Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

CTP: Ortak bir çevre politikasının tam zamanı

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, siyasi partilere ortak çevre politikası oluşturma ve uygulama çağrısında bulundu.

Mesajda, 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan kararla, 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmesinin ardından 50 yıl geçmiş olmasına karşın, Çevre Günü’nün bir türlü kutlanamadığı ifade edildi.

CTP’nin mesajında, “Aksine, ülkemizin doğasına ve çevresine özellikle son 20 yılda yaptıklarımız geçmişte eşsiz bir doğal güzelliğe ve tertemiz bir çevreye sahip olarak ‘yeşil ada’ diye anılan bu coğrafyada çevre gününü bir ‘uyarı günü’ olarak algılamamıza neden olmaktadır.” denildi.

“GELİN ORTAK BİR ÇEVRE POLİTİKASI OLUŞTURALIM”

Mesajda, halkın oylarıyla seçilen siyasetçilerin de en önemli görevinin uyarıyı dikkate alarak daha fazla geç kalmadan değişen hükümetler karşısında değişmeyecek ortak bir çevre politikası oluşturulması için harekete geçmek olduğu vurgulandı.

“Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak tüm partilere çağrımız. Gelin ortak bir çevre politikası oluşturalım ve hep birlikte uygulayalım.” denilen mesajda, yaşanılan pandemi sürecinden de dersler çıkarılarak Kıbrıs Türk halkının geleceği ve yarınlara daha yaşanabilir bir ülke bırakabilmek adına siyasetçiler olarak bunu yapmaktan şansları olmadığı belirtildi.

Mesajda şu ifadelere yer verildi:

“Bu amaçla, tüm siyasi partiler, çevre sivil toplum örgütleri ve alanın uzmanlarıyla bir araya gelmeye ve bunu gerçekleştirmeye var mısınız? Bırakalım çevrenin ne kadar önemli olduğunu ve çevreyi korumanın gerekli olduğunu söylemeyi de bir an önce eğitimde, sağlıkta, turizmde, ekonomide başaramadığımızı en azından çevre alanında başaralım.

Bilmeliyiz ki; çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırıp planlı gelişime geçemez, orman varlığımızı artıramaz, doğal alanlarımızı koruyamaz, kanalizasyon alt yapısını bir türlü oluşturamaz ve atık suların denizlerimize boşaltılmasına daha fazla göz yumarsak toplumumuzu geleceğe taşıyamayız. Biz, Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak bu gerçeğin farkındayız ve gerekli çalışmaları ortaya koymaya da hazırız.”

Ortak bir çevre politikası oluşturmanın ve uygulamanın tam zamanı olduğu vurgulanan mesajda, “Bu amaçla, başta hükümet partileri olmak üzere tüm siyasi partilere bir kez daha sesleniyor, daha fazla zaman kaybetmeden toplumun gerçek beklentilerine cevap verecek şekilde çevremiz için gereken adımların atılması gerektiğini vurguluyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu bugünkü çalışmasını tamamladı… Bir sonraki oturum 5 Mayıs’ta yeni binada yapılacak

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, vekillerin güncel konuşmalarının ardından tamamlandı. Bir sonraki toplantı 5 Mayıs Pazartesi günü yeni Meclis binasında olacak.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de, oturumu kapatmadan önce Meclis çalışanlarına teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi.

– Uluçay

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Çarşı, Ekonomi ve Siyaset” konulu güncel konuşma yaptı.

Bugün Meclis çatısı altında son konuşmalarI yaptıklarını kaydeden Uluçay, uzun bir zamandır bu binada çalışmalarını ve görüşlerini ortaya koyduklarını kaydetti.

Ülkenin, coğrafyanın ve dünyanın içerisindeki sıkıntıların ekonomik ve siyaseten kendilerini derinden etkilediğini dile getiren Uluçay, “Öyle bir durumla karşı karşıya kalıyoruz ki, kendi iç siyasetimizde karşı karşıya kaldığımız ve canımızı sıkan birçok konu varken bile aslında gözümüz kulağımız haberlerde oluyor ve dünyada ne olup ne bittiğini takip etmek durumunda kalıyoruz.” dedi.

Ciddi anlamda bir endişe taşıdıkları için bunu yaptıklarını kaydeden Uluçay, endişenin kaynağının hem ekonomik hem de siyasi olduğunu dile getirdi.

“Amerika Birleşik Devletleri’nin Trump sonrasında ortaya çıkarttığı ticaret savaşlarının ve gelişmiş ülkeler arasında oluşturulan gümrük duvarlarının yarattığı huzursuzluk ve serbest ticaret hacmine dönük ortaya çıkardığı olumsuzluklar, sadece büyük ekonomileri değil aynı zamanda gelişmekte olan ve az gelişmiş ekonomileri de etkilemektedir.” ifadelerine yer veren Uluçay, Trump’ın geldiği günden itibaren ortaya çıkan tabloya değindi.

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ekonomik ve siyasi gelişmelere değinen Uluçay, “19 Mart sonrasında 700 baz puanlık sıkılaştırma ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası gecelik faizleri %42’den %49’a çıkarmıştır.” dedi.

Uluçay, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) temasları sonucu UEFA’nın İstanbul Temsilciliği’nin açıldığına ve bu açılışa UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, TFF İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu ve aynı zamanda diğer ülkelerin federasyon başkanları ile KOP Başkanı Yorgos Koumas’ın da davetli olarak katıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Bu gerçekten ülkemiz açısından önemli çünkü spor ambargosu altında gençlerimizin motivasyonunu artırmaya çalışırken, Kıbrıs Türk halkı olarak kulüplerde yöneticilik yapan vefakar ve özverili insanlar olarak ve futbol akademilerinde küçük yaşlardan 20’li yaşlara kadar çocuklarının sportif anlamda gelişmelerine fırsat yaratan ailelerin bekledikleri motivasyon olarak bu bizler için önemli… Çünkü biz de yana yana bunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bekliyoruz. Ülkemizin politik sorunu çözülmeden de spor ambargosu altında yaşayan bu gençlerimizin, bu çocuklarımızın, en azından bundan sonraki süreçte, uluslararası bireysel ve takım sporlarında Kıbrıs Türk kimliği ile yarışmalara katılabilecekleri bir ortamı özlüyoruz, ısrarla istiyoruz ve talep ediyoruz. Bunu da buradan, Türkiye Futbol Federasyonu’na çağrı yaparak duyurmak istiyoruz.”

Uluçay, geçen günlerde, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Norveç Dışişleri Bakanı Espen Eide’nin gerçekleştirdiği görüşmede Kıbrıs konusunun ve Orta Asya devletlerinin Kıbrıs bağlamında attıkları adımların da gündeme geldiğini belirtti.

Uluçay, basında yer alan, “Türkiye’deki limanların, iş insanlarına AB vizesi kolaylığı sağlanması karşılığında Rum gemilerine açılacağına” dair iddialara da işaret ederek, “Böyle bir gelişme olması halinde Kıbrıs Türk halkının lehine dönük nasıl bir hamle yapılacağı hususu da elbette hepimiz için önemli bir hale geliyor.” dedi.

Geçen hafta Yunanistan’ın, Ege’deki su altı elektrik kablosu projesini yeniden başlatacağı yönündeki haberlere de değinen Uluçay, tüm bu gelişmelerin Kıbrıs Türk halkını da yakından ilgilendirdiğini söyledi.

Uluçay, ülkede artan enflasyonun satın alma gücünü olumsuz şekilde etkilediğini de ifade ederek, “KKTC’nin elindeki ekonomik olanakları daha rasyonel bir şekilde değerlendirilmelidir” dedi.

Uluçay, “2025 yılı mali açıdan ve ülke ekonomisi açısından ciddi anlamda SOS vermektedir.” diyerek, Kıbrıs Türk halkının yararına oluşabilecek bazı hususların ön plana alınması gerektiğini söyledi.

Uluçay ayrıca, yeni bir Meclis binasına geçiş yapılacağına da işaret ederek, “Bu süreçte milletvekillerinden çok Meclis personeline büyük bir görev düşüyor. Yerleşmenin tamamlanması belli bir süreç alacak. Meclis personelinin bu konudaki titiz çalışmaları zaman içerisinde yerli yerine oturacak.” diyerek, Meclis personeline çalışmalarında başarılar diledi.

– Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu da, “Son Siyasi Gelişmeler” konulu güncel konuşma yaptı.

“Buraya çıkan her milletvekili biraz buruk konuştu. Meclis binası her ne kadar eski, köhne ve sıkıntılı olsa da hepimize yeterdi. Birbirimizi kandırmayalım.” diyen Özuslu, itibarın hiçbir şekilde şatafatla ve bol para harcayarak kazanılmayacağını dile getirdi.

“Güven Yaratıcı Önlemler ilerliyor ama Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu arasında değil.” diyen Özuslu, eleştirilerde bulundu.

Yeni kapılar açılmasıyla ilgili herhangi bir gelişmenin olmadığını ifade eden Özuslu, ayrıca solar enerji, çevre ve iklim değişikliği ortak politikaları, mayın ve mezarlıkların temizlenmesi konusunda bir gelişmenin sağlanmadığını kaydetti.

Gençlik Teknik Komitesi konusuna da değinerek eleştirilerde bulunan Özuslu, Güven Yaratıcı Önlemler’in Türkiye ile Kıbrıslı Rumlar arasında ilerlediğini söyledi.

Türk limanlarının ‘Rum bandıralı’ gemilere açılabileceği konusuna değinen Özuslu, Kıbrıs’ın her zaman Türkiye’nin ayağına bağ olmaya devam edeceğini ileri sürdü.

“TC Dışişleri Bakanlığı, Türk limanlarının GKRY gemilerine açılacağı iddialarını yalanladı. Dışişleri Bakanlığı’mız veya Cumhurbaşkanlığı’mız tarafından herhangi bir bilgilendirme ve herhangi bir yalanlama yapılmadı.” diyen Özuslu, memleketiyle ilgili konunun bir yerlerde konuşulduğunu ama kendilerinin oyunun dışında olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yönelik eleştirilerde bulunan Özuslu, Türki devletlerin Rum Kesimi’nde büyükelçilik açmaları konusuna da değindi.

“Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında Güven Yaratıcı Önlemler ilerlerken ne oldu Akıncılar (Luricina) Kapısı? Hani Kiracıköy’ü açacaktık. Temsilciler vasıtasıyla nerede bu müzakerenin geldiği nokta? Hiçbir adım atmayacaklar çünkü niyet yok. Metehan’daki kuyruklar nerelere ulaştı. Hani tedbir alınacaktı ve iki tarafta geçişler kolaylaşacaktı. İnsanların neler çektiğini bilir misiniz?” diye konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti ile Rumların yakınlaşması konusunda, Kıbrıslı Türkler bu siyasetin neresindedir?” diye soran Özuslu, eleştirilerde bulundu.

– Oğuz

Eleştirilere yanıt veren İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Kıbrıs sorunuyla ilgili süreci yıllardan beri hep birlikte gördüklerini kaydetti.

Kıbrıs sorununun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürüttükleri bir konu olduğunu söyleyen Oğuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tek başına yürüttüğü bir konu olmadığını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’deki konuşmalarını anımsatan Oğuz, “Karşımızda bizi eşit gören bir zihniyet yok.” dedi.

Kıbrıslı Rumların hiçbir zaman Kıbrıslı Türkleri eşit görmediğini kaydeden Oğuz, Güney Kıbrıs tarafının kötü niyetli olduğunu, iyi niyetli olmadığını söyledi.

“Güney Kıbrıs’ın elinde imkan olsa nefes alma şansı vermez. Çok şükür bugün özgürsek, Türkiye Cumhuriyeti sayesindedir.” ifadesini kullanan Oğuz, KKTC’nin geleceğinin Birleşmiş Milletler’in inisiyatifine de bırakılamayacağını belirtti.

Barış isteyen Kıbrıs Türk halkının her zaman fedakarlık yaptığını dile getiren Oğuz, Güney Kıbrıs’ın halen bir adım atmadığını belirtti.

Her zaman barışçıl tarafın Kıbrıs Türk halkı olduğunu belirten Oğuz, “Bu olmaya da devam edecektir. Ancak, karşıdaki duvar 50 yıldır yıkılamadı.” diye konuştu.

– Özuslu

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Sami Özuslu da, Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında bir Güven Yaratıcı Önlemler diyalogu olduğunu ifade etti.

“Günün sonunda biz de özne olacaksak, buna itirazımın olmadığını, gerçekten barış isteyen biri olarak mutlu edeceğini de söyledim. ‘Ama biz neredeyiz?’ sorusunu elbette ki sormamız gerekiyor. Biz Kıbrıslı Türklerin temsilcileriyiz. Bizi Kıbrıslı Türkler seçti. Onların temsilcileri olarak burada konuşuyoruz ve politika üretiyoruz.” ifadelerine yer veren Özuslu, bu noktaya dikkat çekmek istediğini dile getirdi.

Konuşmasında sınır kapıları konusuna da değinen Özuslu, Cumhurbaşkanı Tatar’a yönelik de eleştirilerde bulundu.

– Akpınar

Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar da “Çocuklarımız İçin Laik Eğitim ve Özgür Gelecek” konulu güncel konuşma yaptı.

Bugün tarihi bir an yaşadıklarını belirten Akpınar, “Bu tarihi mekanda bugün bizlerin söz aldığı son gün…” dedi.

Çocukların bir toplumun en kutsal emaneti olduğunu kaydeden Akpınar, çocukların hiçbir ideolojinin, hiçbir inancın ve hiçbir siyasi projenin malzemesi olmadığını aktardı.

“Çocuklar özgür bireylerdir.” diyen Akpınar, laikliğin aynı zamanda her bir bireyin ve çocuğun kendi düşüncesini, inancını ya da inançsızlığını özgürce seçebilmesinin teminatı olduğunu kaydetti.

“Bu yüzden laiklik bir ideoloji değildir bir insan hakkıdır. Unutmayalım ki, laiklik çocukların eğitim hakkının aslen koruyucusudur. Özgür ve bağımsız bir ortamda anlam kazanmaktadır. Eğitim bireyin zihnini özgürleştirir, sorgulama cesareti kazandırır.” ifadesini kullanan Akpınar, laikliği savunmanın çocukların gülüşünü savunmak olduğunu ifade etti.

Akpınar, “Çocuklarımıza özgürlüğü öğretemezsek geleceğe özgür bir toplum bırakamayız. Bu mücadele sadece bugünün mücadelesi değildir çocuklarımız için, onların çocukları için ve tüm insanlık için verdiğimiz evrensel bir mücadeledir.” diye konuştu.

Laikliğin özgürlük ve çocuk hakkı demek olduğunu belirten Akpınar, “Unutmayalım ki her çocuk özgür doğar ve bizim en kutsal görevimiz o özgürlüğü büyütmektir. Ona korkuyu değil umudu öğretmektir.” dedi.

– Özdenefe

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de, “Turizm Master Planı” konulu güncel konuşma yaptı.

Meclis binasının Kıbrıs Türk halkının tarihine şahitlik ettiğini ifade eden Özdenefe, binanın herkes için bir anlamı olduğunu kaydetti.

Hükümete yönelik eleştirilerde bulunan Özdenefe, “Her bir yıl, her şey çok daha kötüye gitti maalesef…” dedi.

Halkıyla, sendikalarıyla, sivil toplum örgütleriyle, öğretmeniyle, çalışanıyla, işvereniyle, emekçisiyle iplerini koparan bir hükümet olduğunu savunan Özdenefe, ülkenin içinde geçtiği süreçlere değindi.

“Bina değiştirerek elbette zihniyetler değişmez.” diyen Özdenefe, bazı dilek ve temennilerini dile getirdi.

Özdenefe, “Dediğim gibi çok fazla dilek ve temennim olacak ama bunların hayata geçebilmesi için bina değiştirmek yetmeyecektir. Muhakkak ki, ülkeyi yöneten iradenin ve zihniyetin değişmesi gerekecektir.” dedi.

Turizm Master Planı konusuna değinen Özdenefe, “Turizm Master Planı tanıtımı diye bir organizasyon yapıyorsunuz ama Turizm Master Planı ortada yok.” diyerek eleştirilerde bulundu.

Disiplin Tüzüğü konusuna da değinen Özdenefe, haftalardır her gece sokaklarda eylem ateşi yandığını belirtti.

Turizm Master Planı’nda eksiklikler bulunduğunu belirterek eleştirilerde bulunan Özdenefe, planda yer alan bazı verilere ve ifadelere de değindi.

Turizm Master Planı’na katkı koyan ve emek verenlere de teşekkür eden Özdenefe, planla ilgili yaptığı tespitleri paylaştı.

ülkenin insan kaynağı ve doğal kaynaklarının ekonomik anlamda hayata geçirilebilecek potansiyelinin çok yüksek olduğunu dile getiren Özdenefe, hükümete yönelik eleştirilerde bulundu.

“Bu halka sürekli bizden bir şey olmaz, ne yapabiliriz, öyle isteniyor, böyle yapmak zorundayız mesajı vermekten vazgeçin.” diyen Özdenefe, halkın çok zorlu koşullardan bugünlere geldiğini kaydetti.

– Oğuz

Yeniden söz alan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, “Kıbrıs Türk halkı bu topraklara kök salmıştır, salmaya da devam edecektir. Kıbrıs Türk halkı, devletine de topraklara da sahip çıkacaktır.” dedi.

Turizm Master Planı’ndaki eleştirilere değinen Oğuz, çalışmanın sekiz aylık bir çalışma olduğunu ifade etti.

Turizm Master Planı’nın güzel bir çalışma olduğunu ifade eden Oğuz, planda yer alan bazı rakamlara ve çalışmalara değindi.

“İnşallah lokomotif sektör turizme hep beraber sayıp çıkarız.” diyen Oğuz, turizm alanında büyük yatırımlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

“Biz cennetten bir köşeyiz.” diyen Oğuz, KKTC’nin bir cazibe merkezi olduğunu ifade etti.

– İncirli

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, tarihi binayı kapatırken son oturumu gerçekleştirdiklerini belirtti.

Cumhuriyet Meclisi’nin devletin en önemli kurumu olduğunu kaydeden İncirli, itibarının ve ağırlığının binalarla değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

Bir binanın kendisi değil içinde yapılan işlerin önemli olduğunu dile getiren İncirli, “Biz bunun sorumluluğunu çok iyi biliyoruz ve anlıyoruz. Gereğini yapmak için çok büyük çaba sarf ediyoruz.” dedi.

Bugünden sonra yeni bir binada çalışmalarını sürdüreceklerini kaydeden İncirli, kendilerinin bu kurumlarda ev sahibi olduğunu dile getirdi.

“İrademizle Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçlarının ve önceliklerinin yapılması ile ilgili çalışmalarımızı da sürdürmek mecburiyetindeyiz.” şeklinde konuşan İncirli, Cumhuriyet Meclisi’nde bugüne kadar görev alan tüm milletvekillerini andı ve bu çatı altında çalışmış olan tüm Meclis çalışanlarına da teşekkürlerini sundu.

Taşınma sürecinde Meclis çalışanlarına kolaylıklar dileyen İncirli, konuşmasında “Tarihimizi unutamayız, unutmamalıyız. Tarihimizle yüzleşmeliyiz.” ifadelerine yer verdi.

– Atun

UBP Milletvekili Sunat Atun da, bugün Meclis Genel Kurulu’ndaki son oturum olduğunu kaydetti.

Atun, bugünkü konuşmalarda ağırlıklı olarak Kıbrıs konusunun da konuşulduğunu aktardı.

47 yıldır bu binada faaliyet gösteren Cumhuriyet Meclisi’nde birçok konuların görüşüldüğünü ifade eden Atun, o günden bugüne güncelliğini tek kaybetmeyen meselenin Kıbrıs konusu olduğunu söyledi.

Atun, “Halktan aldığımız yetkiyle görevimiz; siyasal, iktisadi ve sosyal konulara çözümler üretmek. Bugün bina itibariyle bir sayfa kapanıp, yeni bir sayfa açılacaktır.” dedi.

“Hepimizin gayesi, iktisadi, sosyal, eğitim ve sağlık alanında doğru ve vizyoner hamleler yapmaktır. Bununla birlikte ülkemizin yararına, bireylerin refahına daha müreffeh bir geleceğe ülkemizi taşımak adına bu yeni dönemde daha vizyoner ve ufku daha açık bir dönem olmasını temenni ediyorum.” ifadelerine yer veren Atun, 1978’den bugüne Meclis çatısı altında birçok milletvekilinin faaliyetler gösterdiğine değindi.

Atun, “Aramızdan ayrılanları rahmetle anıyorum. Hayatta olanları sevgi ve saygıyla anıyorum. Yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. ” dedi.

Konuşmaların ardından Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugünkü oturumu tamamlandı. Bir sonraki toplantı, 5 Mayıs Pazartesi günü yeni binada olacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Servet Sami Dedeçay, kabri başında anıldı

Published

on

By

Kıbrıs Türk toplumunun öncü kadınlarından Servet Sami Dedeçay, vefatının 10. yıl dönümünde kabri başında düzenlenen törenle anıldı.

Lefkoşa Kabristanlığı’ndaki anma törenine, Akdeniz Karpaz Üniversitesi yöneticileri, akademisyenler, ailesi ve sevenleri katıldı. Törende, “Dedeçay’ın hayatı boyunca Kıbrıs’ta öncülük ettiği sayısız ilke” dikkat çekildi.

Kıbrıs Türkleri arasında Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ilk kadın olan Servet Sami Dedeçay, aynı zamanda doktora unvanı kazanan ilk Kıbrıslı Türk kadındı. Eğitim alanındaki öncü kimliğiyle tanınan Dedeçay, Kıbrıs Türk toplumunun ilk üniversitesi olan Lefkoşa Özel Üniversitesi’nin kurucusu olarak da tarihe geçti. Siyasi alanda da cesur bir adım atarak, Kuzey Kıbrıs Türk toplumu içinde cumhurbaşkanlığına aday olan ilk kadın olma unvanını taşıdı.

Anma töreninde konuşan Akdeniz Karpaz Üniversitesi Kıbrıs Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Hasan Topal, Dedeçay’ın yalnızca bir akademisyen değil, aynı zamanda bir fikir önderi ve ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Topal, onun eğitimde ve toplumda yarattığı dönüşümün etkilerinin bugün dahi hissedildiğini belirtti.

Törende ayrıca Servet Sami Dedeçay’ın yeğeni Nazım Topcan da konuşma yaparak, onun ailesi ve yakınları için taşıdığı anlamı, toplumsal mücadelesini ve ardında bıraktığı değerleri duygusal bir dille dile getirdi.

Katılımcılar, Dedeçay’ın öncülüğünde açılan yolların bugün hâlâ kadınlara ışık tuttuğunu ifade etti. Törende dualar da okundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tarihe tanıklık eden binaya veda… KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde bir devir sona erdi

Published

on

By

Kıbrıs Türk halkının egemenlik mücadelesine, toplumsal iradesine ve demokrasi yolculuğuna tanıklık eden Cumhuriyet Meclisi binasında bir dönem sona erdi.

Cumhuriyetin ilanı dahil olmak üzere birçok tarihi ana, karara, tartışmaya ve eyleme ev sahipliği yapan Meclis binasında son Genel Kurul toplantısı bugün gerçekleştirildi.

Cumhuriyet Meclisi, yasama çalışmalarına 5 Mayıs’tan itibaren, modern donanımıyla yeni binasında devam edecek.

– Kıbrıs Türk halkının tarihine ve mücadelesine tanıklık etti

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, 15 Kasım 1983’te “Bu eser hepinizindir. Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar.” sözlerinin yankılandığı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanına tanıklık eden bu tarihi bina, zamanla Kıbrıs Türk halkının direniş ruhunun, özgürlük arzusunun ve devlet olma iradesinin simgesi haline geldi.

Cumhuriyet Meclisi binası, halk iradesinin yansıdığı uzun görüşmelere, toplumsal eylemlere, reformlara ve anma törenlerine sahne olurken; yalnızca bir yasama binası olmanın ötesine geçerek, halkın hafızasında yer eden duyguların, mücadelelerin ve değerlerin somutlaştığı bir simgeye dönüştü.

– Cumhuriyet ilan edildi
55’inci bölüğün son karargâhı olarak kullanılan ve Kıbrıs Türk Federe Devleti döneminde Atatürk Meydanı’ndaki Meclis binasının yetersiz kalması üzerine taşınılan bu tarihi bina, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin simge isimlerinden Rauf Raif Denktaş’ın, toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ün ve dönemin Meclis Başkanı ve Başbakanı Osman Örek’in, Cumhuriyet’in ilanını duyurduğu o tarihi görüntülerle hafızalara kazındı.

Cumhuriyet’in ilanının oylandığı oylama da yine bu tarihi binada gerçekleştirilirken, bina, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık mücadelesinin en önemli dönüm noktalarına ev sahipliği yaptı.

– 41 yılda 13 farklı isim
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte çalışmalarına devam eden Meclis binasında, 41 yıl boyunca 13 farklı siyasetçi Meclis Başkanlığı görevini üstlendi. Bu süreçte, Fatma Ekenoğlu ve Sibel Siber, Meclis Başkanlığı görevini üstlenen kadın siyasetçiler olarak tarihe geçti.

Son Genel Kurul toplantısı öncesinde milletvekilleri de düşüncelerini Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) aktardı.

– Öztürkler: “Egemenliğin kalbinin attığı tarihi binada son kez toplandık”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, son Genel Kurul toplantısı öncesinde Türk Ajansı Kıbrıs’a yaptığı açıklamada, tarihi Meclis binasına veda etmenin hem hüzün hem de gurur verici olduğunu söyledi.

“Bugün bu tarihi binada son günümüzü geçiriyoruz.” diyen Öztürkler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu, ülkenin geleceği için birçok yasanın hayata geçtiği, sabaha kadar süren tartışmalarla egemenliğin ve özgürlüğün kalbinin attığı binada son kez denetim göreviyle toplandıklarını ifade etti.

5 Mayıs itibarıyla yasama ve denetim görevlerine yeni Meclis binasında devam edileceğini belirten Öztürkler, “Hem hüzünlüyüz hem de gururluyuz. Bu tarihi binada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok önemli yasalara imza atmıştır. Bu ülkenin geleceğine yön veren pek çok karar burada alınmıştır. Aynı zamanda bu tarihi binanın önünde birçok önemli eylem yapılmış, halkın sesi buradan duyurulmuştur” dedi.

Konuşmasında, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ü de anan Öztürkler, “Onların çizdiği bu yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Meclis çatısı altında görev yapan tüm Meclis başkanlarına, başkan yardımcılarına, milletvekillerine ve Meclis çalışanlarına teşekkür eden Öztürkler, “Sabahlara kadar süren oturumlarda bizimle birlikte büyük emek vermişlerdir.” diye konuştu.

Yeni Meclis binasının Türkiye Cumhuriyeti tarafından inşa edilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne armağan edildiğini hatırlatan Öztürkler, “Başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, ana vatanımızdaki tüm yetkililere teşekkür ediyorum. Bu çağdaş ve donanımlı bina, Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin ve iradesinin bir yansıması olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Yeni binaya geçmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Öztürkler, mevcut tarihi binanın ise her zaman kalplerde yaşayacağını ve devlet tarafından korunacağını vurguladı. Öztürkler, “Tüm ülkemize hayırlı olsun”. diyerek sözlerini tamamladı.

– Özdenefe: “Bina değişikliği yasama kalitesini tek başına artırmaz”

Meclis Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fazilet Özdenefe, Meclis’in yeni binaya taşınmasının teknik açıdan önemli olduğunu ancak bu durumun yasama kalitesini tek başına artırmayacağını söyledi.

Üç yıl önce Meclis ve Cumhurbaşkanlığı binalarını da kapsayan projenin gündeme geldiğini hatırlatan Özdenefe, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bu süreçteki duruşunun başından beri net olduğunu vurguladı.

Özdenefe, “Cumhurbaşkanlığı ve Meclis gibi toplumun temsil organlarıyla ilgili projelerin, o kurumların iradesiyle ve ihtiyaçlarına uygun şekilde planlanması gerektiğini söyledik. Bu desteklerin istişareyle, şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekirdi.” dedi.

Yeni binanın milletvekillerine daha iyi çalışma koşulları sunmasının önemli olduğunu dile getiren Özdenefe, asıl meselenin Meclis’in işleyişi ve yasama kalitesi olduğunu belirtti.

Özdenefe, “Keşke sadece bina değişikliğiyle Meclis’in yapısı ve verimliliği değişseydi, ama maalesef böyle bir durum yok.” değerlendirmesinde bulundu.

– Çavuşoğlu: “Yeni Meclis binası yasama faaliyetlerine büyük katkı sağlayacak”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yıllarca görev yaptığı tarihi Meclis binasına veda etmenin kendisi için duygusal bir anlam taşıdığını belirterek, yeni binanın teknik donanımı ve çalışma koşullarıyla çok daha verimli olacağını söyledi.

Çavuşoğlu, KKTC bütçesiyle böyle bir yapının inşa edilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin hibesiyle hayata geçirilen yeni Meclis binasının ülkenin prestijini artıracağını ve yasama faaliyetlerine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

– Solyalı: “Yeni bina toplumsal uzlaşıyla ve ihtiyaçlar belirlenerek yapılabilirdi”

CTP Milletvekili Ürün Solyalı, son Genel Kurul toplantısına ilişkin yaptığı değerlendirmede, yeni Meclis binasının yapım sürecinde Kıbrıslı Türklerin görüşlerinin alınmadığını ve ihtiyaçlar net bir şekilde belirlenmeden harekete geçildiğini söyledi.

Türkiye ile kurulacak sağlıklı bir iş birliğinde önceliğin kamu hizmetleri olması gerektiğini vurgulayan Solyalı, yeni bir Meclis binasına ihtiyaç duyulduğunun inkar edilmediğini ancak bu yapının daha uygun koşullarda ve toplumsal uzlaşıyla inşa edilmesinin mümkün olduğunu ifade etti.

CTP’nin, parlamenter sistemi savunduğunu ve Meclis’in nerede görev yaparsa yapsın orada olacağını belirten Solyalı, “Parlamentodan çekilmek gibi bir durum söz konusu olamaz. Eleştirimiz yapının oluşum şekline.” diye konuştu.

– Hasipoğlu: “Yeni Meclis binası Cumhuriyet’imizin simgelerinden biri olacak”

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhuriyet Meclisi’nin tarihi binasında gerçekleştirilen son Genel Kurul toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada, 5 Mayıs itibarıyla yeni Meclis binasına geçileceğini belirtti.

Mevcut binanın yıllardır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne hizmet verdiğini ve bu süreçte birçok tarihi olaya tanıklık ettiğini vurgulayan Hasipoğlu, yeni Meclis binasının Türkiye Cumhuriyeti tarafından KKTC’ye hibe edilen bir proje olduğunu ifade etti.

“Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’a teşekkür ederim.” diyen Hasipoğlu, “Bu bina yalnızca bir Meclis binası değil, aynı zamanda Cumhuriyet’imizin simgelerinden biri olacaktır. Her yönüyle mükemmel şekilde tasarlanmış bu yapı, ülkemizin uluslararası alanda daha görünür olmasını sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

– Özuslu: “Yeni binaya ihtiyaç var ama öncelik sıralaması doğru muydu?”

CTP Milletvekili Sami Özuslu, yeni Meclis binasının gerekliliği konusunda partilerinin tutumunun değişmediğini vurguladı. Özuslu, “Yeni binaya ihtiyaç var mı? Elbette var. Ancak öncelikler sıralamasında bu bina ne kadar öncelikli?” diye sordu.

Yeni bina yapımının doğru bir adım olmadığını ifade eden Özuslu, “Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binaları için alınan kararlar halkın ihtiyaçlarına uygun değildi. Asıl yapılması gereken, kamu hizmetlerini hızlandıracak ve daha sağlıklı koşullar sağlayacak binaların inşa edilmesiydi.” dedi.

Yeni Meclis binasının kamusal bütçeye getireceği yük konusunda da uyarıda bulunan Özuslu, “Binaların ısıtma, soğutma ve güvenlik masrafları ciddi şekilde artacak. Bu da devlet bütçesini zorlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Özuslu, Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak yeni Meclis binası projesine karşı çıkmaya devam ettiklerini ve yeni binada yapılacak toplantılara yönelik eleştirilerde bulunduklarını ancak, “Meclisin iradesinin tecelli ettiği bir ortamda, yasaların ve Anayasa’nın bile değişebileceği toplantılara katılmamak gibi bir adım söz konusu olamaz.” diyerek CTP’nin yeni Meclis binasında yerini alacağını ifade etti.

– Akpınar: “Yeni Meclis yerleşkesi ülkemizin ilerleyişine katkı sağlayacaktır”

Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar, tarihi bir süreçten geçildiğini belirterek, Cumhuriyet Meclisi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana önemli kararlara ev sahipliği yaptığını vurguladı.

Bugüne kadar hizmet veren tüm Cumhuriyet Meclisi çalışanlarına ve milletvekillerine teşekkür eden Akpınar, yeni yerleşkenin halk için hayırlı olmasını diledi.

Bu sürecin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha ileri adımlar atmasına katkı sağlamasını temenni ettiğini ifade etti.

– Atalay: “Yeni Meclis binasına geçmenin hem sevincini hem de hüznünü yaşıyoruz”

Yeniden Doğuş Partisi Milletvekili Talip Atalay, Cumhuriyet Meclisi’nde son toplantılarını gerçekleştirdiklerini belirterek, yeni Meclis binasına geçmenin hem sevincini hem de hüznünü bir arada yaşadıklarını ifade etti.

Yeni binanın temsil açısından önemli olduğunu vurgulayan Atalay, mevcut tarihi binanın ise Kıbrıs Türk toplumunun hafızasında özel bir yer edindiğini söyledi.

Mevcut Meclis binasının gelecekte müze olarak korunmasının isabetli olacağını düşündüğünü belirten Atalay, yeni Meclis binasının ise ülke sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak, daha verimli bir çalışma ortamı sunacak sembolik bir öneme sahip olmasını temenni etti.

Atalay ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’ne, yeni Meclis ve Cumhurbaşkanlığı binalarını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne hediye ettikleri için teşekkür etti.

– Rogers: “Eski Meclis binası kaynaşmayı sağlayan verimli bir ortamdı”

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, Cumhuriyet Meclisi’nde son günlerini geçirdiklerini belirterek, eski binanın kendisi için anlamlı ve verimli bir çalışma ortamı sunduğunu ifade etti.

Yeni Meclis binasına taşınılacak olmasına rağmen, eski binanın iktidar ve muhalefet arasında kaynaşma sağladığı bir atmosfer oluşturduğunu dile getiren Rogers, bu tarihi yapının gelecekte ulusal bir müze olarak kamuya hizmet edecek şekilde değerlendirilmesini temenni etti.

Rogers, yeni Meclis binasının da ülkeye hayırlı olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.

– Atun: “Eski Meclis binası yeterliydi, yeni bina devlete yakışır olacak”

Eski Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hakkı Atun ise Atatürk Meydanı’ndaki eski binanın yetersiz kalması nedeniyle mevcut Meclis binasına geçildiğini belirtti.

Zamanla ek odalar eklenmesine rağmen milletvekili odalarının verimli bir şekilde kullanılmadığını ifade eden Atun, mevcut binanın aslında yeterli olduğuna inandığını söyledi.

Yeni Meclis binasının devlete yakışır nitelikte olacağını belirten Atun, eski binanın ise bir müze olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam