Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İzmir’de “Kıbrıs Günleri” her yıl tekrarlanacak

Published

on

 

Kıbrıs’ın lezzetlerini, geleneklerini ve kültürünü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte sergileyen KKTC’deki 5 cittaslow (sakin şehir) kentin belediye başkanı ile bu bölgelerdeki üreticiler, ülkeye deneyim kazanarak, yeni hedeflerle ve memnun döndü.

İzmir’de yapılan etkinliğin, her yıl tekrarlanması konusunda görüş birliğine varıldı.

Özellikle kadınların ağırlıklı olduğu katılımcılar, geçtiğimiz Cuma düzenlenen etkinlikte, Kıbrıs yemeklerini, tatlılarını, macunlarını, içeceklerini ve el işlerini İzmirlilerle buluşturdu.

İzmir’deki etkinlik, KKTC’deki 5 Cittaslow belediyenin birlikte katıldığı ilk yurt dışı etkinlik olma niteliği taşıyor.

Belediyelerin ve üreticilerin haftalarca süren hazırlıkları sonucu İzmir’e taşınan ürünlerin ziyaretçileri arasında, İzmir’de yaşayan veya yükseköğrenim gören Kıbrıslılar da vardı. İzmirliler, Kıbrıs’a dair bilgilerini artırıp yeni tatlarla tanışırken, buradaki Kıbrıslılar da özledikleri lezzetleri tatma fırsatı buldu.

Üreticiler, belediye başkanları ve belediyelerin Cittaslow koordinatörlerinin yer aldığı 60 civarında kişilik heyet, İzmir’de eskiden uluslararası fuara ev sahipliği yapan Kültür Park’taki etkinliğin başarılı olması için dikkat çekici bir dayanışma sergiledi.

İzmir’deki Kıbrıs Günleri’ne heyecanla hazırlanan, ürünlerini sergileyen ve satan üreticiler, Kıbrıs’a yeni hedeflerle döndü.

KKTC’nin 2013’te Yeniboğaziçi Belediyesi’nin üye kabul edilmesiyle başlayan Cittaslow yolculuğunda, belediyelere destek veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le aynı zamanda eşi olan İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer’in tüm stantları tek tek dolaştığı, üreticilerle tanışıp ürünlerden tattığı etkinliğin ardından gözler, eylül ayında yine İzmir’de yer alacak “Terra Madre” etkinliğine çevrildi. KKTC’deki Cittaslow belediyelerin de bu etkinlikte yer alması planlanıyor.

Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ile bu belediyelere bağlı bölgelerden etkinliğe katılan üreticiler ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve KKTC Cittaslow Ağı Teknik Koordinatörü Münevver Ebedi Çakmak, TAK’a konuştu; etkinliği değerlendirdi.

ZURNACILAR

KKTC’nin Cittaslow başkenti Yeniboğaziçi Belediyesi’nin Başkanı ve Kuzey Kıbrıs Cittaslow Ağı Koordinatörü Mustafa Zurnacılar, Kıbrıs’ın yerel lezzetlerini, kültürünü İzmir’de tanıtmayı amaçlayan etkinlikten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Zurnacılar, bir ilk olan etkinlikle bir tecrübe yaşadıklarını, bundan sonra daha da geliştirerek etkinliği başka şehirlere de yayabileceklerini söyledi. Zurnacılar, Türkiye’de 26 cittaslow şehir bulunduğuna işaret ederek “Hepsi kardeş belediyelerimiz. Böyle bir çalışmamız olacak” dedi.

Kıbrıs’taki festivallerde ön plana çıkan yerel ürün stantlarının bir Cittaslow pazarına dönüştürülebileceğini fark ettiklerini kaydeden Zurnacılar, “Festival olmasına gerek yok. Üreticiyi destekleme adına 5 belediyemizde bu pazarları oluşturabiliriz. Böylece ürününden gelir elde eden ve desteklendiğini hisseden üretici de daha mutlu olabilir” dedi.

Mustafa Zurnacılar, KKTC’de ekonomik kriz ve pandemi nedeniyle Cittaslow felsefesiyle planladıkları hedeflerde de sıkıntılar yaşandığını belirterek “Eko turizmi destekliyoruz. Ülkemize gelen turistleri, üreticiyi destekleme adına köylerimize çekmeyi hedefliyoruz. Pandeminin azalmasıyla bunu inşallah yavaş yavaş canlandıracağız” diye konuştu.

KAYA

Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, “Aslolan üretimdir, üretimin devamıdır” diyerek, Kıbrıs’ta üretimin öneminin son yıllarda daha çok anlaşıldığını vurguladı.

Cittaslow felsefesinin en önemli yönünün de üretim olduğuna işaret eden Kaya, üretilenin pazarlanması yönünde bağlantıların İzmir’deki Kıbrıs Günleri sayesinde sağlanacağına inandığını söyledi.

Lefke bölgesinin, KKTC’deki üretimin yüzde 35-40’ını oluşturduğunu, ayrıca Lefke Avrupa Üniversitesi’nin de bu bölgede yer aldığını kaydeden Kaya, bölgede birçok üretici ile kooperatif bulunduğuna işaret etti ve onlara üretimin yolunu açmanın önemini vurguladı.

Kaya, “Biz kendi olanaklarımız çerçevesinde üretimi ve üreticileri maksimum desteklemeye çalışıyoruz ama bu tür organizasyonlarla onlara belki daha farklı yollar da açılabilir” dedi.

SARIÇİZMELİ

Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, uzun ve yorucu bir hazırlık sürecinin ardından etkinliğin çok güzel geçtiğini belirterek Kıbrıs kültürünün parçası olan yiyeceklerin, içeceklerin ve el işlerinin sergilendiğini, katılımın da iyi olmasıyla İzmir’de güzel bir ses getirdiklerini söyledi.

Sarıçizmeli, bundan sonraki süreçte İzmir’de eylülde ilk kez yapılacak Anadolu Terra Madre etkinliğine hazırlanacaklarını kaydederek bunun cittaslow belediyeler için önemli olduğunu belirtti.

İzmir’deki Kıbrıs Günleri’nin kendileri için güzel bir tecrübe olduğunu ifade eden Cemil Sarıçizmeli, Cittaslow felsefesine büyük hassasiyet gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Tunç Soyer’e, destekleri için teşekkür etti.

Sarıçizmeli, Mehmetçik özelinde ceberunda olarak bilinen “karakılçık” buğday üretimi konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle ortak çalışma sürdüğünü bildirdi.

TİKA’nın finansman desteğiyle 5 Cittaslow belediye ve Taşkent Doğa Parkı ortaklığında bir tohum merkezi kurulması için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Cemil Sarıçizmeli, tohumların analiz edileceği bir genetik laboratuvar da oluşturulacağını, bir sonraki aşamada tohumların üreticiyle buluşturularak yaygınlaştırılacağını anlattı.

ORÇAN

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan da, geçen yıl ülkeyi ziyaretinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e bölgedeki kadınların üretimlerini pazarlamada karşılaştıkları zorlukları aktardıklarını ve İzmir’deki bu etkinliğin doğduğunu anlattı.

Yerel ve geleneksel ürünlerin yaşaması ve değer bulması için ekonomik değere dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Orçan, Cittaslow felsefesinde “katkısız doğal üretilen ürünlerin tüketilmesi ve insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesinin” de yer aldığını kaydetti.

Orçan, çoğunluğu kadın, 50 civarındaki üreticinin üretimlerini İzmir’e taşımasıyla, hem ülkenin hem bölgelerin tanıtımına büyük katkı sağladıklarını söyledi.

Yerel lezzetlerin ve el sanatların öne çıktığı etkinlikte bazı üreticilerin iyi gelir elde edebildiğini kaydeden Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, “Bu bir başlangıçtı, ilkti… Eksikliklerimizi gördük. 5 Cittaslow belediye olarak bu tip etkinliklerin sadece İzmir’de değil Türkiye’nin başka bölgelerinde de yapılmasını hedeflemeliyiz. Temel hedef, bölgemizdeki insanların bu kültürü yaşatması için gelir elde etmesidir” diye konuştu.

Tatlısu Belediyesi bünyesindeki Halk Eğitim Merkezi’nde hem yiyecek içecek üretimi hem de el sanatları kursları verildiğini ve üretilenlerin de ülke içinde pazarlandığını belirten Orçan, bir sonraki adımda hedefin İzmir’de bir Kıbrıs ürünleri marketi açılması olduğunu, bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir sistemi bulunduğunu söyledi.

Hayri Orçan, kardeş belediyeleri olan Tarsus Belediyesi ile de benzer bir etkinlik planladıklarını, bölgeye değer katmaya devam edeceklerini ekledi.

ÖZTAŞ

Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ise üreticilerin özne olduğu etkinliğin amacına ulaştığına inandığını söyledi.

Öztaş, daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği fuara da ürünleriyle katıldıklarını, Kıbrıs Günleri’nde ise üreticilerin de yer aldığını belirtti.

“Onların heyecanı, mutluluğu ve çalışma azmi, bizleri daha da kamçıladı. Bir adım daha öteye geçeceğiz kısmetse…” diyen Öztaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le İzmir’de bir “Kıbrıs Marketi” kurulmasını konuştuklarını, böylece Kıbrıs ürünlerinin sürekli İzmir’e taşınacağını, İzmir bölgesinde yaşayanların ürünleri burada bulabileceğini anlattı.

Öztaş, devletin yapması gerekeni Cittaslow belediyelerin yaptığını kaydederek, “Belediyeler reformu denilerek birleştirilmesi, kapatılması gündeme getirilen belediyeler konusunda bunların göz önünde bulundurulması” dileğinde bulundu.

Öztaş, “Kırsal belediyeyiz, bu çalışmalarla adına üreticilerimizi bir noktaya getirebildiysek ne mutlu bize. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. Böyle şeyler bizi kamçılıyor. Çalıştıkça karşılığını görüyoruz, bu da bizi mutlu ediyor” diye konuştu.

Geçitkale’nin zeytin üretimi bölgesi olduğunu ve köyde iki zeytinyağı fabrikası bulunduğunu belirten Öztaş, “başka bir tarımın mümkün olduğu” belgisiyle Mallıdağ’ı “organik köy” yapmak üzere bir başlangıç yaptıklarını açıkladı. İlk üreticinin organik üretim belgesi aldığını, ayrıca adada ilk ve tek tohum takas festivalini düzenlediklerini kaydeden Öztaş, ata tohumları üzerine çalışmaları sürdürdüklerini, ormanları da tohum bombaları ile beslediklerini kaydetti.

Öztaş, ilkokul öğrencilerine, sağlıklı nesiller adına iyi tarım uygulamaları konusunda eğitim verdiklerini de sözlerine ekledi.

TEKNİK KOORDİNATÖR ÇAKMAK

KKTC Cittaslow Ağı Teknik Koordinatörü Münevver Ebedi Çakmak, İzmir Büyükşehir Belediyesi himayesindeki etkinlikle ilgili sürecin Neptün Soyer ve Tunç Soyer’in Kıbrıs’ı ziyaretiyle kasımda başladığını ifade ederek, ilk olarak koordinatörlerin İzmir’deki turizm fuarına Kıbrıs ürünleriyle katılarak sunum yaptığını kaydetti.

Kıbrıs Günleri etkinliğine, 5 cittaslow belediyeden 8’er olmak üzere 40 farklı üreticinin katıldığını, Yeniboğaziçi Belediyesi’nin ise kadın örgütleriyle temsil edildiğini belirten Münevver Ebedi Çakmak, başarılı geçen etkinlikten sonra olumlu mesajlar aldıkların, örneğin Bodrum’dan gelen bir mesajda etkinliğin Bodrum’da da düzenlenmesi talebi iletildiğini bildirdi.

Çakmak, etkinlikten arta kalan ürünlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halk bakkallarında satışa sunulduğunu ve eksildikçe de Kıbrıs’tan yeni ürünler gönderilmesinin hedeflendiğini belirtti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle cumartesi günü yaptıkları görüşmede, Kıbrıs Günleri’nin her yıl tekrarlanarak rutin hale getirilmesi talebinin iletildiğini ve bu yönde çalışacaklarını açıklayan Münevver Ebedi Çakmak, eylülde ise İzmir’de Terra Madre etkinliğine katılacaklarını söyledi.

Çakmak, “Cittaslow kentleri, üreticisine, kültürüne ve doğasına sahip çıkmak için çeşitli faaliyetler düzenlemektedir. Güvenli gıda ve güvenli gıdaya ulaşımın zor olduğu ve üretimden kopma noktasına geldiğimiz bu günlerde bu tarz etkinliklerin önemi daha çok ön plana çıkmaktadır” diye konuştu.

ÜRETİCİLERDEN VE DERNEK BAŞKANLARINDAN DEĞERLENDİRMELER…

İzmir’deki Kıbrıs Günleri etkinliğine Geçitkale Belediyesi’nden katılan Menekşe Yalçın, ipek kozasından ürettiği tasarımlarıyla yer aldığı stantta güzel bir etkinlik yaşadıklarını söyledi.

İlk kez bir yurt dışı etkinlikte yer alarak stant açtığını belirten Yalçın, Kıbrıs’ı, Geçitkale’yi ve Kıbrıs kültürünü tanıtmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti.

Lefke Belediyesi ekibinde yer alan Münüre Akdeniz, kendi üretimi macunlarıyla katıldığı etkinlikte, Kıbrıs’ı ve ülke kültürünü tanıtmayı amaçladıklarını belirtti. Ziyaretçilerden gördükleri ilgiden memnun kaldığını kaydeden Akdeniz, standını ziyaret eden birçok İzmirli’nin Kıbrıs’a selam gönderdiğini bildirdi.

Yeniboğaziçi Kadınlar Derneği Başkanı Nazenin Taşçıoğlu Şahali, dernek olarak ilk kez yurt dışı bir etkinliğe katılmaktan çok mutlu olduklarını belirterek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden gördükleri ilgiye de teşekkür etti.

Beklediklerinden daha iyi bir etkinlik gerçekleştiğini, Cittaslow felsefesine ne kadar önem verildiğini gördüklerini kaydeden Şahali, kendilerinin de eksiklerini görerek bundan sonraki etkinliklere daha iyi hazırlanacaklarını söyledi.

Şahali, “Biz Kıbrıslılar olarak kendi kültürel değerlerimize sahip çıkarsak ve buraya gelirken gösterdiğimiz dayanışmayı, içinden geçtiğimiz zor ekonomik şartlarda da gösterirsek her şeyi başarabiliriz. Ben burada bunu gördüm” diye konuştu.

Üretmeyi sevdiklerini vurgulayan Nazenin Taşçıoğlu Şahali, kadınları aktif hayata katma hedefiyle çalıştıklarını belirtti. Şahali, “Kadınlar üretir, doğurur, yaşamın devamını sağlar. Her yerde onların izi olması, ninelerimizin annelerimizin boş oturmamak adına yaptığı el makarnalarındaki emekleri de çok değerlidir. Bu organizasyona emek veren herkese teşekkür ederim” dedi.

Yeniboğaziçililer’in 1974’ten önce yaşadığı Aytotoro’yla bütünleşen lezzetleri ve el işlerini İzmir’e taşıdıklarını ve gördükleri ilgiden memnun kaldıklarını kaydeden Şahali, tüm bunları daha çok tanıtmak istediklerini vurguladı.

Yıldırım Kadınlar Derneği Başkanı Şengül Tosunoğlu, stantlarında ipek koza işleri, tarhana, çitlembikli bitta, pastelli, karpuz macunu, çilek ve alıç reçeli ile kazayağı turşusu yer aldığını, derneklerinin ilk kez Kıbrıs dışında bir yerde etkinliğe katıldığını söyledi.

Tarhana çorbası ve saç katmeri workshopu da yaptıklarını kaydeden Tosunoğlu, deneyim kazandıkları bu etkinlik sonrasında daha güzel etkinliklerde yer almak istediklerini ekledi.

Alaniçi Kadınlar Derneği Başkanı Ayper Akyerli, pastelli, tarhana, çitlembikli bitta, içi dolu kurabiye, macunlar, turşular yanında sini, sele, yemeni, Kıbrıs’a özgü dağarcıklar ve yemeklerle katıldıkları belirterek gördükleri ilgiden çok memnun kaldıklarını, böylesi bir etkinlikte yer almaktan da çok mutlu olduklarını söyledi.

Mormenekşe Kadınlar Derneği Başkanı Erşen Ummanel, Kıbrıs kültürünü yaşatıp yaymak amacıyla faaliyet gösteren derneğin katıldığı etkinliğin çok güzel geçtiğini belirterek organizasyona emek verenlere teşekkür etti.

Ummanel, İzmir’de enginarla ilgili yiyecekler, enginar lokumu, enginar tabloları, molehiya, badem macunu, unutulmaya yüz tutan çul halılar, kırlent ve İskele işi el işleriyle dekore ettikleri stantlarında hem ürünlerini tanıttıklarını, hem çok güzel insanlar tanıyıp güzel dostluklar kurduklarını ifade etti.

Mehmetçik Belediyesi’nin Lefkara Evi’nden Kezban Değirmencioğlu, kadınların birlikte ürettiği ürünleri İzmir’e taşıyarak hem Kıbrıs kültürünü tanıttıklarını hem de satış yaptıklarını; tüm ürünlerinin gerçek Lefkara işi olduğunu söyledi.

Değirmencioğlu, aslen Lefkaralı olduklarını ve işi orijinaline uygun yaptıklarını vurgulayarak stantlarına gösterilen ilgiden memnun kaldığını belirtti.

Süt ürünleri üreticisi Zorlu Gıda’da dördüncü jenerasyon üretici olduğunu belirten Atakan Zorlu, “Babaannemizin yüz yıllık tarifini kullanarak üretim yapmaktayız ve bunu yüzde yüz geleneksel ve doğal olarak sürdürmekteyiz” dedi.

Etkinliğe hellim çeşitleri, nor ve tarhana ile katıldıklarını ifade eden Atakan Zorlu, katkı maddesi kullanmadıklarını, daha sağlıklı ve yüz yıl önceki üretimdeki gibi ürünler ürettiklerini anlattı.

“Buralarda bulunmak, hem adamızı, kültürümüzü tanıtabilmek hem de tecilli bir firma olarak marka bilinirliğimizi yükseltmek açısından çok değerli. Burada var olmaktan keyif duyuyoruz” diyen Zorlu, ziyaretçilerin en çok hellime ilgi gösterdiğini, getirdikleri tüm ürünü satabildiklerini söyledi.

Tatlısu Belediyesi Halk Eğitim Merkezi Eğitmeni Neslihan Oğul, merkezdeki kadınların ürettiği üzüm reçeli, badem turşusu, badem macunu, pekmez çeşitleri, turunç ve bergamut macunu yanında doğadan toplayıp paketledikleri bitki çaylarıyla katıldıkları İzmir’deki Kıbrıs Günleri etkinliğinde lavanta şerbeti ve harnuplu buzlaş hazırlayıp ikram ettiklerini, bunların ve Harnuplu pastellinin en çok ilgiyi gördüğünü belirtti.

Tatlısu’daki Halk Eğitim Merkezi’nde kadınların üretim ve ürettiklerini satışa sunma olanağı bulduğunu kaydeden Neslihan Oğul, turist rehberleri için workshoplar düzenlediklerini, gözleme çeşitleriyle festivallere katıldıklarını anlattı.

Tatlısu’da faaliyet gösteren Çiftlikdüzü Manıdra Şarküteri Kurucusu Olgun Güvenlier, İzmir Ege Üniversitesi’nden 2018’de ziraat mühendisi olarak mezun olduğunu, mandıra şarküteri olayını İzmir’de gördüğünü ve Kıbrıs’ta hayata geçirdiğini söyledi.

Güvenlier, Kıbrıs Günleri etkinliğine, pastırma, samarella ve Helik peyniri ile katıldıklarını, Helik Peyniri’nin Kıbrıs’a özgü özellikle Erenköy bölgesinde bilinen bir peynir türü olduğunu ifade etti. Tüm ürünlerine ilginin büyük olduğunu kaydeden Güvenlier, ayrıca reçeller, turşular, zeytin, pekmez gibi ürünleri bulunduğunu anlattı.

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan’a ilgisinden dolayı teşekkür eden Olgun Güvenlier, “Gördüğümüz ilgi doğru yolda olduğumuzu gösterdi bize… Aslında ulaşılamaz gözüyle baktığımız yerlerin ne kadar ulaşılabilir olduğunu, sadece doğru adımların doğru kişilerle atılması gerektiğini gördük. Tabii ki vizyon açısından işletmemizi geliştirecek çok fazla veriyi topladık” diye konuştu.

Mormenekşe Çağdaş Kadınlar Derneği Başkanı Hayriye Tokyay, 8 yıldır kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel alanda daha da güçlenmesi için çalıştıklarını söyledi. İzmir’de Kıbrıs kültürünü ve cittaslow felsefesini tanıtmak adına bulunduklarını kaydeden Tokyay, “Enginarlı pilavımızı yaptık. Köyümüzün enginarını İzmir’de tanıtmış olmanın gururunu taşıyoruz” dedi.

En çok ilgiyi enginarlı çikolata ve enginarlı sucuğun gördüğünü kaydeden Hayriye Tokyay, önümüzdeki aylarda hem KKTC’de hem Türkiye’de bazı festivallere katılacaklarını ayrıca, Lefkara ketenini Mormenekşe’de dokumayı da hedeflediklerini söyledi. Tokyay, Lefkara işinde kullanılan ketenin şu anda İtalya’dan ithal edildiğini belirterek, tezgahların kurulduğunu, yakında üretime geçmeleriyle Mormenekşe’de Lefkara işi için keten satışı yapabilmeyi amaçladıklarını kaydetti. Tokyay, çocuk ve gençlere de bu kültürel üretimleri aşılamaya çalıştıklarını ekledi.TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam