Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTBB), Birliğin 65’inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, hekimlerin meslek örgütü olan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin “ülkede iyi hekimlik uygulamalarının, meslek etiğinin ve hekimlerin daha iyi şartlarda meslek icra etmesinin mücadelesini vermesinin yanında toplumun sağlığının korunup geliştirilmesi için de sürekli bir çaba içinde” olduğunu belirtti.
KTBB, “son dönemlerde giderek daha görünür hale gelen sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin her türlüsünün sağlık hizmeti sunumunda aksamalara sebep olduğuna ve hizmet almayı bekleyen hastaların önünde engel oluşturduğuna işaret ederek, “Toplumun anayasal bir hakkı olan çağdaş, adil sağlık hizmetine ulaşmasının önünde engel oluşturan her türlü alt yapı, personel ve malzeme eksikliklerinin giderilerek sağlık hizmetinin eksiksiz ve aksamadan verilmesinin sağlanmasının hükümetlerin en temel görev ve sorumluluğu olduğunu” hatırlattı.
Sağlık sistemindeki eksiklik ve aksaklıkların sağlık çalışanlarının sorumluluğu gibi gösterilmeye çalışılmasını “kabul edilemez” olarak nitelendiren KTBB, “Sağlık hakkına erişimin önünde engel teşkil eden sağlıkta şiddetin engellenmesi için güvenli çalışma alanlarının oluşturulması ve gerekli yasal düzenlemenin ivedilikle yapılmasının şart” olduğunu vurguladı.
KTTB Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, 9 Aralık 1956 günü aralarına bir veteriner hekimini de alarak 21 kişi olan Kıbrıslı Türk hekimlerin birlikte mücadele vermek üzere kurdukları Kıbrıs Türk Hekimleri Birliği’nin 1976’da Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasası’nın kabulü ile yasal bir kamu kurumu niteliği kazandığı anımsatıldı. Açıklamada, KTTB Yasası’na göre ülkede hiçbir hekimin kamuda veya özelde Birliğe üye olmaksızın mesleğini icra edemediği de ifade edildi.
2004 yılında örgütlenmesinde değişikliğe giderek Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği çatısı altında Kıbrıs Türk Tabipleri Odası ve Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası olarak iki odasını oluşturan Birliğin 1060 asli ve 127 geçici olmak üzere toplam bin 187 hekim üyesi olduğu kaydedildi.
Açıklamada, “pandemi dönemi boyunca üyeleri olan hekimlerin büyük bir risk altında çalışırken bilimsel gelişmeler konusunda bilgilendirilmeleri, meslek uygulama şartlarının iyileştirilmesi için çaba sarf eden KTTB aynı zamanda toplum sağlığının korunması, pandeminin iyi yönetilmesi, yasa dışı uygulamalar yerine hukukun uygulanması adına da yılmaz bir mücadele vermektedir” ifadesine yer verildi.
“Bir meslek örgütü olmasından başka yasasından aldığı güç ile insan sağlığını etkileyen çevresel ve toplumsal konularda da bir sivil toplum örgütü gibi çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir” denilen açıklamada, KTTB’nin, “son dönemde ülke kurum ve kuruluşlarının, yetişmiş insan kaynaklarının varlığını tehdit eden uygulamaların durdurulması ve toplum adına muhalefetin yükseltilmesi amacıyla” ortak mesleki sorunlar ve toplumsal konularda Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği ile güç birliğine gittiği hatırlatıldı. Açıklamada, Birliğin ayrıca, sağlık alanında yaşanan sorunların giderilmesi için ülkedeki sağlık örgütleri ile birlikte mücadele ettiği de ifade edildi.
Birliğin bugünkü kurumsal yapısına kavuşmasında emekleri olan geçmiş tüm başkan ve yönetimlerine teşekkür eden KTTB Yönetim Kurulu, özelde ve kamuda giderek daha da zorlaşan şartlarda meslek icra eden tüm hekim ve diş hekimlerine özellikle pandemi döneminde kendi sağlıklarını riske atmak pahasına hiç aksatmadan sağlık hizmeti vermeye devam etmelerinden dolayı da teşekkür etti.
Birliğin geleceğin hekimlerinin de bilimsel standartlarda ve yeterlilikte yetişmeleri için, ülkedeki tıp ve diş hekimliği eğitiminin uluslararası bilimsel standartlara kavuşturulması için çaba sarf ettiği de kaydedilen açıklamada, “Bu çaba sadece hekimler için değil toplumun alacağı sağlık hizmet için de önemlidir” denildi.
Açıklamada, “son dönemlerde giderek daha görünür hale gelen sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin her türlüsünün sağlık hizmeti sunumunda aksamalara sebep olduğuna ve hizmet almayı bekleyen hastaların önünde engel oluşturduğuna” işaret edildi.
Toplumun anayasal bir hakkı olan çağdaş, adil sağlık hizmetine ulaşmasının önünde engel oluşturan her türlü alt yapı, personel ve malzeme eksikliklerinin giderilerek sağlık hizmetinin eksiksiz ve aksamadan verilmesinin sağlanmasının “hükümetlerin en temel görev ve sorumluluğu olduğu” hatırlatılan açıklamada, “Buna karşın sağlık sistemindeki eksiklik ve aksaklıkların aslında birer mağduru iken sağlık çalışanlarının sorumluluğu gibi gösterilmeye çalışılması ise kabul edilemezdir. Sağlık hakkına erişimin önünde engel teşkil eden sağlıkta şiddetin engellenmesi için güvenli çalışma alanlarının oluşturulması ve gerekli yasal düzenlemenin ivedilikle yapılması şarttır” denildi.