Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman’ın mimarı olduğu ‘Talat Yasası’ CTP’nin başına bela oldu!

Erhürman’ın paydaşları çağırmaksızın, ‘doğrudan Talat’ın talimatı’ ile hazırlanan ve kamuoyunda ‘Talat Yasası’ olarak bilinen yasa 7 yıl sonra CTP’nin başına bela oldu.

Published

on

Komite başkanı sıfatıyla mimarı olan Erhürman’ın paydaşları çağırmaksızın hazırladığı, Talat’ın “kendi yaptığı” kayıtların basına sızması ve kamuoyunda büyük ses getirmesi sonrası ‘doğrudan Talat’ın talimatı’ ile hazırlanan ve kamuoyunda ‘Talat Yasası’ olarak bilinen Mart 2014 tarihli Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası, 7 yıl sonra ana muhalefet partisi CTP’nin başına bela oldu… CTP açısından siyasi, basın açısından hukuki çıkmaz sürüyor.

Yaptıkları bir haberin ardından ‘özel hayatın gizliliği’ ile ilgili yasa çerçevesinde 4 gazetecinin gözaltına alınması sonrası 2014’te yürürlüğe giren yasa tartışma konusu.

Komite başkanı sıfatıyla mimarı olan Tufan Erhürman’ın hazırladığı, kamuoyunda büyük ses getiren bazı ses kayıtlarının basına yansıması sonrası ‘Talat Yasası’ olarak bilinen ve Mart 2014’te resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girerek tartışmaları o dönemde de çok yapılan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası, 7 yıl sonra ana muhalefet partisi CTP’nin başına bela oldu…

2014’te de basın örgütlerinin karşı çıktığı, gazeteciler açısından oto-sansüre yol açacağı ve kamu yararının görmezden gelindiği eleştirileriyle karşılanan Yasa’yla özel hayatın dokunulmazlığının garanti altına alınması hedeflenmiş, dönemin CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman o dönem eleştiriler karşısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve AİHM’in aldığı bazı kararlara atıfta bulunarak, böyle bir Yasa’nın çıkarılmasının ve özel hayatın gizliliği ile haberleşmenin gizliliğinin koruma altına alınmasının sadece KKTC Anayasası’nın değil, KKTC iç hukukunun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de bir gereği olduğunu savunmuştu.

Bugün geldiğimiz noktada ise CTP, başta Tufan Erhürman olmak üzere yaptığı ve hararetle savunduğu yasanın arkasında durmakta aciz bir görünüm sergilemeye devam ediyor…

İşlenen suçlara bağlı olarak üst limiti bir yıldan 7 yıla uzanan hapis cezaları ile para cezaları öngörülüyor…

ERHÜRMAN KOMİTEYE PAYDAŞ BASIN ÖRGÜTLERİNİ DAHİ ÇAĞIRMADI…

Yasa’da söz konusu suçların basın-yayın yoluyla veya sosyal medya aracılığıyla işlenmesi halinde uygulanacak cezalar ve düzenlemeler de yer almış, basın örgütleri ise dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun onayından geçmeden önce “gecikmeli yoğun eleştirilerde” bulunmuşlardı.

En büyük skandal ise “demokrasi ve paydaşlar” vurgusu yapan Tufan Erhürman başkanlığındaki komiteye Basın örgütlerinin davet edilmemesi olmuş, “Yasa’nın görüşülmesi sırasında ilgili taraflardan yeterince görüş alındı mı?” sorusuna cevaben Erhürman, Yasa’nın Komite’de görüşüldüğü safhada, Savcılık, Barolar Birliği ve ilçe barolarının temsilcilerinin davetli olarak dinlenildiğini söylemiş, Yasa’nın 28 Kasım 2013 tarihinde Cumhuriyet Meclisi’nin internet sitesine yüklendiğini, 3 Aralık 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığını, Komitenin ilk görüşmesini 22 Ocak 2014’te yaptığını ancak 28 Kasım 2013 tarihinden 22 Ocak 2014 tarihine kadar Komite’ye herhangi bir sivil toplum kuruluşundan herhangi bir yazılı görüş ve Komite’ye katılma talebi iletilmediğini söylemiş ve adeta “artık geç…” demek istemişti.

 

ERHÜRMAN TOPU POLİSE ATTI, ‘İÇERİĞE UYGUN OLMAYAN UYGULAMA’ DEDİ

Tufan Erhürman geçtiğimiz hafta yaptıkları bir haberin ardından ‘özel hayatın gizliliği’ ile ilgili yasa çerçevesinde 4 gazetecinin gözaltına alınması sonrası topu polise attı.

Konunun duyulmasının hemen ardından ilgili taraflarla görüşme yaptığını belirten CTP lideri Tufan Erhürman, şu ana kadar ulaşabildiği bilgiler çerçevesinde soruşturulan fiilin haberleşmenin veya özel hayatın gizliliği ile bağlantısını kuramadığını, bir fiilin bu Yasa çerçevesinde soruşturmaya tabi tutulabilmesi için haberleşmenin veya özel hayatın gizliliğinin yasada belirtilen şekilde ihlal edilmesi gerektiğini söyledi.

Soruşturmayı Polis Genel Müdürlüğü’nün sürdürdüğünü ve soruşturmanın gizliliğinin esas olduğunu belirten Erhürman, buna karşın soruşturma dolayısıyla basın mensuplarının tedirgin olduğunu ve görevlerini yaparken endişe duyduklarını gözlemlediğini bu nedenle Polis Genel Müdürlüğü’nün, soruşturmanın gizliliği ilkesi çerçevesinde, hangi fiilden dolayı, Yasa’nın hangi maddesinin ihlalinden hareketle soruşturma yapıldığına ilişkin bir açıklama yapmasının yerinde olacağını belirtti.

CTP lideri Tufan Erhürman, “Özel Hayatın Gizliliğini İfşa” suçlamasıyla 6 yıla kadar hapsi istenen gazetecilerle ilgili olarak, Polis Genel Müdürlüğü’nün, soruşturmanın gizliliği ilkesi çerçevesinde, hangi fiilden dolayı, Yasa’nın hangi maddesinin ihlalinden hareketle soruşturma yapıldığına ilişkin bir açıklama yapması gerektiğini işaret etti.

 

“Bir Yasa’daki düzenlemenin yerinde olup olmadığı başka, onun uygulamasının yerindeliği başka bir şeydir” diyen Erhürman “basın özgürlüğüyle ilgili bir tartışma yaşanıyor. Hepimizin en son isteyeceği şey basın mensuplarının kendilerini tehdit altında hissedip hukuken yapabilecekleri haberleri yapamaz duruma gelmeleridir. Bu nedenle Polis Genel Müdürlüğü’nün uygun bir açıklamayla neden bu yasaya dayanarak soruşturma başlatıldığını açıklaması yerinde olacaktır ifadelerini kullandı.

ÖZDENEFE SAVUNMASI: “DOĞRU TEMELDE TARTIŞILMIYOR”

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, özel hayatın gizliliği ile ilgili yasa hakkında ‘gerekiyorsa güncellenmeli’ ifadelerini kullanarak, gözaltına alınan gazetecilerin ardından başlayan tartışmaların ‘doğru temelde olmadığını’ söylüyor…

Özdenefe, her olgunun kendi içinde tartışılması gerektiğini ve bu yasayla ilgili de güncelleme gerekiyorsa güncellenmesi gerektiğini belirtti.

GAZETECİLER GÜNCELLEME İSTİYOR

Basın Sen ise gelinen noktada basın mensuplarının özlük hakları, çalışma koşulları ve saldırılar başta olmak üzere birçok sorunu bulunduğunu dikkati çekerek, özellikle ‘Özel Hayatın Gizliliği’ ile ‘Bilişim Suçları’ yasası bağlamında bir değişiklik çalışması başlatacaklarını, genel anlamda yaşanan sorunlar ve bu iki yasa değişikliği konusunda CTP’den destek talebinde bulunuyor…

 

Gazeteciler, “haber yapma özgürlüğüne darbe vurulduğu’ görüşünde…

TDP ise Özel Hayatın Gizliliği Yasası’nın bir an önce değişmesi ve basın özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunuyor ve haklarında dava okunan gazetecilerin yanında olduklarını belirtiyor…

Açıklamada, siyasi iradeye, basın özgürlüğünü yok edeceği ileri sürülen yasanın ilgili maddelerinde değişiklik yapılması gerektiği hatırlatıldı.

TALAT KAMUOYUNU DOĞRUDAN İLGİLENDİREN SES KAYITLARINDAN ‘ÇOK ÇEKTİ’!

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 2013’te yani yasanın hazırlanmasından 1 yıl kadar önce Cumhurbaşkanlığı eski sözcüsü Hasan Erçakıca ve Maliye Bakanlığı eski Müsteşarı, dönemin Maliye Bakanı Zeren Mungan’ın 2009 seçimlerinden önce yaptıkları bir konuşmanın kaydının basına yansıması nedeniyle çok zor günler yaşamıştı.

Söz konusu kayıtın yayımlanmasıyla siyasi tartışmalar alevlenmişti. 

Konu ile ilgili konuşan dönemin İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, mesele hakkında açıklama yapmayacağını ancak konuşmanın içeriğinden çok basına nasıl sızdırıldığının tartışılması ve sorgulanması gerektiğini belirtmişti.

 

Talat’ın “kendi yaptığı kaydın” içeriğinden ziyade “sızıntı” ile ilgilinemesi ise büyük tepkilere neden olmuştu. 

KKTC’de “irade kimde” tartışmalarını alevleyen söz konusu kayıtta “sendikalar nasıl dize getireleceği” konuşmalara yansımış bunun da ötesinde Talat’ın dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la da Annan Planı Referandumu sonrası yaptığı bir telefon kaydı da basına sdüşerek büyük ses getirmişti.

NE OLMUŞTU?

Geçtiğimi hafta Yeni Bakış Gazetesi’nin “Komisyonla 50 bin vatandaşlık için düğmeye basıldı” haberi ve yayınladığı ses kaydının ardından polisin yürüttüğü soruşturmada 5 kişi hakkında yasal işlem başlatılmıştı.

Konuyla ilgili haberde kullanılan ses kayıtlarının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ifade edilmişti.

Haber: Vatan Mehmet 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

CTP ve TDP heyetleri bir araya geldi

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) heyetleri, CTP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Tufan Erhürman ve Zeki Çeler başkanlığındaki heyetlerin görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü.

Görüşmede, CTP’den Genel Sekreter Asım Akansoy, MYK Üyeleri Doğuş Derya, Filiz Besim ve Birol Karaman, TDP’den ise Genel Sekreter Nevzat Özkunt, MYK Üyeleri Güner Ersen, İlke Davulcu, Hasan Umur ve Evrim Hınçal yer aldı.

Görüşmede, Meclis’te yaşananlar ve erken seçim konuları ele alındı..

Devamını Oku

Kıbrıs

Arıklı:Bütçeye katkı sağlayan dairler mali olarak daha fazla desteklenmeli

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Posta Dairesi’nde düzenlenen buluşmada yaptığı konuşmada, çalışanların 9 Ekim Dünya Posta Günü’nü kutladı ve özverili çalışmalarından dolayı personele teşekkür etti.

Posta Dairesi ile Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’nın (KTAMS) birlikte düzenlediği personel buluşmasına Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Enver Öztürk ve KTAMS Başkanı Güven Bengihan da katılarak birer konuşma yaptı.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, konuşmasında özellikle bütçeye katkı sağlayan dairelerin mali olarak daha fazla desteklenmesi halinde verilen hizmetin kalitesinin artacağını söyledi.

Araç Kayıt, Muayene ve Ruhsatlandırma Şubesi gibi Posta Dairesi’nin de devlet bütçesine önemli katkı sağladığını belirten Arıklı, “2025 Bütçesinden beklentimiz düşük. Posta Dairesi önümüzdeki dönem Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla eksikliklerini gidermeye çalışacak. Hızlı ve kaliteli hizmetin yanında, personelimizin standartlara uygun ortamlarda çalışabilmesi için sendika ile istişare halinde olacağız” dedi.

-“İki önemli proje”

Arıklı, Posta Dairesi’nin önünde iki önemli proje bulunduğunu, bir tanesinin Lefkoşa Sanayi Bölgesi’ne inşa edilecek “Posta İşletim Merkezi”, diğerinin de kırsal bölgede kadınlar tarafından üretilen ürünlerin PTT AVM üzerinden dünyaya pazarlanması olduğunu söyledi.

Arıklı, projelerle ilgili şunları söyledi:

“Sanayi Bölgesi’nde yapılması planlanan ‘Posta İşletim Merkezi’ personelimize çok daha iyi bir ortamda çalışma fırsatı sunacak. Bunun yanında Gazimağusa Limanı’nda bulunan binaların biri paket postanesine dönüştürülecek. Dairenin altyapısını iyileştirme çabalarımız devam ediyor.

-“Amaç kırsal kalkınmaya katkı sağlamak”

Diğer yandan PTT AVM ile ilgili projemizin 2025’te hayata geçmesini hedefliyoruz. PTT AVM, PTT tarafından kurulan devasa bir sanal market. Kırsal kesimde yaşayan ve üreten kadınlarımız, ürünlerini Posta Dairesi üzerinden PTT AVM ile dünyanın her yerine satabilecek. İlk etapta aralarında pekmez ve hellimin bulunduğu sekiz ürün ile başlıyoruz. 40-50 ürüne kadar çıkarmayı düşünüyoruz. Amacımız burada kadının gelişimi üzerinden kırsal kalkınmaya katkı sağlamak.”

-Öztürk

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Enver Öztürk, öğrencilik yıllarında yaşadığı bir anıyı anlatarak, “Bugün e-postalar saniyeler içerisinde gönderilebilir. Geçmişte mektuplar gideceği yere çok geç ulaşıyordu ancak çok daha fazla değeri vardı” dedi.

-İskender: “Dairemiz bütçe olarak desteklenmeli”

Posta Dairesi Müdürü Yakup İskender de posta hizmetlerinin gelişimini anlatarak başladığı konuşmasında, “Posta hizmetleri değişti ama hep hayatımızda olacak. Posta Dairemizin bütçe olarak desteklenmesi gerekiyor. Amacımız her zaman atılgan ve yenilikçi bir yapıda ülkemiz ile halkımıza posta hizmetlerini daha güvenli ve hızlı bir şekilde ulaştırmaktır. İmkânlarımızın gelişmesi ve en önemlisi, halkla temasta olan personelin daha güvenli şekilde, hakkını vererek işini yapması ve evine mutlu bir şekilde dönmesi en büyük arzumuzdur” dedi.

-Bengihan

KTAMS Başkanı Bengihan ise önümüzdeki yıl yapılacak Dünya Posta Günü etkinliğinde dairenin eksikliklerinin konuşulmaması gerektiğini belirterek “Halkın en iyi şekilde hizmet alabilmesi için Daire ile iş birliği yapacağız” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu: “Biz yarın saat 10.00’da Meclis’te hazır olacağız”

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, iç tüzük gereği Meclis Başkanlık Divanı seçimlerinin yarın tamamlanması gerektiğini, bu nedenle yarın saat 10.00’da Cumhuriyet Meclisi’nde hazır olacaklarını söyledi.

Meclis’te devam eden başkanlık seçimiyle ilgili sorunuyla ilgili BRT’de 18. Saat programına telefon bağlantısıyla katılan Hasipoğlu, Meclis İç Tüzüğü’nün Meclis yeni yasama yılına başladıktan sonra 10 gün içinde Başkanlık Divanı seçimlerinin tamamlanmasını zorunlu kıldığına işaret ederek, “Yarın 10’uncu gün… Yarın tüzüğe, yasaya, anayasaya uymak adına UBP olarak milletvekillerimizin tamamıyla Meclis’te olacağız” dedi.

Hasipoğlu, Meclis Başkan Vekili Fazilet Özdenefe’nin ara verdiği toplantıyı açıp sürdürmesi gerektiğini belirterek, “CTP’nin aldığı grup kararı siyasi karardır, bu bir akıl tutulmasıdır, hukuk tanımazlıktır, anayasayı tanımazlıktır. Bunun yaptırımını halkımız verecek” ifadelerini kullandı.

Meclis Başkan Vekilinin elinden bu yetkiyi alma yetkisi bulunmadığını kaydeden Hasipoğlu, Meclis Başkanlık Divanı seçimlerinin yarın tamamlanması gerektiğini, yarının aşılması halinde, tüzüğün ve anayasanın ihlal edilmiş olacağını söyledi.

Hasipoğlu, “Bile bile iç tüzüğü ve anayasayı ihlal ediyorlar, bu kabul edilebilir bir davranış değil. Erken seçim isteyebilirsiniz ama Meclis’i açmama ne yasaya ne etik kurallara uyar. Meclis böyle bir şey yaşamadı…” ifadeleriyle eleştirilerini dile getirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam