan Turan, özel gereksinimli bireylerin kullanımına uygun hale getirilen binanın teknolojik özellikleri hakkında da bilgiler vererek, binanın girişinde cep telefonlarına karekod okutulmasıyla müzede yer alan bilgilere ulaşılabileceğini vurguladı.

Turan, müzede gezilen alan üzerinde bulunan numaraların tuşlanmasıyla bilgilerin dinlenebileceğini, görme engelli bireyler için de kodlamaların yapıldığını, görsel ve işitsel olarak bilgilerin düzenlediğini ve müzenin bu şekilde gezilebileceğini ifade etti.

Mimar Azmi Öge, müzenin bir günlük bir olayı, katliamı anlatmaktan öte, bir dönemi, 1960 yıllardan 1974’e kadar verilen mücadeleyi yansıtan hale getirilmesini hedeflediklerine işaret ederek, bilgilerin dijital ortama aktarılması nedeniyle çok daha geniş bir kitleye ulaşılabildiğini anlattı.

Müzede yer alan odalar ve bölümler hakkında da ayrıntılı bilgiler veren Öge, müzenin girişinde genel Kıbrıs mücadelesini yansıtan bir kronoloji duvarı bulunduğunu kaydetti.

-Kurşun delikleri muhafaza edildi, hiçbir şey değiştirilmedi

Öge, kurşun deliklerinin aynen muhafaza edildiğini, hiçbir şeyin değiştirilmediğini, evde görülen bütün mobilya ve aksamların yapıldığı günü yansıttığını da anlattı.

Binanın geçmişte yapılan tadilatlardan arındırılarak, nerede orijinal varsa onu sağlamaya çalıştıklarına işaret eden Öge, kapı ve pencerelerin, pencere pervazlarının en dipteki boya rengi bulunarak boyandığını kaydetti.

Mimar Nurcihan Turan da, binanın diğer bir odasının duvarlarda bulunan panoların kaldırılarak, şehit isimlerinin dijital olarak duvarlara yansıtıldığını anlatarak, yansıtmada uçuşan harfler kullanıldığını aktardı.

Azmi Öge, isimlerin bulunduğu odada hiçbir sandalye bulunmadığını bunun amacının da mücadelenin devam ettiği mesajı verilmesi olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Siz ayakta durarak şehitlere saygı gösteriyorsunuz gibi bir mesaj vermeye çalıştık”

Öge, binanın çok yalın olmasını istediklerini, çünkü olayın olduğu dönemde binbaşı ile ailesinin ev sahibi ile aynı evi paylaştığını, mütevazi bir yaşam sürüldüğünü aktardı.

-Evde sadece çürüyen malzemeler değişti, ahşaplara kadar aynı malzeme aynı teknikle kullanıldı

Evde sadece çürüyen malzemelerin değiştiğini, ahşaplara kadar tüm orijinal malzemenin aynı şekilde, ayni teknikle kullanıldığını anlatan Öge, evin bir diğer odasının ise bilgi havuzu olarak tasarlandığını kaydetti.

Bilgi havuzunda müzecilikte en son kullanılan teknolojinin kullanıldığını, 4 ekranın birleştirilerek, bilgilere dijital olarak ulaşımın sağlandığı bilgisini veren Mimar Azmi Öge, bu bilgi havuzundan aynı anda 4 kişinin faydalanmasının sağlandığını anlattı.

Müzenin duvarlarında bulunan 30 küsur fotoğraf olduğunu anımsatan Öge, yaptıkları kapsamlı çalışmayla şu anda bilgi havuzlarında 2000 civarında fotoğraf, bilgi ve belge bulunduğunu, içeriklerin Türkçe ve İngilizce olarak hazırlandığını, aynı zamanda sistemde arama da yapılabildiğini kaydetti.

Mimar Nurcihan Turan da, sistemin geliştirilebilir olmasının en önemli özelliği olduğuna işaret ederek, bulunabilecek her yeni bilgi, belge ve fotoğrafın sisteme eklenebileceğini söyledi.

Geçmişte duvarlarda bulunan ve travma yaratan fotoğrafların “Katliam fotoğrafları” olarak bir kategori içine alındığını, bu resimlere artık görmek isteyenlerin ulaşabileceğini anlatan Turan, yaşı küçük çocukların artık bunları görmek zorunda kalmayacaklarını kaydetti.

Turan, öte yandan müzenin koridorlarında oluşturulan monitörlerden ise olay ve mücadele hakkında bilgiler alınabileceğini belirtti.

Azmi Öğe, burada amaçlananın yüz yüze diyalog gibi anlatan kişileri birebir konuşur gibi dinleyebilmek olduğunu kaydetti.

Farklı olayları dönüşümlü olarak farklı kişilerin anlattığını aktaran Öge, anlatımların Türkçe ve İngilizce altyazılarla yapıldığını belirtti.

Evin bir diğer odasında dönemle ilgili belgesel filmlerinin izlenebileceğini ifade eden Öge, belgesel filmlerde de İngilizce altyazıların bulunduğu bilgisini verdi.

Öge, evin bir diğer odasında ise ailenin dönem odası denilen, dönemi yansıtan eşya grubunun sergilendiğini söyledi.

Bu odada ailenin kendi eşyalarının ve aileyi yaşatan bir rölyefin bulunduğunu söyleyen Öge, kabartmada orijinal bir fotoğrafın kullanıldığını, fotoğrafın rölyef üzerinde canlandırma tekniği kullanılarak sergilendiğini anlattı.

Mimar Nurcihan Turan, odada sergilenen kıyafetlerin de, fotoğrafta ailenin üzerine giydikleri kıyafetleri olduğunu belirterek, fotoğrafta çocukların üzerinde bulunan kıyafetlerinin ise İstanbul’da bir askeri müzede sergilendiğini, bunların alınabilmesi için girişimler yapıldığını aktardı.

Turan, burada sergilenen çocuk ve annenin kıyafetlerinin ise aile tarafından temin edildiğini belirterek, ilk defa sergilendiğini söyledi.

Mimar Azmi Öge, olayın meydana geldiği banyoda ise farklı bir teknik kullanıldığına dikkat çekerek, nur ışığını yansıtan bir simülasyonla anne ve çocukların sembolize edildiğini söyledi.

Öge, burada yaşamın sürekliliğinin vurgulandığını, sürekli dönen anne ve üç çocuğunun siluetinin duvara yansıtıldığını belirterek, “3 çocuk ve anne ile rutin devam eden bir yaşam varken iki kurşunla onlar ışık oluyorlar” dedi.

-Proje yerel mevzuata uygun yapıldı
Mimar Azmi Öge, binanın restorasyon sürecine de değinerek, projenin tamamen yerel mevzuata uygun yapıldığını, izinlerin, çizimlerin, gerekli bütün altyapının izinlerin alındığını, restorasyon çalışmalarının şantiye kurularak yürütüldüğünü kaydetti.
Öge, işveren pozisyonunda olan TİKA’nın, Türkiye’nin teknik ekiplerinin dönem dönem binanın kontrollerini yaptığını, daha üst ölçekte TC Kültür Bakanlığı’nın süreç içinde kendi kontrol ve denetimlerini yaptığını belirterek, kendilerinin özgün çalışmasına hiçbir müdahale yapılmadığını söyledi.
Öge, yapılan çalışmanın kendilerine mesleki açıdan çok şey katığını belirterek, “Ben bir Kıbrıslı olarak tarihimizi iyi bilmediğimizi anladım. İşin içine girince gerçekten çok büyük bir mücadelenin olduğunu, çok büyük şeylerin feda edildiğini, çok büyük özverilerin ortaya konulduğunu gözlemledim” dedi.
KKTC’de çağdaş müzeciliğin ilk örneği, yabancı ziyaretçilerden çok olumlu dönüşler alıyoruz
Çağdaş müzeciliğin KKTC’de bir ilk olduğunu, KKTC’de bu şekilde bir müze bulunmadığını vurgulayan Öge, Türkiye ile istişare edilerek, oradaki örneklerine bakılarak, restorasyonun tamamlandığını kaydetti.
Ulaşılabilecek en geniş kitleye ulaşmak için çalıştıklarını, olayı olduğu gibi aktarmak, tüm halka sunabilmek amacıyla çalıştıklarını ifade eden Öge, eskiye kıyasla müzede yabancıların da çok rahat bilgiye ulaşabileceği, anlayabileceği bir yapı oluşturulduğuna işaret etti.
Öge, ziyarete gelenlerin bilgi edindiği geri dönüşü aldıklarını, bunun da tam hedefledikleri şey olduğunu vurguladı. Öge, röportaj yapılmadan az önce, bir Afrikalı öğrenci ve İngiltere’den gelen bir aile ile sohbet ettiğini ve müzenin bilgilendirme açısından faydalı olduğunu teyit etme şansı yakaladığını da anlattı.
Öge, restorasyon yapılırken bir nesli korkuyla büyütmek değil, kültürel olarak bilgilendirmek istediklerini vurgulayarak, “Bilgiye, belgeye ve olaya dokunmadan nötr bir şekilde mücadeleyi ve bir dönemi sadece fotoğraf belge ve gazete küpürlerine dayanarak anlatmak, mesajı vermek ve burayı araştırmak, bilgi edinmek isteyenlerin görebileceği bir yer haline getirmek istedik” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

İş Bankası Güzelyurt Şubesi Tarım İhtisas Şubesi olarak da hizmet verecek

Published

on

By

Güzelyurt’ta hizmet veren ve binası yenilenen İş Bankası Şubesi, artık KKTC’de bir ilk olarak Tarım İhtisas Şubesi olarak da hizmet vermeye devam edecek.

Yenilenmiş şubenin açılışına Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güzelyurt Kaymakamı Mehmet Kayan, Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar da katıldı.

KKTC’nin ilk tarım ihtisası veren banka şubesi olan İş Bankası Güzelyurt Şubesi’nde, tarım alanında bilgilendirmeler  yapılacak, Türkiye’de tarım alanında yapılan eğitimler canlı olarak şubede yayınlanacak, üreticiler internet üzerinden canlı olarak soru sorabilecek.  

 Cumhurbaşkanı Tatar, tarım ihtisas şubesinin, Güzelyurt için atılabilecek adımlar konusunda yapılan tartışmaların bir filizi olduğunu söyledi.

İş Bankası’nın ihtisas şubesi aşma kararının iyice düşünülerek atılan bir adım olduğunu belirten Tatar, Güzelyurt ve Lefke’nin geleceğinin tarım olduğunu, bundan dolayı ihtisasın çok önemli olduğunu belirtti.

Tatar, İş Bankası’nın Türkiye’de 56 tane açtığı tarım ihtisas şubesinden Güzelyurt’a da açmasının güven tesis eden gelişmelerden olduğunu söyledi.

 Tarımsal üretimin ülke ekonomisi için önemine işaret eden Tatar, tarımsal üretimin değerinin pandemi döneminde de hissedildiğini kaydetti.

 Tatar, Anadolu’dan gelen su, teknoloji ve yapay zekayla KKTC’nin bereketli topraklarında üretimin arttırılabileceğini kaydetti.

Türkiye’de tarımda yaşanan gelişmelerin, İş Bankası aracılığıyla Kıbrıs Türkü ile paylaşılmasının çok değerli olduğunu da ifade eden Tatar, bu gelişmelerin, Kıbrıs Rum Liderliğinin yaptığı tüm haksızlıklara rağmen, geleceğe emin ve güçlü adımlarla yürüyebilmenin gerekleri olduğunu söyledi.

KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilecek bir ekonomiye sahip olabileceğine inandığını da kaydeden Tatar, KKTC’yi seven insanlarla iş birliği yapıldığında sorunların aşılmasının da daha kolay olduğuna inandığını da ifade etti.

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar ise Güzelyurt’ta tarım ihtisas şubesi açılması fikrinin kendisini de heyecanlandırdığını söyledi

Güzelyurt bölgesinin üretime dayalı yatırımlara ihtiyaç duyduğunu ifade eden Özçınar, Lefke ve Güzelyurt’un tarım bölgesi  olarak ilan edildiğini, İş Bankasının tarıma yönelik kredilendirme ve tarıma yönelik bir konsepti Güzelyurt’a taşımasının bir zenginlik olduğunu belirtti.

Özçınar, Güzelyurt’un da dünyadaki değişim ve gelişime ayak uydurması yönünde adımlar atıldığını görmenin memnuniyet verici olduğunu belirtti.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, Türkiye’de 56 tarım ihtisas şubesi açtıklarını, bu şubelerde kuraklık, girdi maliyetleri, tarımda teknoloji gibi konularda bilgilendirme de yapıldığını, çiftçilerin sadece finansal yönden değil teknik yönden de yanında olmaya çalıştıklarını ifade etti.

Güzelyurt Şubesi’nin KKTC’nin ilk tarımda ihtisas sunan banka şubesi olacağını belirten Yılmaz, İş Bankası’nın Kıbrıs’a 70 yıl önce Kıbrıs Türk ekonomisinin ve refahını kalkındırmak amacıyla geldiyse, bugün de sürdürülebilir tarımda Kıbrıs Türkü’nün yanında olmak adına ihtisas şubesi açıklarını ifade etti.

Tahıl ve meyve üretimi alanlarında Kıbrıs Türkü’nü doyuran bölge olmasından dolayı tarım ihtisas şubesi için Güzelyurt Bölgesini seçtiklerini kaydeden Yılmaz, KKTC’nin yüzde 56’sının tarımsal arazi olmasına rağmen büyük bir bölümünde susuzluk ve kuraklık nedeniyle susuz tarım yapıldığını kaydetti.

Bu bağlamda susuz tarım tekniklerinin geliştirilmesi gerektiği düşüncesiyle Güzelyurt şubesinde tarımsal bilgilendirme yapılacağını ifade eden Yılmaz, Türkiye’de gübreleme, zirai ilaç kullanımı, sulama teknikleri, tarımsal ekipmanlarla ilgili yapılacak eğitimlerin Güzelyurt Şubesi’nde canlı ve interaktif şekilde yayınlanacağını söyledi. Yılmaz, buradaki üreticilerin de sorunlarıyla ilgili uzmanlara canlı soru sorma imkanı bulacağını kaydetti.

İş Bankası KKTC Ülke Müdürü Serhan Akşahin, İş Bankası’nın adadaki 70’nci yılı olması ve ülkede ilk tarım ihtisas şubesini açacak olmalarından dolayı bugünün “çok özel bir buluşma” olduğunu ifade etti.

Akşahin, İş Bankasının KKTC’de açtığı ihtisas şubesinin Kıbrıs Türk halkı ile İş Bankası arasındaki “güvenin en somut göstergelerinden biri  olduğunu kaydetti.

Güzelyurt’un narenciye, meyve ve sebzesiyle KKTC’nin özel bir bölgesi olduğunu belirten Akşahin, 2001’den beri hizmet veren Güzelyurt Şubesi’nin artık yeni bir misyonla hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti.

Akşahin, “Yeni şube sadece bir yer değişikliği değil, Güzelyurt’un tarımsal potansiyeline ve üreticisine duyduğumuz değerin güçlü ifadesidir” dedi.

İş Bankası’nın üretimin her aşamasında üreticinin yanında olduğunu kaydeden Akşahin, 2025’in ilk altı ayında üreticilere 300 milyon kredi sağladıklarına işaret etti.

Akşahin, İş Bankası Güzelyurt Şubesi’nin artık sadece bir banka olarak değil bölge üreticisinin yol arkadaşı danışmanı ve destekçisi olarak görev yapacağını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda nisap sağlanamadı. Öztürkler: “Gelecek olağan birleşim yeni yasama yılında olacak”

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu iki saatlik aranın ardından yeniden toplanma girişiminde bulundu ancak nisap yine sağlanamadı.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’in, gelecek olağan birleşimin yeni yasama yılında yapılacağını söyleyerek, birleşimi kapattı. Böylece Meclis tatile girdi.

-Nisap sağlanamadı

Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı görüşülürken, nisap yetersizliği nedeniyle saat 17.30 sıralarında oturuma ara verilmesinin iki saat sonrasında Genel Kurul yeniden toplanma girişiminde bulundu ancak nisap yine sağlanamadı.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, İç Tüzüğün 85’inci maddesinin, nisapsızlık nedeniyle yapılamayan toplantının 24 saat sonraya ertelenmesini öngördüğünü kaydetti.

Anayasa’nın 81’inci maddesinin ise Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun olağan toplantılarını Haziran ayı sonuna kadar yapabileceği kuralını düzenlediğine dikkat çeken Öztürkler, Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü olağan toplantısını tamamlamadığını ve 1 Temmuz Salı günü itibarı ile Meclis’in tatile başlamış olacağını belirtti.

Alınan karar uyarınca Meclis tatili sırasında komitelerin çalışmalara devam edeceğini ifade eden Öztürkler, gelecek olağan birleşimin yeni yasama yılında olacağını söyleyerek birleşimi kapattı.

Meclis Genel Kurulu, bugünkü oturumun ardından tatile girdi.

Meclis İç Tüzüğü’ne göre, Cumhuriyet Meclisi, Temmuz ayının ilk günü başlayan tatilin ardından Ekim ayının ilk iş günü açılır.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis oturumuna ara verildi. Seçim ve Halk Oylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi komiteye geri çekildi

Published

on

By

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen Seçim ve Halk Oylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi komiteye geri çekildi. Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı görüşülürken, nisap yetersizliği nedeniyle oturuma ara verildi.

-“Tapu ve Kadastro Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı”

Genel Kurul’da “Tapu ve Kadastro Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı” ele alındı. İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Sunat Atun, tasarıya ilişkin Komite raporunu sundu. İçinde bulunulan çağın teknoloji çağı olduğunu belirten Atun, bu çerçevede düzenlemeler yapıldığını söyledi.

Dairenin kapasite üstü yoğunluk yaşadığını dile getiren Atun, dairenin kapasitesinin artırılmasının önemli olduğunu kaydederek, “Çok iyi bir yasa hazırlandı. İnanıyorum ki dairenin önü açıldı” dedi.

Komiteden gelen yedi yasa tasarısının bugün Genel Kurul’da ele alınacağını kaydeden Atun, çalışmaları nedeniyle komite üyeleri, sendika ve STÖ temsilcileri ile meclis çalışanlarına teşekkür etti.

Tasarı madde madde görüşülmesi sonrasında oy birliğiyle onaylandı.

-Seçim ve Halk Oylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi komiteye geri çekildi

Ardından Seçim ve Halk Oylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi görüşüldü. Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı Yasemi Öztürk, tasarıya ilişkin raporu okudu.

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu öneri üzerine söz alarak, karma oyun kaldırılmasının söz konusu olduğunu ifade ederek, konunun diğer partilerle de istişare edildiğini belirtti.

Murat edilen partiye vurulacak mührün altındaki tercihin değil karma oy düzenlemesinin kaldırılması olduğunu ifade eden Hasipoğlu, dünyanın hiçbir yerinde karma oy uygulaması olmadığını belirtti. Hasipoğlu, son seçimlerde 14 bin oyun karmadan dolayı yandığını dile getirdi.

Muhalefetten “acele tavır”, “şeker suya mı düştü?” eleştirisi aldıklarını ifade eden Hasipoğlu, buna karşılık yapılan yanlışın düzeltileceği yanıtını verdiklerini söyledi. Bu öneriyi üç sene önce Meclis’in gündemine getirdiğini belirten Hasipoğlu, önerinin, komiteden önce partilerle görüşüldüğünü kaydetti ve muhalefetten de olumlu görüş olduklarını söyledi.

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise, Hasipoğlu’nun hızlı şeritten ilerlemeyi tercih ettiğini ifade ederek, Meclis tarihinde Seçim ve Halk Oylaması Yasası’yla ilgili bütün değişikliklerin Ad-Hoc komite kurularak, yapıldığını hatırlattı.

Erken seçim konusunun UBP Parti Meclisi’nde görüşüldüğü ve toplantıdan bir gün sonra önerinin komiteye geldiği eleştirisinde bulunan Şahali, “Şeker suya mı düştü?” diye sordu.

Katılımcılığa açık bir duruş sergilenmesi gerektiğini belirten Şahali, bugünün koşullarına uyarlanmış propaganda düzenlemesine de ihtiyaç olduğunu söyledi.

CTP’nin demokratik süreçlerin sonuna kadar çalıştırıldığı bir süreçte karma oyun kaldırılmasına onay vereceğini aktaran Şahali, bu yasayla ilgili CTP’nin oyunun ret olacağını söyledi.

Başbakan Ünal Üstel ise, Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nın uzun zamandır üzerinde çalışılması gereken bir yasa olduğunu belirtti.

Seçim sistemi değiştikten ve bölgeler ada geneli olduktan sonra hata oranının çok arttığını vurgulayan Üstel, yasanın güncellenmesi düşüncesinde olduklarını söyledi.

Birinci seçimde karma oyların yüzde 40’ının, ikinci seçimde yüzde 60’ının yandığını ifade eden Üstel, konuyla ilgili YSK ile de istişarelerde bulunduklarını belirtti.

Oyların heba olmaması için karma oyun kaldırılması gerektiğini belirten Üstel, “Bu bir adımdır” dedi. Üstel, “Geçirelim bunu. Daha sonra Ad-Hoc Komite kurarak, yasayı masaya yatıralım, barajı da yükseltelim, bölgeleri de konuşalım” diye konuştu.

Üstel, değişiklikle daha çok istikrarlı hükümet kurulacağı inancında olduklarını da dile getirdi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, yasa önerisinin 20 Mart’ta komiteden geçtiğini ifade ederek, CTP’li üyelerin karma oyun kaldırılmasına karşı olmadığını, katılımcılık ilkesine dikkat çektiğini söyledi.

20 Mart’tan bugüne üç ay geçtiğine işaret eden Erhürman, karmanın kalkmasıyla ilgili bir sorunları olmadığını kaydetti. Erhürman, “20 Mart’tan geçen yasa önerisini neden bugün getirdiniz?” sorusunu sordu.

UBP Milletvekili Hasipoğlu yerinden söz alarak, komite aşamasına gelmeden önerinin CTP’ye verildiğini belirtti.

“Her beceremediğiniz işi CTP’ye mi ciro edeceksiniz” diye soran Erhürman, “Lütfen artık oyunlardan vazgeçelim. Samimiyetimizle meclis çalışmalarına katkı koyuyoruz ama ilkelerimizden ödün vermeden” dedi.

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu yeniden söz alarak, tarihlerde bir sıkıntı olduğunu belirterek, “Bu alelacele getirilmiş bir öneri değil” dedi.

CTP’nin esasa ilişkin hiçbir önerisinin olmadığını kaydeden Hasipoğlu, “ ‘Diğer partileri davet etmediniz’, ‘Erken seçim naraları atılıyor dediniz’ ” diyerek, samimi olunmadığını belirtti.

Siyaset yapıldığı eleştirisinde bulunan Hasipoğlu, değişiklik isteniyorsa söylenmesi gerektiğini söyledi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, “Senin haddin değildir, benim samimiyetimi sorgulamak” dedi.

Yasa önerisinin komiteden oy çokluğuyla geçtiğini belirten Erhürman, Genel Kurul’da da bunun oy çokluğuyla geçeceğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

“Komitede oy çokluğuyla geçirdiğiniz öneriyi neden üç ay beklettiniz?” sorusunu soran Erhürman, öneriye “hayır” denmesinin sebeplerinin komitede söylendiğini belirtti.

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu yeniden söz alarak, “Esasa ilişkin öneriler ortaya konacaksa, Temmuz ve Ağustos’ta öneriyi komitede yeniden görüşelim” diyerek, Ağustos’ta olağanüstü toplantı planı olduğunu kaydetti.

Ardından Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı Yasemi Öztürk söz alarak, yasa önerisinin yeniden değerlendirilmek üzere komiteye geri çekilmesini önerdi. Öneri, oy birliğiyle kabul edildi.

-Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı

Genel Kurul’da daha sonra Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alındı. İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Sunat Atun, tasarıya ilişkin raporu okudu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman tasarı üzerine söz alarak, bu akşam Polis Teşkilatı’nın kuruluş yıl dönümü olduğunu belirterek, “Hayırlı olsun” dedi. Polis Genel Müdürü’nün emekliye ayrılacağını ifade eden Erhürman, tasarının bu konuyla da ilgili olduğuna dikkat çekti.

Yasanın genel gerekçesini okuyan Erhürman, yasa değişikliği olmadan Polis Genel Müdürü ve yardımcılarının atanabileceğini belirtti. Erhürman, böyle bir ihtiyaç varsa bunun Polis Genel Müdürlüğü’nden veya Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gelmesi gerektiğini belirtti.

Buradaki inisiyatifin PGM’nin değil siyasetin ihtiyaçlarına binaen gibi göründüğünü ifade eden Erhürman, “Neden böyle bir ihtiyaç yokken, siyaseten havuzu genişletme ihtiyacı duydunuz?” sorusunu sordu.

Böyle bir düzenlemenin hiyerarşiyi bozacağını ifade eden Erhürman, teşkilatın içerisindeki insan kaynaklarının har vurup, harman savrulacağını söyledi.

Teşkilatın bu devletin göz bebeği olduğunu dile getiren Erhürman, ret gerekçelerinin bunlardan ibaret olduğunu kaydetti, “Son derece yanlış bir işe imza atılmak üzeredir. Bunu yapmayın” dedi.

CTP Milletvekili Devrim Barçın da, Polis Genel Müdürü’nün yaş haddinden emekliliği geldiğini belirterek, bu münhale başvuru hakkına sahip üç kişi olduğunu söyledi.

Şu anda Polis Genel Müdür Yardımcılığı’na atamayı konuştuklarını dile getiren Barçın, “Polis Genel Müdür Yardımcılığı kadrolarının boşalacağını nereden biliyorsunuz?” diye sordu. Adaylar arasından kimin atanacağının belli olduğunu ifade eden Barçın, “Bize havuzu dolduracağız demeyin çünkü havuz dolu” dedi.

İlçe Polis Müdürü diye bir kadro olmadığı eleştirisinde de bulunan Barçın, “Polis Müdürü, Polis Müdürü’dür” dedi. Barçın, yasa geçtiğinden murat edilene ulaşılamayacağını belirtti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, “Bu yasa hem bir ödül hem bir ceza yasasıdır” diyerek, halihazırda Genel Müdür olarak atanabilecek üç, genel müdür yardımcısı olarak atanabilecek iki kişi olduğunu kaydetti.

Yasanın, atanmaya elverişli olan Polis Müdürlerinin önünün kesilmesine yönelik bir ceza yasası olduğunu ifade eden Şahali, bugün atamanın yapılması için Polis Örgütü Yasa Tasarısı’nın görüşülmesinin öne çekildiğini belirtti.

Polis Teşkilatından kamu güvenliği açısından beklentilerin hat safhada olduğunu belirten Şahali, “Polisten elinizi çekeceksiniz” dedi. Bu sürecin zorlu bir süreç olduğunu dile getiren Şahali, sıralı süreçlerin harfiyen yerine getirilmesi, dıştan müdahale yapılmaması gerektiğini kaydetti.

Şahali, vicdan sahibi vekillerin buna olumlu oy vermemesi gerektiğini söyledi.

Konuşmaların sonrasında nisap yetersizliği nedeniyle oturuma ara verildi.

T

Devamını Oku

Trending

Reklam