Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Boğaz’dan Meclis’e yürüyüş tamamlandı

Published

on

Kamuda örgütlü 3 sendika, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybından dolayı, “giderek yoksullaşan halkın sorunlarına dikkat çekmek için” Girne Boğaz’dan Meclis önüne yürüdü.

Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası’nın (Kamu-Sen) yönetim kurulları düzeyinde yapılan yürüyüş, “Yoksullaşmaya Hayır” sloganıyla gerçekleştirildi.

Sloganların atılıp, şarkıların da söylendiği yürüyüşe, zaman zaman araçlar da korna çalarak destek verdi. Eylemciler yürüyüşte, “Yoksullaşmaya Hayır” pankartı taşıdı, aynı sloganın yazılı olduğu tişörtler giydi.

Meclis önüne gelen eylemciler, “Zamlara Hayır Demeye Geldik”, “Emekçiler Burada Hükümet Nerede” sloganları atarak, pankart ve siyah kurdeleleri meclis kapısına bağladı.

SERDAROĞLU: “HEP YOLLARDAYIZ, YOLLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Kamu-iş Başkanı Ahmet Serdaroğlu Meclis önünde yaptığı açıklamada, “Bu yollarda daha çok yürüyeceğiz. Bu bize iyi bir antrenman oldu” dedi.

“Sendikalar nerede, sessiz” söylemine yanıt veren Serdaroğlu, “Biz aslında hep yollardayız, yollarda olmaya devam edeceğiz” diyerek, sessiz olanın halk olduğunu söyledi.

“UYANIN ARTIK, AKSİ TAKDİRDE ÇOK GEÇ OLACAK”

Halka seslenerek, bazı şeylerin artık idrak edilmesi gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, “Uyanın artık, aksi takdirde çok yakında çok geç olacak” ifadelerini kullandı.

“Arabalara benzin bile bulamayacağız, bulsak bile para bulamayacağız benzin alalım” diye konuşan Serdaroğlu, hep birlikte yürünmesi gerektiğini belirtti.

Dövizin yükselmesiyle kredi borçlarının ödenemeyecek duruma geldiğini, borçların katlandığını, maaşların taksitlere gittiğini dile getiren Serdaroğlu, ailelerin yıkılma noktasına geldiğini kaydetti.

Hükümetin ise tedbir almak yerine emekçilere vergi yükümlülüğünü artırmak için Vergi Yasası yaptığını savunan Serdaroğlu, “Emekçiye daha ne kadar vuracaksın bu neşteri?” sorusunu sordu.

Verginin zenginden alınması gerektiğini ifade eden Ahmet Serdaroğlu, hükümeti “kolaycılıkla” suçladı.

Bugün bir başlangıç yaptıklarını belirten Serdaroğlu, “Bizim derdimiz geçim, bizim derdimiz seçim değil” dedi.

ATAN: “DERDİMİZ GEÇİMDİR, SEÇİM SİZİN OLSUN”

Kamu-Sen Başkanı Başkanı Metin Atan da, “Fakirleşmeye hayır, yoksullaşmaya hayır” sloganlarına dikkat çekerek, bu durumun ülkeyi yönetenlerin umurunda olmadığını öne sürdü

“Derdimiz geçimdir, seçim sizin olsun” diyen Atan, ülkede artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğini belirtti.

Zamlara işaret eden Metin Atan, “Artık yeter diyoruz. 15 kilometrelik yol yürüdük. Helal olsun halkıma, 15 daha yürürüm” ifadelerini kullandı.

Maaş almakla ülkenin yönetilemeyeceğini, halka dönülmesi gerektiğini belirten Atan, “3 maymunu oynuyorlar” şeklinde konuştu. Atan son olarak, neden yürüyüş yapıldığının anlaşılmasını temenni etti.

BENGİHAN: “BOĞAZIMIZDAN GEÇEN LOKMAYI KESTİLER”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan ise, “Bugün ezilenlerin, sömürülenlerin, yoksullaştırılanların sesi olduk” diyerek, halk için yürüdüklerini belirtti. Bengihan, yürüyüşlerini izleyen basın ve polis mensuplarına da teşekkür etti.

Bugünün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olduğuna dikkat çeken Güven Bengihan, insanların, barınma ve beslenme hakkından daha evrensel başka bir hak olamayacağını söyledi.

3 sendikanın yönetim kurulu düzeyinde yürüyüş yaptığını dile getiren Bengihan, yürüyüşün neden Girne Boğaz’dan başladığını şu sözlerle açıkladı:

“Çünkü boğazımızdan geçen lokmayı kestiler, çünkü fakirleşmenin, yoksullaşmanın önünü açtılar.”

Ülkenin geleceğini kurtarma adına yürüyüş başlattıklarını, arkasının geleceğini dile getiren Güven Bengihan, zamlarla ve uygulanan ekonomi politikalarıyla sadece ülkedeki gençlere değil, halka da göç yollarının açıldığını savundu.

Makarios’un 1974’te yapamadığının, şimdi yapılacağı iddiasında bulunan Bengihan, “Halkımıza ve çocuklarımıza güzel bir gelecek ve memleket bırakmak boynumuzun borcudur” dedi.

Bunun başlangıç olduğunu dile getiren Bengihan, siyah kurdelelerle ülkenin karanlığa doğru sürüklendiğinin simgelendiğini söyledi.

Zamları durdurana kadar siyah kurdeleleri takmaya devam edeceklerini belirten Bengihan, “Kurtulmak yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından 3 sendika başkanı siyah kurdeleleri Meclis kapısına bağladı. Eylem alkışlarla sona erdi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Endonezya’da sel ve toprak kayması: 16 kişi öldü, 8 kişi kayboldu

Published

on

By

Endonezya’nın Java Adası’nda aşırı yağışların neden olduğu sel ve toprak kaymalarında ilk belirlemelere göre 16 kişi hayatını kaybetti, 8 kişiden haber alınamıyor.

Endonezya Ulusal Afet Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Java Adası’nda aşırı yağışlara bağlı olarak sel ve toprak kaymaları meydana geldi.

Olumsuz hava koşulları ve engebeli arazinin arama kurtarma çalışmalarını yavaşlattığı belirtilen açıklamada, ilk belirlemelere göre 16 kişinin yaşamını yitirdiği ve 8 kişiden haber alınamadığı kaydedildi.

Açıklamada, felaketten kurtulan 11 kişinin tedavisinin çevredeki hastanelerde sürdüğü bilgisi paylaşıldı.

Endonezya’da ekimden marta kadar sürebilen mevsimsel yağışlar sık sık sel ve toprak kaymalarına neden olabiliyor.

Endonezya hükümeti, önceki başkent Cakarta’yı, 10 milyon nüfusu, her yıl meydana gelen sel gibi doğal afetler, altyapı sorunları ve yer altı sularının aşırı kullanımının kentin kuzey kesimlerinin hızla batmasına neden olması nedeniyle taşımak istediğini açıklamıştı.

Devamını Oku

Dünya

Donald Trump ABD’nin 47. başkanı oldu

Published

on

By

Donald Trump, Kongre’deki törende yemin ederek resmen ABD’nin 47. başkanı oldu. Trump; yasa dışı göçleri engelleyeceklerini, Panama Kanalı’nı geri alacaklarını, Meksika Körfezi’nin adını Amerika Körfezi yapacaklarını belirtti ve ABD’nin resmi politikasının kadın ve erkek olmak üzere sadece iki cinsiyeti kabul edeceğini söyledi.

ABD Başkanı Trump, 4 yıllık aranın ardından bugün Kongre’de düzenlenen törende yemin ederek görevine resmen başladı.

ABD’de 5 Kasım 2024’te yapılan başkanlık seçimlerinde Demokrat rakibi Kamala Harris’e üstünlük sağlayarak seçimleri kazanan Trump, bugün Beyaz Saray’a yeniden döndü.

ABD Yüksek Mahkemesi Başkanı Yargıç John Roberts’ın yönettiği ve dua ile başlayan törende yemin eden Trump, ülkenin 47. Başkanı olarak tarihe geçti.

Trump’ın, eşi Melani Trump’ın tuttuğu İncil’e yemin ederken el basmaması ise dikkat çekti.

Trump, “Ben, Donald J. Trump, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı görevini sadakatle yerine getireceğime ve Amerika Birleşik Devletleri Anayasasını tüm gücümle muhafaza edeceğime, koruyacağıma ve savunacağıma yemin ederim.” ifadeleriyle yemin etti.

Soğuk hava nedeniyle Trump’ın talimatıyla Kongre binası içinde gerçekleşen yemin törenine Joe Biden’ın yanı sıra eski başkanlar Barack Obama, George W. Bush ve Bill Clinton da katıldı.

“ABD’nin altın çağı başlıyor”
Trump yemin töreninin ardından yaptığı konuşmaya, “ABD’nin altın çağı şimdi başlıyor.” diye başladı.

Hükümetin güven kriziyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Trump, yüzleştikleri zorluklar konsunda dürüst olmaları gerektiğini belirtti.

Yemin ettikten yaptığı konuşmada Trump, ülkedeki düzensiz göçmen sorununa dikkati çekerek, 2019’daki gibi yine ABD-Meksika sınırına ilişkin Ulusal Acil Durum ilan edip, yasa dışı göçleri engelleyeceğini ve bu kişileri sınır dışı edeceğini belirtti.

Trump, göçmenlerin mahkeme davalarını beklemek üzere ülkeye salınmasını ifade eden Cumhuriyetçilerin “yakala ve serbest bırak” diye tarif ettiği uygulamayı sona erdiren bir yürütme emri çıkaracağını kaydetti.

Konuşmasında düzensiz göçmenler için “suçlu” nitelemesi yapan Trump, ayrıca ABD’nin güney sınırına asker göndereceğini kaydetti.

Konuşması sık sık partililerin alkışları ile kesilen Trump, “Yakında Meksika Körfezi’nin adını Amerika Körfezi olarak değiştireceğiz.” ifadesini kullandı.

“Panama Kanalını geri alıyoruz”
ABD’nin yeni başkanı, konuşmasında daha önce gündeme getirdiği “Panama Kanalını geri alma” konusuna da değinerek Panama’nın kanal operasyonlarında tarafsızlık gerektiren anlaşmaları ihlal ettiğini savundu.

Trump, “Amerikan gemilerine aşırı ücretlendirme uygulanıyor ve hiçbir şekilde adil davranılmıyor ve buna ABD Donanması da dahil. Bunların hepsinin üstüne, Çin Panama Kanalı’nı işletiyor. Biz onu Çin’e vermedik, Panama’ya vermiştik ve geri alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

ABD ordusunu daha da güçlendireceklerini belirten Trump, bunu yaparken “barış yapıcı ve birleştirici” olarak bir miras inşa etmek istediğini söyledi.

“En güçlü orduyu yine inşa edeceğiz”
Trump, “Tıpkı 2017’de olduğu gibi, dünyanın gördüğü en güçlü orduyu yine inşa edeceğiz. Başarımızı sadece kazandığımız savaşlarla değil, aynı zamanda sonlandırdığımız savaşlarla ve belki de en önemlisi, asla girmediğimiz savaşlarla ölçeceğiz.” diye konuştu.

Konuşmasında Mars’a Amerikan astronotlarını gönderip ABD bayrağı dikmek istediğini de belirten Trump, tekrar başkanlığa dönmesinin ABD’de imkansız gibi görünen şeylerdeki başarısının bir kanıtı olduğunu söyledi.

Hükümetin çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını sona erdirmek için politikalar imzalayacağını da belirten Trump, “Bu hafta, ırk ve cinsiyeti kamusal ve özel yaşamın her alanına sosyal mühendislik olarak yerleştirmeye çalışan politikalara da son vereceğim. Liyakate dayalı bir toplum oluşturacağız.” ifadelerine yer verdi.

“Ulusal Enerji Acil Durumu ilan edeceğim”
Ekonomi alanında atacağı adımlara da değinen Trump, kabine üyelerine rekor düzeydeki enflasyonu yenmek ve fiyatları düşürmek için ellerindeki geniş yetkileri kullanma talimatı vereceğini ifade etti.

Trump, ABD’nin enerji üretimini artıracaklarına işaret ederek, “Bugün Ulusal Enerji Acil Durumu ilan edeceğim.” dedi.

Elektrikli araç zorunluluklarını da iptal ederek otomobil endüstrisini “kurtaracaklarını” vurgulayan Trump, Amerikan otomobil işçilerine verdiği sözü tutacağını da dile getirdi.

Trump, ülkenin ticaret sistemini derhal gözden geçirmeye başlayacağını belirterek, “Diğer ülkeleri zenginleştirmek için vatandaşlarımızı vergilendirmek yerine, vatandaşlarımızı zenginleştirmek için yabancı ülkelere tarife uygulayacağız.” diye konuştu.

Tarifeler, harçlar ve yabancı kaynaklardan sağlanan gelirleri toplamak için “Dış Gelir İdaresini” kuracaklarını kaydeden Trump, ayrıca yönetiminin “Hükümet Verimliliği Departmanını” kuracağını da anımsattı.

Hükümetin resmi politikası: Sadece iki cinsiyet var
ABD Başkanı Trump, “Bundan böyle Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin resmi politikası, kadın ve erkek olmak üzere sadece iki cinsiyetin var olduğudur” diye konuştu.

Törene birçok ünlü isim katıldı
Öte yandan Trump’ın yemin törenine Amerikalı milyarderler Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk, Amazon’un sahibi Jeff Bezos, Meta’nın Üst Yöneticisi Mark Zuckerberg, Apple’ın Üst Yöneticisi Tim Cook ve Google’ın Üst Yöneticisi Sundar Pichai gibi isimler katıldı.

Devamını Oku

Dünya

Fidan, AB Komisyonu üyesi Lahbib ile görüştü

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetiminden sorumlu üyesi Hadja Lahbib ile görüştü.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve AB Komisyonunun Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetiminden sorumlu üyesi Lahbib ile Bakanlık’ta yaptıkları görüşme sonrası açıklamalarda bulundular.

Lahbib’in Ankara ve Gaziantep’te temaslarda bulunduğunu hatırlatan Fidan, Lahbib ile Belçika Dışişleri Bakanlığı döneminden tanıştığını kaydetti.

Fidan, Lahbib ile özellikle Filistin konusunda yoğun mesai yaptığını kaydederek, “Bu meselede büyük olumlu katkısı olan hem siyasetçi, hem bakan.” ifadesini kullandı.

Lahbib’in şimdi Türkiye’yi AB Komiseri olarak ziyaret ettiğini anımsatan Fidan, “Bizim özellikle kendilerinin görev alanına düşen konularda Avrupa Birliği’nin, Türkiye’deki deprem sonrası yapmış olduğu yardımlar, destekler ve projelerle ilgili tabii ki teşekkürlerimizi her zaman iletiyoruz.” dedi.

