Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KKTC’de solucan gübresi üretimi için izin verilmeye başlandı

Published

on

Bitkisel atıklarla beslenen solucanlardan gübre elde edilmesi ve edinilen katı ve sıvı gübrelerin pazarlanmasına izin verilmeye başlandı. Bu amaçla iki işletmeye izin verildi.

Solucan gübresi toprağın yapısını iyileştirip su ve besin tutma kabiliyetini arttırması, toprağın havalanmasını, topraktaki mikrobiyolojik canlılığın çoğalması, bitkinin büyümesi için gerekli olan elementleri sağlayabilmesi ile biliniyor. Kimyevi gübre fiyatlarındaki artış karşısında solucan gübresi alternatif gübre olabilir.

Türkiye’de solucan gübresi üretiminde verilen teşviklerle büyük ilerlemeler sağlandı ve ihracatçı durumuna geldi, KKTC’de üretime başlandı, iki işletmeye yerli solucan gübresi pazarlama izini verildi. Üreticiler solucan gübresinin üretiminin teşviklendirilmesini ve cins solucanların Türkiye’den ithalatı için kolaylık bekliyor.

YILMABAŞAR: BİRTAKIM DÜZENLEMELER YAPILABİLİR

Veteriner Dairesi Müdürü Mehmet Yılmabaşar, Direye solucan ithali için bugüne kadar müracaat gelmediğini ancak pek çok kişinin bilgi için başvuruda bulunduğunu kaydetti.

Yılmabaşar, solucan ithalatı için başvuru yapılmış olsaydı, başvuru dünyadaki üretim modelleri ile birlikte inceleneceğini, ülkeye katkısı olacağına inanılması halinde birtakım düzenlemeler yapılabileceğini kaydetti.

Yılmabaşar, Türkiye’den cins solucan ithalatında en büyük sıkıntının söz konusu solucanların Türkiye’ye kaçak yollarla getirilmiş olması ve Türkiye’nin kaçak getirilen bu solucanlara menşei belgesi verememesi dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’a da bu solucanların menşei belgesiz ithal edilememesi olduğunu kaydetti.

ULUCASOY: TERCİH EDİLEN CİNS KIZIL CALİFORNİA

Halk Sağlığı Birimi Sorumlusu Veteriner Hekim Dürüm Ulucasoy, solucan gübresi üretiminde çalışkanlığı nedeniyle tercih edilen cinsin menşeinin California olduğunu, isminin Kızıl California Solucanı olduğunu kaydetti. Ulucasoy, Bu türün Türkiye’ye kaçak yollarla getirildiğini, bilgi için başvuranların çoğunun da Türkiye’den getirmek istediklerini beyan ettiğini, bunun nedeninin de Türkiye’den ithal edilmesi halinde, uzak sayılan ABD’den yapılacak ithalata göre çok daha az zayiat yaşanacak olması olduğunu belirtti.

Ulucasoy, bu solucanların Türkiye’den ithal edilememesinin nedeninin Türkiye’nin bu solucanlara menşei belgesi düzenleyememesi olduğunu da kaydetti.

SOLUCAN GÜBRESİ RUHSATI VERİLDİ

Türkiye’nin solucan gübresi üretimini düzenlemek için bir ara formülle kaçak getirilen solucanları millileştirdiğini ardından da teşvik vermeye başladığını anlatan Ulucasoy, ancak solucan popülasyonunun Kuzey Kıbrıs’ta da çoğaldığını, solucan ithalatına ihtiyaç olmadığını, solucan bulunduran işlemeleri kaydettiklerini, solucan gübresi imalatı için ruhsat verdiklerini anlattı.

Ulucasoy, “Ürünlerini satabilmeleri için ruhsatlandırdık. Şu anda iki işletmenin yerel solucan gübresi satıştadır. Ruhsatlı iki işletmemiz var” dedi.

OYUNCU: SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİ DESTEKLENMELİ

Ticari olarak solucan gübresi üretimine geçmek isteyenlerden Şemsi Oyuncu, hobi olarak tesis kurduğunu, solucan gübresinin faydaları hakkında pek çok araştırma sonucu okumasının yanında kendi bitkilerinde solucan gübresinin yarattığı olumlu gelişmeleri gördükten sonra, şimdi ticaretine geçmek istediğini, solucan ithalinde sıkıntı yaşadığını ifade etti.

Oyuncu, “Solucan gübresi üretimi desteklenmelidir. Çok çevreci bir uygulama. Hükümetler solucan ithalatı için gerekli düzenlemeyi yerine getirmelidir” dedi.

İthal solucan gübrelerinin maliyetinin yüksek olduğunu, ülkede üretilmesi halinde kullanımının çok daha ekonomik olacağını ifade eden Oyuncu, solucanların tek ihtiyacının bitkisel atık olduğunu kaydetti.

Solucan gübre üretiminin, organik atıkların bertaraf edilmesi için temiz, sürdürülebilir ve atığı olmayan bir uygulama olduğunu, solucan gübresinin yeterli miktarda kullanılması halinde son bir yılda fiyatı katlanan kimyevi gübre kullanımına gerek kalmayacağını belirten Oyuncu, “Solucanları beslemek için Pazar yerlerinden sebze ve meyve atıkları topluyorum. Çok çevreci bir ürün” dedi.

İsrail’de çok büyük bir kesimin solucan gübresi kullandığını anlatan Oyuncu, esas kullanılması gereken solucanların çok çalışkan ve üretkenlikleri ile bilinen Kırmızı California solucanı olduğunu ifade etti.

Oyuncu, Amerika’da pek çok üniversitede yapılan denemelerde bitkilerin hem veriminde hem de boyunda olumlu gelişmeler, hatta verimde yüzde 50’ye kadar artışlar tespit edildiğine işaret etti.

Solucanın ürettiği katı gübre ile katı gübreden çıkarılan sıvı gübrenin birlikte kullanılmasını öneren Oyuncu, katı gübrenin toprağın su tutma kabiliyetini arttırdığını, solucan gübresinin su tutma özelliği ile bitkilerin devamlı olarak su bulabildiğini, fiziksel özellik yanında solucan gübresinin toprağa pek çok faydalı mikrobik canlı ve bakteri de kazandırdığını kaydetti.

Komple bir gübre olduğunu belirten Oyuncu, solucan gübresinde kimyevi gübrede bulunan tüm elementlerin de bulunduğunu kaydetti.

ULUÇAM: HÜKÜMETSOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİNİN ÖNÜNÜ AÇMALI

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam ise solucan gübresi üretiminin verilen desteklerle Türkiye’de çok geliştiğini, hükümetin yasal düzenleme ve kriterler belirleyerek solucan gübresi üretiminin önünü açması gerektiğine inandığını ifade etti.

Ülkede üretilebilen bu gübre için büyük miktarlarda ithalat yapıldığını, solucan gübre üretiminin istihdam da yaratacağını, üretiminin küçük tesislerde dahi gerçekleştirilebileceğini belirten Uluçam, kimyevi gübre fiyatlarının katlanmasıyla üreticilerin alternatif gübre arayışına girdiğini söyledi.

Uluçam, solucan gübresinin içeriğinin, solucanlara verilen besinlerle ayarlanabilmesi halinde kimyevi gübre kullanımına gerek kalmayacağını da vurguladı.TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam