Dünya
Diş Hekimliği Haftası etkinliklerle kutlanıyor
Published
4 yıl önceon
By
admin
22 Kasım “Diş Hekimliği Günü” çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Diş Hekimleri ve Ağız Diş Sağlığı Haftası nedeniyle 22-28 Kasım tarihleri arasında yapılacak etkinlikler ve diş hekimliği konusunda ülkedeki durumla ilgili bilgi vermek amacıyla bugün Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği binasında basın toplantısı düzenlendi.
Basın toplantısında Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kaan Asvaroğlu, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Dr. Yonca Morris ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut birer konuşma yaptı.
Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kaan Asvaroğlu konuşmasında, artan diş hekimliği fakültelerinin yaratacağı sorunlara değindiklerini ve değindikleri her problemin gerçeğe dönüştüğünü üzülerek görmeye başladıklarını vurguladı.
Geçen yıl bahsedilen sorunlara yenilerinin eklendiğini üzülerek gördüklerini dile getiren Asvaroğlu, “Doğru üretilmiş uzun soluklu sağlık politikaları ve sağlam yasal ilkeler üzerine inşa edilmiş meslek kuralları ve bunların aksamayan denetiminin olmadığını söylemiştik. Hala yok, değişen hükümetler, değişen bakanlar ve yaklaşan seçimler var. Sağlık politikaları ve istikrar maalesef yok. Engelli vatandaşlarımızın ağız sağlığı ile ilgili hizmetlere ulaşmalarındaki imkansızlıklardan bahsetmiş, bu konuda destek vermek için çağrıda bulunmuştuk. Bu konuda da bir gelişme yok.” ifadelerini kullandı.
Asvaroğlu, “Değindiğimiz her problemin gerçeğe dönüştüğünü üzülerek görmeye başladık. Plansız olarak artan diş hekimi sayısının en net belirteci, odamıza kaydolan yeni diş hekimi sayısındaki dramatik artıştır. Hekim sayısındaki artış bir yana, hangi fakülte geçtiğimiz 2 yıl içerisinde sağlıklı klinik pratik eğitim verebilmiştir? Bu noktada hasta görmeden mezun olmak durumunda kalan meslektaşlarımızın sayısı da maalesef az değildir. Bunun doğuracağı sonuçları sanırım anlatmaya gerek yoktur.” dedi.
Kaan Asvaroğlu, Diş Hekimliği Fakültelerine girişte merkezi sınavın getirilmesi, eğitimin denetlenmesi ve standardize edilmesi, hekim sayısıyla ilgili uzun vadeli planların oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Asvaroğlu, bugün merkezi bir sınav ve eğitim seviyelerinde bir standart mevcut değilken, doktora seviyesindeki eğitimi adeta pazarda sebze satar gibi pazarlayan üniversite politikalarının türediğini söyledi. “Temel seviyede eğitim yeterli şekilde verilemezken doktora seviyesinde eğitim merak ediyoruz nasıl bir standartta verilecektir.” diyen Asvaroğlu, diş hekimliği kontenjanlarının hemen sınırlanması gerekliliği üzerinde durdu.
KKTC vatandaşı Diş Hekimliği öğrencisi sayısının bilinmediğini ve buna ilişkin taleplerinin yanıtsız kaldığını dile getiren Asvaroğlu, şöyle devam etti:
“Tek bildiğimiz geometrik olarak artmakta olduğu.. Bu ülkede diş hekimliği eğitimi pazarlanıyor. Kimse bunun doğuracağı sonuçları göremiyor veya görmek istemiyor. Oysa görmek zor değil çünkü pek çok fakültede bu durumu tecrübe ettik. Tek fark bu sefer söz konusu olan sağlık.. ‘Yurtdışına gidip, ucuz diye tedavi yaptıran veya kayıtsız kaçak hekimlere tedavi yaptırmayın, sonrasında sorun yaşarsanız doktorunuza ulaşmada zorluk yaşayabilirsiniz’ diye hastalarımıza çağrıda bulunmuştuk. Pandemi nedeniyle ulaşım konusu zorlaşınca mağdur vatandaşlarımızın sayısı binleri buldu.. Sanırım sağlığın kıymetini geçmekte olduğumuz pandemi sürecinde daha iyi anladık. Bulaş riski açısından en yüksek risk grubunda olan diş hekimi meslektaşlarım bugüne kadar geldiğimiz noktada başarılı bir savaş vermişlerdir. Hepsini dikkatli ve özverili çalışmalarından dolayı tebrik ederim. Pandemi henüz sona ermemiştir. Yaklaşan kış mevsimi ve artmakta olan vaka sayısı bizleri tedirgin etse de, bizler mesleğimizi en iyi standartlarda yerine getirmek için çalışmaya dikkat ve titizlikle devam edeceğiz. Pandemi yanında tüm meslektaşlarımızı tedirgin eden bir diğer konu ise pandemiyi de fırsat bilerek kişisel koruyucu ekipmanlar başta olmak üzere, orantısız arttırılan malzeme fiyatları ve bir de üzerine eklenen dövizdeki artıştır. Bu artışların etkisini hastalara yansıdığında sağlık hizmetlerine ulaşmak daha da güç hale gelecektir. Oda olarak uzun süredir düzenlemeye çalıştığımız tedavi tarifemizin bir çıkmaz haline gelmesinin nedenlerinden biri de bu durumdur”
Birçok sorunları olduğunu ve var olanlara yenilerinin eklendiğini kaydeden Asvaroğlu, “Oda olarak bizim ise yetkilerimiz sınırlı, sorunları sıralayabiliyoruz çözüm için öneriler sunmaya çalışıyoruz ama geçtiğimiz bir yıllık süreçte gördük ki kronik sorunları çözmek kolay değil” dedi.
EĞİTİM ÇALIŞMALARI
Kaan Asvaroğlu, oda olarak meslektaşlarının kendilerini güncel tutabilmeleri ve gelişen teknolojilere entegre olabilmeleri için gerekli meslek içi eğitimi sağlamak ve gelişimlerini desteklemek için çeşitli eğitim ve webinar düzenlediklerini belirtti. Asvaroğlu, “Bu yıl da yapmaya devam edeceğiz, çünkü inanıyoruz ki bizim mevcut düzende sağlayabileceğimiz en büyük fayda bu yolla olacaktır.” şeklinde konuştu.
Ağız diş sağlığı haftasını da bu düşünceyle planladıklarını dile getiren Asvaroğlu, hem çocuklara, hem yetişkinlere ağız sağlığıyla ilgili bilinçlendirme çalışmaları, hem de meslektaşlarına kendilerini güncel tutabilmeleri için eğitim programları düzenleme kararı aldıklarını belirtti.
Diş Hekimliği Haftası kapsamındaki etkinliklerine basın toplantısıyla başladıklarını dile getiren Asvaroğlu, hafta boyunca katılacakları radyo ve televizyon programlarıyla, basında yer alacak kamu spotlarıyla ve okullarda öğrencilere izletilecek eğitim videolarıyla halkın ağız ve diş sağlığının önemi konusunda bilinçlendirme çalışmaları yürüttüklerini kaydetti.
Sağlık Bakanlığını ziyaret ederek toplum ağız diş sağlığı ve meslek sorunlarıyla ilgili görüş bildireceklerini dile getiren Asvaroğlu, pandemi nedeni ile her yıl düzenledikleri Lefkoşa Çocuk Yuvası ziyaretini bu yıl yapmayıp, sadece çocukların eksikleriyle ilgili katkı konusundaki desteklerini sağladıklarını kaydetti.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukların ağız ve diş sağlığına verdikleri önemi artırmak amacıyla “Colgate” sponsorluğunda ortaokullara yönelik “Colgate Afiş Yarışması” düzenleneceğini dile getiren Asvaroğlu, kendileri için en önemli etkinliğin eğitim olduğunu belirtti.
Asvaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Pandemi nedeniyle konferans salonlarında toplanamasak da meslektaşlarımız için online olarak çok değerli isimlerle yoğun bir eğitim programını hazırladık. Bilimsel programımızın açılışını bu akşam Uzm. Dr. Cem Yıldız’ın webinarı ile açıyoruz, takip eden günlerde, Uzm. Dr. Dt. Mehmet Dikmen, Doç. Dr.Onur şahin ve Prof. Dr. Ali Murat Kökat’ın birbirinden değerli sunum ve webinarları ile devam ediyoruz. Geçen yılki konuşmamdaki temennimin de gerçekleşmemesinden yola çıkarak bu yıl geleceğe yönelik bir beklenti oluşturmaktan kaçınıyorum çünkü üzülerek söylüyorum ki mesleğin geleceğini kestirmek zor değil ve gelecek pek parlak değil, yine de daha iyi günler ve daha sağlıklı toplum için çalışmaya devam edeceğimizin sözünü vererek, sizlere toplantımıza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür eder, Tüm meslektaşlarımın diş hekimleri gününü, halkımızın ağız diş sağlığı haftasını yürekten kutlarım.”
MORRİS
Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Dr. Yonca Morris, kamudaki diş hekimi istihdamının artırılması, protez ve benzeri işlemlerin kamuda yapılabilmesi gibi çözümlerin yanı sıra, dövize bağlı malzeme ve aletlerin temininde kolaylık veya indirim yapılması için çözümler üretilmesinin önemine vurgu yaptı.
22 Kasım Diş Hekimliği Günü ve Ağız Diş Sağlığı Haftası nedeniyle tüm diş hekimleri kutlayarak, çalışmalarında başarı ve kolaylıklar dileyen Morris, hekimlik ve diş hekimliğinin uzun, zor ve pahalı bir eğitim olduğunu belirtti.
Diş Hekimliği ve Tıp Fakültelerindeki artışla beraber çok sayıda mezun verildiğine işaret ederek, ülke gereksinimleri ve geleceğe yönelik bir planlama olmadan bu duruma devam ettirildiğini kaydetti.
Morris, şöyle devam etti:
“Yeterli hasta sayısı, çeşitliliği, yeterli pratik yapma imkânı olup olmadığı veya bu eğitimlerin standardı belirli değildir. Henüz kliniği olmayan üniversiteler Diş Hekimliği için öğrenci alımına başlamıştır. Bu konuda KKTC Sağlık Bakanlığı ve YÖDAK’ın meslek örgütlerle iş birliği içinde ülke nüfusu ve gereksinimleri göz önünde bulundurularak bir planlama içine girmesinin kaçınılmaz bir gereksinim olduğunu düşünmekteyiz. Hekimlik ve Diş Hekimliği eğitiminin kâr amacı gütmeyen kurumlar tarafından verilmesi mesleklerin geleceği açısından önemlidir.”
Morris, artan fakülte ve mezun sayısına, gittikçe derinleşen ekonomik kriz dolayısıyla artmış kamusal sağlık hizmeti talebine rağmen, kamu sağlık merkezlerinde Diş Hekimi istihdamıyla ilgili bir artış veya kadro artırımı planı olmadığına işaret etti.
Kullanılan malzemelerin çoğunlukla dövize endeksli olmasından dolayı pahalı olan diş tedavisinin dar gelirli vatandaşlar için ulaşılması her gün biraz daha da zor hale geldiğini dile getiren Morris, bu konunun çözümü için kamudaki diş hekimi istihdamının artırılması, protez vb. işlemlerin kamuda yapılabilmesi ve dövize bağlı malzeme ve aletlerin temininde kolaylık veya indirim yapılması için çözümler üretilmesi gerektiğini belirtti.
Diş hekimliği uygulamalarının, özellikle pandemi döneminde enfeksiyon açısından, aynen hekimlik gibi yüksek riskli olduğuna dikkat çeken Morris, Covid ve covid dışı aşıların düzenli yapılması ve tarama testlerinin periyodik tekrarının gerekli olduğunu kaydetti.
Koruyucu malzemelerin temini için de kolay erişim, fiyat istikrarı önlemlerinin hükümet tarafından alınması gerektiğine vurgu yapan Morris sözlerini şöyle tamamladı:
“Önemli bir diğer konu ise koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında Diş hekimliği taraması, erken tanı ve tedavi programlaması, çocuk diş taramaları yapılması ilerde gerekecek daha zor girişimleri önleyecek ve halk sağlığı açısından kazanım sağlayacaktır. Diş hekimliği Haftası nedeniyle tüm Diş hekimi arkadaşlarımı kutlar, daha iyi, daha güvenli koşullarda çalışma imkanlarına kavuşmalarını dilerim.”
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut da konuşmasında, ülkede koruyucu sağlık hizmetleri ve kronik hastalıklar açısından toplum bazlı taramaların başlatılması ve geliştirilmesi için Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililere işbirliği çağrısında bulundu.
Gürkut, tüm dünyada olduğu gibi ülkede devam eden Covid-19 pandemisinin toplum sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra ekonomik ve sosyal alandaki etkilerinin de artarak devam ettiğini dile getirdi. Gürkut, “Öyle ki sağlık alanında alınması gereken önlemlerin yanı sıra ciddi sosyoekonomik girişimler ve planlı çalışmalar yapılmadığı takdirde bu olumsuzluklar pandemi sona erdikten sonra bile etkilerini sürdürme potansiyelindedir” dedi.
Ekonomik verilerin gayri safi milli hasılada ciddi daralma olduğunu, ekonominin yüzde 16.2 oranında küçüldüğünü ve bu daralmanın tüm Avrupa Birliği üye ve aday ülkeleri arasında en yüksek oranda olduğunu gösterildiğini dile getiren Gürkut, ülkedeki fiyat artışları son bir yılda yüzde 20’nin üzerinde seyrederken, Euro Bölgesi ülkelerinde bu artışın yüzde 3 oranında kaldığını kaydetti.
Hızla artan fiyatların, daralan ekonomiyle aynı zamanda istihdamı da olumsuz etkilediğini, işsizlik oranının yüzde 10 seviyesine vardığını dile getiren Gürkut, Covid 19 pandemisi sonrası ortaya çıkan ekonomik krizin kadınlar ve gençler için daha önemli gerilemelere neden olduğunu söyledi.
Gürkut, “Öyle ki gençler arasında yüzde 29 olarak ölçülen işsizlik, genç kadınlarda yüzde 34 seviyesine ulaştı. Bu koşullarda Kıbrıslı Türk toplumunda kişi başına düşen milli geliri 2019 yılında 12 bin 649 USD iken, 2020 yılında 10 bin 55 USD’a gerilemiştir” dedi.
Ülkenin ve toplumun yoksullaşmasının beraberinde sosyokültürel ve sağlık alanında sorunları da getireceğini kaydeden Gürkut, bugüne kadar toplam 96 can kaybı, 23 binden fazla COVID-19 vakası yaşanan ülkede kışın gelmesiyle yeni bir dalganın yaşanmasının da beklendiğini dile getirdi. Gürkut, “Buna rağmen yaşanmakta olan ciddi denetim zafiyetinin de etkisiyle toplumun korunma tedbirlerine uyumu sağlanamamaktadır. Diğer yandan pandemi mücadelesinde elimizdeki en önemli güç olan aşılar konusunda da bugüne kadar Sağlık Bakanlığı ve hükümetler tarafından toplumun tereddütlerini giderecek yeterli açıklama ve girişimler yapılmamıştır.” dedi.
Pandemi sürmekteyken ve yeni bir dalga yaşanması olasılığıyla yüz yüzeyken sağlık sisteminde ve kamu hastanelerindeki sorunların arttığına dikkat çeken Gürkut, kamu hastanelerinde çalışan hekimlerinin yarısına yakınının iş güvencesiz çalıştırıldığını, diğerlerinin ise farklı yasal statülerde bulunduklarından çalışma barışının sağlanmasının da gün geçtikçe zorlaştığını söyledi.
Gürkut, yoksullaşan toplumun kamu hastanelerine talebinin her geçen gün artmasına karşın, hastanelerde alt yapı, sağlık çalışanı, tıbbi cihaz ve malzeme, ilaç ve kit eksikliklerinin bir türlü giderilememekte olduğuna dikkat çekti. Gürkut, “Birkaç gün önceki yağmurda ameliyathanelerde hastalarımızın ameliyatları sürmekteyken yağmur sularının ameliyathane tavanlarından akması gelinen durumun vahametini gözler önüne sermiştir.” dedi.
Özlem Gürkut, Lefkoşa’ya yapılacağı duyurulan 500 yataklı yeni hastanenin bir şehir hastanesi mi, yoksa devlet hastanesi mi olacağının açıklanmadığını dile getiren Gürkut, Acil Durum Hastanesi yapımında yaşanan sorunlar giderilememişken yeni hastanenin ülkenin kurum ve kuruluşlarının katılımı ve sorumluluğunda ve yasal mevzuatına uygun olarak yapılması gerektiğini vurguladı.
Ülkenin her köşesinde sorunlar varken hükümetin istisnai vatandaşlıklara devam etmekte olduğunu ve hastanesi olmayan ülkeye külliye yapılmasının planlandığını söyleyen Gürkut, “Pandemi nedeniyle işini-aşını kaybeden, yoksullaşan insanlarımız daha iyi ekonomik politikalar, eğitim kaybı yaşayan çocuklarımız daha iyi bir pandemi yönetiminin yanında yetkililerin üzerlerine düşen denetim ve organizasyon görevlerini yerine getirmelerini beklemektedir.” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak ülkede koruyucu sağlık hizmetlerinin, kronik hastalıklar açısından toplum bazlı taramaların başlatılması ve geliştirilmesi için Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililere işbirliği çağrısında bulunan Gürkut, pandemi mücadelesi ön planda olmasına karşın tüm diğer hastalıklar ve sağlık sorunlarının devam etmekte olduğunu hatırlatarak, biran önce sağlık sistemindeki ve hastanelerdeki sorunların, eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi gerektiğini, sağlıktan yapılacak tasarrufun ve en küçük ihmalin insan yaşamına mal olacağını belirtti.
Gürkut sözlerini şöyle tamamladı:
“Bütün bu sorunlar içinde ama umudumuzu kaybetmeden, daha iyiye varmak için birlikte mücadele ederken yine bir 22 Kasım Diş Hekimliği Günü’ne gelmiş bulunmaktayız. Pandemi şartlarında en yüksek risk altında çalışmakta olan tüm diş hekimlerimize ayrı ayrı teşekkür eder, 22 Kasım Diş Hekimliği Günlerini kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.”
DİŞ HEKİMLİĞİ HAFTASI PROGRAMI
Açıklanan etkinlik programı çerçevesinde halkı ağız ve diş sağlığı konularında bilinçlendirme amacıyla radyo ve televizyon programlarına konuk olunacak.
Hafta nedeniyle Sağlık Bakanı Ali Pilli ziyaret edilerek, meslekteki sorunlarla ilgili görüş alışverişinde bulunulacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi Lefkoşa Çocuk Yuvası ziyareti edilerek, eksikliklerin giderilmesine katkı yapılacak.
Ağız ve diş sağlığıyla ilgili hazırlanan video tüm ortaokullara gönderilerek öğrencilerimizin eğitilmesi sağlanacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukların ağız ve diş sağlığına verdikleri önemi artırmak amacıyla ortaokullara yönelik “Colgate Afiş Yarışması” düzenlenecek. Yarışmada dereceye giren öğrencilere törenle çeşitli ödüller dağıtılacak ve jüri tarafından seçilen eserler ödül töreninde sergilenecektir. Daha sonra bu eserler albüm haline getirilerek, tüm okullara, diş hekimlerine, çocuk doktorlarına, kurum ve kuruluşlara dağıtılacak.
Etkinlikler çerçevesinde online olarak şu konferanslar düzenlenecek:
“22 Kasım 2021 Pazartesi saat 20.00’de “Perio-Protetik Bakış Açısıyla İmplant Desteli Restorasyonlarda Çıkış Profili” (Dr. Dt. Cem Yıldız) (Periodontoloji); 1 Aralık 2021 Çarşamba saat 20.30’da “Estetik Olarak Başarısız İmplantlara İkinci Bir Şans verebilirmiyiz” (Uz. Dr. Mehmet Dikmen) (Protetik Diş Tedavisi); 3 Aralık 2021 Cuma saat 20.30’da “İlaca Bağlı Çene Kemiği Osteonekrozlarında (MRONJ) Risk Fatörleri ve Tedavi” (Doç. Dr. Onur Şahin) (Periodontoloji, Ağız Diş Çene Cerrahisi); 14 Aralık 2021 Sali saat 20.30’da “Estetik Bölge, Protetik Tedavilerde Güncel Uygulamalar ve Materyaller (Prof. Dr. Ali Murat Kökat) (Protetik Diş Tedavisi)”
TAK/BRT
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Dünya
İtalya’da muhalefet partileri “Gazze’de katliamı durdurun” çağrısıyla yürüdü
Published
11 dakika önceon
Haziran 8, 2025By
admin
İtalya’da muhalefetteki sol partilerinin organizasyonuyla “Gazze’de katliamı durdurun, suç ortaklığı son bulsun” çağrısıyla geniş katılımlı yürüyüş ve miting yapıldı.
Ana muhalefetteki Demokratik Parti (PD) ile diğer büyük muhalefet partileri 5 Yıldız Hareketi (M5S) ve Yeşil ve Sol İttifakın (AVS) girişimiyle on binlerce kişinin katıldığı protesto düzenlendi.
M5S lideri Giuseppe Conte ve AVS’nin liderleri Angelo Bonelli ile Nicola Fratoianni’nin “Gazze’de katliamı durdurun, suç ortaklığı son bulsun” yazılı pankartla katıldığı büyük yürüyüş, Vittorio Emanuele Meydanı’ndan başlayıp, San Giovanni Meydanı’ndaki miting alanına kadar sürdü.
Yürüyüşte parti flamalarının yanı sıra çok sayıda Filistin bayrağı ve İsrail’i kınayan dövizler açıldı.
Yürüyüşe katılan İtalyan Annapaola, bugün önemli bir etkinlik yaptıklarını belirterek “Eğer olup bitenler hakkında açık ve net kelimelerle konuşmazsak Batı demokrasisi Gazze ile birlikte ölür. Şu anda bir katliam yaşanıyor; seyirci kalamayız, meydanlara çıkmalıyız, bedenlerimizi ortaya koymalıyız, tüm partilerle, derneklerle, bireylerle birlikte sokağa çıkmalıyız. Bu felaketi daha fazla izleyerek geçiştiremeyiz.” dedi.
İtalyan hükümetinin, Gazze konusundaki yaklaşımını nasıl bulduğu sorulan Annapaola, “Utanç verici. Utanç verici ve gerçekten anlaşılmaz. Halen açık ve net bir dil kullanılmıyor. Halen diplomatik bir politika yürütülüyor. Ne Avrupa anlaşmalarının, ulusal anlaşmaların sona erdirilmesi ne de ticaret yollarının, silah ticaretinin kapatılması gibi adımlar atılıyor. Somut bir şeyler yapılması gerekiyor ve şu anda hiçbir şey yapılmıyor.” diye konuştu.
Bir diğer İtalyan, Angelo da Filistin’le ilgili tüm gösterilere katıldığını söyleyerek “Olanlar fazlasıyla korkunç ve en kötüsü de kimsenin bunlardan bahsetmemesi, herkesin sessiz kalması.” ifadesini kullandı.
Her şeyden önce savaşın sona ermesini, insanlara yiyecek ve medeni bir yaşam sağlanmasını istediklerini anlatan Angelo, şöyle devam etti:
“En önemlisi, bir devletin tanınmasını ve İsrail’in artık 50 yıldan uzun süredir yaptığı şeyleri yapmayı bırakmasını istiyoruz. Bu sağ-sol meselesi değil; bu sürdürülen bir utanç, gerçek bir soykırım. (Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva) Lula’nın dediği gibi ki tamamen haklı. Bu bir soykırım, bir imha. Ve en kötü tarafı, bunu yapanların bizzat böyle bir şeyi yaşamış bir halk olması. Bu nedenle böyle şeylerin yaşanmasını önleyecek bir bilinçleri olması gerekirdi. Ama umurlarında bile değil çünkü onların derdi iğrenç çıkarları, başkalarının topraklarını çalan yerleşimciler. Bu tam anlamıyla bir utanç.”
– Muhalefet liderleri, Meloni hükümetini İsrail’e suç ortağı olmakla suçladı
Yürüyüşün ardından San Giovanni Meydanı’ndaki mitingde, etkinliği düzenleyen üç partinin liderleri birer konuşma yaptı. Liderler, Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon iktidarını eleştirirken, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ve yasa dışı yerleşimlere karşı ses yükseltme çağrısında bulundu.
PD lideri Elly Schlein mitingde, “15 binden fazlası çocuk olmak üzere 50 binden fazla ölü var. Bunlar sadece sayı değil; parçalanmış hayatlar, yıkılmış aileler. Yasa dışı işgallere yeter artık, okulların bombalanmasına yeter. Binlerce masum sivilin öldürülmesine, kadınların, yaşlı kadınların, çocukların katledilmesine ve aylar sonra bir parça ekmek istemeye giden insanların vurulmasına yeter. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümeti aylarca buraya gıda, su ve ilaç girmesine izin vermeyip açlığı savaş silahı olarak kullandı. Birleşmiş Milletlere göre Gazze’deki bu tırmanma, gerçek bir etnik temizlik. Bunu kabul edemeyiz. Sesimizi yükseltmeliyiz.” dedi.
Schlein, İsrail ordusunun yaptığı katliamın durması gerektiğini, buna karşın ne dünyanın ne Avrupa Birliği’nin (AB) ne de Meloni hükümetinin daha fazla sessiz kalabileceğini söyledi.
M5S lideri Conte de Gazze’de yaşananlara ilişkin “Bütün bu olup bitenler, ne olarak anılıyor? Soykırım, soykırım.” ifadelerini kullandı.
Conte, bugün bu meydanın, İtalyan hükümetinin “ikiyüzlülüğünü” kınadığını belirterek şunları kaydetti:
“Bugün bazı bakanlar kekelemeye başladı. ’60 bin ölü fazla’ demeye başladılar. Ne büyük ikiyüzlülük, ne büyük utanç. 30 bin, 40 bin ya da 50 bin kabul edilebilir miydi? 16 bin çocuğun katledilmesini mi beklememiz gerekiyordu? Bu meydandaki vatandaşlar diyor ki ‘Biz suç ortağı değiliz.’”
Conte, hükümete İsrail ile olan askeri işbirliği anlaşmalarının durdurulması gerektiğini, kendisinin başbakanlığı döneminde bunu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) karşı yaptığını belirtti.
AVS liderlerinden Bonelli de “İsrail’in Gazze’deki katliamı ve Batı Şeria’daki işgali durmalı.” diye konuştu.
Fratoianni ise iki devletli çözümden yana olduğunu dile getiren Başbakan’a seslenerek “O halde Giorgia Meloni, buradan başlayalım. Eğer ‘iki halk iki devletten yanaysanız’ diğer ülkelerin en sonunda yaptığı şeyi yapmanızın zamanı geldi; var olmayan devleti tanıyın, bugün Filistin devletini tanıyın. Sadece ikiyüzlülük yapmayın.” ifadelerini kullandı.
Organizatörler, yürüyüş ve mitinge katılanların sayısını 300 binden fazla olduğunu duyurdu.
Bu arada, bugün Roma’da yapılan yürüyüşün dışında ülkenin diğer kentlerinde de Gazze’ye destek ve dayanışma etkinlikleri yapıldı.
Milano’da Filistin için destek yürüyüşü düzenlenirken, Floransa’da da akşam saatlerinde belediye binası olan tarihi Vecchio Sarayı’nın ön yüzüne Gazze’deki trajediye yönelik “Yeter” yazsısın yansıtılacağı basına yansıdı.
Dünya
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze’nin sağlık sistemi çöküyor”
Published
1 saat önceon
Haziran 8, 2025By
admin
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze’deki sağlık sisteminin çöktüğü uyarısında bulundu.
Ghebreyesus, Gazze’deki duruma ilişkin sosyal medya platformu X’ten paylaşım yaptı.
“Gazze’nin sağlık sistemi çöküyor.” ifadesini kullanan Ghebreyesus, geriye kalan en önemli hasta sevk hastanesi olan Nasır ve Emel hastanelerinin işlevsiz hale gelme riski altında olduğunu vurguladı.
Ghebreyesus, bu iki hastane olmadan insanların sağlık hizmetlerine erişimini kaybedeceğini belirtti.
Bu hastanelerin 2 Haziran’da duyurulan tahliye bölgesinin içinde veya hemen dışında yer aldığının altını çizen Ghebreyesus, “İsrailli yetkililer, Gazze’deki Sağlık Bakanlığına her iki hastaneye giden erişim yollarının engelleneceğini bildirdi. Sonuç olarak, yeni hastalar ve personel için güvenli erişim zor olacak, hatta imkansız olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Ghebreyesus, hastanelerin hizmet dışı kalmasının, hastalar için korkunç sonuçlara yol açacağını bildirdi.
“Gazze’deki hastanelerin acımasız ve sistematik şekilde yok edilmesi çok uzun süredir devam ediyor. Derhal sona ermeli.” ifadelerine yer veren Ghebreyesus, acil ve kalıcı ateşkes çağrısında bulundu.
Dünya
Kolombiya’da silahlı saldırıya uğrayan Senatör Uribe ağır yaralandı
Published
2 saat önceon
Haziran 8, 2025By
admin
Kolombiya’da 2026’da yapılacak genel seçimlerde sağ partinin cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkan Senatör Miguel Uribe Turbay, uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralandı.
Başkent Bogota’nın batısındaki Modelia Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Uribe (39), konuşma yaptığı esnada silahlı saldırıya uğradı.
Partililer tarafından özel bir kliniğe kaldırılan Uribe’nin ağır yaralandığı ve vücuduna 6 kurşunun isabet ettiği belirtildi.
Kolombiya basını, Senatör Uribe’ye ateş açtığı belirtilen 15 yaşındaki çocuğun yaralı olarak gözaltına alındığını ve bir klinikte tedavi altına alındığını bildirdi.
Bogota Belediye Başkanı Carlos Fernando Galan, yaptığı açıklamada, “Senatör Miguel Uribe, öğleden sonra Fontibon’da uğradığı bir suikastın ardından acil olarak tedavi altına alındı. Ateş açan kişi yakalandı. Bogota’daki tüm hastaneler, olası bir nakil ihtimaline karşı alarm durumunda” ifadesini kullandı.
Kolombiya hükümetinden yapılan açıklamada ise “Miguel Uribe Turbay’a yönelik saldırıyı kesin ve net bir şekilde kınıyoruz. Bu yalnızca bir senatörün kişisel bütünlüğüne değil, aynı zamanda demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü hedef alan bir eylemdir. Her türlü şiddeti reddediyoruz.” denildi.
– Cumhurbaşkanı Petro’dan saldırıya tepki
Cumhurbaşkanı Gustavo Petro da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Uribe’ye yapılan saldırıyı kınayarak, “Hayata saygı gösterin, bu kırmızı çizgidir. Kolombiya kendi çocuklarını öldürmemeli. Çünkü onlar da bizim çocuklarımızdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Laura Sarabia ise saldırıya tepki göstererek, “Şiddet asla bir yol olamaz. Miguel Uribe’ye yönelik saldırıyı kararlılıkla kınıyorum. Kendisinin iyi olmasını ve tehlikeyi atlatmış olmasını içtenlikle diliyorum. Barış içinde bir toplum inşa etmeye çalışan bir ülkede, şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz.” mesajını paylaştı.
Savunma Bakanı Pedro Sanchez Suarez de Uribe’ye suikast girişiminin sorumlularının yakalanmasına yardımcı olacak kişilere 700 bin dolar ödül verileceğini duyurdu.
– Demokratik Merkez Partisi, saldırıya tepki gösterdi
Eski Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe’nin kurduğu Demokratik Merkez Partisi’nden (Centro Democratico) yapılan açıklamada, “Bu saldırı sadece bir siyasi liderin hayatını tehlikeye atmakla kalmamış, aynı zamanda Kolombiya’daki demokrasiye ve özgürlüklere yönelik açık bir tehdit oluşturmuştur. Şiddetle kınıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
– Petro, Fransa seyahatini iptal etti
Cumhurbaşkanı Petro, Uribe’ye yönelik suikast girişiminin ardından Fransa’daki Birleşmiş Milletler (BM) Okyanuslar Zirvesi’ne katılma programını iptal etti.
Cumhurbaşkanlığı Basın Biriminden yapılan açıklamada, “Güvenliği sağlamak, olayları aydınlatmak ve hukukun üstünlüğüne olan güveni pekiştirmek amacıyla gerekli tüm kurumsal önlemlerin öncelikli olarak alınması için seyahatten vazgeçildi.” denildi.
Açıklamada, “Yaşanan olayların ciddiyeti ve Ulusal Hükümetin kurumsal yapıyı savunma ile ülkedeki tüm demokratik aktörlerin korunmasına olan bağlılığı, Devlet Başkanının ve hükümet ekibinin derhal ülke topraklarında bulunmasını gerektirmektedir.” ifadelerine yer verildi.
– Uribe’ye saldırının ardından “Acil Müdahale Planı” devreye alındı
Hükümet, Uribe’ye saldırı gerçekleşmesinin ardından Acil Müdahale Planı’nın (Plan de Choque) devreye alındığını duyurdu.
Ulusal Koruma Birimi (UNP) ve İçişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde toplanan üst düzey yetkililer, cumhurbaşkanı adaylarının güvenliğinin maksimum düzeye çıkarılması için önemli kararlar alması bekleniyor.
– Eski cumhurbaşkanları saldırıyı kınadı
Demokratik Merkez Partisinin kurucusu ve eski Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe, yaptığı açıklamada, saldırıya tepki gösterdi.
Uribe, “Vatanın umuduna, harika bir eşe, babaya, oğula, kardeşe, harika bir iş arkadaşına saldırdılar. Miguel’in iyileşmesi için Tanrı’ya dua ediyoruz. Doktorlara, silahlı kuvvetlere ve adalete güveniyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir önceki Cumhurbaşkanı Ivan Duque de saldırıyı kınayarak, “Bu korkakça eylemi kınıyoruz ve yetkililerden sorumluları bulmak için hızlı bir soruşturma başlatmalarını talep ediyoruz. Şiddete demokrasimizde yer yoktu.” mesajını paylaştı.
Eski Cumhurbaşkanlarından Juan Manuel Santos, Andres Pastrana ve Ernesto Samper de sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda, saldırıyı “şiddetle” reddettiklerini bildirdi.
Kolombiya basınında, hastanede tedavisi devam eden Uribe’nin durumunun “kritik” olduğu bilgisi paylaşıldı.
Senatör Uribe, Demokratik Merkez Partisi’nin 2026 genel seçimlerinde cumhurbaşkanı adaylarından biri olarak öne çıkıyor.

İtalya’da muhalefet partileri “Gazze’de katliamı durdurun” çağrısıyla yürüdü

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze’nin sağlık sistemi çöküyor”

Kolombiya’da silahlı saldırıya uğrayan Senatör Uribe ağır yaralandı
Trending
-
Kıbrıs3 yıl önce
Yüksek Adliye Kurulu, terfi eden ve atanan yargıçları açıkladı
-
Kıbrıs3 yıl önce
BES ve DEV-İŞ’in belediyelerle ilgili eylemi bir günlüğüne askıda
-
Kıbrıs3 yıl önce
“Maç için Güney Kıbrıs’a ilk kez geçecek olan Kıbrıslı Türkler’den KKTC doğum belgesi isteniyor”
-
Kültür Sanat4 yıl önce
Ferhan Şensoy hayatını kaybetti
-
Ekonomi3 yıl önce
İlk yerli kolza tohum adayları toprakla buluşturuldu
-
Ekonomi3 yıl önce
Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek
-
Rum Basını3 yıl önce
Anastasiadis’in Kovid testi pozitif
-
Spor3 yıl önce
Beşiktaş’ta Alanyaspor maçı hazırlıklarını devam ediyor