Bakan Fidan, bu konudaki çalışmaların devam edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Avrupa Birliği’nin, deprem sonrası yaraların sarılmasındaki ortaya koyduğu projeler ve diğer çalışmalar bizim ana gündem maddelerimizi oluşturuyor. Ayrıca, kendileri dün Suriye’yi ziyaret ettiler. Avrupa Birliği’nin özellikle Suriye’deki insani ve kalkınmayla ilgili sorunları yönetmede ne türden yardımları olabilir ona yönelik gözlemlerini yaptılar. ”

Fidan, bu konuda Türkiye’nin perspektifinin iletildiğine dikkati çekerek, “Amacımız o ki Suriye’nin yeni dönemde yaptırımlardan kurtularak normal bir ekonomiye kavuşması, ekonomik ortamın ve yeniden yapılanmanın, yeniden kalkınmanın giderek daha iyiye gitmesi ve milyonlarca yerinden edilmiş mülteci kardeşlerimizin huzurlu ve güvenli bir şekilde evlerine dönebilmeleri. Bu konuda da kendileriyle çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

– Türkiye halen aday ülke ve AB’nin kilit bir ortağı

Fidan’a teşekkür ederek ve Türkiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Lahbib de “Türkiye halen aday ülke ve AB’nin kilit bir ortağı.” dedi.

Lahbib, AB’nin sivil koruma mekanizması çerçevesindeki güçlü işbirliğine işaret ederek, “Türkiye bu mekanizma içerisinde çok kıymetli ve aktif bir ortak.” değerlendirmesini yaptı.

Geçen hafta Şam’a yaptığı ziyaretle Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye’yi ziyaret eden ilk AB Komisyonu üyesi olduğunu belirten Lahbib, ziyareti kapsamında Suriye’deki yeni yönetim ve sivil toplumla bir araya geldiğini aktardı.

Lahbib, “Bölgede jeopolitik açıdan bir karmaşa hakim ve AB açısından Türkiye ile birlikte çalışmak çok büyük önem arz ediyor. Bu çerçevede buradaki duruma yeterli bir müdahalede bulunmak ve uluslararası camianın yardım çalışmalarını aktarmak bizim için önemli.” dedi.

“Suriye’de başarılı bir geçiş süreci istiyoruz.” ifadesini kullanan Lahbib, ülkedeki çeşitli toplulukların ve tüm Suriyelilerin “değer gördüğü ve benimsendiği bir geçiş süreci” olmasını istediklerini dile getirdi.

Lahbib, “Aynı zamanda güvenli, gönüllü, insan onuruna yakışır bir geri dönüş sürecinin başlatılmasını istiyoruz.” diye konuştu.

– “İnsanlık krizi milyonlarca Suriyeli etkilemeye devam ediyor”

Türkiye’nin iç savaşın başlamasından bu yana Suriyeli mültecilere yaptığı yardımlara işaret eden Lahbib, “Türkiye’nin yıllar içerisinde mültecilerle ilgili attığı adımlar ve sunduğu destekler hayati önem taşıdı. AB de bu çerçevede çok büyük destekler sağladı ve halen destek sağlamaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Lahbib, Suriye’deki sivillerin ihtiyaçlarına cevap olarak AB’nin 235 milyon avroluk yardım paketini duyurduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“İnsanlık krizi milyonlarca Suriyeli’yi etkilemeye devam ediyor ve AB bu çerçevede bu ızdırabı azaltmak için, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaya devam edecek. Türkiye insani yardım koridorların oluşturulması açısından çok büyük bir role sahip. AB’nin Suriye’ye acil yardım ulaştırmasında çok önemli bir rol oynuyor.”

– “(Gazze’de) Ateşkesin uygulanmaya devam edilmesi gerekiyor”

Lahbib, Gazze’de İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması sayesinde esirlerin serbest bırakıldığını ve “uzun bir aradan sonra ilk kez insani yardımların ulaştırıldığını” belirtti.

Ateşkesin uygulanmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizen Lahbib, “Böylelikle bütün esirler serbest bırakılsın ve Gazze’ye insani yardım ulaştırılmaya devam etsin ki bu insanlık dramı, insanların yaşadığı bu ızdırap sona erebilsin.” diye konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam