Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

DAÜ İletişim Fakültesi BAİM 6. Uluslararası İletişim ve Medya Çalışmaları Konferansı Gerçekleştirdi

Published

on

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi Barış İçin Araştırma ve İletişim Merkezi (BAİM), 6. İletişim ve Medya Çalışmaları Konferansı gerçekleştirildi.

Teması “Barış, Kesişimsellik ve Belirsizlikler” olan çevrim içi konferans; İngilizce ve Türkçe olmak üzere iki dilde yapıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, konferansta; Barış ve Çatışma, Barış Gazeteciliği, Barışı Görselleştirmek / Sanat Aracılığıyla Barış, Toplumsal Cinsiyet ve Kesişimsellik, Eşitlik, Farklılaşma ve Katılım, Çevre Krizi Küresel Isınma (Isıtma) ve İklim Değişimi İçin Barış, Irk ve Etnik Çalışmalar ve Barış, Halkla İlişkiler ve Barış İnşası, Sosyal Adalet ve Dijital Uçurum, İnsan Hareketlilikleri, Göç ve Yerinden Edilme, Eğitimde Barış-Barış İçin Eğitim olmak üzere toplam 11 temel alanda sunumlar yapıldı.

Konferansa, DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın ile İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Senih Çavuşoğlu’nun yanı sıra; akademisyenler, bilim insanları, genç araştırmacılar, aktivistler, insan hakları savunucuları ve film yönetmenleri katıldı.

Açılış konuşmaları ile başlayan konferansta, DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Senih Çavuşoğlu ve BAİM Başkanı Prof. Dr. Hanife Aliefendioğlu birer konuşma gerçekleştirdi.

Konferansta ilk konuşmayı BAİM’in kurucusu ve ilk BAİM konferansı organizatörleri arasında yer alan, eski DAÜ İletişim Fakültesi Dekanı ve Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş yaptı.

“Barış Gazeteciliğinde Feminist Epistemolojinin Yokluğu” başlıklı konuşmasında Alankuş, barış gazeteciliğine “toplumsal cinsiyet perspektifi” enjekte etmenin ötesine geçen disiplinler arası bir yaklaşımla, ikili zıtlıkların ötesine geçen yeni bir barış gazeteciliği perspektifi ve etiği önerdi.

Prof. Dr. Alankuş, hak odaklı gazetecilik ile barış gazeteciliği arasındaki sınırları ortadan kaldıran, barışın olumlu anlamı etrafında şekillenen bir barış gazeteciliğin gereğine işaret etti.

Konferansta daha sonra Northumbria Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sierra Leone Bilgiye Erişim Hakkı Komisyonu Başkanı Dr. İbrahim Seaga Shaw, “İnsan Hakları Gazeteciliğinin Toplumsal Değişim ve Kalkınmaya Katkısı” başlıklı bir konuşma yaptı.

Shaw, barış gazeteciliği ve hak odaklı gazetecilik için gazetecilerin aktivist bir haber yapım sürecini benimsemeleri ve temel gazetecilik kavramlarının sorgulanmaları gerektiğini belirtti.

FARKLI ÜLKELERDEN 50’YE YAKIN SUNUM YAPILDI

BAİM 6. Uluslararası İletişim ve Medya Çalışmaları Konferansı’nda; Kıbrıs, Türkiye, Belçika, Pakistan, Almanya, İngiltere, Hindistan, Burkina Faso ve Kanada gibi birçok ülkeden 50’ye yakın sunum yapıldı.

Konferansta sunuşların yanında film gösterimi ve kitap tanıtımı etkinlikleri de yer aldı.

Gazimağusa ve DAÜ’yü tanıtan iki kısa filme ek olarak konferansın son oturumunda Kalli Paakspuu’nun “Bir Ulusun Anlatısı Olarak Estonya Şarkısının Köprü Metni” adlı film gösterimi yapıldı.

Çek Cumhuriyeti Charles Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Nico Carpentier “Hafıza Üzerine Mücadele: Kıbrıs’ın Şiddet Dolu Geçmişinin Anıtsallaştırılması” başlıklı son kitabının tanıtımını yaptı. Konferansta, haber değeri, barış eğitimi, hakikat sonrası, göç ve göçmenlik, LGBTİ+ kimliklerin medyada temsili, toplumsal bellek ve gazetecilik, nefret söylemi, dijital aktivizm, barış için sokak sanatı gibi barış yapımı, barış gazeteciliği ve barış aktivizmi konuları tartışıldı. Aynı zamanda COVID-19 dönemi istisna hali, toplumsal cinsiyet ve barış yapımının kesişimselliği, etnik kimliklerin medyada temsili veya etnik kimliklere ait yayın organları konusunda çeşitli sunuşlar gerçekleştirildi.
Barış gazeteciliğinin Hindistan, Pakistan, Nijerya, Kıbrıs ve Filistin gibi çeşitli ülkelerdeki uygulamalarının konuşulduğu konferansta yapılan sunuşlar arasında çeşitli çatışma bölgelerinde barış sürecine ilişkin sunuşlar da yer aldı.

Bunlar arasında Kıbrıs, Kaşmir ve Filistin örnekleri gösterildi.

BAİM tarafından yapılan açıklamada ise, benzer etkinliklerle Kıbrıs gibi bölünmüş bir adada medya ve barış gazeteciliği alanlarında çok toplumlu ve çok disiplinli iş birliğinin yollarının arandığı bildirildi.

BAİM, barış çalışmaları, barış ve insan hakları gazeteciliği, çatışmaların çözümü gibi konularda araştırmalar yürütüp etkinlikler düzenlerken, iletişim eğitiminde, bölgede ve dünyada barışa katkıda bulunabilecek bir dizi etkinlik hedeflediğini aktardı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam