Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KKTC Londra Temsilciliği’nden Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçisi’ne teşekkür ziyareti…

Published

on

KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Çimen Keskin, temsilcilik diplomatik mensupları ve İngiltere Kıbrıs Türk sivil toplum örgütlerinin başkan ve üyelerinden oluşan temsili bir heyetle, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıldönümü vesilesiyle, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçisi Koray Ertaş’a teşekkür ziyaretinde bulundu.

Temsilcilik’ten yapılan açıklamaya göre, ziyarette bir konuşma yapan Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçisi Koray Ertaş, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ve Barış ve Özgürlük Bayramının 50. yıldönümünü kutlamanın gururunun yaşandığını kaydetti.

-Ertaş: “Anlaşmaya yaklaşılan her çabanın Rumların uzlaşmaz tutumları nedeniyle sonuçsuz kaldı”

Ertaş, Kıbrıs Türkünün kendi vatanında özgürce, baskılardan uzak var olması için 50 yıl önce şehit ve gazilerin hayatları pahasına verdikleri mücadelenin, bugün de Kıbrıs Türkünün adanın eşit ve egemen ortağı olduğunu tüm dünyaya anlatmak için masada verildiğini belirtti.

Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs’ı sadece kendi egemenliğinde gören, Kıbrıs Türkü’nü azınlık yapmaya çalışan bir zihniyette olduğunu ve bu zihniyet yüzünden Kıbrıs meselesinde 60 yıldır adil ve kalıcı çözüme ulaşmanın mümkün olamadığını belirten Ertaş, anlaşmaya yaklaşılan her çabanın Rumların uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldığını kaydetti.

Ertaş, Rumların arkalarına Avrupa ülkelerini alarak Kıbrıs Türkü’nü izole etmeye yönelik adımlarının Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yıldırmayacağını, Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını savunmaktan asla vazgeçmeyeceklerinin bilinmesi gerektiğini dile getirdi.

Artık uluslararası toplumun, Kıbrıs’ta iki toplum ve egemen iki devlet olduğunu kabullenmesi gerektiğini belirten Büyükelçi Ertaş, “Garantör güç Birleşik Krallık ’tan beklentimiz de, sahadaki gerçekliği kabul etmesi ve doğrudan uçuşlar ile doğrudan ticaret başta olmak üzere Kıbrıs Türklerine uygulanan haksız tecrit ve izolasyonları sona erdirecek adımları atmasıdır.” dedi.

-Keskin: “1974 Barış Harekatıyla Kıbrıs Türk halkı kendi devletine kavuştu”

KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Çimen Keskin ise konuşmasında, Kıbrıs Türkü’nün, 1963’ten 1974’e kadar bütün dünyanın gözü önünde Rumların baskı, şiddet ve zulmü karşısında çok büyük acılar yaşadığını ancak mücadeleden asla vazgeçmeyerek Türkiye’nin de güçlü desteğiyle, onurlu bir direniş sergilediğini ve nihayet 11 yıl süren karanlık dönemin, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı sayesinde sona erdiğini anlattı.

20 Temmuz Barış Harekâtı’nın, Kıbrıs Türkü açısından mahrumiyetin, göçün ve ölümlerin son bulduğu, yıllarca kuşatma altında yaşadığı ortamlarından kurtulup, can ve mal güvenliğinin garanti altına alındığı ve özgürlük ortamının sağlandığı önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Keskin; 1974 Barış Harekatıyla, Kıbrıs Türk halkının, kağıt üstünde bir garantör olarak kalmayan, imzasının arkasında ve kardeşlerinin yanında duran Anavatan Türkiye Cumhuriyeti sayesinde özgürlüğe, kendi vatanına ve devletine kavuştuğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs konusunda kalıcı ve adil bir çözüme ulaşılabilmesi için üzerine düşeni her zaman yerine getirdiğini ancak Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmaz tavrı sebebiyle tüm müzakere süreçlerinin başarısızlıkla sonuçlandığına da değinen Keskin, gelinen aşamada Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılmasının ancak adadaki gerçeklerin esas alınmasıyla, bunun da Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesiyle mümkün olacağını dile getirdi.

Büyükelçi Keskin konuşmasını, “Kıbrıs Adasına barış ve huzur getiren Barış Harekatı’nın 50. yıldönümünde, harekatı gerçekleştiren Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerini ve azimle mücadele eden mücahit halkımızı saygıyla selamlar, bu tarihi adımın arkasındaki öngörülü devlet adamlarını saygıyla yad ederim. Sayın Büyükelçimizin şahsında, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Anadolu halkına ve Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine teşekkürlerimizi sunarım.” diyerek bitirdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

 Maliye Bakanı Özdemir Berova, KKTC Mücevheratçılar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Hüseyin Aksay ve bazı yönetim kurulu üyelerini kabul etti.

Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ziyarette, kuyumculuk sektörüne ilişkin vergilendirme konuları ve güncel düzenlemeler ele alındı.

Berova, sektörün gelişimi ve kayıtlı ekonominin güçlenmesi adına iş birliğinin önemine vurgu yaparak, dernek yetkililerinin görüş ve önerilerini dinledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Gelir ve Vergi Dairesi, 1 Ocak 2026’dan itibaren yeni nesil yazar kasa kullanımının zorunlu olacağını duyurdu.

Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir ve Vergi Dairesi, yazılı açıklamasında yürürlükteki mevzuat gereği eski nesil yazar kasaların kullanım süresinin 1 Ocak 2026’da sona ereceğini kaydetti.

Gelir ve Vergi Dairesi’nden yapılan duyuru şöyle:

“12 Ocak 2023 tarihli ve 10 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Yasası Tebliğ No:14’e göre eski nesil yazar kasaların kullanım süresi 1 Ocak 2026 tarihinde sona erecektir.

KDV Tebliğ No:14 uyarınca, yazar kasa kullanmak zorunda olan tüm vergi yükümlülerinin, eski nesil yazar kasaları kullanma süresi sona ereceğinden, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yeni nesil yazar kasa kullanma zorunluluğu vardır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, gündeme ilişkin açıklamada bulundu. Sorunların ne kadar birikmiş, ne kadar büyük olduğunu bildiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erhürman açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanlığı seçimleri 19 Ekim’de gerçekleştirildi. 24 Ekim’de görevi devraldım. Bu gün 18 Kasım.

Bir aya yakın yoğun bir dönemi geride bıraktık. Bizleri daha da yoğun bir dönem bekliyor.

Perşembe günü Sn. Hristodulidis ile ilk görüşmemizi gerçekleştireceğiz. 2017 Crans Montana’dan bu yana çok sınırlı sayıda ve çok sınırlı konuda temas var. Bu arada Kıbrıs sorunu ekseninde, Kıbrıs çevresinde ve bölgede pek çok olumsuzluk yaşandı. Çözüm atmosferini bir an önce yaratma yükümlülüğü altındayız.

Kıbrıslı Türklerin dünyayla kurduğu iletişimi yeniden tanzim etme, erişebildiğimiz tüm kesimlerle temas kurma, halkımızın çözüm ve dünyayla buluşma iradesini ve adadaki gerçekleri herkese anlatma mecburiyetimiz var.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağları çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir seviyeye taşımak, ülkemizi, halkımızı Türkiye kamuoyunda daha bilinir, daha tanınır, daha anlaşılır kılmak, Ankara’da ve Kıbrıs’ta yaptığım konuşmalarda da söylediğim gibi, bu dönemde en önemli çalışma alanlarımızdan biri olacak.

İçeride, kapsayıcı ve katılımcı bir anlayışla Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durmasını, kurumlarıyla yeniden gurur duymasını, kamu yönetiminde liyakati ve hukukun üstünlüğünü sağlamak, özgürlükleri ve yurttaşların eşit haklarını korumak için doğrudan ve dolaylı katkı koymak da en önemli görevler arasında yer alıyor.

Dışarıdan görünmeyen çeşitli konulardaki yoğun hazırlıklar dahil, tüm alanlarda eş zamanlı olarak çalışmaya başladık. Önümüzde zorlu bir sürecin olduğunu ve herhangi bir alanda çok kısa bir süre içerisinde sonuca ulaşamayacağımızı biliyoruz. Takdir gibi, öneri de, eleştiri de olacak elbette.

Bu halkın en önemli hasletlerinden biri, düşünce özgürlüğü ve hoşgörünün karakterimizin bir parçası haline gelmiş olmasıdır. Neyin takdir edildiğini, neyin önerildiğini, neyin eleştirildiğini bilmek katılımcı demokrasi anlayışı çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı için son derece önemlidir.

Daha önce de söyledim: “Bu memleketten bir şey olmaz”, “bu memlekette hiçbir şey değişmez”, “biz bir şey yapamayız” cümleleri lügatimizde yok. Kıbrıs Türk halkı bu adada ve bölgedeki öznelerden biri. Önümüzde bir satranç tahtası var artık ve doğru stratejiyi hep birlikte belirleyecek, uygulayacağız.

En önemlisi şu: Soğukkanlı, sabırlı ve kararlıyız. Sorunların ne kadar birikmiş, ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. O nedenle çok çalışmak düşüyor her birimize. Ve her zamanki gibi, çocuklarımız, gençlerimiz için, halkımız için, hep birlikte, çok çalışacağız.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam