Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel: Adalet karşısında kimsenin ayrıcalığı olamaz

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, güncel gelişmelere yönelik açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ünal Üstel’in açıklaması aynen şöyle;

KKTC Anayasası, kuvvetler ayırımına dayalıdır, kuvvetler ayırımına saygı herkes gibi Başbakan olarak şahsımın ve hükümetimizin de pusulasıdır, yol haritasının esasıdır. Bunun dışına çıkmamız mümkün olmadığı gibi, akıllardan da geçemez.

Polisimiz, savcılığımız, yargımız görevini yaparken öne çıkıp, sanki yol gösterici gibi pozisyon almaya hiç gerek yok. Bu tür davranışlar ilk aşamadan son aşamaya kadar yargımıza bir biçimde müdahaledir.

Hükümet olarak, birilerini korumak ya da süreci engellemek için bir girişimde bulunmamız mümkün değildir. Bizim görevimiz, adaletin yerini bulması için eksiklikler varsa tamamlamak ve adaletin yerini hızla bulmasını kolaylaştırmaktır.

Meşru olmayan diploma konusu ve devamında ortaya çıkanlar hepimizi üzse de polis, savcılık ve yargı bütününün başarılı icraatlarını görme fırsatı bakımından olumludur.
Adalet huzurunda, kimsenin ayrıcalığı olamaz.

Soruşturma ve yargı huzuruna çıkmalarda bunu yaşayarak gördük.
İlk günden başlayarak, tavrım gayet açıktır.

Yapanın yanına kalmayacak, suçlu kimse cezasını çekecek, hukuk devleti kriterlerimize eksiksiz uyularak gereken yapılacak.

Bu bizler açısından yeni bir durum değildir. Ulusal Birlik Partisi, KKTC’nin temelinde en büyük harca sahip partidir. KKTC’nin itibarının hukuk üstünlüğüyle korunup, geliştirilebileceğini çok iyi biliyoruz. Kimsenin bize bu konularda hatırlatma yapıp, ders vermeye kalkmasına hiç gerek yoktur.

PAynı anlayış hükümetimiz için de geçerlidir.
Çok hassas bir dönemden geçtiğimizi kimse inkar edemez. Ancak hassas dönemler KKTC’de kurumların, siyasi partilerin, bireylerin sınav dönemleridir. Herkes ve de her kurumsal yapı sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.

Siyasi partilerin hedefi, oylarını artırıp, parlamentoda etkin güç, ötesinde hükümette olmaktır. Fırsatlar bu amaçla da değerlendirilebilir. Şimdi içinden geçtiğimiz bu dönem, bir anlamda şiddetli bir deprem gibidir. Bu günler oy hesabı zamanı değil, iktidar, muhalefet ayırımı olmaksızın, halkımızın yararına birlikte verimli görüş alışverişi içinde olma zamanıdır.

Hükümet olarak görevimizi yaparken, baskıya ihtiyacımız yoktur. Tehditler ise geçerli olmaz. Çünkü ilk günden, hiçbir suç cezasız kalmayacak diyoruz. Demekle kalmıyor, söylediklerimize uygun davranıyoruz.

Başbakan olarak açık açık bir kez daha belirteyim… En son sahte diploma ortaya çıkana kadar, her türlü desteği vereceğiz. Bu amaçla YÖK’den talep edip, alma aşamasına geldiğimiz teknik destek bu amaçlıdır. YÖK heyeti 25 Mart 2024 Pazartesi günü KKTC’de olacak ve YÖDAK’la birlikte çalışmalara başlayacaktır.

KKTC Hukuk devletidir… Her türlü sorun hukukun üstünlüğü ilkesine uygun olarak çözülür, her türlü suç ceza yasamıza uygun cezalandırılır. Bunun için herhangi bir yönden telkine hiç ihtiyaç yoktur.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybedilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet tarihinde savaşta yitirdiği ilk gemi olan TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapılacak.

Verilen bilgiye göre, Çevre Film ve Değişim Medya yapımı olan 97 dakikalık belgesel için TCG Kocatepe’den kurtulan Gazi. Em. Dz. Yb. Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından yararlanıldı.

-İlk gösterim ve gala bugün

Filmin ilk gösterimi TCG Kocatepe gemisinin kaybedilme tarihi olan 21 Temmuz’da yani bugün saat 18.30’da Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Poyraz Mavi Vatan, Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı Derneği ve İŞAD katkıları ile Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde özel bir resepsiyonla yapılacak.

Yönetmen Vural Çavuşoğlu, iki yıla yakın süren çalışmalar sonucunda dört yapımcı olarak filmi tamamladıklarını belirterek, “Tarihe doğru ve gerçek bilgiler doğrultusunda bir belge bıraktığımız için mutluyuz” dedi.

Arşiv görüntüler, özel efektler ve üç boyutlu animasyonların yer aldığı belgeselin sinema filmi formatında hazırlandığını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Kanlarını dökerek, Mavi Vatan doktrininin doğmasına sebep olan 54 TCG Kocatepe şehidinin anılarına yapılan belgesel, sinemalar, dijital platformlar ve Türkiye genelinde özel gösterimlerle izleyiciye sunulacak.”

Murat Çınar, Özhan Bakkalbaşıoğlu, Ünal Gül ve Vural Çavuşoğlu belgeselin yapımcılığını üstlenirken, müzikler ise Cengiz Şiberler tarafından yapıldı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Burhan Özdemir başkanlığındaki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etmekten dolayı memnuniyet duyduğunu söyleyerek,  Kıbrıs Barış Harekâtının 51. yıl dönümünde KKTC’ye ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü mesajlar verdiğini ve Kıbrıs Türk halkının yolunun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte olduğunu söyledi.

Türkiye’den adaya getirilen suyun önemini vurgulayan Tatar, KKTC’nin öneminin Türk dünyasının en güneydeki temsilcisi olarak giderek arttığını kaydetti.

MÜSİAD’ın temsilcileriyle Avusturalya’da, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de görüştüğüne işaret eden Tatar, KKTC’nin de bu ağın içinde olmasının önemini dile getirdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Erdoğan: “Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’a ilişkin, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Lefkoşa’da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılarak, Kıbrıs Türklerinin coşkusunu ve sevincini bir kez daha paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükler çerçevesinde 51 yıl önce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın, “Enosis” hayalini suya düşürdüğünü belirtti.

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kıbrıs Türklerinin ve mücahitlerin desteğiyle 1963’ten itibaren akan kan ve gözyaşına son vererek, Ada’ya barış ve huzur getirdiğini anımsatan Erdoğan, “Nitekim Ada’da yarım asırdır bir damla kan dökülmemiştir. Bu huzur ortamı Türkiye’nin kararlı desteğiyle daha nice yıllar sürecektir. Kıbrıs Türkü de ilelebet kendi vatanında özgürce yaşayacaktır.” diye konuştu.

Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin KKTC’ye olan desteğini tekrar vurguladıklarını ifade etti.

– “Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz”

Türkiye’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonunun arkasında durduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğini teyit ettiklerini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu arada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah içinde yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İktisadi ve mali işbirliği anlaşmalarıyla KKTC, ihtiyaç duyduğu her alanda desteklenmektedir. Bazı tesislerin açılış ve temel atma törenlerini, mayıs ayında hizmete sunulan Cumhuriyet Yerleşkesi’nde yaptık. Bunlardan temelini attığımız Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi inşallah Ada’daki en büyük sağlık yatırımlarından birini teşkil edecek. Açılışını yaptığımız Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve 4,5 kilometrelik kesim sayesinde, toplam 21 kilometrelik projenin önemli kısmını tamamlamış olduk. Bir yıldan kısa sürede biten bu proje Lefkoşa’daki trafik yoğunluğunu azaltmakla kalmayıp Güzelyurt ve Lefke’nin, Ercan Uluslararası Havalimanı’na bağlantısını da hızlandıracak. Bugün hizmete aldığımız Yeni Maraş Sağlık Merkezi, 1000 metrekarelik kapalı alanda bölge halkımızın sağlık hizmetlerine de erişimini kolaylaştıracaktır. Bugün de yine tanık olunduğu üzere ana vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”

– “Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler”

Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“KKTC’de kurulu iki siyasi parti, Yeni Kıbrıs ve Birleşik Kıbrıs Partisinin yöneticileri, Rumların 1958’de Türkleri katlettikleri olayların yıl dönümünde Güney Kıbrıs’ta Rum Yönetimi liderini ziyaret ettiler. Birleşmiş Milletler denetiminde nüfus sayımı yapılmasını, ekim seçimlerine uluslararası gözlemci getirilmesini, Türkiye’nin uluslararası kurumlara şikayet edilmesini istediler. Bu ziyareti nasıl karşıladınız? Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna Erdoğan, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok.” yanıtını verdi.

Bunların Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez, Kıbrıs Adası’na sadece barış için gitmiş olan Türkiye’nin kahraman evlatlarına ‘işgalci’ diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ve Ada’daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkü’nü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs’ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür, bundan da taviz yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız.”

Devamını Oku

Trending

Reklam