Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Elmalı:Ülkenin bilim üretecek okullara ihtiyacı var

Published

on

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ile Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Cumhuriyet Meclisi önünde eylem ve basın açıklaması yaptı.

Öğretmen sendikaları Meclis önünde “Dogmatik Değil, Kamusal Bilimsel Demokratik ve Çağdaş Eğitimi Yılmadan Savunmaya Devam Edeceğiz” ve “Demokratik, Çağdaş Toplum İçin; Nitelikli Bilimsel Laik Eğitim İçin; Saygın Aydın Özgür Öğretmen İçin; İnsanca Bir Geçim ve Yaşam İçin” yazılı pankartlar açtı.

KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, Meclis önünde yaptığı açıklamada, Atatürk’e başöğretmen unvanının verildiği gün olan ve Öğretmenler Günü olarak kabul edilen günde, çağdaş, laik ve demokratik eğitim için mücadele veren tüm öğretmenlerin gününü kutladı.

Kıbrıs Türk öğretmenleri olarak ülkede laik bir toplum için uğraş verdiklerini, ülkenin cami, külliye, saray yerine bilim üretecek okullara ihtiyacı olduğunu söyleyen Elmalı, bu anlamda yaptıkları söylemlere Cumhurbaşkanı tarafından “siyaset yapıyorlar” diyerek eleştiri gelmesini kabul etmediklerini, Cumhurbaşkanı’nı, bu sözlerini yeniden değerlendirmeye davet ettiklerini bildirdi.

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de, 12 Eylül cuntasının laik eğitimi ve Atatürk ilkelerini istismar ederek, bugün ortaya çıkan ve dini siyasi araç olarak kullanan AKP iktidarının temellerini attığını kaydetti.

Elcil, bu nedenle bugünün “Öğretmenler Günü” değil ancak laik, demokratik eğitim anlamında mücadele vermiş öğretmenlerin anma günü olabileceğini söyleyerek, bugün KKTC’de laik, demokratik ve parasız eğitimden çok uzakta ve artık getirilen paranın hiçbir değerinin olmadığı günlerden geçildiğini anlattı.

Öğretmenin toplumların mühendisi olduğunu, geçmişte gündüz tahta başında, gece mevzide görev yaparak mücadele verdiğini belirten Elcil, bugün, ülkede ciddi bir devlet yönetimi olmadığını savunarak, Türkiye Büyükelçisi’ne ve Cumhurbaşkanı’na yönelik eleştirilerde bulundu.

“Siyaset yapıyorlar” eleştirisini de kabul etmediklerini belirten Elcil, “Öğretmen sonuna kadar siyaset yapacak ve öğretmenler toplumun önünü açacak uygulamalar ve söylemler geliştirmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
Elcil’in konuşmasının ardından hazırlanan ortak basın bildirisini KTÖS Başkanı Emel Tel okudu.

Tel, Türkiye’deki 12 Eylül darbesi sonrası gelişmelere değinerek “’Bizde ne varsa sizde de olacak’ mantığına dayalı, dayatılan protokoller ve talimat almaya hazır yöneticilerle adamızın kuzeyinde Kıbrıs Türk toplumu yok oluşa sürüklenmektedir. Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi devletin parasız olarak vermesi gereken temel görevleri bilinçli olarak yerine getirilmezken, bu hizmetlerin özel sektöre devredilmesi süreci hükümetler eli ile sürdürülmektedir” dedi.
“Seçim amaçlı dağıtılan vatandaşlıklarla demografik yapının değiştirildiğini, okulların öğrenci yükünü kaldırmaz hale geldiğini, sağlık sisteminin iflas ettiğini” kaydeden Tel, öğretmenler kalabalık sınıflarda eğitim vermeye çalışırken, laik eğitimi ortadan kaldırmak için ‘Din İşleri Dairesi’nin’ yasası değiştirilerek başına da Türkiye’den gönderilen bir kişi atandığını savundu.

“Eğitim Bakanlığı bypass edilerek, tarikatların ‘Dini Bilgiler Kursu’ adı altında küçücük çocukların beyinlerini yıkanması için Kuran kursları organize etmelerine çanak tutulmaktadır. İhtiyaç olmadığı halde 33 milyon dolar harcanarak İlahiyat Koleji açılmıştır” diyen Tel, demokratik eğitimin yok edilmesi için uğraş verenleri eleştirdi; “Önceliğin eğitim olmadığı rakamlarla bellidir. Şu anda adamızın kuzeyinde 167 okul, 312 cami vardır ve 1974’ten 2020 yılına kadar 17 okul ve 82 cami inşa edilmesi bu gerçeği yüzümüze vurmaktadır” ifadelerini kullandı.

Gündüz kara tahta önünde, gece mevzideki nöbet yerinde Kıbrıs Türk toplumunun varlığını korumak için mücadele etmiş bir öğretmen neslinin devamı olarak, toplumsal varoluş mücadelesini devam ettiren öğretmenlerin, yobazlığa, gericiliğe ülkenin koloni yapılmasına karşı çıktığı için sürekli hedef durumuna getirildiğini belirten Emel Tel, şöyle konuştu:

“Bu baskı ve dayatmalar asla bizi yıldıramaz. Özellikle yarışmacı sınavlarla öğretmen – para ilişkisini, dershaneleri, özel okulları teşvik eden Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenin saygınlığına yönelik yıpratma faaliyetlerine çanak tutmasına öğretmen örgütleri asla sessiz kalmadı, kalmayacaktır. Vergi muafiyetleri ile beslenen üniversite patronlarının ‘okul yapıyoruz’ adı altında şirin görünme çabaları, aslında toplanmayan vergilerin gizlenerek halka şirin görünme çabalarıdır.

Covid-19 felaketinin yarattığı sıkıntıları ganimetçi sermaye destek vererek fırsata çeviren bu düzende, insanlarımız geçim sıkıntısı yaşarken, Türk Lirası kullanmanın yarattığı fakirleşme ve iflaslar hızla sürmektedir. Maaş ve ücretler hızla erirken hükümet ettiğini söyleyenler, gündem değiştirmek için her türlü dalavereye başvurmaktadırlar. Öğretmenlerin hazırlık ödeneğini vermekten kaçan, hastanelerinde doktor ve ilaç yokluğundan çocuklarımıza bile sahip çıkamayan, okulların, hastanelerin ihtiyaçlarını karşılamayan, esnafını, çalışanını TL’nin enflasyon ve faizi altında borç yükü ile ezen bir yönetimin AKP istedi diye saray, külliye ve cami yapmasını, tarikatlarla kol kola girerek laiklikten ve Atatürk ilkelerinden bahsetmesini ikiyüzlü siyaset olarak değerlendirir, bunu şiddetle reddederiz!
Ülkemizin geleceği Bağımsız Birleşik Kıbrıs’ta ve barıştadır. Unutulmamalıdır ki; milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir…”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam