Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“HIZLI SONUÇ ALABİLECEĞİMİZ VE EKONOMİYİ BÜYÜTECEK PROJELERE İMZA ATILDI”

Published

on

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANLIĞI MÜSTEŞARI AŞIKOĞLU, TÜRKİYE İLE KKTC ARASINDA TİCARİ VE EKONOMİK İŞ BİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK İMZALANAN PROTOKOLÜ DEĞERLENDİRDİ“İLK KEZ TC DEVLETİ VE KKTC DEVLETİ ARASINDA ÇOK KAPSAMLI BİR İHRACAT EYLEM PLANI HAZIRLANACAK”

“KKTC’NİN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK BİR ŞANS YAKALAYABİLECEK”

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, Türkiye ile KKTC arasında ticari ve ekonomik iş birliğinin geliştirilmesine yönelik imzalanan protokolü değerlendirerek, “Hedefe odaklı, hızlı sonuç alabileceğimiz ve ekonomiyi büyütecek projelere imza atıldı” dedi.

Aşıkoğlu, “İlk kez TC devleti ile KKTC devleti arasında ihracat eylem planı hazırlanacağını” açıklayarak, “Göreceli avantajlarımızı ilk kez bilimsel şekilde tespit edebileceğiz. Hangi ürünleri satmanın avantajımıza olacağı, hangi ürünlerimizin hangi pazarda şansı var, hangi pazarda şansı yok gibi analizleri içeren çok kapsamlı bir ihracat eylem planı hazırlanacak” diye konuştu.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Aşıkoğlu, yazılı bir açıklama yaparak, TC Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un geçen haftaki ziyareti sırasında Türkiye hükümeti ile KKTC hükümeti arasında ticaretin ve ekonomik iş birliğinin geliştirilmesine yönelik imzalanan protokolü değerlendirdi.

Aşıkoğlu, Türkiye hükümeti ile KKTC hükümeti arasında ticaretin ve ekonomik iş birliğinin geliştirilmesine yönelik imzalanan anlaşmada 29 maddenin olduğuna işaret ederek, “anlaşmada yer alan ve 5 alanda gelişme olması halinde KKTC’nin kaderini değiştirebilecek bir şans yakalayabileceğini” ifade etti.

“2 YILDIR KIYI ANLAŞMASININ GÜNCELLENMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Aşıkoğlu, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında geçmişte imzalanan bir Kıyı Anlaşması bulunduğuna ve bu Kıyı Anlaşması sayesinde KKTC’de üretilen ürünlerin Türkiye’ye ihraç edilme imkânı bulunduğuna işaret ederek, “Bu anlaşma uzun yıllar önce yapıldığı ve güncellenmesi de zaman zaman aksadığı için bugünün sıkıntılarına çare olamıyordu” dedi.

Aşıkoğlu, Kıyı Anlaşması’nın güncellenmesi için iki yıldır çalışmalar yürüttüklerine işaret ederek, “Kıyı Anlaşmasının güncellenmesi konusu 1.5-2 yıldır üzerinde çalıştığımız bir projeydi ve Bakan Erhan Arıklı’nın göreve gelmesiyle birlikte, TC Ticaret Bakanlığı’yla çok daha sıkı bir şekilde bu çalışmaları gerçekleştirdik” diye konuştu.

Aşıkoğlu, gerçekleştirilen görüşmelerin sonunda, var olan Kıyı Anlaşmasının kapsamının genişletilmesi ve KKTC’de üretilen daha fazla sayıda ürünün Türkiye’ye ihracatının sağlanması için karar üretildiğini açıkladı.

“ÇOK KAPSAMLI BİR İHRACAT EYLEM PLANI HAZIRLANACAK”

“Hedefe odaklı, hızlı sonuç alabileceğimiz ve ekonomiyi büyütecek projelere imza atıldı” diyen Aşıkoğlu, şöyle devam etti:

“İlk kez TC devleti ile KKTC devleti arasında ihracat eylem planı hazırlanacak. Göreceli avantajlarımızı ilk kez bilimsel şekilde tespit edebileceğiz. Hangi ürünleri satmanın avantajımıza olacağı, hangi ürünlerimizin hangi pazarda şansı var, hangi pazarda şansı yok gibi analizleri içeren çok kapsamlı bir ihracat eylem planı hazırlanacak.

Gerek Tarım Bakanlığı, gerek biz Ekonomi Bakanlığı olarak, Ticaret Odası ve Sanayi Odası ile iş birliği içerisinde bu eylem planına göre teşviklendirme politikası uygulayacağız. İlk kez planlı ve 3 yıl sürelik bir ihracat eylem planı hazırlanıyor.”

“100 BİN TON MUZ İHRACATI KOTASI”

Aşıkoğlu, “Bu anlaşmada 29 proje var ama bizim için en önemlileri ilk kez Kıbrıs’ta üretilen ve katma değeri olan ürünlerin garantili alım modeliyle Türkiye’ye ihracatının sağlanmasıdır” diyerek şunları kaydetti:

“Bizim için Türkiye’ye 100 ton muz ihracatı kotası açıldı. İlk kez Türkiye’de muz konusunda bizim için bir kota imkânı açıldı ve ilk kez Kıbrıs’ta üretilen muzun garantili alımı söz konusu olacak. Belirlenecek fiyat aralığı içerisinde, Türkiye’deki tarım kooperatifleri veya market zincirleriyle anlaşma yapılacak ve ülkemizde üretilen 100 ton muzun Türkiye’ye ihracatının yapılması sağlanacak.”

“TÜRKİYE, TİCARİ TANITIMLARA KKTC FİRMALARINI DA DÂHİL EDECEK”

Aşıkoğlu, “en önemli projelerden” bir diğerinin ise, Güney Kıbrıs’ın bizi her alanda engellemesi nedeniyle dışa açılma ve dış pazarlarla iletişim kurma konusunda yıllardır yaşanan ciddi sıkıntıların aşılmasını sağlayacak olan tanıtma projesi olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

“Bu anlamda Türkiye Ticaret Bakanlığı ile birçok konuda mutabık kaldık. Türkiye’nin dünya genelindeki ticari müşavirliklerinde Kuzey Kıbrıs’taki firma bilgilerinin yer alması ve KKTC firmalarının oralarda tanıtılması sağlanacak. Türkiye’nin katılacağı fuarlarda KKTC şirketlerine de hem stant desteği hem de teşvik sağlanacak. Ayrıca Türkiye’nin dış pazarlarda tüm ülkelerle yapacağı ticari görüşmelere Kuzey Kıbrıs’taki ticaret insanları da çağırılacak… Bu üç konu çok önemli çünkü biz ilk kez bu kadar önemli bir networke sahip olacağız ve ürünlerimizin yurtdışına pazarlanması kolaylaşacak.”

“PERSONELE HİZMET İÇİ EĞİTİM VERİLECEK”

Aşıkoğlu, personele hizmet içi eğitim verileceğini de ifade ederek, “Önümüzdeki 6 ay içerisinde, Gümrük, Ticaret, Sanayi ve Posta Dairesi gibi ticaretle ilgili dairelerin personeli Türkiye’ye giderek hizmet içi eğitim görecekler. Hem yeni yasa ve tüzüklerle ilgili hem de gelişen teknolojiyle ilgili daha donanımlı ve eğitimli personele sahip olacağız. Bu gibi alanlarda Türkiye’den çok ciddi destek alacağız” dedi.

“E-TİCARET SAYESİNDE BİRÇOK ENGELİ AŞACAĞIZ”

KKTC’nin siyasi olarak ticaret yapmasının önünde “ciddi engeller” olduğuna da işaret eden Aşıkoğlu, şöyle konuştu:

“Deniz yoluyla, yük gemileriyle veya konteynerlerle toplu şekilde yapılan klasik ticaret sisteminde sorunlarla karşılaşabiliriz ama şu anda dünyadaki insanların yüzde 60-65’kullandığı E-ticaret sistemi ile klasik sistemde oluşan zorluklarla karşılaşmayacağız. KKTC’deki tüm kurumları Türkiye devletinin sahip olduğu tüm ticaret portallarına yerleştireceğiz. KKTC’de üretilen ürünlerin Türkiye’deki portallarda yer alması sayesinde, belki de Norveç’e Türk kahvesi satabileceğiz veya Kıbrıs’ta bir ev kadının yaptığı alıç macunu İtalya’da alıcı bulabilecek. Türkiye PTT ile KKTC Posta Dairesi arasında bu konuda ciddi bir çalışma yapılıyor. Biz de e-ticaretle ilgili 2 yeni yasa hazırlığı içerisindeyiz. 3-4 ay içerisinde hızlı ve transit kargo sorunlarının çözülmesi halinde e-ticaret kapılarının ülkemize sonuna kadar açılacaktır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmelerle turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır.” dedi.

Üstel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl Antalya’da 15’incisi düzenlenen “Uluslararası Resort Turizm Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.

Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.

Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC’de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.

“Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur.” ifadesini kullanan Üstel, KKTC’de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.

KKTC turizminin, Rum yönetiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik engellemelere, çıkardıkları zorluklara rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir sektör olduğunu anlatan Üstel, “Rum yönetiminin engellemeleri modern dünyanın turizm anlayışıyla, AB’nin kendi ilan ettiği değerlerle, uluslararası seyahat özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Direk uçuşların engellenmesi çağdışıdır. KKTC’ye doğrudan uçuşların hala siyasi nedenlerle engellenmesi turizmimizin hızını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir. Havacılık alanındaki kısıtlamalar turistin ulaşım süresinin gereksiz yere uzatılması ve maliyetleri arttırması tamamen siyasi bir tercihtir. Bunun insani ve ticari bir gerçeği yoktur.” diye konuştu.

– “Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir”

Güneye gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişinin engellenmesinin turizm etiğine aykırı olduğunu belirten Üstel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’a gelen birçok yabancı turist Kıbrıs’ın tümünü görmek istemektedir. Fakat Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmeler ile turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Bu yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk turizmine değil adadaki insanla etkileşime, karşılıklı işbirliğine ve kültürel barışa da zarar veriyor. Turist korkutulacak değil misafir edilecek kişidir. Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir. Ulaşım ambargoları turizmin ruhuna aykırıdır. KKTC, hava ulaşımından ticari taşımacılığa spor ve kültür organizasyonlarında turizmin tanıtımına kadar 40 yıldır siyasi ambargolarla engellenmektedir. Bilinmesini isterim ki hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir. Bu baskılar bizi durduramaz. Tam tersine daha üretken daha yenilikçi ve daha dayanıklı bir turizm modeli geliştirmeye katkı sağlamaktadır.”

KKTC’yi ayakta tutanın stratejik yatırımlar olduğunu dile getiren Üstel, siyasi engellemelere rağmen KKTC turizminin Akdeniz’in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Üstel, bu durumu mümkün kılanın, Türkiye’nin desteğiyle yapılan stratejik yatırımlar ve turizm konusunda attıkları adımlar olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkan Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bugün ara bölgede gerçekleştirilen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “asıl konuyu, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması konusunu hedefleyen bir sürece giriyoruz” ifadesini kullandı.

“Kathimerini” gazetesinin haber sitesine göre Hristodulidis, “bugünkü görüşmede müzakere olmadığını, Erhürman’ın bazı konuları gündeme getirdiğini, kendisinin de bazı başka konuları gündeme getirdiğini” belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ortak görüşme yapılmasında uzlaşılmasının “olumlu bir olay olduğunu” vurguladı.

Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’in haberinde ise Hristodulidis’in, Holguin’in 5 ve 6 Aralık tarihlerinde liderlerle görüşeceğini söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis ayrıca, bugünkü görüşmede müzakerecilerin, hem Holguin’le ortak görüşmenin hem de yeni gayrı resmi konferansın hazırlıkları için görüşmelere başlamaları kararının alındığını da vurguladı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile ilk görüşmesinde masaya 10 maddelik öneri paketi koyduğunu kaydetti.

Erhürman ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dana’nın müzakereci olacağını da ifade etti.

Erhürman, görüşmede iki tarafın temsilcilerinin gerekli durumlarda düzenli aralıklarla bir araya gelmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi. “Temsilcilerimize tam yetki verdik, ihtiyaç duyuldukça bir araya gelecekler. Biz de gerekirse yeniden görüşebiliriz” ifadesini kullandı.

Görüşmenin bir saat 15 dakikası heyetler arası, 15 dakikası ise liderlerin baş başa temasları şeklinde yapıldı.

Erhürman, öngörülen “5+1” formatındaki yeni konferans öncesinde bazı konularda uzlaşma sağlanmasının hem BM Genel Sekreteri María Angela Holguín Cuéllar’ın ziyaretini hem de süreci olumlu etkileyeceğini vurguladı. Öne çıkan başlıklar arasında “yeni geçiş noktalarının açılması” ve ara bölgedeki güneş paneli önerisi yer aldı.

Erhürman, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hristodulidis’in bugüne kadar ele aldığı başlıkların odakta olmaya devam edeceğini ve 5+1 toplantısı öncesi bazı uzlaşmaların sağlanmasının sürece olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Erhürman çözüm atmosferinin yaratılmasına yönelik 10 maddelik öneri paketi sunduğunu kaydetti.

Erhürman bu başlıkları da basın toplantısında açıkladı: 

  • Karma evlilikler ve vatandaşlık hakkı
  • Eşlerin güneyde ehliyet ve araç kullanabilmesi
  • Kuzeyde doğanların güneye geçememesi sorunu
  • Metehan’da üç kabinli geçiş düzenlemesi
  • Bostancı ve Derinya’da geçişlerin kolaylaştırılması
  • Gençlik Teknik Komitesi kapsamında U14 dostluk maçları önerisi
  • Kayıp Şahıslar Komitesi ve bayrak yakma eylemlerinin çözüm atmosferine etkisi
  • İki liderin karşılıklı ziyaret önerisi
  • Mülkiyetle ilgili tutuklamaların ve yargı süreçlerinin olumsuz etkileri
  • Yeşil Hat tüzüğü kapsamındaki ticarette yaşanan sıkıntılar
  • Hellim konusunda sözleşme imzalanmasının gerekliliği
  • Crans-Montana sonrası kaldırılan AB Ad-hoc Komitesi’nin yeniden kurulması
  • Güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalının oluşturulması

Devamını Oku

Trending

Reklam