Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı Bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı’nın 60 milyon 675 bin 600 TL’lik 2022 bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.

Bütçe üzerinde milletvekilleri söz alarak değerlendirmelerde bulundu.

HP Milletvekili Erek Çağatay da Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine söz aldı. Dış politika bakımından önemli bir dönemden geçildiğini söyleyen Çağatay, tüm paydaşlarla derhal bir diplomasi seferberliği ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

Dünyaya Kıbrıslı Türklerin adada var olma mücadelesini anlatmak gerektiğini söyleyen Çağatay, dış politikanın birçok unsuru olduğunu bunların kullanılması gerektiğini ifade etti.

Çağatay, yapılması gerekenin tüm gerçeği görerek tüm paydaşlarla gerçekçi, tutarlı, kabul edilebilir, hayata geçirilebilir bir politika ortaya koymak olduğunu anlattı.

Maraş konusunda Kıbrıs Rum liderliğinin asılsız iddialarını ortaya çıkarmanın, fetih zihniyetiyle hareket edilmediğinin gösterilmesi gerektiğini söyleyen Çağatay, akılcı ve açık politikalarla ilerlemek gerektiğini söyledi.

Doğu Akdeniz konusunda ise çatışmacı değil uzlaşmacı şekilde hareket etmek gerektiğini kaydeden Çağatay, “Rum tarafının suları ısındırma girişimleri ortaya çıktı. Çatışmacı değil caydırıcı önlemler alınmalı” dedi.

Mevcut tehlike ve fırsatların iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Çağatay, sadece gelişmeleri izleyen değil yön veren politikalar uygulanması gerektiğini söyledi.

CTP Milletvekili Fikri Toros, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarına değindi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1960’ta Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar tarafından kurulan ortak bir devlet olduğunu söyleyen Toros, öte yandan Cumhurbaşkanı Tatar’ın göreve başladığı günden bu yana Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bir Rum devleti olarak tanımladığını söyledi.

Toros “Kıbrıs Cumhuriyeti bir Rum devleti değildir” dedi.

Tatar’ın Kıbrıslı diye bir aidiyet olmadığını söylediğini, “Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar vardır” dediğini kaydeden Toros, bunun çok yanlış olduğunu aslında bir hakaret olduğunu söyledi, “Kıbrıslılık Kıbrıslıların aidiyetidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kapalı Maraş konusundaki açıklamalarına da değinen Toros, bölgenin BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda özel bir statüye sahip olduğunu kaydetti.

Toros, bölge açılacaksa bunun nasıl olacağının ilgili kararlarda belirtildiğine işaret ederek, bunların tavsiye niteliğinde olmadığını, bağlayıcılığı bulunduğunu kaydetti.

Bu konuda bir “algı operasyonu” yürütüldüğünü, bölgenin Vakıflara ait olduğunun söylendiğini dile getiren Toros bu iddiaların bir dava halinde AİHM’e götürülmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın, bu politikalarının Türkiye tarafından desteklendiğini “gururla” söylediğini ancak bazı Türkiye yetkililerinin iki devletli çözüme karşı açıklamaları olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıslı Türklerin 1960 Anayasası tahtındaki haklarının karasularında da geçerli olduğunu belirterek, enerji kaynaklarında hak sahibi olduğu söyleniyorsa, bunu güvence altına alacak BM zeminine dönmek gerektiğini söyledi.

Toros, Tatar’ın pozisyonunun gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Kıbrıs Türk toplumunun sınırlı da olsa uluslararası ilişkiler kurabildiğini kaydeden Toros, bunun nedeninin federal çözüme dair irade ortaya konması olduğunu söyledi.

Fikri Toros, Avrupa’dan mali yardımın artırılması ve Yeşil Hat Tüzüğü’nün genişletilmesi, Doğrudan Ticaret Tüzüğü için çalışmalar yapılırken, artık Avrupa Birliği nezdinde çözüm vizyonuna sahip bir durumda olmadıklarını belirten, bununla ilgili endişelerini dile getirdi. Kıbrıslı Türklerin yok oluşuyla ilgili endişe belirten Toros, gerçek demokrasinin adanın yeniden birleşmesiyle mümkün olduğunu söyledi. “Bizi göç etmeye zorluyorlar” diyen Fikri Toros, Kıbrıs’ta ve Doğu Akdeniz’de istikrar, huzur için barışın tesis edilmesinin zaruri olduğunu söyledi.

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da, konuşmacıların Kıbrıs müzakerelerinden bahsettiğine değinerek, federasyon üzerinde yıllarca görüşmeler yapıldığını anlattı.

77-79’dan 2017’ye müzakere masasında Kıbrıs Türk tarafının samimi olduğunu ve masadan kaçmadığını vurgulayan Hasipoğlu, “Federasyonu neden artık görüşelim?” diyerek, Güney Kıbrıs’ın samimi olmadığını belirtti. Federasyon için trenin kaçtığını dile getiren Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’ın egemenliği Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istemediğini belirtti.

Müzakerelerin başlaması için egemen eşitliği talep etmenin önemine dikkat çeken Hasipoğlu, Maraş açılımı hem UBP’nin hem Tatar’ın KKTC’ye verdiği büyük bir hizmet olduğunu kaydetti. Hasipoğlu, “Artık bu toprakların verilmesi söz konusu değil, Maraş vatan toprağıdır” dedi.

“BM Güvenlik Konseyi kararları alındığı zaman federasyon müzakereleri vardı, artık yok” diyen Hasipoğlu, vakıfların hakkını aramasının doğal olduğunu ifade etti.

Türk tarafının bu kadar zaman ne kazandığını soran Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa’nın verdiği sözlerin hangisini tuttuğu sorusunu sordu.

Ayrılıkçı politika eleştirilerini de doğru bulmadığını dile getiren Hasipoğlu, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden, Türk askerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

“Maraş KKTC toprağıdır ve yasalar doğrultusunda açılmaya devam edecektir” diyen Hasipoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nın siyasi duruşu yanında kurduğu önemli komitelere dikkat çekti. Hasipoğlu, uluslararası camianın, Kıbrıs Türk halkının yeni dış politika anlayışı ve egemen eşitlik talebini anlaması gerektiğini kaydetti.

HP Milletvekili Jale Refik Rogers, uluslararası aşı sertifikası konusuna değinerek, bu konuda Cumhurbaşkanlığı’nın somut bir şey ortaya koyamadığını belirtti.

Belirsizliğin devam ettiğini dile getiren Rogers, mağduriyetler yaşandığını söyledi. Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği olmayanların bu sertifikayı alamadığını ve dünyada aşısız muamelesi gördüğünü anlatan Rogers, Cumhurbaşkanı Tatar’ın bağımsız devletten söz ederken, bunun altının boş olduğunu savundu. Tatar’ın Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmakta geri kaldığını ileri süren Rogers, “Üzülerek görüyoruz ki vatan millet sakarya derken bunun altı boş kalıyor” dedi.

Rogers, Cumhurbaşkanı Tatar’ı Kıbrıslı Türklerin sesi olmaya davet etti.

UBP Milletvekili Zorlu Töre, KKTC’nin Kıbrıs Türk halkının devleti olduğunu vurgulayarak, Birleşik Kıbrıs’ı savunmanın, Kıbrıslı diye bir tanımdan bahsetmenin doğru olmadığı görüşünü ifade etti.

Milliyeti birleştirme ve yok etme tavrının doğru olmadığını dile getiren Töre, “Kıbrıslılık diye bir millet yoktur” dedi.

Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözlerine dikkat çeken Zorlu Töre, Türklüğün sonradan uydurulmuş bir şey gibi söylendiğini kaydederek, bunu eleştirdi.  “Kıbrıs meselesi bizden kaynaklanmış değildir” diyen Töre, Rumların, Helenizm’i hakim kılmak veya Enosis’i gerçekleştirmek için ortaklık devletini Kıbrıslı Türklerden çaldığını söyledi.

KKTC’nin kurulmasıyla Kıbrıs’ta egemen eşitliğin sağlandığını ifade eden Töre, Cumhurbaşkanı Tatar’ın seçilmesiyle bunların dillendirilmesinin önemini vurguladı.

“Rumlar, Annan Planı’na evet deseydi, ‘Mavi Vatan’ söylemi havada kalacaktı” diyen Töre, Cumhurbaşkanı Tatar’ın politikasına destek belirtti.

Zorlu Töre, Annan Planı ve Crans Montana’da Rum tarafının tavrıyla Kıbrıs Türk halkının felaketin felaketini yaşamadığını kaydetti. 70-80 bin kişinin yeniden göç etmesini istemediklerini Zorlu Töre, “Yine mi aynı hataları yapalım?” ifadelerini kullandı. Federasyon politikalarının yanlış politikalar olduğunu ifade eden Zorlu Töre, “Milli devleti kurmaktan daha güzel ne olabilir” sorusunu sordu.

KKTC’nin Kıbrıs Türk halkının en büyük eseri olduğunu vurgulayan Töre, Atatürk’ün sadece “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözünün örnek alınmasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın belki Anavatan Türkiye’ye çok fazla gittiğini dile getiren Töre, bunun yaratılan boşluktan kaynaklandığını söyledi. Töre, Mustafa Akıncı ve Mehmet Ali Talat’ın söylemlerine işaret etti.

Töre, Kıbrıs Türk halkının 23 Ocak’ta gerekli dersi vereceğine inandığını da belirtti.

TDP Milletvekili Zeki Çeler de, “Anayasa’yı en fazla koruyan solcular olmuştur” diyerek, makamlara geldiklerinde devletin tüm sorumluluklarını, toplumun tüm kesimlerine ayrıştırmadan uygulayanın solcular olduğunu belirtti.

İnsanların, “Rumcu” ilan edilmesini eleştiren Çeler, bugünkü derdin, geçim derdi olduğunu belirtti. Çeler, “Tok açın halinden anlamaz” dedi. ,

Zeki Çeler, Kayıp Şahıslar Komitesi’nde çalışan insanların ciddi sıkıntıları olduğunu belirterek, bu konuda Cumhurbaşkanlığı’na çağrı yaptı. Cumhurbaşkanı’nın yüzünü kendi toplumuna dönmesini isteyen Çeler, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik açıdan nasıl gelişebileceğinin anlatılmasını istedi.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de, “hakikatlerden söz edelim” diyerek, ülkede, Covid-19, yoksulluk, işsizliğin kol gezdiğini kaydetti.

Ülkenin çok ciddi bir darboğazın içinde olduğunu dile getiren İncirli, aşılı kişilerin uluslararası geçerliliği olan aşı sertifikası alamadığından Cumhurbaşkanı’nın haberi olup olmadığını sordu.

İnsanların uluslararası aşı sertifikası alamadığı için fazladan aşı olmak zorunda kaldığını ifade eden İncirli, “Sayın Tatar yastığa başına koyduğu zaman uyuyabiliyor mu?” diye sordu.

Ülkenin maceraya ihtiyacı olmadığını kaydeden İncirli, pandemide çok acil sorunların giderilmesine ihtiyaç olduğunu ancak bir şey yapılmadığını söyledi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı bütçesi oya sunuldu ve oy çokluğuyla kabul edildi.

Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra Başbakan Yardımcılığı, Turizm ve Çevre Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlandı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İspanya ve Portekiz elektrik kesintisinin nedenini arıyor

Published

on

By

İspanya ve Portekiz’de yaşanan elektrik kesintisi sonucu milyonlarca insanın temel ihtiyaçlara erişim sağlayamaması, durumun neden kaynaklandığı yönünde soruları gündeme taşırken, kesintinin yenilenebilir enerjinin aşırı kullanımı, ani yük artışı, siber saldırı veya sistem yönetim sıkıntısı kaynaklı olabileceği görüşleri öne çıkıyor.

İspanya ve Portekiz’de dün öğle saatlerinde başlayan ve İber Yarımadası genelinde yaşayan 60 milyon kişinin hayatını bugün sabah saatlerine kadar durma noktasına getiren büyük çaplı bir elektrik kesintisi yaşandı.

Kesintinin yayılmasın ardından İspanya ve Portekiz’de hayat akışında ciddi aksaklıklar baş gösterdi. İşletmeler faaliyetini durdururken, binalarda asansörler çalışmadı. Tren ve metro hatlarına ilave olarak trafik ışık sistemlerinin de durmasıyla ulaşımda sıkıntılar oluştu, hava limanlarında seferler iptal edildi.

İspanya ve Portekiz’i geniş ölçüde etkileyen ve Fransa’nın belirli bölgelerinde sorunlar ortaya çıkaran kesinti nedeniyle milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılamaktan mahrum kaldı ve büyük kentler karanlığa gömüldü.

Avrupa’da en son 2003 yılında İtalya’da 12 saat süren ve 56 milyon insanı etkileyen geniş bir kesinti yaşanmıştı. Bu kesinti İsviçre’den İtalya’ya elektrik sağlayan yüksek gerilim hattına bir ağacın düşmesinden kaynaklanmıştı.

Öte yandan, her iki ülkedeki yetkililer de elektrik sistemindeki sıkıntının sebebi konusunda bir varsayımda bulunmamayı tercih ediyor.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkenin öğle saatlerinde 5 saniye içinde 15 gigavat elektrik üretiminin aniden kaybolduğunu, bunun da ulusal talebin yüzde 60’ına denk geldiğini söyledi.

Kesintinin uzun sürebileceği konusunda uyarıda bulunan Sanchez, böyle bir durumun daha önce hiç yaşanmadığına dikkati çekti.

Sanchez, uzmanların henüz kesintinin nedenini belirleyemediklerini, olası her nedenin araştırıldığını ifade etti.

– Siber saldırı belirtisi yok

Portekiz Başbakanı Luis Montenegro da elektrik kesintisinin arkasında bir siber saldırı olduğuna dair hiçbir işaret olmadığını açıkladı.

Elektrik kesintisinin nedeninin henüz bilinmediğini aktaran Montenegro, durumun Portekiz’den kaynaklanmadığına dikkati çekti. Portekiz’de kesintilerin giderilmesi dün gece saatlerini buldu.

Avrupa’da 36 ülkeden 40 elektrik iletim sistemi operatörünü temsil eden Brüksel merkezli dernek Avrupa Elektrik İletim Sistemi Operatörleri Ağı (ENTSO-E), İspanya ve Portekiz’in güç sistemlerindeki olaya ilişkin, “En büyük öncelik güç sisteminin restorasyonudur.” ifadesini kullandı.

Şebeke entegrasyonunu ve enerji arz güvenliğini artırmak, elektrik üretim, iletim ve dağıtım verimliliğini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren ENTSO-E, “Olay, İspanya ve Portekiz’in elektrik sisteminde kesintiye neden oldu. Fransa’nın İspanya sınırına yakın bazı bölgeleri de durumdan çok sınırlı bir süre için etkilendi.” değerlendirmesinde bulundu.

ENTSO-E, elektrik sisteminin voltajını geri yüklemek için belirlenmiş prosedürler ve protokollerin etkinleştirildiğine dikkati çekerek, İspanya ve Portekiz iletim sistemi operatörlerinin yeniden kurma süreci hakkında sürekli bilgi sağladığını bildirdi.

– Kesinti hakkında

Dün öğle saatlerinde İspanya elektrik şebekesinde yaşanan dalgalanma sonucunda ülkenin Fransa ile olan elektrik bağlantısı tamamen koptu, İber Yarımadası ile Avrupa kıta şebekesi arasında bağlantı kesildi. Avrupa sisteminden desteği kaybeden İspanya elektrik sistemi ile Portekiz elektrik sistemi hızla çöktü.

Öte yandan, İspanya ve Portekiz’in elektriklerin kesilmesine ve milyonlarca insanın temel modern ihtiyaçlara erişimin kopmasına tam olarak neyin sebep olduğunu belirlemek için çalışmalar devam ediyor.

Şebeke operatörlerinin elektrik sistemini tekrar çalışır hale getirmek için teknik olarak çok karmaşık bir süreci takip etmeleri gerekiyor.

AB Komisyonu, enerji arz güvenliğini artırmak için uzun zamandır, İspanya ve Portekiz gibi üye ülkelerin Avrupa ile elektrik bağlantısının kuvvetlendirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

– Siber saldırı ihtimali

Söz konusu kesintisinin başlangıçta bir siber saldırıdan kaynaklandığı yönünde endişeler olmuştu. İspanya, özellikle Gazze’de yaşananlar konusunda Avrupa’da en duyarlı ülkeler arasında yer alıyor. İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına İspanya devamlı tepki gösteriyor. İspanya, Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da ciddi destek veriyor. Belirgin siyasi duruşun İspanya’yı siber saldırılar için önemli bir hedef haline getirdi görüşü yer alıyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki yüksek payının da kesintide bir etkisi olabileceği iddiaları bulunuyor.

AA muhabirinin elektrik veri platformu ElectricityMaps’dan derlediği bilgilere göre, İspanya kesintinin hemen öncesinde elektriğinin yüzde 60,2’sini güneşten, yüzde 10,6’sını rüzgardan, yüzde 10,1’ini hidroelektrik santrallerinden sağladı. Ülkede bulunan nükleer rektörler elektrik üretiminin yüzde 9,7’sini, doğal gaz santralleri de yüzde 6,8’ini gerçekleştirdi. Geriye kalan elektrik üretimi ise diğer kaynaklardan karşılandı.

Böylece, İspanya kesinti öncesinde elektriğinin yüzde 80’inden fazlasını yenilenebilir kaynaklardan üretti. Söz konusu yüksek yenilenebilir kaynak kullanımının bu dalgalanmada etkisi olduğu yönünde görüşler yer alıyor.

Uzmanlar geçmişte, rüzgar ve güneş enerjisinin hızla yaygınlaşmasının özellikle eski şebekelerde büyük baskı yaptığına işaret ediyordu.

– Atmosferik olaylar

Bazı uzmanlar kesintinin bölgede yaşanana atmosferik titreşimlerden kaynaklanmış olabileceği görüşünü taşıyor. Atmosferik titreşimlerin elektrik hatlarını olumsuz etkileyen ve sistemler arasında senkronizasyon arızalarına neden olduğu yönünde iddialar yer alıyor.

İspanya şebekesinde yaşanan sistemsel bir sorunun veya bir üretim tesisindeki aksaklığın tüm sistem üzerinde zincirleme etkiye neden olmuş olması da olasılıklar arasında sıralanıyor.

AB Komisyonu daha önce, elektrik şebekesinin tam entegre olabilmesi ve etkin faaliyet gösterebilmesi için eylem planını hazırlamıştı.

AB elektrik şebekesinin daha verimli çalışması, elektrik ağının tamamen entegre olması ve altyapı modernizasyonu için şebekeye yatırımlar gerektiğine dikkat çekilen planda, AB ülkelerindeki elektrik şebekesinin sınır ötesi iletim kapasitesinin 2030’a kadar iki kat artırılması için 584 milyar avroluk yatırım gerekeceği belirtilmişti.

Yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisinin sebebinin belirlenmesi ile birlikte Avrupa’nın şebeke alanında atması gereken adımlar daha belirgin hale gelecek.

– “Bundan alınacak derslere bakacağız”

AB Komisyonunun Baş Sözcüsü Paula Pinho, Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında, “Yaşanan kesinti eşi benzeri görülmemiş bir büyüklükteydi. Dolayısıyla, bundan alınacak derslere bakacağız.” dedi.

Avrupa sistem operatörlerinin, İspanya ve Portekiz ulusal sistem operatörleri ile yakın çalıştıklarına işaret eden Pinho, kesintinin nedenleri ve ne kadar hazırlıklı olunduğu konusunda çok yakından gözlemlediklerini anlattı.

Pinho, olayla ilgili doğru ve uygun bir değerlendirme yaparak sonuçlar çıkarılmasının zaman alacağını ancak gerekli bütün adımları atacaklarını vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Rusya duyurdu: Ukrayna’da üç günlük ateşkes

Published

on

By

Rusya, 2’nci Dünya Savaşı’ndaki zaferin 80’inci yıl dönümünde Ukrayna’da geçici ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Ateşkes, 8-11 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak.

Kremlin’den yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararıyla, zaferin 80’inci yıl dönümü gerekçesiyle, insani nedenlerle, Rus tarafının 7 Mayıs’ı 8 Mayıs’a bağlayan gece yarısından 10 Mayıs’ı 11 Mayıs’a bağlayan gece yarısına kadar ateşkes ilan ettiği bildirildi…
Açıklamada, bu süre içerisinde bütün askeri eylemlerin durdurulacağı belirtildi.

Rusya’nın, Ukrayna tarafının da bu örneği izlemesi gerektiğini düşündüğü kaydedilen açıklamada, Kiev yönetiminin ateşkesi ihlal etmesi halinde Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin uygun ve etkili şekilde cevap vereceği vurgulandı.

Açıklamada, “Rus tarafı, Ukrayna krizinin temel nedenlerini ortadan kaldırmayı ve uluslararası ortaklarla yapıcı etkileşimi hedefleyen ön koşulsuz barış görüşmelerine hazır olduğunu bir kez daha dile getiriyor” ifadelerine yer verildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Rusya’nın 2. Dünya Savaşı Zaferi’nin 80. yıl dönümünde geçici ateşkes ilan etmesinin manipülasyon girişimi olduğunu söyledi.

Zelenskiy, Telegram hesabından paylaştığı görüntülü mesajda Rus ordusunun Ukrayna’daki enerji tesislerine saldırı düzenlediğini belirterek, “Biz, Ukrayna’da bu savaşın tek bir saniyesini bile istemiyoruz ve her zaman barışı tesis etmeye ve güvenliği garanti altına almaya yardımcı olabilecek tüm ortaklarımızla mümkün olan en kısa sürede çalışmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, “Şimdi bir manipülasyon girişimi daha var. Nedense herkes 8 Mayıs’ı beklemeli ve ancak o zaman ateşkes sağlanmalı ki Putin’in geçit töreni sırasında ateşkes olsun. Biz, geçit törenlerine değil insanların hayatlarına değer veriyoruz. İşte bu yüzden dünyanın 8 Mayıs’ı beklemesine gerek olmadığına inandığını düşünüyoruz” dedi.

Devamını Oku

Dünya

İspanya’da elektrik kesintisi yaklaşık 15 saat sonra sona erdi

Published

on

By

İspanya’da dün öğle saatlerinde başlayan 15 saatlik ani elektrik kesintisinin ardından hayat normale dönmeye başladı.

Ülkede dün öğlen saat 12.33’de başlayan ve tüm İber Yarımadası’nı enerjisiz bırakan elektrik kesintisi yaklaşık 15 saat sonra sona erdi.

Elektrik dağıtım şebekesi Red Electrica Espanola, sabah saat 07.00 itibarıyla ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 99,95’inin karşılandığını, üretimin 25 bin 794 megavat olduğunu duyurdu. Yapılan açıklamada, trafo merkezlerinin tamamının faaliyete geçtiği, bakım işlemlerinin sürdüğü aktarıldı.

İspanya haber ajansı EFE’nin haberinde, elektrik kesintisinden etkilenen 126 trenin 123’ünden yolcuların tahliyelerinin tamamlandığı bilgisi verildi.

Madrid Metrosu da çeşitli hatlarda yeniden hizmet vermeye başladı.

İspanya Ulaştırma Bakanı Oscar Puente, aksamalar ve başlayacak ticari tren seferleri hakkında bilgi vererek, bazı bağlantılar harici yüksek hızlı trenin de çalışacağını duyurdu.

Banliyö seferlerinin yüzde 50’lik kapasiteyle başladığı başkent Madrid’de, yerel yönetim yetkilileri tüm toplu taşıma araçlarının gün içerisinde ücretsiz olacağını açıkladı.

Ülke genelinde dün iptal edilen tren seferleri de sabah saatlerinden itibaren kademeli olarak tekrar başlatıldı.

Ulaştırma Bakanı Oscar Puente, vatandaşlardan temkinli olmalarını isteyerek, sinyalizasyonla bağlantılı teknik sorunlar nedeniyle bazı yerlerde tren seferlerinin halen başlamadığını duyurdu.

Puente, X hesabından Madrid-Barselona, Madrid-Valensiya/Murcia/Alicante, Madrid-Granada, Madrid-Bask, Madrid-Malaga gibi temel hatların normal bir şekilde çalıştığını paylaştı.

Bugün eğitim öğretime ara verildi
Nükleer Güvenlik Konseyi (CSN) de elektrik kesintisinden dolayı reaktörleri otomatik olarak devre dışı bırakan “Acil Durum Planının” sonlandırıldığını, güvenli koşullar altında reaktörlerin tekrar çalışır duruma geldiğini bildirdi.

Ülkede, günün ilk ışıklarıyla birlikte, kesintiden dolayı dün çöken ulaştırma ve telekomünikasyon hizmetleri de normalleşmeye başladı.

Elektrik kesintisinin neden olduğu kaostan dolayı ülkenin büyük bölümünde bugün eğitim öğretime ara verildi.

İçişleri Bakanı Fernando Grande Marlaska’nın, olağanüstü hal ilan edilen Endülüs, Extremadura, Murcia, La Rioja, Madrid, Galiçya, Kastilya-La Mancha ve Valensiya özerk bölgelerinde eğitim verilmese de okulların öğrencilere açık olması için talimat verdiği belirtildi.

Bu arada, azınlık koalisyon hükümeti ise bu sorunun bir kez daha yaşanmaması için Kral 6. Felipe başkanlığında Milli Güvenlik Kurulu’nu olağanüstü toplayacak.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, “Asla böyle bir şey yaşanmamıştı.” dediği genel elektrik kesintisi sorununun nedeninin araştırılmaya devam edildiğini, tüm olasılıkların incelendiğini kaydetmişti.

Portekiz’de elektrik hizmeti tamamen normale döndü
İspanya’daki kesintiden etkilenen Portekiz’de ise elektrik hizmetinin tamamen normale döndüğü ve tüm trafo merkezlerinin tekrar faaliyete geçtiği açıklandı.

Dün, İspanya ve Portekiz’i geniş çaplı etkileyen elektrik kesintileri baş göstermiş ve hayatı durma noktasına getirmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam