Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Kıbrıs’a özgü ürünler İzmir’de tanıtılıyor

Published

on

Kıbrıs’a özgü ürünler, İzmir’de tanıtılıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Kuzey Kıbrıs Cittaslow Ağı’nı temsilen 5 belediyeden 48 üreticinin katılımıyla Cuma günü İzmir’de “Kıbrıs Günleri” düzenleniyor.

Yerel üretimin ve kültürel mirasın sergileneceği etkinliğin açılışı, Cuma günü saat 11.00’de İzmir Kültür Park’ta yer alacak.

Kuzey Kıbrıs Cittaslow Ağı Koordinatörü Yeniboğaziçi Belediyesi Başkanı Mustafa Zurnacılar, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş’ın yanında bu belediyelere bağlı bölgelerde üretim yapan 48 üreticinin de yer aldığı heyet, Perşembe sabahı “Kıbrıs Günleri” etkinliği için İzmir’e gidiyor.

Hellim, zivaniya, garavolli, köfte, pekmez, peksemet, ciklembikli bitta, bigla, çilek reçeli, gül reçeli, portakal reçeli, alıç reçeli, turunç macunu, patlıcan macunu, ceviz macunu, gül suyu, çiçek suyu, adaçayı, limonata gibi Kıbrıs’a özgü birçok yiyeceğin sergileneceği ve ziyaretçilere ikram edileceği etkinlikte, hellim üretimiyle ilgili workshop da yer alacak.

Ayrıca, samsı, patates köftesi, şeftali kebabı, garavolli, aytotoro çöreği, börek ve molehiya gibi ürünler pişirilerek sunumu yapılacak.

Etkinlikten arta kalan ürünler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halk bakkallarında yer alacak.

İzmir’deki Kıbrıs Günleri’nin ardından Kıbrıs’taki cittaslow belediyeler eylül ayında da yine İzmir’de Terra Madre etkinliğine de katılacak.

CITTASLOW NEDİR?

Türkçe’de “Sakin Şehir” diye anılan Cittaslow hareketi, İtalyanca “citta” (şehir) ve İngilizce “slow” (yavaş) kelimelerinden oluşuyor. 1999 yılında İtalya’nın Tuscany bölgesinde küçük bir kasaba olan Greve in Chianti’nin Belediye Başkanı Paolo Saturnini tarafından başlatılan akım, küreselliğe karşı bir direniş olarak ortaya çıktı. Kentsel dokuyu, yerel özellikleri, zanaatları ve yaşam tarzını korumayı amaçlayan hareket Slow Food hareketinin desteğini sağlayarak kısa zamanda gelişti.

Küreselleşmenin şehirlerin dokusunu ve yaşam tarzını standartlaştırmasını, yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemeyi amaçlayan Cittaslow felsefesi, hayatı zevk alınacak bir hızda yaşamayı savunuyor.

Cittaslow felsefesi, insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçek bir alternatif olabileceğini anlatıyor.

Cittaslow (sakin şehir) olmak için, çevreci politikalar uygulamak, çevreye en az zarar veren yöntemlerle enerji kaynakları yaratmak, çevre, su, havanın temiz olması, çöplerin ayrıştırılarak toplanması, gürültü kirliliğine karşı önlem alınması, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, bisiklet ve yaya yolları yapılması, engellilere ve azınlıklara saygı, yerel ürün üretimi ve kullanımının teşviki, GDO’nun yasaklanması, organik tarımın teşviki, misafirperverlik gibi şartların yerine getirilmesi gerekiyor.

Merkezi İtalya’da bulunan Cittaslow Uluslararası Ağı’na Nisan 2022 itibarıyla 32 ülkeden 282 şehir üye.

Ağın KKTC’den ilk üyesi Kasım 2013’te Yeniboğaziçi Belediyesi olmuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Lübnan’ın güneyine düzenlediği saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki Cenam bölgesine düzenlediği saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi.

Lübnan haber ajansı NNA’da yer alan habere göre, İsrail ordusu Lübnan’ın güneyindeki Cenam bölgesinde yer alan Şeba beldesinde baba ve iki oğlunu hedef aldı.

Saldırıda baba ve bir oğlu hayatını kaybederken diğer oğlu ise yaralandı.

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024’te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor.

Lübnan’a yönelik kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen 5 noktada varlığını sürdürüyor.

Hava ve kara saldırılarıyla sınıra yakın beldelerde büyük yıkıma yol açan İsrail, ateşkesin üzerinden aylar geçmesine rağmen Lübnan’ın güneyinde araçları ve bazı noktaları İHA’larla hedef almaya devam ediyor.​​​​​​​

Devamını Oku

Dünya

TC Dışişleri Bakanlığından İsrail’in Madleen gemisine saldırısına sert tepki

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrail’in müdahale ettiği “Madleen” gemisindeki vatandaşların durumunun yakından takip edildiğini bildirdi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin, geminin karaya varmasının ardından vatandaşların bir an önce serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirterek, “‘Madleen’ adlı gemide bulunan vatandaşlarımızın durumu yakından takip edilmektedir.” bilgisini paylaştı.

Kaynaklar, vatandaşların yakınlarına düzenli olarak bilgi verildiğini kaydetti.

– “Madleen” gemisine müdahale

Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC) isimli sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik “Madleen” yelkenlisi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Telegram hesabından gece saatlerinde yapılan açıklamada, İsrail ordusunun “Madleen” gemisine müdahale ettiği belirtilerek, “Madleen ile irtibat kesildi. İsrail ordusu gemiye çıktı. Madleen gemisindeki gönüllüler, İsrail ordusu tarafından kaçırıldı.” ifadesi kullanılmıştı.

Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı FFC Basın Koordinatörü Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

Gazze yardımı taşıyan “Madleen” gemisi Aşdod’a götürüldü

Published

on

By

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkan ve uluslararası sularda soykırımcı İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” gemisi Aşdod Limanı’na getirildi. Gemideki 12 insan hakları aktivisti de gözaltına alındı.

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan ve uluslararası sularda İsrail güçlerince durdurulan Madleen gemisi, İsrail savaş gemileri eşliğinde İsrail’in Aşdod Limanı’na ulaştırıldı.

İsrail’in saldırıları ve ablukası altında açlıkla mücadele eden Gazze halkına umut taşımak isteyen “Özgürlük Filosu Koalisyonu”na (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait bu yelkenli, Akdeniz’deki seyrine İsrail donanması tarafından son verildi.

İşgalci İsrail’in alıkoyduğu Madleen gemisindeki Filistin bayraklarını da söktüğü görüldü.

Soykırımcı İsrail 12 aktivisti gözaltına aldı

Gece saatlerinde gerçekleşen müdahalede, İsrail ordusuna bağlı deniz komandoları Madleen gemisine baskın düzenledi. Baskının ardından gemiyle olan iletişim kesildi. İsrail ordusu, yelkenlinin Aşdod’a götürüleceğini ve gemide bulunan 12 insan hakları savunucusu aktivistin ülkelerine geri gönderileceğini bildirdi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’ndan yapılan açıklamada, müdahale öncesinde gemide alarm verildiği ve hazırlık yapıldığı belirtilirken, Birleşmiş Milletler (BM) de geminin beş İsrail botu tarafından çevrildiğini duyurdu. Gemiye müdahale edildiği ve İsrail askerlerinin gemiye çıktığı bilgisinin ardından, gemideki 12 aktivistin gözaltına alındığı teyit edildi.

BM’den uluslararası topluma çağrı
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Madleen gemisinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Albanese, “Her Akdeniz limanı Gazze’ye yardım, dayanışma ve insanlık taşıyan tekneler göndermelidir. Beraber yelken açacaklar, birlikte durdurulamaz olacaklar” ifadelerini kullandı.

Albanese, İsrail’in Gazze’de yarattığı insani krize ve yardım girişini engelleyen ablukasına dikkat çekerek, “Ablukayı kırmak, devletler için yasal bir sorumluluk ve hepimiz için ahlaki bir zorunluluktur” diyerek uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulundu.

TC Dışişleri Bakanlığı’ndan sert “Madleen” tepkisi: “İsrail bir terör devleti”

Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan “Madleen” gemisine İsrail güçlerince yapılan müdahaleyi kınayan sert bir açıklama yayınladı. Bakanlık, uluslararası sularda seyreden gemiye yapılan bu müdahalenin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtti.

Açıklamada, “Netanyahu hükümetinin, seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini de tehdit eden bu menfur saldırısı, İsrail’in bir terör devleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır” ifadelerine yer verildi.

Gazze’de açlığı bir silah olarak kullanan ve insani yardımların ulaşmasını engelleyen İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası toplumun tepkisinin süreceği vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı, “İsrail’in saldırgan ve hukuk tanımaz tutumu, insanlık değerlerine sahip çıkan sesleri susturamayacaktır” diyerek İsrail’e karşı uluslararası dayanışma çağrısını yineledi.

Madleen’de ne taşınıyordu?
Madleen gemisinde, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra, Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad gibi isimler bulunuyordu.

Gemi, Gazze halkı için hayati önem taşıyan acil insani yardımlar taşıyordu. Bu yardımlar arasında bebek maması, un, pirinç, çocuk bezleri, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri ve çocuk protezleri gibi malzemeler yer alıyordu.

Devamını Oku

Trending

Reklam