Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu BRT’de katıldığı ‘Manşet+’ programında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’nin diğer ülkelerdeki büyükelçiliklerde farklı olduğuna işaret eden Büyükelçi Feyzioğlu, dış politika misyonunun yanı sıra Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği görevinin de olduğunu söyledi.
Feyzioğlu, “milli dava ekseninde birlikte hareket eden iki kanadımız var. Birisi dış politika. Diplomatlarımız son derece yetkin ve Türkiye’nin yetiştirdiği seçkin isimler. Bir de kalkınma ve ekonomik işbirliği kanadımız var. Bu ofisimiz eliyle de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin altyapısını tahkim ediyoruz, güçlendiriyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin kendi ayakları üzerinde duran üreten bir ekonomiye sahip olmasını sağlama gayretindeyiz” dedi.
Bunun mutlaka başarılacağının altını çizen Feyzioğlu, tüm alt yapı yatırımlarının bu çerçevede sürdüğünü söyledi. Büyükelçi Feyzioğlu, Avrupa Birliği’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde mali katkı sağladığı bir belediyeye, sürekli olarak “borcunu öde” diye sıkıştırdığına işaret ederek, “Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz bir gün bile olsa Türkiye’den ‘ödeyiniz’ diye bir şey duydular mı..? Duyamazlar. Çünkü bu bir kardeşlik hukukudur” diye konuştu.
Türkiye’nin büyük ölçekli yatırımlarını geri planda tutarak Avrupa Birliği küçük ölçekli yatırımlarını öne çıkarmaya çalışanlar olduğuna dikkat çeken Feyzioğlu, 2015-2022 yılları arasında Türkiye’nin KKTC’ye 711 milyon Euro’luk destek sağladığını, AB’nin ise geri ödeme şartıyla aynı dönemde sadece 217 milyon Euro sağladığını söyledi. Türkiye’nin 1974’te bu yana Kıbrıs Türk Halkı’na toplam 9 milyar Dolar destek sağladığını ifade eden Büyükelçi Feyzioğlu, “bunlar asla bir karşılık bekleyerek yapılan işler değildir. Bugüne kadar ne yapılmışsa hepsini birlikte yaptık. Türkiye tek başına yapmadı. Üzerinde gittiğimiz yolları da, barajı da, asrın projesi olan su projesini, her şeyi birlikte yaptık” dedi. Feyzioğlu, tarımsal sulama projesinin devam ettiğini anımsatarak, projenin tamamlanmasıyla üç yıl sonra Mesarya ovasının bugünkü kurak halinin hatırlanmayacağını vurguladı.
Sulu tarımla birlikte artık bambaşka bir ekonomiye geçileceğinin ve bambaşka bir refah seviyesine ulaşılacağının altını çizen Feyzioğlu, KKTC’nin turizm kapasitesini de tam olarak kullanmaya başlamasıyla üreticinin ürününü gerçek değerinden satabileceğini anlattı.
Büyükelçi Feyzioğlu, Gazimağusa Limanı’nın artık yolcu ve yük taşımacılığı açısından hizmet veremez bir duruma geldiğine işaret ederek, özelleştirme modeli ile Gazimağusa Limanı’nın yenileneceğini kaydetti.
“Kıbrıs Türkü’nün artık büyük değil, çok büyük düşünmesi lazım” diye Feyzioğlu, Gazimağusa Limanı’nın çağdaş bir modelle, kamu kaynakları harcanmadan ve şeffaf bir şekilde “yap-işlet-devret” modeli ile özelleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Feyzioğlu, bunun çalışmasının başladığını ifade ederek, hem Türkiye hem de KKTC kanadında bu yönde siyasi kararın verildiğini kaydetti.
Mevcudun yanı sıra Gazimağusa’ya yeni bir limanın yapılmasının da planları arasında olduğunu açıklayan Feyzioğlu, yeni limanın tam yerinin uzmanların görüşü doğrultusunda belirleneceğini belirtti.
Büyükelçi Feyzioğlu, “KKTC’ye bir Mağusa Limanı daha kazandıracağız” dedi.
Siyasette istikrarı önemine de değinen Feyzioğlu, KKTC’de siyasi istikrarın faydalarının görülmekte olduğunu söyledi.
Büyükelçi Feyzioğlu, yeni Ercan Havalimanı’nın adanın en büyük hava limanı olacağını anımstarak, bir tek bu yönüyle bile herkese büyük bir mutluluk ve gurur vermesi gerektiğini ifade etti.
Ercan’la ilgili olumsuzlukların öne çıkarılmasını kimseye fayda sağlamayacağına vurgu yapan Feyzioğlu, “basit bir konutta bile içerisine girmeden her eksikliğin düzelmesi mümkün değildir. Bu bir süreçtir” dedi.
Mevcut turistik tesislere konaklayacak insanların taşınmasında Ercan’ın sağlayacağı katkıya işaret eden Feyzioğlu, deniz limanlarıyla birlikte Ercan’ın da bu yönde büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Feyzioğlu, Ercan Havalimanı’nın o günün koşullarında yıllık 400 bin yolcuya hizmet vermek üzere tasarlandığını anımsatarak, zaman içerisinde kapasitesi 800 bine yükseltilen havalimanının ihtiyaç nedeniyle 4 milyon yolcuya hizmet vermekte olduğunu kaydetti. Ancak bu durumun yolcular açısından bir eziyete dönüştüğüne işaret eden Feyzioğlu, kapasitesini çoktan aşmış bir havalimanının söz konusu olduğunu söyledi.
Büyükelçi Feyzioğlu, “peki siz adaya yolcu getirecek limanları yapmazsanız, kapsitenizi artırmazsanız, yolcu kapasitenizi artırmazsanız niye otel yapılsın?” diye sordu.
Doğrudan hane halkı gelirine yansıyacak bir yatırımdan bahsettiğinin altını çizen Feyzioğlu, “yeni havalanı hayatımda ben uçağa binmem diyen vatandaşımızın, kardeşimizin hayat standartını, refahını artıracaktır” dedi.
Yeni Ercan Havalimanı ile KKTC’nin yıllık hava ulaşım kapasitesinin 10 milyona çıkacağını ifade eden Feyzioğlu, bunun 15 milyona çıkarılmasının da mümkün olduğunu söyledi.
Büyükelçi Feyzioğlu, “bunlar devlet olmanın gereğidir. Burası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da dediği gibi, devletimize sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısını” görüştü.
Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Komite bugün UBP Milletvekili Komite Başkanı Sunat Atun Başkanlığında toplandı.
Komite gündeminde yer alan “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T No: 80/2/2022)”nı ele alarak madde madde oylamaya başladı.
Komite bahse konu Yasa Tasarısı ile ilgili çalışmalarına bir sonraki toplantısında devam edecek.
Komite toplantısında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de hazır bulunurken, davetli olarak, Sağlık Bakanlığı, TIP-İŞ, KTAMS, KAMUSEN ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nden yetkililer ve Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı toplantıya katılarak konuyla ilgili görüşlerini sundu.
UBP Milletvekili Sunat Atun başkanlığındaki İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi toplantısına, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Filiz Besim, Komite üyesi UBP Milletvekilleri Ahmet Savaşan ve Fırtına Karanfil ile Komite üyesi CTP Milletvekili Devrim Barçın katıldı. Komite toplantısına ayrıca, UBP Milletvekili Yasemi Öztürk ve Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da katıldı.
Gençlik Federasyonu liderliğinde 8 gençlik derneği ve 3 öğrenci örgütü tarafından ortaklaşa düzenlenen IV. Gençlik Kongresi, bugün Rüstem Kitabevi’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Gençlik Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, basın toplantısında IV. Gençlik Kongresi hakkında katılımcılara sunum yapan Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Özbilgehan, Gençlik Kongresi’nin 23-24 Ağustos’ta yapılacağını açıkladı.
Özbilgehan, katılım kotasının ve yaş aralığının genişletildiğini, bu sayede daha kapsayıcı bir yapının hedeflendiğini belirtti. Özbilgehan ayrıca, 18-23 yaş arası gençlere ve kırsaldan gelen katılımcılara özel kontenjanlar ayrılacağını da ifade etti.
-Kongre’deki komite sayısı artırıldı, 80 gönüllü görev alıyor
Kongre hazırlık sürecinde 10 ayrı ekipte toplam 80 gönüllü gencin aktif görev üstlendiğini ifade eden Özbilgehan, bu yıl Kongre’deki komite sayısının da 8’den 10’a çıkarıldığını duyurdu.
Kongre katılımcısı gençlerin gençlik politikaları sürecine daha etkin biçimde katılmasını sağlamak amacıyla komitelerin “forum” yapısına geçeceğini açıklayan Özbilgehan, bu sayede Kongre sonrası tartışmaların daha yapısal bir çerçevede yürütüleceğini belirtti.
-“IV. Gençlik Kongresi ile gençlik politikalarında yeni bir dönem başlayacak”
Özbilgehan, forumlar aracılığıyla gençlik politikaları alanında hem fiziksel altyapının hem de savunuculuk faaliyetlerinin güçlendirileceğini vurgulayarak, IV. Gençlik Kongresi’nin gençlerin karar alma mekanizmalarına daha etkin katılım sağlayacağı yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğini ifade etti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik gelişimini engelleme çabasına girdiğini kaydederek, yatırımcıyı tutuklamaya dönük tavırların, Cenevre’de yakalan uzlaşmacı tavra uygun olmadığına işaret etti.
“Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar bunun karşılığını uluslararası hukuk içinde görecek. Siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.” diyen Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonunun çalışmalarını, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceklerini de vurguladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BRT Özel Yayını’nda Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, TC-KKTC 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması, sürdürülen projeler ve Türkiye Cumhuriyeti – KKTC ilişkilerine değindi.
İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün bugüne kadarki en büyük ve en geniş kapsamlı işbirliği protokolü olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “bu sadece teknik bir anlaşma değil, bu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.
Yılmaz , “21 milyar Türk lirasına yakın bir işbirliği protokolünden bahsediyoruz. Yıllık ödenek anlamında kaynak anlamında gerçekten çok önemli bir rakam bu aslında. Sadece teknik bir anlaşma değil, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu, kader birliğin içinde olduğunu da gösteren bir belge aslında. Dolayısıyla bunu hayata geçirme zamanı artık uygulama zamanı.” şeklinde konuştu.
Cevdet Yılmaz , KKTC’ye her geldiklerinde sahadaki projeleri yerinde görmeye çalıştıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Mali işbirliği programları ile maksimum düzeyde katkı sunduklarını kaydetti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yaşanan sıkıntıdan ders çıkarmak gerektiğini , sadece gündelik sorunları çözmenin ötesinde gelecekteki çıkabilecek sorunları da engelleyici işler yapmaya çaltıştıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz; sağlık, eğitim, tarım ve gıda sektöründe yem desteklerinden, zarar tazminlerine, bazı altyapı tesislerine varıncaya kadar çalışma içinde olduklarını belirtti.
-“Sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sağlık sektörünün kendileri için öncelik olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak” dedi.
Yılmaz, “sağlık alanında yeni dönemde çok önemli projeler hayata geçiriyoruz. Girne askeri hastanesini zaten bitirmiştik, biliyorsunuz şu anda yine ilaç ve tıbbi cihaz temini konusunda toplu alımlar gerçekleştirdik. Pamuklu sağlık merkezi, Güzelyurt hastanesi, Maraş sağlık merkezi gibi projelerde ihale ve yapım süreçlerini sürdürüyoruz fakat asıl yıldız projemiz, Lefkoşa yeni Devlet hastanesi yapım projesi . Çok güzel bir mimariyle, çok güzel bir mekanda gelişime açık bir bölgede bir hastane inşa edeceğiz. Onun da ihale süreçlerine başlamış durumdayız, yakın bir süreçte ihale süreçleri bitecek, 20 Temmuz’da inşallah temelinin atıldığını hep birlikte görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.
-“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz”
Cevdet Yılmaz konuşmasında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun faaliyetlerini daha etkin yürütmesinin önemine de dikkati çekti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı karar ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini i ifade eden Yılmaz, bugüne kadar komisyona 8 bin 178 başvuru yapıldığını ve 2 bin 041 tanesinin sonuçlandırıldığını kaydetti.
Yılmaz, “ TMK’ya başvurularda tazminatla sorun çözülebiliyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu yol ve yöntemleri etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak da bu mekanizmayı, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
-“Rum Yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecek”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomisine zarar vermeye çalıştığını kaydederek, “Rum yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecekler” dedi.
Yılmaz , “Rum yönetimi, Kuzeydeki son yıllardaki atılımları gördüğü için bunları engelleme çabası içine girdiğini görüyoruz . Bunu tabii hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ve bunun da son dönemlerde başlamış olan Cenevre’deki bu işbirliği ruhuna da aykırı düştüğüne inanıyoruz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse mutlaka karşılığını görecektir, karşılığını görmemesi de mümkün değil. Biz şuna inanıyoruz; bu adanın kalkınmaya ihtiyacı var, refaha, yatırıma ihtiyacı var. Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar mutlaka bir şekilde şöyle veya böyle hukuk içinde, elbette uluslararası hukuk içinde karşılarını mutlaka göreceklerdir. Bir an önce bu yaklaşımlarından vazgeçmelerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisini hedef alan hukuki yönlerle yöntemlerle hedef alan bu siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.”şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm perspektifini yüzde yüz desteklediğini de ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çok güçlü bir vizyon koydu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yüzde yüz bu perspektife destek sunuyoruz. Çünkü bu perspektif sadece Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm adaya fayda getirecek” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki yaşanan çatışmalara da değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çatışmaların tüm bölgeye zarar verdiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını söyledi.
“Kimsenin merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini de kullanan Yılmaz “Gücümüzü koruyarak, diplomasiyi yürütmek zorundayız. Bu dönemler milli birliğimizi, beraberliğimizi çok daha güçlü bir hale getirmek zorundayız. İnanıyoruz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç cephesini bu dönemde daha da güçlendirecektir. Mücahitler ve Mehmetçikler canlarını feda ederek bize bu huzur ortamı miras bıraktılar. Onları rahmetle anıyoruz. Bu emanete de hep birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yolumuza devam edeceğiz” dedi.