Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Her zorluğa katlanarak vatan topraklarını koruyabilen, emeği ve alın teri ile üretimi sürdüren tüm çiftçilerimizi saygı ve minnet duygularımla selamlıyorum”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Tatar mesajında şu ifadelere yer verdi;

‘Dünya Çiftçiler Günü, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun (IFAP) kuruluş tarihi olan 14 Mayıs 1946 tarihi vesilesi ile dünyada ve ülkemizde her yıl kutlanmaktadır.  

Ülkemizde tarımsal üretimin her alanında faaliyet gösteren tüm üreticilerin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlarken, vatanı ve toprağı için alın teri döken çiftçilerimizin özverili çalışmalarının ve tarımsal üretimin önemini yinelemek istiyorum. 

Bu çerçevede, Kıbrıs Türkleri’nin verdiği mücadelede geçmişte yaşananları unutmamak gerektiğini paylaşırken, Kıbrıs Türk ve Rum çiftçilerin 1942 yılında birlikte kurdukları BEK adlı çiftçi örgütünün 1943 yılında Lefkoşa’da yapılan ikinci kongresinde, Rum çiftçilerin Yunan ve İngiliz bayraklarının yanına Türk bayrağının asılmasına karşı çıktılarını, Türk üyelere sormadan, faaliyet raporunda ‘Enosis’ talebine yer verilirken, kongrede ‘ana hedefimiz Yunanistan’la birleşmektir’ ifadelerinin okunduğu ve bu yönde karar alınmak istendiği tarih sayfalarımızda yer aldığını anımsatmakta fayda görüyorum. 

BEK Kongresi sonrası, Rum zihniyetine ve Enosis kararı alınmak istenmesine karşı çiftçilerimizin salonu terk edip, Türk bayrakları ile büyük bir protesto gösterisi yaparak kendi birliklerini kurma kararı almaları ile birlikte Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği kurulmuştur.

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği, Enosis’e karşı mücadelenin en önemli direniş merkezlerinden biri olurken, Türk topraklarının korunmasında, topraklarımızın Rumlara satılmasını önlemede, kooperatifçiliğin oluşumunda, milli şuurun ve üretimin geliştirilmesinde öncü olmuştur. 

Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulmasında ve örgütlenmesinde de önemli hizmetleri bulunan çiftçilerimiz, ulusal mücadelemizin en karanlık günlerinde, direnişte ve üretimde ön saflarda yerlerini almışlardır.

KKTC’nin savunulmasının yanı sıra, ekonomik yaşamın temel unsurlarından olan üretimin devamında büyük özveri gösteren Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği, Rum tarafının tüm engellemelerine rağmen 1998 yılında Dünya Çiftçiler Birliği’ne üye olmuş; KKTC için büyük bir başarıya imza atarak bugüne dek aktif rol oynamaktadır.  

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’nin kurulurken üstlendiği misyon, bugün Kıbrıs Türk üreticisinin hayatta kalmasına, ekmeği ile birlikte toprağına, üretimine ve en önemlisi geleceğine umutla bakmasına vesile olmuştur. 

Kuruluş serüveni, Kıbrıs Türk halkının yakinen bildiği 1930’lu yılların sonrasında baş gösteren hadiseler sonucu ortaya çıkan Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’nin kurulduğu günlerde, ada topraklarının %15’ine sahip olan Kıbrıs Türk halkının, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunda kayıt altında %35 oranında toprak bütünlüğüne sahip olduğu da belirtilmiştir. Zor şartlar altında alın teri döken çiftçilerin ekonomiye katkısı küçümsenemez. 79 yıl önce siyasi varoluş mücadelesi veren Kıbrıs Türk çiftçisi, bugün hem ekonomik hem de ülkemizde stratejik olarak ayakta kalma mücadelesi de vermektedir. 

Bugün dünyayı saran salgın vesilesi ile bir kez daha tarımın ve tarımsal üretimin ne denli önemli olduğu, gün yüzüne çıkmıştır. Sadece ülkemizde değil, dünyamızda da Covid-19 öncesi ve sonrası diye milat sayılacak günler yaşadık. Özellikle Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşın ardından zirai ürünlerin tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar, tarımsal ürünlerin arz güvenliği; çiftçimize ve tarım alanlarına sahip çıkmanın önemini bir kez daha hepimize hatırlatmıştır.

Dünya Çiftçiler Günü’nde, her zorluğa katlanarak vatan topraklarını koruyabilen, bu ülkede var olmamızı sağlayan, emeği ve alın teri ile üretimi sürdüren tüm çiftçilerimizi saygı ve minnet duygularımla selamlıyorum. Üretimin ve çiftçilerimizin öneminin bilinciyle, çiftçi haklarını korumak ve geliştirmek adına atılacak adımlar büyük önem arz etmektedir. 

Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlarken, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’nin kuruluşunda önemli görevler üstlenen ve hayatta olmayan çiftçilerimizi de saygı ve rahmetle anıyor; ülkemize verilen hizmetleri unutmayacağımızın altını çiziyorum.’

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam