Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ekonomik krizin vurduğu Lübnan’da akaryakıt sıkıntısı büyüyor

Son 30 yılın en büyük ekonomik krizini yaşayan Lübnan’da akaryakıt sıkıntısı da derinleşiyor. Benzin istasyonlarında birkaç haftadır uzun kuyruklar oluşurken, yakıt stokunun tükenmek üzere olduğu açıklandı.

Published

on

Lübnan’daki Yakıt Dağıtım Şirketleri Temsilcisi Fadi Ebu Şakra yerel basına yaptığı açıklamada, yakıt stoklarında ciddi düşüş olduğunu açıkladı. Yetkili, benzin istasyonlarında tümüyle pompaların kapanmaması için hızla harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Halihazırda ülkedeki tüm benzin istasyonlarının mevcut stoklarını kullandığını söyleyen Ebu Şakra, “Yakıtın tümüyle bitmesine çok yaklaştık” uyarısını yaptı.

Bunun ertelenmeye gelmeyecek bir mesele olduğunun altını çizen Ebu Şakra, ilgili makamlarla iletişimlerini sürdürdüklerini aktardı.

Devletin desteklediği yakıt yasa dışı yollarla Suriye’ye gidiyor

Son 30 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı Lübnan’da devlet, günlük tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden yüzde 85 sübvanse ediyor.

Lübnan Enerji Bakanı Rimun Gacar nisan ayında yaptığı açıklamada, fiyat farkı nedeniyle benzinin yasa dışı yollarla Lübnan’dan Suriye’ye götürüldüğünü belirtmişti.

Ekonomi uzmanları da Lübnan Merkez Bankası sübvansiyonu sürdüğü sürece Lübnan-Suriye sınırındaki akaryakıt kaçakçılığının durmayacağına dikkat çekiyor.

Kriz öfkeye neden oluyor

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.

Lübnan’da gıda, ilaç ve akaryakıt gibi temel ihtiyaç maddeleri dolarla ithal edildiği için karaborsadaki kur, doğrudan hayat pahalılığına yol açıyor.

Ülkede ekonomik kriz nedeniyle kötüleşen hayat koşulları ve yerel para birimindeki değer kaybı, birçok bölgede yolları kapatma eylemleriyle protesto edilmişti.

Hükümet halen kurulamadı

Beyrut Limanı’nda 2020’nin ağustos ayında meydana gelen büyük patlama da ekonomik sıkıntıları büyütürken yeni bir hükümet krizi doğurmuştu.

Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020’de istifa etti ancak aradan neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen, siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden ülkede yeni hükümet kurulamadı ve kısa vadede kurulacak gibi de görünmüyor.

Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin sorumlusu olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını istiyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Tibet’te meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde 126 kişi öldü

Published

on

By

Çin’in Tibet Özerk Bölgesi’nde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde, 126 kişi hayatını kaybetti, 188 kişi yaralandı.
Çin Deprem Ağları Merkezi (CENC), 6,8 büyüklüğündeki depremin merkez üssünü, Tibet Özerk Bölgesi’nin Shigatse ilinin Tingri ilçesi olarak açıkladı.

Deprem, yerin 10 kilometre derinliğinde yerel saatle 09.05’te meydana geldi.

Xinhua ajansının haberine göre, depremde 126 kişi hayatını kaybetti, 188 kişi yaralandı.

Depremde 1000’den fazla yapı çeşitli seviyelerde hasar gördü.

Depremin ardından Çin Deprem İdaresi, afet yardım çalışmaları kapsamında bölgeye ekip gönderdi.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) ise depremin büyüklüğünü 7,1 olarak duyurdu.

– Devlet Başkanı Şi’den topyekun kurtarma çalışmaları talimatı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, yaptığı açıklamada, daha fazla can kaybının önlenmesi için topyekun kurtarma çalışmaları yapılması talimatı verdi.

Şi, depremde yaralananların tedavi edilmesi ve ikincil felaketlerin önlenmesi gerektiğini ifade etti.

Çalışmaların etkin şekilde ele alınması için azami çaba gösterilmesini isteyen Şi, deprem izleme ve erken uyarı sisteminin güçlendirilmesi, acil kurtarma malzemelerinin tahsis edilmesi, hasarlı altyapının onarımının hızlandırılması, bölge sakinlerinin temel ihtiyaçlarının karşılanması ve herkes için güvenli ve sıcak bir kışın garanti edilmesi gerektiğini belirtti.

Devamını Oku

Dünya

Yunanistan’da muhalefetteki SYRIZA, hükümeti aşırı sağcı gruplara göz yummakla suçladı

Published

on

By

Yunanistan’da muhalefet partilerinden Radikal Sol İttifak (SYRIZA), hükümetin aşırı sağcı gruplara karşı yeterli önlem almadığını ileri sürdü.

SYRIZA, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya’nın Gümülcine kentinde 10 yaşında bir çocuğun, aşırı sağcı bir grup tarafından tehdit edilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, hükümetin aşırı sağcı gruplara karşı yeterli önlem almadığı belirtildi.

Tehdit görüntülerinin “şok edici” olduğu vurgulanan açıklamada, “Hitler hayranı bu grupların hükümetin sessizliği ve hoşgörüsü sayesinde cesaret buldukları görülmektedir. Bu tür eylemler toplumumuzun değerleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.” ifadeleri kullanıldı.

Görüntülerde, aşırı sağcıların köşeye sıkıştırdığı 10 yaşındaki çocuğu “Yaşasın Kasidiaris” diye slogan atmaya zorladığı görülüyor.

Yunan Mahkemesi, Ekim 2020’de “suç örgütü” olduğu gerekçesiyle aşırı sağcı Altın Şafak Partisinin kapatılmasına karar vermiş, partinin milletvekili İlias Kasidiaris de suç örgütü kurmak ve suç örgütü üyeliğinden hüküm giymişti.

Devamını Oku

Dünya

AB Türkiye Delegasyonu, ETIAS uygulamasından Türkiye’nin etkilenmeyeceğini bildirdi

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, Türkiye’nin, Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) uygulamasından etkilenmeyeceği ve vizesiz giriş hakkına sahip Türk vatandaşlarının ETIAS’a başvurmalarının gerekmeyeceğini bildirdi.

AB Türkiye Delegasyonu, ETIAS’a ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, ETIAS’ın vizeden muaf ülkelerin vatandaşlarının Şengen Bölgesi’ne veya Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne kısa süreli (180 günlük süre içinde 90 gün) girişlerinde uygulanacak yeni bir seyahat şartı olduğu belirtildi.

Yolcuların seyahatlerinden önce ETIAS seyahat izni almaları gerekeceği kaydedilen açıklamada, sistem hayata geçtiğinde yolcuların ETIAS’ın resmi web sitesinden başvuru yapabilecekleri ifade edildi.

Açıklamada, ETIAS’ın bir vize olmadığı, elektronik bir seyahat izni olduğu vurgulanarak, şu bilgiler verildi:

“Türkiye vizeden muaf bir ülke olmadığı için Türk vatandaşları ETIAS kapsamına girmemektedir. Türk vatandaşlarının AB’nin dış sınırlarından geçmek için ETIAS seyahat iznine değil, vizeye ihtiyaçları olacaktır. ETIAS onlar için geçerli olmadığından, vizesiz seyahat edebilen Türk vatandaşlarının (örneğin diplomatik pasaport veya ‘yeşil pasaport’ sahipleri) ETIAS seyahat iznine başvurmaları gerekmeyecektir. Bu kişiler vizesiz ve ETIAS seyahat izni olmadan seyahat edebileceklerdir.”

ETIAS’ın hayata geçmesinin, bir başka büyük ölçekli AB bilgi teknolojisi sistemi olan Giriş/Çıkış Sistemi’nin (EES) faaliyete geçmesiyle bağlantılı olduğu aktarılan açıklamada, EES ile Şengen Bölgesi’ne kısa süreli kalış için seyahat eden AB vatandaşı olmayan kişilerin giriş, çıkış ve giriş reddi işlemlerinin elektronik kayıtlarının tutulmasının ve bu sistemin pasaport damgalamanın yerine geçmesinin amaçlandığı kaydedildi.

4 Aralık 2024’te komisyonun EES’in aşamalı olarak faaliyete geçmesini sağlayacak bir tüzük teklifi sunduğu ve bu teklifin şu anda AB’nin ortak yasa koyucularının önünde olduğu belirtilen açıklamada, ortak yasa koyucular teklif üzerinde bir anlaşmaya vardıklarında, EES’in aşamalı olarak devreye sokulacağı aktarıldı.

Açıklamada, komisyonun EES’in mümkün olan en kısa sürede faaliyete geçmesine imkan vermek için müzakerelerin hızlı bir şekilde ilerleyeceğine inandığı, ETIAS’ın EES’in aşamalı olarak devreye alınmasının ardından mümkün olan en kısa sürede faaliyete geçeceği bildirildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam